GELECEĞİN ÖĞRETMENLERİNİN KİTAP OKUMA ALIŞKANLIKLARININ İNCELENMESİ: DİCLE ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ (original) (raw)
Related papers
BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENLERİNİN KİTAP OKUMA ALIŞKANLIKLARININ İNCELENMESİ
kitap okuma alışkanlıkları, 2018
Özet İçerisinde bulunduğumuz bilgi çağı hiç şüphesiz; sorgulayan, analiz eden araştırma becerisi olan insan sayısını arttırmaktadır. Özellikle düzenli olarak kitap okuma alışkanlığı elde etme bireyleri birçok yönden geliştirmektedir. Dolayısıyla insanlarda okumayı alışkanlık haline getirmek ve insanları okumaya yönlendirmek önemlidir. Bu çalışmanın amacı beden eğitimi öğretmenlerinin, kitap okuma alışkanlıklarını ortaya koymaktır. Araştırmada beden eğitimi öğretmenlerinin, kitap okuma alışkanlıklarının neler olduğu belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen açık uçlu sorular beden eğitimi öğretmenlerine sunulmuştur. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden olan mülakat yöntemi kullanılarak, 2017-2018 eğitim öğretim yılında, Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullarda görev yapmakta olan 30 beden eğitimi öğretmeninden elde edilen veriler, içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda beden eğitimi öğretmenleri, kitap okumaya ilişkin olarak; insanlara olumlu bakış açısı kazandırdığını ve birçok yönden yarar sağladığını belirtmişlerdir. Araştırmaya katılan öğretmenler; iş yoğunluğu ve aile içerisindeki yoğunluktan dolayı kitap okumaya yeteri kadar zaman ayıramadıklarını, ama yine de ellerinden geldikçe düzenli olarak kitap okumaya çalıştıklarını ifade etmişlerdir. Bunun yanında araştırmaya katılan öğretmenler, daha çok spor kitapları, kişisel gelişim kitaplarını ve polisiye romanları tercih ettiklerini söylemişlerdir. Ayrıca araştırma grubu kitap okumanın insanlarda kelime bilgisini arttırdığı, hayal dünyasını geliştirdiği, iletişim becerisi kazandırdığı, olumlu düşünme becerisi kazandırdığı ve anlama anlatma yeteneği kazandırdığı sonucuna ulaşılmıştır.
efdergi.yyu.edu.tr
Günümüzde toplumların ihtiyaç duyduğu birey nitelikleri değişmiştir. Teknolojinin etkisiyle sürekli değişen ve gelişen bilgi karşısında var olan teknolojiyi kullanmak birey için bir ayrıcalık değil zorunluluk halini almıştır. Bu ortamda yer alan bireylerin bilgiye nasıl erişilebileceğini bilen, gerektiğinde bilgilerini ihtiyacına yönelik kullanabilen ve yeni bilgiler üretebilen nitelikte olmaları istenmektedir. Bu niteliklere sahip bireyleri yetiştirmede en büyük yardımcı bilgisayar ve internettir. Bilgisayar ve bilgisayara dayalı teknolojilerin eğitim sürecinde etkin kullanılması ve eğitim-öğretim etkinliklerinin daha verimli hale getirilebilmesi açısından önemlidir. Bunu gerçekleştirebilmek için eğitim sürecinde yer alan öğrencilerin bilgisayar okur-yazarlık düzeylerinin belirlenmesine ihtiyaç vardır. Bu çalışmada, Kocaeli Üniversitesi'nde teknoloji destekli öğrenme ortamlarına geçiş sürecinde öğrencilerin bilgisayar okur-yazarlık düzeylerini belirlemek için düzenlenen anket çalışması ve sonuçları açıklanmıştır. Bunun yanında teknoloji destekli öğrenme ortamlarının oluşturulması ve yaygınlaştırılmasında anket çalışmasından elde edilen sonuçlar yorumlanmakta ve geleceğe yönelik öneriler sunulmaktadır.
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞINA BETİMSEL BİR BAKIŞ: AMASYA ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ
2018
Bilişim ve iletişimin baş döndürücü bir hızla değiştiği günümüzde bilgiye sahip olmanın ve bilgi kulvarını bilgiye sahip olma çabasının ve yeni bilgiler geliştirme arayışlarının oluşturduğu günümüz dünyasında milletlerin ayakta kalması, bilgi teknolojilerini yönetebilmesi ancak toplumun okumaya ayırdığı zamanla doğrudan bağlantılıdır. Geçmiş medeniyetlerinde okumaya daha fazla zaman ayıran, el yazması binlerce eserin yer aldığı çok sayıda kütüphaneler kuran bir neslin devamını oluşturan günümüz Türk toplumunda ne yazık ki okuma oranı her geçen gün düşmekte, insanlarımız okuyan değil daha çok seyreden bir toplum görüntüsü kazanmaktadır. Bir toplumun öncelikle en fazla okuyan, bütçesinden düzenli olarak kitap almaya belirli bir kaynak ayıran kesimi tereddütsüz eğitimciler olmak zorundadır. Bu bağlamda üniversite öğrencilerine okuma alışkanlığı kazandırmak en az eğitim aldıkları uzmanlık alanında istendik bilgi düzeyine sahip olmak kadar önem taşımaktadır. Bu çalışmada öğretmen adayı durumundaki üniversite öğrencilerinin okuma alışkanlıkları ve okumaya ne kadar önem verdikleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışmanın evrenini Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim görmekte olan Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Ana Bilim Dalı öğrencileri oluşturmaktadır. Betimsel bir çalışma örneği oluşturan çalışmamıza farklı cinsiyet ve sınıf düzeylerinde okuyan toplam 166 öğrenci gönüllü olarak katılmış ve anket sorularını cevaplandırmıştır. Ankete katılan öğrencilerin 105 tanesini (% 63,3) kız, 61 tanesini (% 36,7) ise erkek öğrenciler oluşturmaktadır. Geçen yıl boyunca ankete katılan öğrencilerin % 48,2‟si en az 1, en fazla 5 kitap okuduğunu belirtirken; öğrencilerin % 28,3‟ü 6-10, % 12,7‟si 11-20, % 7,8‟i 20 den fazla kitap okuduğunu, öğrencilerin % 1,8‟i ise hiç kitap okumadığını belirtmiştir. Geride kalan 1 yıl içinde okunan kitap sayısı dikkate alındığında öğretmen adayı durumundaki öğrenciler adına durumun hiç de iç açıcı olmadığı görülmektedir.
YENİ NESİL DİJİTAL OKUMA DENEYİMİ VE E-KİTABIN GELECEĞİ
Anadolu Üniversitesi Sanat ve Tasarım Dergisi, 2019
ÖZET Son zamanlarda sıkça karşılaşılan, e-kitaba yönelik geliştirmelerin olması gereken düzeyde ol-madığına yönelik tartışmalar, e-kitabın geleceğini gündeme getirmiştir. Böylece e-kitap ve e-kitabın getirdiği dijital okuma deneyimine yönelik yararlı bir tartışma ortamı doğmuştur. E-kitap geliş-tirmeleri sonucunda ortaya çıkan hibrit kitap, etkileşimli dijital anlatı gibi yeni biçimlerin, sos-yal okuma deneyimine yönelik deneysel yaklaşımların okurun okuma alışkanlıkları üzerindeki etkilerini kapsar. Tasarımcıların da içerisinde bulunduğu yayıncılık sektöründeki aktörlerin bu alışkanlıklar üzerine eğilmesi ve kendine pay çıkarması gerekir. Bu çerçeveden yola çıkarak makalede, yeni nesil dijital biçimlerin getirdiği dijital okuma dene-yimi ve bu deneyimi tasarlayan başlıca aktör olan tasarımcının rolüne değinilmiş, dijital yayıncılık alanında araştırma ve uygulama için gerekli sektörel ve akademik araştırmaların, yenileşime açık anlayışın ve bilgi alışverişinin gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Çevrimiçi kaynakların yüz yüze eğitime göre farklı olanaklar sunması, bilişim teknolojisinin eğitimde yoğun biçimde kullanılmaya başlanması ve ülkemizde uygulanmaya konulan FATİH projesi, bilişim tabanlı öğretime ilginin arttığının bir göstergesidir. ABD’de uzun yıllardır hizmet veren readwritethink.org adlı portal özellikle okuma yazma eğitimi açısından ülkemizdeki benzer çalışmalar örnek teşkil edebilecek niteliktedir. Nitel araştırma yöntemlerinin kullanıldığı bu araştırmada “readwritethink.org” adlı dil eğitimi portalının amaç, hedef kitlesi, içerik ve organizasyon yapısı bakımından incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada nitel veri çözümleme yöntemlerinden içerik çözümleme yöntemi kullanılmıştır. readwritethink.org portalı, eğitim paydaşlarının (öğretmen, öğrenci, okul yöneticisi, konuşma uzmanı, rehber öğretmen vb.) derslerde ya da çalışmalarında faydalanacağı okuma ve yazma öğretimi materyalleri üretmektedir. Portalda 859 ders planı sunulmaktadır. Bu ders planları sınıf düzeylerine, ders çeşitlerine, temalara ve öğrenme amaçlarına göre sınıflandırılmıştır. Portalda ayrıca 59 adet etkileşimli öğrenci etkinliği, 56 adet eğitim videosu, 43 adet çalışma yaprağı, 225 adet kitap ve dergi tanıtımı, 9 adet mobil uygulama ve takvim uygulamaları bulunmaktadır. Portal; içerik zenginliği, farklı hedef kitlelerine yönelmesi, görsel ögelerin ve videoların başarıyla kullanılması, kullanım kolaylığı vb. açılardan ülkemizde dil eğitimi alanında hazırlanacak portallara örnek olabilecek niteliktedir.
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN DİJİTAL OKURYAZARLIK DURUMLARININ İNCELENMESİ
Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi, 2021
Bu araştırmanın temel amacı, üniversite öğrencilerinin dijital okuryazarlık düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesidir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2020-2021 eğitim öğretim yılında Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan bir devlet üniversitesinde öğrenim gören 589 üniversite öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmıştır. Veri toplama aracı olarak; üniversite öğrencilerinin kişisel bilgilerine ulaşmak için araştırmacı tarafından geliştirilen "kişisel bilgi formu" ve dijital okuryazarlık düzeylerinin belirlemek için Ng (2012) tarafından geliştirilen "dijital okuryazarlık ölçeği" kullanılmıştır. Analiz sürecinde betimsel istatistikler, Mann-Whitney U-testi ve Kruskal Wallis testinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda, üniversite öğrencilerinin dijital okuryazarlıklarının orta düzeyde olduğu sonucuna varılmıştır. Üniversite öğrencilerinin dijital okuryazarlık düzeyleri ile öğrenim görülen birim, bilgisayar kullanım yılı ve internet kullanım yılları değişkenleri arasında anlamlı farklılığın olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ancak cinsiyet, yaş ve ailenin ekonomik gelir düzeyi değişkenleri ile dijital okuryazarlık düzeyi arasında anlamlı bir farklılık görülmemiştir.
2018
The research is a case study of the process of reading culture in Turkish education in relation to the discourse of the Turkish teachers and the books they recommend with the aim of determining the worldview/ideology in relation to it. It is aimed to determine the type of individuals through the applications carried out about the situation and the level, the quality and the scope of Turkish teachers' utilization of children's literature; the books proposed in this context and their discourses and therefore the present understanding of reading culture and worldview/ideology.
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN DİJİTALLEŞMEYE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA
International Congress on Business and Marketing, 2019
Bilim ve teknolojide yaşanan gelişmelerle birlikte 21. yüzyıl bilgi çağı olarak adlandırılmaktadır. Bu çağda, bilginin kapsamı, bilgiye erişim şekli ve hızı değişmekte, bilgiye erişimde yeni kanallar ortaya çıkmaktadır. Teknoloji kullanımı ve teknolojik gelişmelere adaptasyon hızı giderek artmakta ve etkileri her alanda gözlenmektedir. Bütün bu gelişmelerin ışığında bilgiye ulaşma ve onu etkili bir şekilde kullanma becerileriyle donatılmış, teknolojiyi kullanabilen bireyler yetişmektedir. Bu çalışma kapsamında üniversite öğrencilerine anket çalışması yapılarak dijitalleşmeye ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Sonuçların değerlendirilmesi ile üniversite bölümlerinin gelecek meslek eğilimleri, bölümlerin dijitalleşmeye bakış açıları, dijitalleşme ile gelen yeni teknolojilere hızlı bir şekilde adaptasyon eğilimi, yaş gruplarının ve farklı cinsiyetlerin internet kullanım alışkanlıkları ve önem verdikleri alanlar analiz edilmiştir. Mevcut durumun analizinin ardından elde edilen bulgular TÜİK tarafından yürütülen Hane Halkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması (2018) sonuçları ile karşılaştırılmıştır.
DİCLE ÜNİVERSİTESİ'NDE MİMARLIK EĞİTİMİ
Özet: Bir ülkenin gelişmişliğinin en büyük göstergesi eğitim sistemidir. Eğitim sistemi bütün ülkelerde sosyal, kültürel, teknolojik ve ekonomik koşullarla paralel gelişir. Eğitimin bu öneminden dolayı her ülke kendi eğitim sistemini sürekli sorgulamalı ve geliştirmelidir. Eğitim sistemi, temel eğitimden başlayarak üniversiteye değin birbirini izleyen, etkileyen bir dizgeden meydana gelir. Bu dizge içinde yapılacak değişiklik de tüm sistemi etki-leyeceğinden yapılacak düzenlemeler bir bütün olarak düşünülmelidir. Bu makalede, mimarlık eğitimi Türkiye ve dünya genelinde ana hatlarıyla incelenmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Diyarbakır ilinde bulunan Dicle Üniversitesi Mimarlık Bölümü'ndeki eğitim sistemi ise detaylı olarak ele alınmıştır. Dicle Üniversitesi Mimarlık Bölümündeki öğrenciler ile anket yapılarak, Dicle Üniversite-si'ndeki Mimarlık eğitiminin mevcut durumu hakkında değerlendirmeler yapılmıştır. Abstract: The most important factor that shows the development of a country is its education system. Education system of a country develops in accordance with its social, cultural, technological and economical conditions. Considering all of these, every country must assess and revise its education system periodically. Education system is like a chain beginning from basic level to university level. The arrangements to be made in this chain must be considered as a whole, because even one change will affect the total system. In this article, the attempt was to make research on the architectural education in Turkey and worldwide, in general terms. As for the context, the education system in Architecture Department at Dicle University in Diyarbakır in the southeast of Turkey was analyzed in detail. Some evaluations about the present situation of education at Department of Architecture in Dicle University were based on surveys with the students of the Department in question.