AKRAN ZORBALIĞINI ÖNLEMEDE BİBLİYOTERAPİ YÖNTEMİNİN KULLANIMI (original) (raw)
Related papers
TEKİRDAĞ ÖLÇEĞİNDE AKRAN ZORBALIĞI ARAŞTIRMASI VE BULGULARIN DEĞERLENDİRMESİ
Öz: Okullar sosyalleĢme sürecinin en önemli aktörlerinden biridir. Bu süreçte ortaya çıkan sosyolojik olgulardan biri de akran zorbalığıdır. Akran zorbalığı okullarda yaĢanan Ģiddet sorununun bir boyutu olarak karĢımıza çıkmaktadır. Zorbalık saldırgan bir davranıĢ biçimidir. ―Bir ya da daha fazla öğrencinin bir baĢka öğrenciye karĢı sürekli olarak olumsuz eylemlerde bulunması‖ olarak tanımlanmaktadır. Zorba bu davranıĢı gerçekleĢtiren, kurban ise bu davranıĢa muhatap olan kiĢidir. Bu çalıĢma Tekirdağ ilinde anket yöntemini kullanarak akran zorbalığını ölçümlemeyi amaçlamaktadır. Akran Zorbalığı Anketi uygulanmasında sosyal, ekonomik ve kültürel kriterler dikkate alınarak Tekirdağ merkezinin genelini tanımlayacak okullar seçilmiĢtir. Yapılan anket çalıĢmasında toplam 650 öğrenci ile görüĢülmüĢtür. Bu öğrencilerin cinsiyet dağılımı % 49.8 erkek, %50.2 kız öğrenci Ģeklindedir. Bu araĢtırma ile zorbalığa uğrayıp uğramama durumu, zorbalık türlerine nerelerde uğranıldığı, öğrencilerin hangi sebeple zorbalığa uğradığı, zorbalığa uğradıktan sonra neler hissettiği, zorbalığa uğradığında neler yaptığı, kimlerin zorbalık yaptığı, öğrencilerin zorbalığa uğradığında kimlere söylediği, zorbalığa uğradığında onunla kimlerin ilgilendiği, zorbalığı uygulayıp uygulamama durumu, zorbalık uyguladıktan sonra neler hissettiği, herhangi bir zorbalığa Ģahit olduğunda neler yaptığı, öğrencilerin bazılarına zorbalık uygulama Ģeklindeki sorulara cevap aranmıĢtır. AraĢtırma sonucunda zorbalığa maruz kalanların oranı % 44 olarak bulunmuĢtur. Türkiye genelinde akran zorbalığı ile ilgili olarak yapılan araĢtırmalarda kurban oranı % 26-40'dır. Tekirdağ'da ortaya çıkan bu sonuç Türkiye ortalamasının üzerindedir. Bu da Tekirdağ açısından önemli bir sosyolojik soruna iĢaret etmektedir.
DERLEME: AKRAN ZORBALIĞININ ERGENLER ÜZERİNDE ETKİSİ
AKRAN ZORBALIĞININ ERGENLER ÜZERİNDE ETKİSİ, 2022
Bu çalışma akran zorbalığının, çocukların ergenlik dönemlerindeki etkilerinin incelendiği çalışmaları derlemeyi amaçlamıştır. Günümüzde farkındalığın artması ile özellikle ergenlik dönemi geçişlerinde çocukların yaşadığı sorunlara eğilimler artmış ve bu konudaki çalışmalarda çoğalmıştır. Ergenlik dönemindeki karmaşık süreç içerisinde çocukların en çok maruz kaldıkları durumlardan biri olan akran zorbalığı onların çocukluktan yetişkinliğe geçiş süreçlerini de olumsuz etkileyen önemli durumlardan biridir. Bu konuda yapılan çalışmalar daha çok zorbalığın doğrudan ve dolaylı tanımları ile zorba ve mağdur konumundaki çocuklar bakımından; yaş aralığı, sosyal durum, cinsiyet, aile yapısı gibi farklı değişkenler üzerinden ele alınarak her biri ile anlamlılık derecesi farklı olacak şekilde sonuçlara ulaşılmıştır. Bu akran zorbalığının önüne geçilmesi veya azaltılması adına aile ve okul başta olmak üzere sosyal kurumlara aktif görev düşmekte olup genel toplumsal sorumluluk ve bilinç seviyesinin artırılmasına dair çalışmalara hız verilmelidir.
OKULLARDA AKRAN ZORBALIĞININ ÖZEL HUKUK AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
ANKARA HACI BAYRAM VELİ ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2022
Yabancı psikoloji doktrininden kaynağını alan akran zorbalığı (peer bullying) terimi, yerli doktrinde de benimsenmiştir. Son zamanlarda ise, bu ifadeye sadece doktrinde değil; eğitim dünyasında, medyada ve hatta ilk ve orta dereceli okullarda bir çocuğun velisi olan ana babalar arasındaki günlük konuşmalarda dahi rastlanabilmektedir. Doktrinde geleneksel zorbalık ve siber zorbalık şeklinde sınıflandırılan akran zorbalığı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmektedir. Çocuklar arasındaki akran şiddetinin önlenebilir olduğu düşüncesinden hareketle psikoloji, eğitim bilimleri ve sosyal hizmetler alanındaki çalışmalarda daha ziyade soruna yönelik önleyici mekanizmalar üzerine odaklanılmaktadır. Bu çalışma ise, sorunun hukuken değerlendirilmesini hedeflemektedir. Ancak siber zorbalık ile ilgili hukuki sorunlar çalışmanın kapsamı dışında tutulmuştur. Ayrıca okullarda akran zorbalığı sorununa temel haklar ve çocuk hakları perspektifinden yaklaşılması gerektiği vurgulanmıştır. Bu bağlamda gerektiğinde hâkim tarafından hem zorba hem kurban (mağdur) çocuklar bakımından koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının verilebileceği tespit edilmektedir. Çalışmanın son kısmında ise, okullarda karşılaşılan akran zorbalığı vakıalarında özel hukuk sorumluluğu değerlendirilmekte ve okulda akran zorbalığından kimin hangi sebeple sorumlu tutulabileceği belirlenmektedir. Böylece Türkiye'de akran zorbalığına ilişkin mevcut bilimsel çalışmalara, sorunun olası hukukî sonuçları ortaya konularak katkı sağlanması amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Okullarda akran zorbalığı, temel haklar ve çocuk hakları, koruyucu ve destekleyici tedbir kararları, ayıplı hizmetten sorumluluk, sözleşme dışı kusursuz sorumluluk.
PETROLÜN ABİSAL ABİYOJENİK KÖKENİ: JEOLOJİK DEĞERLENDİRMEDEN FİZİKSEL TEORİYE
PETROLÜN ABİSAL ABİYOJENİK KÖKENİ
Petrolün abisal abiyojenik kökeni teorisi, hidrokarbonların oluşumuyla ilgilenen modern bilimsel teorilerin önemli bir parçasıdır. Bu teoriler, doğal hidrokarbon sistemlerinin tanımlanmasını, bunların karasal yoğunlaşmasına yol açan fiziksel süreçleri ve bu materyalin jeolojik petrol rezervuarlarına göçünü kontrol eden dinamik süreçleri içerir. Petrolün abisale yakın abiyojenik kökeni teorisi, doğal gaz ve petrolün, Dünya kabuğuna göç etmiş, derin kökenli ilkel materyaller olduğunu kabul eder. Bu makalede sunulan deneysel sonuçlar ve jeolojik araştırmalar, teorinin temel varsayımlarını ikna edici şekilde doğrular ve dünyanın hidrokarbon rezervlerinin yapısını, boyutunu ve yerel dağılımlarını yeniden incelememize olanak tanır. ÇN: Bir yalanın çöküşünün kanıtıdır. Türkiye'mizde de yeterince petrol/gaz vardır. Her arayan bulamaz ancak bulanlar arayanlardır. Devletimize ve insanlarına bilgi vermek amacıyla çevrilmiştir. Amatör çeviridir hataları görmezden gelin. Bağımsız ve en güçlü TÜRKİYE dileği ile 09.2024.
ZORBALIĞI ÖNLEMEYE YARDIMCI OLABİLECEK KİTAPLARIN SEÇİMİNDE KULLANILACAK ÖLÇÜTLERİN BELİRLENMESİ
Problem Durumu ve Amaç: Türkiye’de de okullarda meydana gelen zorbalık olaylarının sayısının artması, eğitimcilerin zorbalık tehdidinin farkına varmalarını ve bu konuda çalışmalar yapmalarını sağlamıştır. Bibliyoterapi; (1) olumlu, destekleyici ve kapsayıcı sınıf ortamlarını güçlendirmek, (2) özellikle zorbalığa şahit olanları-izleyicileri- mağdurları desteklemek için daha aktif biçimde davranmaları yönünde bilinçlendirmek ve (3) zorbalığı önleme çalışmalarına bütün öğrencileri dahil etmek için potansiyel bir araç olarak görülmektedir. Öğretmenlerin ve velilerin akran zorbalığını önlemede bibliyoterapiden yararlanılması konusunda kullanımı kolay, asgari düzeyde profesyonel destek ve denetim gerektiren temel bilgilere ihtiyaçları vardır. Pek çok ülkede zorbalığı önleme, duygu eğitimi ve çatışma çözme gibi konularda kullanılabilecek kitapların listeleri hazırlanmasına rağmen, Türkiye’de bu konuda oldukça az sayıda kapsamlı çalışmaya rastlanmıştır. Bu bakımdan, bu çalışmada zorbalık-karşıtı okul ortamlarının yaratılmasını destekleme potansiyeline sahip kitapların listesi oluşturulmaya çalışılmıştır. Yöntem: Bu çalışmada bibliyoterapinin akran zorbalığını önleme ve duygu kontrolünü öğretmedeki etkinliği konusunda farkındalık yaratmak için nitel bir araştırma yaklaşımı kullanılmıştır. Bulgular: İncelenen resimli çocuk kitaplarının bazılarında istenmeyen örtük mesajlara rastlanmıştır bu da kitapların bibliyoterapi amacıyla kullanımında sakıncalar doğurmaktadır. Hikaye kitaplarının çoğunluğunun çeviri olduğu ve bu kitaplardaki örneklerin Türk kültürüne bazen uyuşmadığı görülmüştür. Türkçe kitaplar da ise didaktik dil dikkati çekmiştir. Öğretici bir modda yazılan ve hikayenin önüne geçen öğretme ve bilgilendirme isteği, kitapların bibliyoterapi amacıyla kullanımına izin vermemektedir. İleriye Dönük Araştırma ve Uygulama için Öneriler: Zorbalıkla mücadelede didaktik dil kullanmayan, sürükleyici ve öğrencilere duygularını ifade etmek ve farklılıkları kabullenmek ve zorbalıkla mücadele etmek için doğru stratejileri öğreten kitaplara ihtiyaç vardır.
ERGENLERDE KİMLİK GELİŞİMİ SÜREÇLERİNİN AKRAN ZORBALIĞI İLE İLİŞKİSİ
Güncel Eğitim Bilimleri Araştırmaları IV ( AYBAK 2021 Eylül ), 2021
Ergenlik dönemi, insan gelişiminin önemli aşamalarından birisidir. Bu dönemle birlikte bireyler çocukluktan çıkıp yetişkinliğe adım atarlar. Bu açıdan ergenlik çocukluk ve yetişkinlik arasında bir ara dönem olarak kabul edilebilir Ergenlik, çeşitli aşamaları içinde barındıran bir süreçtir. Sosyal, duygusal, bilişsel, biyolojik gelişim alanları hem ayrı ayrı gelişirken hem de birbirlerinin gelişimlerinden etkilenirler. Ergenlik dönemi doğası gereği biyolojik gelişimle başlasa da kısa bir süre sonra diğer gelişim alanlarında (bilişsel, sosyal vb.) da gelişmelere neden olur (Yörükoğlu, 2019).
KARBON DİOKSİT TERAPİSİNİN SIÇANDA YARA İYİLEŞMESİNE ETKİSİ
… ve Estetik Cerrahi …, 2008
Karbondioksit (CO 2 ) gazı solumanın bilinen sistemik etkileri arasında; periferik vasküler direnci düşürmesi ve dolayısıyla kan basıncını düşürmesi, kalp atım hızını düşürmesi, kalbin debisini arttırması sayılabilir. 1-3 CO 2 gazının topikal veya transkutan yolla tedavi amaçlı olarak uygulanması karbondioksit terapisi olarak adlandırılmaktadır. CO 2 terapisi kaplıca tedavilerinde uzun yıllardan beri uygulanagelmiştir. İçeriğinde belli