SINIF ÖĞRETMENLERİNİN BİLGİSAYAR VE İNTERNET KULLANIMINA İLİŞKİN ÖZ-YETERLİK ALGILARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ (original) (raw)

SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ ÜSTBİLİŞSEL FARKINDALIKLARININ FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 2013

Metacognition is higher order thinking process that involves active control over the cognitive processes. People with metacognitive awareness are successful successful in planning, managing the information, monitoring, debug and evaluating. The purpose of this study is to examine the metacognitive awareness of pre-service elementary classroom teachers in terms of grade level, willingness of selecting teaching profession and performing teaching profession after graduation. This research designed by survey model. The sample of the study was occurred of 127 students at 1. grade, 112 students at 4. grade; from the total of 239 students, who go to Marmara University, Faculty of Education in 2011-2012 educational terms. “Inventory of Metacognitive Awareness” developed by Schraw and Dennison (1994) and conducted to Turkish by Akın, Abacı and Çetin (2007) was used as data collection tool. Results indicated that Pre-service Elementary Classroom Teachers have highly metacognitive awareness level and this awareness differences in favor of fourth grade students. Also there are no significant differences between metacognitive awareness and willingness to selecting teaching profession, performing teaching profession after graduation. Keywords: Pre-service teachers, pre-service elementary classroom teachers, metacognitive awareness

SINIF ÖĞRETMEN ADAYLARININ İNTERNET KULLANIMINA İLİŞKİN TUTUMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Üniversitesi E itim Fakültesinde gerçekle tirilen çalı maya Sınıf Ö retmenli i Anabilim Dalı'nda ö renim gören toplam 229 ö renci katılmı tır. Tarama yönteminin kullanıldı ı ara tırmanın verilerinin toplanması amacıyla Tav ancıl ve Keser (2005) tarafından geli tirilmi olan "Internet Kullanımına Yönelik Tutum Ölçe i" kullanılmı tır. Ara tırma verilerinin analizinde SPSS 12.0 programından yararlanılmı ve gerekli istatistiksel teknikler kullanılarak, ara tırmanın verileri analiz edilmi tir. Ara tırmanın sonucunda ö rencilerin yakla ık yarısının bilgisayar kullanmaya üniversite yıllarında ba ladı ı ve yakla ık üçte ikisinin de interneti e itim amaçlı kullandı ı tespit edilmi tir. Bunun yanı sıra ö rencilerin kendilerine ait bilgisayara sahip olma, interneti kullanma süreleri ve internete girdikleri mekan de i kenleri arasında da anlamlı fark tespit edilmi tir. Tav ancıl and Keser (2005) with the aim of collection of data of the research for which scanning method was employed. SPSS 12.0 Method was utilized in the analysis of the research data, and the research data were analyzed by means of the use of the essential statistical techniques. The results of the research indicated that almost half of the students began to use computer during their university years, and about two-third of them used the internet for educational purposes. In addition to that, there was found a great discrepancy between the rates of the students' having their own computers, the time they spent using the internet, and the places where they had an internet access.

SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ HARİTA OKURYAZARLIK DÜZEYLERİNİN ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Özet Bu araştırmanın amacı, sınıf öğretmeni adaylarının harita okuryazarlık düzeylerini belirlemek ve harita okuryazarlığını oluşturan boyutlar üzerinde çeşitli değişkenlerin etkisini ortaya koymaktır. Araştırma 2015-2016 eğitim-öğretim yılında Eğitim Fakültelerinin Sınıf Öğretmenliği Bölümlerinin 2. sınıflarında öğrenim gören 243 öğretmen adayı ile tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; sınıf öğretmeni adaylarının harita bilgi düzeylerinin alt seviyede, haritalarla işlem yapabilme, haritaları okuma ve yorumlama, taslak harita çizebilme ve haritaları kullanma becerilerinin ise orta seviyede olduğu tespit edilmiştir. Sınıf öğretmeni adaylarının harita okuryazarlığının beş ayrı boyutundan aldıkları toplam puanlarının ortalamasına göre sınıf öğretmeni adaylarının orta düzeyde harita okuryazarlık düzeyine sahiptirler. Çeşitli değişkenlerin sınıf öğretmeni adaylarının harita okuryazarlığına etkisi incelendiğinde; cinsiyet değişkeninin harita çizebilme ve harita kullanma boyutlarında erkek öğretmenlerinin lehine anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Diğer boyutlarda ise bayan ve erkek öğretmen adayları arasında anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır. Harita kullanma sıklığı değişkenine göre; öğretmen adaylarının harita okuma ve yorumlama, harita çizebilme ve tüm boyutlardan oluşan harita okuryazarlık puanları üzerinde harita kullanma sıklığı daha fazla olan öğretmen adayları lehine anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Sınıf öğretmeni adaylarının haritalarla işlem yapabilme, haritaları okuma ve yorumlama, harita çizebilme ve tüm boyutlardan oluşan harita okuryazarlık puanları üzerinde coğrafya disiplinine ilgi duyma düzeyi değişkenine göre coğrafyaya daha fazla ilgi duyan öğretmen adayları lehine anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir Anahtar Kelimeler: Harita, harita becerileri, harita okuryazarlığı, sınıf öğretmeni adayı Abstract The purpose of this study is to identify map literacy levels of elementary school teacher candidates and examine the impact of various variables on the dimensions that form map literacy. This study was carried out using survey model on 243 teacher candidates, who were sophomores studying at elementary teaching department of faculty of education during the academic year 2015-2016. The results of the study indicated that map literacy levels of the teacher candidates were low, while the ability to use maps in processing, reading and interpreting maps, drawing maps and using maps were of the average level. When the impact of various variables on map literacy of elementary school teacher candidates was examined, it was found that there was a statistically significant difference between males and females in drawing maps and using them in favour of the former. No significant differences were found between males and females in other dimensions. However, with respect to the frequency of map use, a statistically significant difference was found between more frequent users and less frequent ones in terms of reading maps and interpreting them, drawing maps, and the map literacy scores, calculated using all dimensions, in favour of more frequent users. Similarly, with respect to being interested in geography, there was a statistically significant difference between the teacher candidates who are interested in geography and those who are not, in terms of using maps in processing, reading and interpreting maps, the ability to draw maps and the map literacy score in favour of the former.

FEN BiLGiSi VE SINIF ÖGRETMENLERiNiN ÖZ-YETERLiK iNANÇLARININ BAZI DEGİSKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

ÖZ Bu araştırma ilköğretim okullarında görev yapan fen bilgisi ve sınıf öğretmenlerinin fen öğretimine yönelik öz-yeterlik inanç düzeylerinin branş, cinsiyet, mesleki kıdem, haftalık ders yükü, hizmet içi eğitim alma durumu, mesleğinden memnun olma durumu, görev yaptıkları okulun sosyo-ekonomik düzeyi ve görev yaptıkları okulun çalışma ortamından memnun olma durumu gibi değişkenlere göre nasıl değiştiğini tespit etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. lişkisel tarama modelinde olan bu araştırmada Riggs ve Enochs (1990) tarafından geliştirilen ve Hazır-Bıkmaz (2004) tarafından geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılan Fen Öğretiminde Öz-yeterlik nancı Ölçeği ile 12 sorudan oluşan Kişisel Bilgi Formu Aydın ili ilköğretim okullarında görev yapan fen bilgisi ve sınıf öğretmenlerine uygulanmıştır. Çalışma, fen bilgisi (N=58) ve sınıf (N=74) öğretmeni olmak üzere 132 kişi üzerinde yürütülmüştür. Araştırmaya katılan öğretmenlerin %54.5'i kadın, %45.5'i erkektir. Araştırmadan elde edilen veriler SPSS 11.5 paket programında değerlendirilmiş, yüzde ve frekans dökümleri alınmış ve tek yönlü varyans analizi, t ve Scheffe testleri uygulanmıştır. Araştırma bulgularına göre, öğretmenlerin fen öz-yeterlik algısı cinsiyete, kıdeme, ders yüküne, hizmetiçi eğitim alma ile çalışma ortamından memnun olma durumuna göre farklılaşmazken, branşlara ve mesleğinden memnun olma durumuna göre değişmektedir. Ayrıca haftalık ders yükü ile fen öz-yeterlik inancı (r=-.178) ve fen öğretiminde sonuç beklentisi (r=-.177) arasında negatif ve düşük düzeyde ilişkiler olduğu saptanmıştır. Bu bağlamda, öğretmenlerin ders yükü arttıkça, fen öz-yeterlik inançlarının düştüğü söylenebilir. Anahtar Sözcükler: Öz-yeterlik inancı, fen öz-yeterlik inancı, fen Bilgisi öğretmeni, sınıf öğretmeni ABSTRACT This study was carried out to identify how the level of the primary school science and elementary teachers' self-efficacy beliefs changed in terms of some variables such as branch, gender, seniority, weekly lesson hours, in-service training, satisfaction with her/his job, socioeconomic level of the school, and satisfaction with the working environment. In this study, which is bases on the correlative investigation model, the Scale of Self-efficacy Belief in Science Teaching developed by Riggs and Enochs (1990) and studied in terms of validity and reliability by Hazır-Bıkmaz (2004), and a 12-question Personal Information Form were applied to the science and elementary teachers working in the primary schools in Aydın. The study was carried out with science teachers (N=58) and elementary teachers (N=74), in total 132 participants. 54.5% of the participants were female and 45.5% of the participants were male. The data gathered in this study were evaluated with SPSS 11.5, percent and frequency values were calculated and analysis of one-way ANOVA, 't' and 'Scheffe' tests were applied. According to the findings of this study, teachers' perception of self-efficacy does not differentiate in respect to gender, seniority, number of the lessons they give, having in-service training and being satisfied with the working conditions; it differentiates in respect to the branches and the job satisfaction. Additionally, between the number of the courses they give, science self-efficacy belief (r=-.178) and science teaching outcome expectancy negative and low level relations were found. Thus, it can be said that the more the number of the lessons they give increases, the more science self-efficacy beliefs decrease.

SINIF ÖĞRETMENLERİNİN BİTİŞİK EĞİK YAZIYA YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ

İlköğretim programlarında köklü reformların yapıldığı 2005 yılında önemli değişikliklerden biri de ilk okuma yazma programındaki bitişik eğik yazısı uygulamasıdır. Günümüzde de bitişik eğik yazı uygulaması tartışmaları sürmektedir. Bu araştırmanın amacı sınıf öğretmenlerinin bitişik eğik yazıya ilişkin tutumlarını belirlemektir. Araştırmacılar tarafından geliştirilen bitişik eğik yazı tutum ölçeğinin deneme formu 8’i olumlu, 8’si olumsuz 16 tutum maddesinden oluşmaktadır. Deneme formu 2014-15 güz döneminde 202 sınıf öğretmenine uygulanmıştır. Açımlayıcı faktör analizi sonucunda ölçeğin tek boyutlu homojen bir yapıya sahip olup toplam varyansın % 69’unu açıkladığı görülmüştür. Ölçek toplam 9 maddeden oluşmakta olup bu maddelerin 5’i olumlu, 4’ü olumsuz ifadeden oluşmaktadır. Ölçeğin maddelerinin Cronbach  iç tutarlılık katsayısı 0,94 olarak bulunmuştur. Geliştirilen ölçek 2015-16 öğretim yılı güz döneminde Batı Karadeniz bölümünün bir ilçesinde görev yapan 265 sınıf öğretmenine uygulanmıştır. Araştırmada sınıf öğretmenlerinin bitişik eğik yazıya yönelik tutumlarının olumsuza yakın düzeyde olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca sınıf öğretmenlerinin bitişik eğik yazıya yönelik tutumlarının cinsiyete, bitişik eğik yazıya yönelik ders alma durumlarına ve hizmet sürelerine göre farklılaşmadığı bulunmuştur. Ayrıca özel okullarda görev yapan sınıf öğretmenlerinin bitişik eğik yazıya yönelik tutumlarının devlet okullarında görev yapan öğretmenlere göre ve eğitim enstitüsü mezunu sınıf öğretmenlerinin eğitim fakültesi mezunu öğretmenlere göre tutumlarının anlamlı şekilde yüksek olduğu bulgusuna ulaşılmıştır.

BİLGİSAYAR VE ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ BİLGİSAYAR ÖZ-YETERLİK ALGILARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ 1

Bu araştırmanın amacı, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmen (BÖTE) Adaylarının Bilgisayar öz-yeterlik algılarını incelemektir. Araştırmanın evrenini BÖTE öğretmen adayları oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi, İstanbul ilindeki 6 farklı Üniversitede öğrenim gören 352 BÖTE öğretmen adayı oluşturmaktadır. Araştırmada verilerin toplanması amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu ve Aşkar ve Umay (2001) tarafından geliştirilen Bilgisayar Öz-yeterlik Algısı Ölçeği kullanılmıştır. Ölçeklerden elde edilen veriler istatistiksel yazılım programı kullanılarak analiz edilmiştir. Değerlendirmede tanımlayıcı istatistiksel metotlar (Sayı, Yüzde, Ortalama, Standart sapma) kullanılmıştır.

SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ HAYAT BİLGİSİ ÖĞRETİMİNE YÖNELİK ÖZ YETERLİK ALGILARI İLE BİLİŞÖTESİ FARKINDALIKLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

The purpose of this research is to examine the correlation between pre-service primary school teachers' perception of self-efficacy toward Life Study teaching and their metacognitive awareness. The authors used correlational survey model for this study. The participants were selected through convenience sampling during the 2013-2014 academic year. The sample of the study was consisted of 148 pre-service primary school teachers at Dumlupınar University. The data were collected through metacognitive awareness Inventory and a self-efficacy belief instrument for preservice primary school teachers' toward instruction of life study lesson.

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMEN ADAYLARININ MEKÂNSAL TEKNOLOJİLERE YÖNELİK ÖZ YETERLİK ALGILARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Öz Günlük hayatta farkında olmadan sıklıkla kullandığımız mekânsal düşünme becerisi 2005 Sosyal Bilgiler Öğretim Programı'nda mekânı algılama/düşünme becerisi olarak yerini almıştır. Mekânı algılama/düşünme becerisi uzay ilişkilerini görebilme, harita, plan, kroki, grafik, diyagram çizme ve yorumlama, küre kullanma gibi becerileri içermektedir. Bu becerilerde yer alan materyallerin (harita, kroki, grafik, küre, vb.) bilgisayar teknolojisi ile bütünleştirilmesiyle oluşturulan mekânsal teknolojileri, günümüz eğitim öğretim ortamlarında kullanmak öğrencilerin mekânsal düşünme becerilerini geliştirmeye önemli katkı sağlamaktadır. Öğretim sürecinde bu teknolojilerin etkili kullanılması uygulayıcılar olan öğretmen ve öğretmen adaylarının bu teknolojileri kullanma yeterliklerine sahip olmasıyla mümkündür. Bu çalışmanın amacı sosyal bilgiler öğretmen adaylarının mekânsal teknolojilere yönelik öz yeterlik algılanın cinsiyet, bilgisayar başında geçirilen zaman, sahip olunan dijital aygıt sayısı ve akademik ortalama değişkenlerine göre incelemektir. Araştırmanın örneklemini 2016-2017 eğitim öğretim yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesinde öğrenim gören 201 3. ve 4. Sınıf sosyal bilgiler öğretmeni adayları oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak Mekânsal Teknolojiler Öz Yeterlik Ölçeği kullanılmıştır. Toplanan verilerin analizinde bağımsız t testi, tanımlayıcı istatistik, tek yönlü ANOVA analizleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda Sosyal Bilgiler öğretmen adaylarının mekânsal teknolojiler öz yeterlik algı düzeylerinin düşük olduğu ve mekânsal teknolojilere yönelik öz yeterlik algıları üzerinde cinsiyet, bilgisayar başında geçirilen zaman ve sahip olunan dijital aygıt sayısının anlamlı bir farklılık oluşturduğu görülürken akademik ortalama değişkeninin anlamlı bir farklılık oluşturmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Mekânsal Teknolojiler, Öz Yeterlik, Sosyal Bilgiler, Öğretmen Adayı, Mekânı Algılama. Abstract The spatial thinking ability that we often use unconsciously in everyday life is cover as the ability to perceive/think space in the Social Science Curriculum of 2005. The ability to perceive/think space include the skills of recognizing space relations; drawing and interpreting maps, plans, sketches, graphics, diagram; and using spheres. The educational use of spatial technologies created by integrating skill-related materials (maps, sketches, graphics, spheres, etc.) with computer technology today makes a significant contribution to the development of students' spatial thinking ability. Effective use of these technologies in teaching processes is achievable if teachers and preservice teachers have the ability to use these technologies. The purpose of this study is to analyze preservice social science teachers' perceived self-efficacy for spatial technologies according to a set of variables including gender, the time spent at the computer, the number of digital devices owned, and academic average. The study sample was composed of 201 3 rd-and 4 th-grade preservice social science teachers studying at Karadeniz Technical University and Atatürk University in the academic year of 2016-2017. The data was collected using the Spatial Technologies Self-Efficacy Scale and analyzed using t-test, descriptive statistics, and one-way analysis of variance (ANOVA). The research results indicated that the preservice social science teachers had a low level of perceived self-efficacy for spatial technologies. The variables gender, the time spent at the computer, and the number of digital devices owned led to a significant difference in their perceived self-efficacy for spatial technologies, while the variable academic average did not lead to a significant difference.

SINIF ÖĞRETMENi ADAYLARININ ÖZ YETERLiK VE iLETİŞİM BECERİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

ÖZET Bu araştırmada sınıf öğretmeni adaylarının öz yeterlilik inancı ve iletişim becerileri ile cinsiyetin bu becerilere etkisi incelenmiştir. Araştırmada tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini sınıf öğretmenliği 4. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Örneklemi, Selçuk Üniversitesi, Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi, İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı’ında 4. sınıfta okumakta olan 240 öğrenci oluşturmaktadır. Verilerin analizi SPSS paket programı ile yapılmıştır. Analizlerde “Pearson Momentler Çarpım Korelasyon” analizi ve “t testi” ile çözümleme yapılmıştır. Yapılan analiz sonucunda sınıf öğretmeni adaylarının iletişim becerileri ve öz yeterlilikleri arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu, iletişim becerileri ve öz yeterlilikleri algılarının cinsiyet değişkenine göre farklılaşmadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Sınıf öğretmeni adaylarının öz yeterliklerinin ve iletişim becerilerinin geliştirilmesi için yeterli düzeyde eğitim verilmesi önerilmiştir.

SINIF ÖĞRETMENLERİNİN SINIFTA KULLANDIKLARI BİLGİ İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİNE YÖNELİK OLUMSUZ TUTUMLARI VE YAŞADIKLARI SORUNLAR

Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2017

Özet: Bu çalışmanın amacı sınıflarda yer alan bilgi iletişim teknolojilerinin kullanılmasına yönelik sınıf öğretmenlerinin mevcut olumsuz tutumların belirlenmesi ve öğretmenlerin bu ürünlerde yaşadıkları sorunların tespiti olarak belirlenmiştir. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmış olup Sivas ilinde görevli 117 sınıf öğretmeni çalışmaya dâhil edilmiştir. Veri toplama aracı Türel'in (2012) " Öğretmenlerin Akıllı Tahta Kullanımına Yönelik Olumsuz Tutumları: Problemler ve İhtiyaçlar " adlı çalışmasında kullandığı anket temel alınarak hazırlanmıştır. Bu çalışmadan elde edilen veriler yüzde, frekans, aritmetik ortalama, t testi ve ANOVA kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen verilerin çözümlenmesi sonucunda sınıf öğretmenlerinin sınıflarında yer alan bilgi iletişim teknolojisine yönelik olumsuz tutum sergilemedikleri tespit edilmiştir. Ancak bu ürünler olmasa da derslerin aynı şekilde işlenebileceği, ürünlerin her ders için uygun olmadığı, öğrenci ilgisinin zamanla azalacağı ve bazı öğretmenlerin de bu ürünler yerine kara tahtayı kullanma tercihi olduğu belirlenmiştir. Sınıflarda yer alan bilgi iletişim teknoloji ürünlerindeki mevcut internet hızının yetersizliği, hazırlanan etkinliklerin ders amaçlarına uygun olmaması, bu ürünleri kullanmada teknik problemler ve bu problemleri gideren teknik personele ulaşmada sıkıntı yaşandığı tespit edilmiştir. Ayrıca sınıf öğretmenlerinin bilgi iletişim teknolojilerine yönelik tutum ve bu ürünlerde yaşanılan sorunlar cinsiyet ve mesleki kıdem değişkenine göre incelenmiştir.