Hizmet Sözleşmesindeki Bağımlılık Unsuru ve Popüler Şarkılardaki Work Sloganı (original) (raw)
Related papers
İşe Bağlılığın İşte Kalma Niyeti Üzerindeki Etkisinde İş Gören Sesliliğinin Aracılık Rolü
Researcher: Social Science Studies, 2020
Employees, regardless of nature and type of business, are one of the key resources of the organizations. Organizations that desire to run their business activities in a recent competition environment wish to successfully manage relationships with employees and tend to retain employees in a longer-term in the organization. In this line, organizations have started to be more interested in employee voice for obtaining a high level of performance and creating the work commitment and intention to stay of qualified employees. From this point of view, this study aims at analyzing the work commitment, intention to stay and employee voice in detail and being fulfilled the clear need of research in related literature via examining the effect between those variables and the mediating role of employee voice within the impact of work commitment on intention to stay. To this end, the data obtained from 368 employees that were reached by the snowball sampling method has been analyzed by using the quantitative analysis programs “SPSS 21.0” and “AMOS 24.0”. As a result of the analysis, work commitment has a positive and significant impact on both intention to stay and employee voice; employee voice has a positive and statistically significant impact on intention to stay, and the partial mediation role of employee voice within the impact of work commitment on intention to stay.
Örgütsel Bağlılık, İş Stresi ve İş Doyumu Arasındaki İlişki
Journal of Turkish Studies, 2018
görülmektedir. Ayrıca, örgütsel bağlılık algısı ile iş doyumu algısı arasında orta düzeyde anlamlı ve pozitif ilişki tespit edilmiştir. Örgütsel bağlılık ve iş doyumu ile iş stresi arasında ise düşük düzeyde anlamlı ve negatif ilişki olduğu görülmektedir. Öğretmenlerin işlerinde yaşadıkları stres arttığı zaman, iş doyumu ve örgütsel bağlılık algıları azalmaktadır. Çalışma bulgularına uygun şekilde, uygulayıcılara öneriler sunulmuştur.
Öz Bu araştırmada TRC1 bölgesinde yer alan Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinde faaliyette bulunan hastanelerdeki otantik liderlik uygulamaları, çalışanların psikolojik sermaye düzeyleri, işten ayrılma niyetleri ve performansları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla, Gaziantep, Adıyaman ve Kilis illerinde faaliyette bulunan hastanelerde çalışan 403 hemşireye anket uygulanmıştır. Anket sonucu elde edilen veriler kullanılarak t testi, ANOVA ve korelasyon analizi yapılmıştır. Korelasyon analizi sonucuna göre; otantik liderlik, psikolojik sermaye boyutları ve çalışan performansı anlamlı pozitif yönde bir ilişki olduğu, otantik liderlik, psikolojik sermaye boyutları ve işten ayrılma niyeti arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki olduğu, işten ayrılma niyeti ile çalışan performansı arasında ise anlamlı bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca otantik liderlik boyutlarının tamamının ve psikolojik sermaye boyutlarının (özyeterlilik, iyimserlik ve psikolojik dayanıklılık) görev yapılan hastane ve kadro durumu değişkenine göre; performans düzeylerinin görev yapılan hastane değişkenine göre; otantik liderlik boyutlarının tamamının hastanenin bulunduğu il ve çalışma şekli değişkenine göre; psikolojik sermaye boyutlarının (özyeterlilik ve umut) çalışma şekli değişkenine göre anlamlı farklılık gösterdiği de tespit edilmiştir. Abstract In this study, it was aimed to determine the relationship between authentic leadership, psychological capital, intention to leave and employee performance in working at hospitals in TRC1 area Gaziantep, Adıyaman and Kilis provinces. For this purpose, the questionnaire was applied to 403 nurses working at hospitals in Gaziantep, Adıyaman and Kilis provinces. T-test, ANOVA and correlation analysis was performed by using the data obtained from the questionnaire. According to correlation analysis, a significant positive relationship was found between all dimensions of authentic leadership, psychological capital and employee performance, a significant negative relationship was found between all dimensions of authentic leadership, psychological capital and intention to leave, a significant relationship was not found between intention to leave and employee performance. It was also determined that all dimensions of the authentic leadership and dimensions of psychological capital (self-efficacy, optimism and resilience) vary significantly among work in hospitals and staff situation variable, employee performance levels vary significantly among work in hospitals variable, all dimensions of the authentic leadership vary significantly among the hospital where's province and type of work variable, dimensions of psychological capital (self-efficacy and hope) vary significantly among type of work variable.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi
Bu araştırmanın amacı işletmelerin işveren markası adı altında çalışanlarını elde tutmak ve potansiyel adayları işletmeye çekebilmek adına sundukları uygulamaların mevcut çalışanların işe bağlılıkları üzerine etkisi olup olmadığını belirlemektir. Araştırmanın verileri Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyetini sürdüren bir beyaz eşya firmasının 223 beyaz yaka çalışanından anket tekniği ile toplanmıştır. Açıklayıcı Faktör Analizi (AFA) sonucunda işe bağlılık ölçeği 3 temel faktör, işveren markası ölçeği 5 temel faktör altında toplanmıştır. İşveren markası uygulamalarının çalışanların işe bağlılıkları üzerine etkisini belirlemek amacıyla yapılan Regresyon Analizi sonucunda; işletmenin işveren markası uygulamalarının çalışanlarının işe bağlılıkları üzerinde pozitif yönde anlamlı bir etkisi olduğu ortaya çıkmıştır.
İşin Özelliği İle İşten Ayrılma Niyeti İlişkisi İşe Gömülmüşlüğün Rolü
Örgütsel Davranış Kongresi Bildiri Kitapçığı , 2019
Özet Bu çalışmanın amacı, kaynakların korunmasına dayanarak işin özelliğinin çalışanların işten ayrılma niyeti ilişkisinde işe gömülmüşlüğün durumsal aracılık rolünü tespit etmektir. Araştırmanın verileri 227 sağlık çalışanından elde edilmiştir. Araştırmada anket tekniği kullanılmış olup, hazırlanan anket formu kolayda örnekleme yöntemi kullanılarak uygulanmıştır. Toplanan verilerin analizinde, betimleyici istatistikler, doğrulayıcı faktör analizi, korelasyon ve bootstrap regresyon analizleri kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, işten ayrılma niyeti ile hem işin özelliği hem de işe gömülmüşlük arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, işin özelliğinin işe gömülmüşlük üzerine etkisi pozitif yönlü ve anlamlıdır. Son olarak, işe gömülmüşlüğün, işin özelliği ve işten ayrılma niyeti arasındaki ilişkiye aracılık ettiği tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: İşin Özelliği, Gömülmüşlük, İşe Gömülmüşlük, İşten Ayrılma Niyeti, Aracılık 1. Giriş İşten ayrılma, yönetimsel süreci ve iş kalitesini etkilemekte, aynı zamanda hem doğrudan maliyetleri (yani değiştirme, işe alım ve seçme, kaynak bulma, yönetim süresi) hem de dolaylı maliyetleri olumsuz yönde etkilemektedir. Uyum, bağlılık, kalan personel üzerindeki baskı, öğrenim ve eğitim, örgütsel hafıza ve sosyal sermaye kaybı işten ayrılma sonucu ortaya çıkan bazı sorunlardır (Dess ve Shaw, 2001). Bu nedenle işten ayrılma, yönetim sürecinde istenmeyen bir durumdur.
Örgütsel Bağlılık ve İş Tatmini Arasındaki İlişki
Karabuk University Journal of Institute of Social Sciences, 2014
Örgütsel bağlılık ve iş doyumu arasındaki ilişki kurumların başarılarında belirleyici bir rol oynamaktadır. İş doyumu yüksek çalışanlar içinde bulundukları kurumu benimseyerek kendi hedef ve amaçları ile kurumun hedef ve amaçlarını bağdaştıracaklar ve bu sayede kurumun başarısını kendi başarıları gibi göreceklerdir. Bunu sağlayabilen örgütler başarıya doğru ilerlerken, iş görenlerde yaşadıkları iş doyumu sayesinde kendi hedeflerini gerçekleştirebilmek adına daha umutlu olacaklardır. Bunun temel sebebi verimlilik kavramının emek (insan) ile doğrudan bağlantılı olmasıdır. Teknolojideki gelişmeler ve yeni üretim teknikleri emek faktöründen bağımsız düşünülemez. Örgütler çalışanlarından yeterli verimi alamadıkları müddetçe diğer üretim faktörleri anlamsız kalacaktır. Verimsiz olan iş görenlerin iş doyum düzeyleri azalacak ve içinde bulundukları örgüte olan bağlılıkları da zayıflayacaktır. Bu durumun beraberinde hem örgüt hem de iş gören için başarısızlığı getirmesi kaçınılmazdır. Bunun önüne geçebilmek adına örgütler iş görenlerini yakından takip etmeli ve ihtiyaçlarına cevap verebilmelidir. Bunu başarabilen örgütlerin gelecek kaygısı diğer örgütlere göre çok daha az olacak ve işletmelerin temel amaçları olan "kâr, büyüme ve süreklilik" ihtiyaçlarını gerçekleştirebileceklerdir.
Toplum Sanat ve Bağlam Bağımlılık Üzerine
Sanart 1995 yılı sempozyumu için Sanat ve Tabular konusunu gündemine aldığında, bu konunun çok yüzeysel bir biçimde ele alınabileceği korkusuna kapılmıştım. Bu korkumun nedeni Türkiye'de oldukça yaygın olan bir söylemdi.Bu söyleme göre toplumda bulunan her yasak sanatın bir engeli olarak görülüyordu. Bir toplum ne kadar özgür olursa, sanatın da o kadar gelişmiş olacağı kabul ediliyordu. Böyle olunca sanatçı açısından her türlü tabu karşı çıkılması gereken bir şey oluyordu. Bu söylemin yaygınlaşmış olmasının arkasında birden daha fazla neden bulunabilir. Bu en genelde romantik bir estetik anlayışının yaygınlığı ile açıklanabilir. Bir başka açıklama Türkiye'nin siyasal gerçeklerinde bulunabilir. Türkiye'nin siyasal yaşamında düşünce özgürlüğünün yeterince güvence altına alınamayışının bu söylemin derinleşmeden gündemde kalmasını kolaylaştırdığı söylenebilir. Belki de birey düzeyinde yaptıklarından tatmin olmayanlara kolay bir gerekçe oluşturmasını da bunlara ekleyebiliriz. Oysa tabular ile sanat arasında çok daha karmaşık ilişkiler vardır. Yaygın olan bu söylem bu karmaşık ilişkilerin kavranmasına bir engel oluşturabilecekti. Sempozyumun hazırlık çalışmaları bu korkuma gerek olmadığını gösterdi. Daha ilk çalışmalardan itibaren "sanat ve tabular" temasının sanatla toplum arasındaki karmaşık etkileşmenin çözümlemesine girişmek için zengin potansiyeller taşıdığı ortaya çıktı. Ben de bugünkü konuşmamda "sanat ve tabular" konusuna sanatla toplum arasındaki ilişkiler açısından yaklaşacağım. Bunun için önce bağlam bağımlı olma kavramı üzerinde duracağım. İkinci olarak bir toplumun olanaklılığı için bazı olguları bağlam bağımlılıktan çıkartılması gerektiğini göstermeye çalışacağım. Toplumda bağlam bağımlıktan çıkarılmış olguların bulunmasının ne tür toplumsal dinamikler yaratacağını ele alacağım. Bu çözümleme içinde tabuların nasıl bir bağlam bağımlılıktan çıkarma yolu olduğunu tartışacağım. Üçüncü olarak da sanatın toplumda bazı olguların bağlam bağımlılıktan çıkartılması açısından ya da bu olguların yeniden bağlam bağımlı hale getirilmesi açısından konumunu ortaya koymaya çalışacağım. Bu tartışmada değişik estetik kuramlarının yanıtlarının neler olabileceği üzerinde duracağım.
İşveren Markasının Örgütsel Bağlılık Üzerindeki Etkisinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma
2020
Employer brand places businesses as the desired place to work and organizational commitment can be created through the employer brand. Employer brand has five dimensions. These; application value, interest value, development value, social value and economic value dimensions. In this study it is aimed to determine the effect of employer brand and dimensions on organizational commitment. In the research findings, it was revealed that some dimensions of employer brand had an effect on organizational commitment. It was found that the interest value dimension of employer brand had a significant effect on normative commitment and emotional commitment, which is one of the sub-dimensions of organizational commitment, emotional value, which is one of the sub-dimensions of developmental commitment, and social value dimension of organizational commitment, which was a significant effect on continuity commitment of the sub-dimensions of organizational commitment.
Çalışan Bağlılığı ve RADAR İlişkisi: Swissotel Büyük Efes İzmir Örneği
İzmir İktisat Dergisi, 2021
Bu çalışmanın amacı; RADAR (Results, Approachs, Deploy, Assess And Refine) uygulaması ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Araştırmanın ana sorunsalı “RADAR uygulamaları ile çalışan bağlılığı arasında nasıl bir ilişki vardır?” şeklinde belirlenmiştir. Çalışmada, araştırmanın amacına ve kapsamına uygun olarak nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada amaca uygun olarak nitel araştırma desenlerinden durum çalışması deseni ve bütüncül tekli durum deseni tercih edilmiştir. Çalışmada, RADAR uygulamalarının örgütsel bağlıkla olumlu bir ilişkisi olduğu ve gerek yöneticiler gerekse çalışanlar düzeyinde örgütsel bağlılığı arttırdığı bulgulanmıştır.