TEKİRDAĞ ÖLÇEĞİNDE AKRAN ZORBALIĞI ARAŞTIRMASI VE BULGULARIN DEĞERLENDİRMESİ (original) (raw)

TEKİRDAĞ’IN NÜFUS VE YERLEŞMESİNİN COĞRAFİ ANALİZİ

Tekirdağ’da ilk insana ait izler çok eskilere gitse de ilk yerleşmeler M.Ö. 4000-2000 yılları arasını göstermektedir. Tekirdağ çevresinde yapılan çeşitli arkeolojik çalışmalarda farklı dönem medeniyetlerine ait eserler bulunmuş olması buranın tarihte yerleşim olarak kullanıldığını ve zamanına göre önemli nüfus barındırdığını göstermektedir. İl’in nüfusu günümüze kadar farklı nedenlerle değişim göstermiş olsa da nüfus artışı devam etmiştir. Bugünde önemli bir yerleşim merkezi olan Tekirdağ, bulunduğu coğrafi konum, taşıdığı iklim şartları, ulaşım bakımından elverişliliği, tarım açısından uygunluğu, sanayi nedeniyle iş imkânlarının olması, İstanbul’a yakınlığı ve yazlık sitelerin gelişmesi nüfusun artmasına neden olmuştur. Tekirdağ’ın nüfusunda göz ardı edilmemesi gereken bir özellikte dış göçlerle gelen nüfusun varlığıdır.

OKULLARDA AKRAN ZORBALIĞININ ÖZEL HUKUK AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

ANKARA HACI BAYRAM VELİ ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2022

Yabancı psikoloji doktrininden kaynağını alan akran zorbalığı (peer bullying) terimi, yerli doktrinde de benimsenmiştir. Son zamanlarda ise, bu ifadeye sadece doktrinde değil; eğitim dünyasında, medyada ve hatta ilk ve orta dereceli okullarda bir çocuğun velisi olan ana babalar arasındaki günlük konuşmalarda dahi rastlanabilmektedir. Doktrinde geleneksel zorbalık ve siber zorbalık şeklinde sınıflandırılan akran zorbalığı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir. Çocuklar arasındaki akran şiddetinin önlenebilir olduğu düşüncesinden hareketle psikoloji, eğitim bilimleri ve sosyal hizmetler alanındaki çalışmalarda daha ziyade soruna yönelik önleyici mekanizmalar üzerine odaklanılmaktadır. Bu çalışma ise, sorunun hukuken değerlendirilmesini hedeflemektedir. Ancak siber zorbalık ile ilgili hukuki sorunlar çalışmanın kapsamı dışında tutulmuştur. Ayrıca okullarda akran zorbalığı sorununa temel haklar ve çocuk hakları perspektifinden yaklaşılması gerektiği vurgulanmıştır. Bu bağlamda gerektiğinde hâkim tarafından hem zorba hem kurban (mağdur) çocuklar bakımından koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının verilebileceği tespit edilmektedir. Çalışmanın son kısmında ise, okullarda karşılaşılan akran zorbalığı vakıalarında özel hukuk sorumluluğu değerlendirilmekte ve okulda akran zorbalığından kimin hangi sebeple sorumlu tutulabileceği belirlenmektedir. Böylece Türkiye'de akran zorbalığına ilişkin mevcut bilimsel çalışmalara, sorunun olası hukukî sonuçları ortaya konularak katkı sağlanması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Okullarda akran zorbalığı, temel haklar ve çocuk hakları, koruyucu ve destekleyici tedbir kararları, ayıplı hizmetten sorumluluk, sözleşme dışı kusursuz sorumluluk.

'TERCEME-İ AKRABÂDÎN'DE TERKİPLER VE ADLANDIRILMALARI

Anadolu Selçuklu Devleti zamanında Arapça ve Farsça eser veren müellifler, 14. yüzyıldan itibaren Anadolu Türkmen beylerinin talepleri doğrultusunda Türkçe eserler vermeye başlamışlardır. Bir yandan daha önce Arapça telif ettikleri eserleri Türkçe’ye aktarırken diğer taraftan da yeni eserler yazmışlardır. Anadolu Türk tıbbına kaynaklık eden Arapça ve Farsça eserlerden bir kısmı bu dönemde Türkçe’ye kazandırılmıştır. Böylelikle, Türkçe’nin, dönemin tıp terimlerini karşılayabilen yapısı gözler önüne serilmiştir. Bu çalışmada, 15. yüzyılın önemli tıp eserlerinden Terceme-i Akrabâdîn incelenecektir. Bu farmakoloji eseri, Sabuncuoğlu Şerefeddin tarafından Cürcânî’nin Zahîre-i Harzemşâhî adlı eserinin ‘Akrabâdîn’ bölümünün tercümesiyle oluşturulmuş ve Türkçe’nin tıp terimlerini ifade etmedeki yetkinliğini ortaya koyması bakımından önemlidir. Eser, çeşitli ilaç terkiplerinin hazırlanış ve kullanılış biçimleriyle, terkiplerin hangi hastalıkların tedavisinde kullanılabileceğini açıklamaktadır. Bu çalışmada, Terceme-i Akrabâdîn’deki terkipler hakkında bilgi verilecek ve bunların nasıl adlandırıldığı örneklerle açıklanacaktır. Anahtar sözcükler: Terkip adlandırmaları, Sabuncuoğlu Şerefeddin, Terceme-i Akrabâdîn, Eczacılık terminolojisi, Eczacılık tarihi. The naming of pharmaceutical forms in Sabuncuoğlu Serefeddin’s ‘Terceme-i akrâbâdîn’ (15th c.) The compilers of Arabic and Persian written works during the time of Anatolian Seljuk dynasty, started to create Turkish written works by following the demands of Anatolian Turcoman governors from the 14th century on. Beside translating the Arabic treatises into Turkish, they also wrote new works. Some parts of Arabic and Persian written works, which were the sources of Anatolian Turkish medicine, were translated into Turkish. The linguistic structure of Turkish provided for the development of contemporary medical terminology. In this study, one of the important pharmaceutical works of the 15th century, Sabuncuoğlu Şerefeddin’s Terceme-i Akrabâdîn, which is translated from Zahîre-i Harzemşâhî by Cürcânî, will be reviewed. The significance of this text derives both from its terminology and description of compounds. The manuscript includes information about the preparation and usage of drugs and their indications. The terminology in this akrabâdîn (pharmacopaea) will be examined and detailed information about the naming of compounds will be presented. Key words: Pharmaceutical terminology, Pharmacopea, history of pharmacy, Sabuncuoğlu Şerefeddin, Terceme-i Akrabâdîn, Turkey.

BİR LOJİSTİK ÜS OLARAK TEKİRDAĞ BÖLGESİNİN HAVAYOLU ULAŞTIRMASI YÖNLÜ DEĞERLENDİRİLMESİ: ÇORLU HAVAALANI LOJİSTİK MERKEZ ÖNERİSİ

2013

Logistics centers are specific areas where all logistics activities are carried out by varies users with all transportation modes in trade operations. While world’s logistics centers examples promote intermodal transportation, our country’s projects have limited modes and ignore air transportation. This study includes detailed information about Çorlu Airport Logistics Park’s proposal following general information about logistics centers and air transportation – logistics relations. Afterwards, making an analysis of logistics centers with regards to air transportation and trying to create awareness about air logistics. For that purpose, depth interview techniques are used among the qualitative research methods to have an interview logistics service providers and relevant authorities. As a conclusion, it is emphasized that air logistics operations in Turkey have been done constricted and all of these operation are carried out by Ataturk Airport. In this point, the requirement of alternative regulations and studies for development of air logistics operations is revealed.

AKRAN ZORBALIĞINI ÖNLEMEDE BİBLİYOTERAPİ YÖNTEMİNİN KULLANIMI

Bir kişinin, diğer bir kişi veya kişiler tarafından kasıtlı, olarak bir süre olumsuz davranışlarla maruz kalması olarak tanımlanan akran zorbalığı, dünyada ve Türkiye’de ilkokul öğrencileri arasında giderek artan bir sorun halini almıştır. Araştırmalar zorbalığının erken yaşlarda önleyici programlar yardımıyla azaltılabileceğine işaret etmektedir. Hikâyelerin eğitim ve farkındalık amaçlı kullanımı anlamına gelen bibliyoterapi, akran zorbalığını önlemede son yıllarda sıkça başvurulan yöntemlerden biridir. Alan yazında Türkiye’de bibliyoterapinin akran zorbalığını önleme amacıyla kullanımını içeren sınırlı sayıda çalışmaya rastlanmıştır. Bu araştırmanın amacı bibliyoterapi yöntemini tanıtmak, bibliyoterapi uygulamaları sırasında dikkat edilmesi gereken noktaları vurgulamak, bu konuyla ilgili çalışmaları gözden geçirmek ve örnek bir bibliyoterapi uygulaması sunmaktır. Çalışmanın bibliyoterapinin akran zorbalığını önleme amacıyla kullanımı konusunda bir model oluşturmasının yanı sıra, bu konuda farkındalık yaratması umulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Akran zorbalığı, zorbalığı önleyici programlar, bibliyoterapi, çatışma çözümü, eleştirel analiz.

TÜKETİMDEN SOSYALLEŞMEYE ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ: ELAZIĞ ÖRNEĞİNDE BİR ARAŞTIRMA

Tüketim olgusu, gündelik yaşam rutinlerini dönüştüren ve yeniden üreten sosyal bir nitelik kazanmıştır. Özellikle kent yaşamı içerisinde giderek artan tüketim pratikleri, bireylerin sosyal ilişkilerini düzenleyen yeni mekanizmaların gelişmesine ön ayak olmuştur. Bu mekanizmalar kimi zaman bireyler arasında paylaşılan sembollerle ifade edilirken, kimi zaman ise kendine özgü sembolik değerler üreten mekânlar şeklinde ortaya çıkmaktadır. Günümüzde, salt ihtiyacı karşılamaktan ziyade bireylere sosyalleşebilecekleri alanlar sunan alışveriş merkezleri, tüketim odaklı toplumsallığın inşa edildiği etkin bir mekanizma görevi üstlenmektedir. “Yaşam Merkezi” olarak da adlandırılan bu mekanizmalar, büyüleyici atmosferi sayesinde, sosyalleşme açısından cazibe merkezine dönüşmektedir. Kentlerin merkezi noktalarında konumlandırılan devasa büyüklükteki alışveriş merkezleri, aynı anda çok sayıda bireyi ağırlayabilmektedir. Elazığ’da kısa zaman önce faaliyete geçen Park 23 Alışveriş Merkezi, modern ve çok yönlü bir sosyal kompleks niteliği taşımaktadır. Günümüz alışveriş merkezi anlayışına uygun şekilde tasarlanan Park 23, şehrin ilk büyük alışveriş merkezidir. Bu çalışmanın amacı, Park 23 Alışveriş Merkezinin bireylerin tüketim alışkanlıkları, kent algıları ve sosyalleşme pratikleri üzerinde nasıl bir etki yarattığını belirlemektir. Bu amaçla, Park 23’ü ziyaret eden ve Elazığ’da ikamet eden 620 kişinin katıldığı bir alan araştırması yapılmıştır. Anket tekniğinin kullanıldığı araştırmada, katılımcıların sosyalleşme ve ziyaret pratikleri, tüketim öncelikleri, beklenti, algı ve tutumları ile ilgili bulgulara ulaşılmıştır. Araştırma bulguları, Park 23 Alışveriş Merkezi’nin etkin bir sosyalleşme mekânı olduğu, bireylere yeni tüketim alışkanlıkları kazandırdığı ve kent algısına olumlu katkılar sunduğunu ortaya koymaktadır.

MEB ORTAÖĞRETĠM KURUMLARINDAKĠ ÖĞRENCĠLERĠN AKRAN ZORBALIĞINA MARUZ KALMA DÜZEYLERĠ VE ÖZGÜVEN ARASINDAKĠ

MEB ORTAÖĞRETİM KURUMLARINDAKİ ÖĞRENCİLERİN AKRAN ZORBALIĞINA MARUZ KALMA DÜZEYLERİ VE ÖZGÜVEN ARASINDAKİ İLİŞKİ, 2013

ÖZET Bu araştırmanın amacı eğitim kurumlarında öğrencilerin akran zorbalığına maruz kalma düzeylerinin özgüven arasındaki ilişki ortaya koymaktır. Bu çalışmada akran zorbalığına maruz kalan öğrencilerin özgüven arasındaki ilişki, öğrencilerin görüşlerine dayalı olarak araştırılmıştır. Araştırmanın amacı dâhilinde evren Sakarya ili ortaöğretim okullarından 5 okuldan rasgele örneklem seçilmiş toplam 333 öğrenciye anket formu uygulanmıştır. Çalışma betimsel tarama yöntemi kullanılarak gerçekleşmiştir. Araştırma için gereken veriler, araştırmacılar tarafından geliştirilen ölçek aracılığı ile elde edilecektir. Araştırmada 9, 10 ve 11. sınıf öğrencilerinin zorbalığa uğrama ve zorbalık yapma düzeylerini ön test, son test ve izleme ölçümlerini belirlemek amacıyla Pişkin ve Ayas (2007) tarafından geliştirilen "Akran Zorbalığı Belirleme Ölçeği-Ergen Formu" kullanılmıştır. Bu ölçekler akranlarına "zorbalık yapan" ve "zorbalığa uğrayan (kurban)" öğrencileri belirlemek amacıyla toplam 53 madde ve altı faktörden oluşmaktadır. ölçekteki maddelerin faktörlere göre dağılımı şu şekildedir; 1-15. maddeler fiziksel, 16-22. maddeler sözel, 23-28. maddeler izolasyon, 29-33. maddeler söylenti yayma, 34-43. maddeler eşyalara zarar verme ile ilgili olarak zorba ve kurbanı, 44-53. maddeler ise cinsel zorba ve kurbanı oluşturmaktadır. Ölçeğin zorba ve kurban boyutlarından alına bilecek en düşük puan 53 en yüksek puan 265 dir. Puanlar arttıkça zorba ve kurban olma durumu artar. Akran zorbalığı belirleme ölçeği ergen formu tıpkı çocuk formunda olduğu gibi biri "zorba ölçeği" diğeri "kurban ölçeği" olarak adlandırılan ve aynı maddelerin farklı biçimde sorulmasından oluşan paralel iki ölçekten oluşmaktadır. Öğrencilerin zorba ölçeğinde yer alan söz ve eylemleri ne sıklıkla yaptıklarını, kurban ölçeğinde ise bu söz ve eylemlere ne sıklıkla uğradıklarını işaretlemeleri