GÜMRÜK BİRLİĞİ KAPSAMINDA İMZALANAN SERBEST TİCARET ANLAŞMALARININ TÜRK TARIMSAL DIŞ TİCARETİNE ETKİSİ (1989-2012) (original) (raw)
Related papers
İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLERDE AKADEMİK ÇALIŞMALAR, 2020
Gelişmekte olan ülkelerde, yeterli bir ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi için, milli gelirin önemli bir kısmını yatırıma ayırmak gerekmektedir. Yatırımların ise ana kaynağı tasarruflardır. Böylesi ülkelerde kişi başına gelir düşük olduğundan tasarruf oranı da düşüktür. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde kişiler, gelirlerinin büyük bir kısmını zorunlu olarak geçinmek için harcamaktadır. Dolayısıyla yurt içi tasarruf oranı düşük olduğundan, yatırımlar artırılamamakta, ekonomik büyüme sağlanamamakta ve sonuçta ulusal gelir seviyesi düşük bir ülke hali sürmektedir. Bir kısır döngü şeklinde devam eden bu kaynak ya da tasarruf açığını kapatıp, ekonomik kalkınma sağlamanın küresel piyasalara entegre olmaya çalışan Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için getirisi en yüksek yöntem doğrudan Yabancı sermaye yatırımlarının artmasını sağlayacak çalışmalara hız vermek olabilir.
The main aim of economy is to cover the unlimited requirements of the people into the scarce resourse world. One of the most important component of economy to realize this aim is foreign trade. The thesis takes up the effect of growth to the foreign trade volume after customs union between Albania and Turkey. The period has taken place from customs union in 2008 to nowdays with the data. The first chapter contains the details about the foreign trade meaning, how does it take progress and also the foreign trade theories and opinions from the past till now. Besade that it is talked about macro and micro economic mergers. It is explained in a chronological order starting from Mercantalism to new nowdays theories. The second chapter is talked about growth, its historical development and theories. The growth theories are explained in details not only theoric but also numerical. At the and of second chapter takes place some foreign trade and growth hypothesis related to Albania and Turkey and also about which is more effective in Turkey export and import trades. The third chapter contains the growth and foreign trade between Albania and Turkey. When does the foreign trade comes out between this two countries, how does it takes progress and more facts like these ones are explained in details using the data. I have some comments about foreign trade, growth factors and the data in periods for both two countries. I have accomplished in the fourth chapter my aim for this thesis. In this chapter economic relations between Turkey and Albania takes place. The economic relations are also showed by economic’s data. Beside that it is talked about the meetings and negotiation that is done for customs union between this two countries. In addition the effects of growth in foreign trade volume are showed theoric and numerical. At the end of the chapter is explained the equiations and Granger Causality Test.
DIŞ TİCARET İŞLEMLERİ YÖNETİMİ MUHASEBESİ VE GÜMRÜK BİRLİĞİNİN YAPISAL KIRILMA ANALİZİ
DIŞ TİCARET İŞLEMLERİ YÖNETİMİ MUHASEBESİ VE GÜMRÜK BİRLİĞİNİN YAPISAL KIRILMA ANALİZİ, 2022
21. Yüzyıl’da dünyaya damgasını vuran temel olay hiç kuşkusuz küreselleşme kavramıdır. Doğu blokunun yıkılması küreselleşme hareketleriyle birlikte dünyada sosyo-politik ve ekonomik parametreler üzerinde önemli değişiklikler yaşanmıştır. Söz konusu her iki olay da karşılıklı etkileşim halin-dedir. Zira küreselleşme hareketleri eski doğu blokunu daha liberal ve dünya ticaret sisteminde etkin bir hale getirmiştir. Söz konusu ülkelerdeki liberalleşme hareketleri de küreselleşmeyi hızlandıran en önemli olgulardan biridir. Bunun sonucu olarak 2. Dünya Savaşı’ndan Berlin Duvarının yıkılışına kadar dünyaya hakim olan soğuk savaş döneminin bittiği iddia edilse bile, dünya artık ekonomik savaşların sahnelendiği bir platform olmuştur. İşte bu noktada dış ticaretin önemi ortaya çıkmaktadır. Nitekim ülkelerin siyasi, politik ve as-keri güçlerinin yerine, artık dış ticaret hacimleri, uluslararası düzeyde temel performans kriteri olarak değerlendirilmeye başlamıştır. Bu bağlamda dış ticareti ve dış ticaretle bağlantılı olarak ülkelerin ödemeler bilançosu problemlerinin çözümlerine yönelik uluslararası (supranational) yetkilere sahip mali ve ekonomik kuruluşlar daha etkin bir yapıya kavuşmuştur. Dış ticarette küreselleşme hareketlerinin yanında Avrupa Birliği ve diğer gümrük birlikleri gibi bölgesel hareketler de dış ticaretle ilgili önemli olgulardır. İşte bu noktada ortaya çıkan dış ticaret kavramı işlemleri ve gümrük birliğinin önemi çalışmamızda temel hareket noktası olmuştur. Bu kitap ayrıca dış ticaret işlemlerini, yeni gelişmeler ve teknikler doğrultusunda kavramsal olarak tanımlamakla birlikte Türkiye’nin 1996 yılı itibariyle Gümrük Birliğine üyeliği sonucunda dış ticaretinde yapısal kırılmanın yaşanıp yaşanmadığına da test etmiştir. Bu çalışma aynı zamanda dış ticarete ilişkin literatüre yeni bir ivme kazandırmıştır. Bu da dış ticaret eğitimi veren üniversitelerin ilgili bölümlerinde okutulmak üzere önemli bir kaynak olduğu anlamına gelmektedir. Yine yapısal kırılmaya yönelik yapılan matematiksel analiz uluslararası ekonomi ve dış ticaret alanlarında akademik düzeyde bir referans teşkil etmektedir.
Türkiye, 2011 yılı itibarıyla son yaşanan küresel krizine rağmen tarihinin en yüksek dış ticaret hacmine ulaşmıştır. Bu duruma paralel olarak Türk Cumhuriyetleri ile gerçekleştirilen ticari ilişkiler de en üst seviyeye ulaşmıştır. Ancak ticari ilişkilerdeki gerçekleşmenin potansiyel düzeyin altında kaldığı söylenebilir. 1995-2001 yılları arasında Türkiye ile bölge ülkeleri arasındaki dış ticaret gerçekleşmeleri aynı düzeyde kalırken, özellikle 2001 krizinden sonra söz konusu gerçekleşmeler günümüze kadar önemli bir artış trendine girmiştir. Bu çalışmada Türkiye’nin Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla başlayan süreçte bağımsızlıklarına kavuşan Türk Cumhuriyetleri ile 1995-2011 yılları arasında gerçekleştirdiği ticaretin yapısal, sektörel ve ürün bazında analizi yapılmıştır. Bu bağlamda bölge ülkeleri ile gerçekleştirilen dış ticaret hacminde en önemli ülkeler Kazakistan ve Azerbaycan’dır.
Uluslararası Ekonomi Konferansı, Türkiye Ekonomi Kurumu, UEK-TEK 2016, 2016
Bir ülkenin dış ticarette ülke çeşitlendirmesine gitmesi, başka bir ifade ile dış ticaretini çok sayıda ülke ile yapıyor olması, hem uluslararası rekabet gücü açısından hem de küresel krizde de olduğu gibi dış faktörlerden ülke ekonomisinin daha az olumsuz etkilenmesi açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle Türkiye’nin dış ticarette ülke çeşitlemesine gitmesi bir ticaret politikası olarak önerilir. Türkiye özellikle Avrupa Birliği (AB) ile olan Gümrük Birliği(GB) ilişkisi çerçevesinde ortak ticaret politikasına uymak için pek çok ülke ile Serbest Ticaret Antlaşması(STA) imzalamış, bir kısım ülke ile de müzareke sürecini devam ettirmektedir. Bu çalışmada söz konusu STA’ların Türkiye’nin dış ticaretindeki ülke çeşitlenmesine katkısı olup olmadığı, ticaret yoğunlaşma endeksi ve ticaret entropi endeksi gibi belli başlı ticaret endeksleri hesaplanarak analiz edilecek ve sonuçlarına göre politika önerileri geliştirilecektir.