Tanpınar'ın Romanlarında Metinlerarası İlişkiler (original) (raw)

Doğu-Batı Meselesi Bağlamında Tanpınar Üzerine Notlar

Doktora ödevi-2007 Bugün onun eserleri daha bir dikkatle okunuyor. Yaklaşık otuz yıldır üstadın her cümlesinden, her kelimesinden “bizim hikayemiz”le ilgili anlamlar çıkarıyoruz. Kendinden sonra önemli yazarlar aynı mesele etrafında dönüp durmuş olsa da Tanpınar o meselenin tam ortasında bir huzursuzluk koltuğuna kurulmuş oturuyor ve bu ülkede “Ben kimim?” diye soran herkesin yolu bu koltuğun önünden en az bir kez geçiyor.

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Romanlarında Toplumsal Değişme

AHMET HAMDİ TANPINAR’IN ROMANLARINDA TOPLUMSAL DEĞİŞME, 2018

Ahmet Hamdi Tanpınar is an exclusive artist and intellectual who has profoundly influenced modern Turkish literature. As well as his poetry, literary historiography and criticism characteristics, he has left an important trail especially by the novels in Turkish literature. When Tanpınar’s novels are examined, it is seen that he has a very rich knowledge accumulation and a deep perspective based on a solid infrastructure. Tanpınar has given many discipline-related products to a wide range of fans, from fine arts, music, history to sociology, philosophy to psychology. Tanpınar has addressed the socio-cultural and economic crises related with the process of rapid social change that experienced starting from the Tanzimat period in Turkey in his novels. This article describes the process of social change in Turkey's modernization / westernization experience through the analyzing of novels like “Mahur Beste”, Saatleri Ayarlama Enstitüsü”, “Huzur” and “Abdullah Efendi’nin Rüyaları” reflected by Tanpınar’s thoughts on continuity and change.

Ahmet Hamdi Tanpınar Romanlarında Bakış Açısı

Modern TUrk edebiyatmm onemli edebiyat~l ve yazarlanndan olan Ahmet Hamdi Tanpmar'm romanian ~er~evesinde dU~Uneeleri, bakl~ a~lsl, ideolojik soylemini ~ozUmlemeyi ama~layan yazlmlz, edebiyat eseri ile dU~Unee yahut ideolojilbakl~ a~lsl arasmda dogrudan veya dolayh bir ilginin, baglantmm oldugu tezi iizerinde ~ekil bulmaktadlr. "Her edebiyat eseri belirli bir diinya gorii~iinii, inane 1, doktrini, ideolojiyi savunur veya bunlara tepkide bulunur" (Kosemihal, 1967: 8) sozUnU referans alarak ilerleyen yazlmlz, edebi eserlerin sosyolojik okuma yontemine tabi tutulabilecegi sonueuna varmakta ve soz konusu edebi. eserleri hem metin hem de metin-~evre ili~kisi baglammda ~ozUmlemeyi ama~lamaktadlr. DolaylSlyla yazlmlz, yazann kendi hayat tecriibelerini ve hayat gorU~UnU ister istemez edebi eserlerinde i~ledigini, bu nedenle soz konusu eserlerde yazann 'bakl~ a~lS1'mn ve dUnya gorU~UnUn gorUlebilirligini (Wellek-Warren, 1993: 95) ~lkl~ noktasl olarak belirlemektedir.

Intertextual Relations in Tanpınar’s Novels

Turkish studies, 2010

TANPINAR'IN ROMANLARINDA METİNLERARASI İLİŞKİLER Hülya BAYRAK AKYILDIZ    ÖZET Metinlerarası ilişkiler, gerek roman tekniğinin gerekse metnin anlamının incelenmesinde büyük önem taşır. Yazarın evrenindeki etki kaynaklarını gösterir ve metnin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunur. Tanpınar'ın romanlarında metinlerarası ilişkilerin tespit edilmesi, onun etkilendiği, sergilemek istediği, ilgi duyduğu alanların romanda ne şekilde yer bulduğunu göstermenin yanı sıra, bunun roman tekniğine olan etkisinin değerlendirilebilmesine de imkân tanır. Bu makale, ele alınan dört romanda bu ilişkilerin incelenmesine dayanır.

Tanpınar'da Roman Tekniği Açısından Rüya ve Müzik

Rüya ve müzik, sembolist edebiyatın ve onun kuvvetle etkilediği modern romanın sıklıkla kullandığı iki ögedir. Bu ögelerin biçime ve roman tekniğine yansımaları, yol açtıkları yeni anlatım biçimleri ve bunların Tanpınar’ın romanlarındaki görünümleri bu yazının konusunu oluşturmaktadır.

Güray Süngü'nün Öykülerinde Metinlerarası İlişkiler

Alt yapısını Postmodernizm ve Yapısökümcülük’ten alan, Mihail Bahtin’in söyleşimcilik düşüncesinden hareketle Julia Kristeva tarafından oluşturulan “metinlerarasılık”, iki veya daha fazla metin arasında oluşan bir tür alışveriş, diyalog veya söyleşim biçimi olarak tanımlanır. Buna göre hiçbir metin, öncesinden bağımsız değildir, bu sonsuz döngüde her metin birbirini etkileyerek ve birbirine eklemlenerek ilerler. Metinlerarasılık, bir metnin ne kadar okuyucusu varsa o kadar anlamı olduğu görüşüne dayanan ve metin okuma sürecinde okurun birikimine dikkat çeken yapısıyla, hem yazar ve okur arasındaki hem de metin ve diğer metinlerarasındaki ilişkiye odaklanır; metni öncesi ve sonrasıyla kültürel dokunun bir parçası olarak ele alır. Bu çalışmada metinlerarası ilişkileri öykülerinde sıklıkla kullanan Güray Süngü’ye ve dört öykü kitabına (Deli Gömleği, Hiçbir Şey Anlatmayan Hikâyelerin İkincisi, Köşe Başında Suret Bulan Tek Kişilik Aşk, Vicdan Sızlar) yer verilerek yazarın metinlerarasılığı kullanma biçimleri ve işlevleri üzerinde durulmuştur. Öykülerinde açık ve kapalı metinlerarası ilişkiler dışında alıntı, gönderge, anıştırma gibi teknikleri sıklıkla kullanan yazarın eğilimlerinden hareketle makale beş başlık etrafında toplanmıştır. Süngü şiirlerle, başka kitap ve yazarlarla, sanatın diğer kollarıyla, gelenekle, ironi ve üstkurmacayla oluşturduğu bu metinlerarası ilişkilere, aynı zamanda belli başlı işlevler yüklemiştir. Öykülerde ön plana çıkan bu işlevler ise eski-yeni arasında bağ kurmak, geçmiş-şimdi arasında metin aracılığıyla organik bir doku oluşturmak ve birbirine eklemlenerek ilerleyen kültürel birikimin taşıyıcılığını yapmaktır. Bununla birlikte, yardımcı metni esas metne katarak anlatımı zenginleştirmek, okurun çağrışım dünyasını harekete geçirmek ve okurda estetik haz uyandırmak, metinlerarası ilişkiler bağlamında hikâyenin çatısını kurup kurgusunu oluşturmak, karakter oluşumuna katkı sağlamak gibi işlevler de yazarın öykülerinde ön plana çıkan işlevlerdendir. Anahtar Kelimeler: Güray Süngü, öykü, postmodernizm, söyleşimcilik, metinlerarası ilişkiler.

Tanpınar'da Zaman ve Gelenek Yanılsaması

Zenodo (CERN European Organization for Nuclear Research), 2017

Tanpınar geleneksel kültürel kimliğin yenilenerek sürdürülmesi ve sonraki kuşaklara örnek oluşturması açısından bir edebiyatçı olmaktan daha fazla bir misyonu üstlenir. Bu anlamda hocası ve ustası Yahya Kemal'le olan halef ve selef ilişkisi sorgulanmaya değerdir. Zaman gibi temel bir meselede ortaya konulan poetikaların özlü ifadelerini içeren dizeleri üzerinden Yahya Kemal'le karşılaştırmalı olarak okunduğunda, Tanpınar'ın bu makale itibariyle gelenek içinde anlaşılması hem sonuçları hem de kendi içinde sorunlu ve çelişkili olarak ortaya konulmaktadır.