Bulgaristan'daki Türkçe Öğretmenlerinin Türkçenin Eğitimi-Öğretimine İlişkin Görüşlerinin İncelenmesi (original) (raw)
Related papers
Balkanlarda Öğreti̇ci̇leri̇n Gözünden Türkçe Öğreti̇mi̇
Turk Dunyasi Dergisi
Öz Ana dili, her toplum için önemlidir. Çünkü ana dili toplumların kültürünü, geçmişini içeren ve bireyin düşünce dünyasının şekillenmesini sağlayan temel unsurlardandır. Bu nedenle ana dili hâkimiyeti hem düşüncelerimizin şekillenmesinde hem de ait olduğumuz toplumla bütünleşmemizde etkili olmaktadır. Kimlik, kim olduğumuz ve hangi aileye, soya mensup olduğumuzu göstermesi bakımından önemli olduğu için kimliği oluşturan unsurlara karşı olumlu bir tutuma sahip olmak da önem kazanmaktadır. Bu unsurlarda biri, hatta en önemlisi ana dilidir. Ana dili farkındalığı ise, dilin kurallarına uygun şekilde kullanılmasının yanı sıra ana dilinin önemini bilip dilin yozlaşmasının ve unutulmasının önüne geçmek çabasında olmaktır. Tarih boyunca Balkan coğrafyasında farklı siyasi, dinî ve kültürel unsurların baskın olmasının etkisiyle farklı diller dolayısıyla farklı kimlikler ortaya çıkmıştır. Coğrafyadaki baskın unsurlar Balkan Türklerini de etkilemekte ve mensup oldukları kimlikten uzaklaşmalarına sebep olmaktadır. Bu uzaklaşmanın artması ile adı geçen coğrafyada Türklerin geçmişlerini, dillerini ve kültürlerini unutmaları; zamanla asimilasyonu doğuracaktır. Balkan Türkleri ile aramızdaki bağlar; ana dili, din, kültür ve örf-adet vb. unsurlardır. Bu unsurların devamı söz konusu coğrafyada
2016
Bulgaristan’daki iki dilli Türk çocuklarının Türkçe okuduğunu anlama ve yazılı anlatım becerileri düzeyini tespit etmeyi amaçlayan bu çalışma, tarama tekniğine dayalı betimsel nitelikli bir araştırmadır. Araştırmanın çalışma grubunu 2014-2015 eğitim-öğretim yılında Bulgaristan’daki Türk nüfusun yoğun yaşadığı Kırcaali ve Şumnu illerinde on iki farklı okulda öğrenim görmekte olan beşinci ve sekizinci sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Ana dili Türkçe ancak eğitim dili Bulgarca olan bu öğrencilere sırasıyla “Kişisel Bilgi Toplama Envanteri”, beşinci ve sekizinci sınıflar için ayrı ayrı “Okuduğunu Anlama Testi” uygulanmış ve öğrencilerin yazılı anlatım becerisi düzeylerini ölçebilmek için beşinci ve sekizinci sınıf öğrencilerine düzeylerine uygun farklı konularda metin yazdırılmıştır. Okuduğunu anlama testlerinin oluşturulmasında ortaokul Türkçe programında yer alan okuma öğrenme alanındaki kazanım maddeleri dikkate alınmıştır. Öğrencilere yazdırılacak metinlerin konularının belirlenmesinde ise uzman görüşüne başvurulmuştur. Araştırmada elde edilen nitel verilerin analizinde SPSS paket programından yararlanılmıştır. Öğrencilerin yazılı anlatım toplam puanları normal dağılım gösterdiği için istatistiksel test tekniklerinden t testi ve ANOVA, öğrencilerin okuduğunu anlama toplam puanları ile kazanımlar düzeyindeki puanları normal dağılım göstermedikleri için Mann-Whitney U ve Kruskall-Wallis H istatistiksel test tekniklerinden yararlanılarak analiz edilmiştir. Değerlendirmede grupların karşılaştırılması için “t” testi kullanılmıştır. İstatistiksel analiz yapılamayan durumlarda ortalamalar ve standart sapmaların bildirilmesi yoluna gidilmiştir. Araştırma sonucunda Şumnu’daki öğrencilerin, Kırcaali’deki öğrencilere oranla hem okuduğunu anlama testleri hem de yazılı anlatım becerilerinde daha yüksek puan aldıkları ve bu farklılığın anlamlı olduğu görülmüştür. Ayrıca araştırmanın tüm basamaklarında kız öğrencilerin erkek öğrencilere oranla daha başarılı oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Beşinci sınıf öğrencilerinin okuduğunu anlama testinden elde ettikleri ortalama puan, 100 üzerinden 55.74; sekizinci sınıf öğrencilerinin ise ortalama puanı 41.53 bulunmuştur. Beşinci sınıf öğrencilerinin yazılı anlatım puan ortalaması, 100 üzerinden 53.9; sekizinci sınıf öğrencilerinin ortalaması ise 56.48’dir. Araştırmanın sonunda elde edilen bulgulara bağlı olarak Bulgaristan’daki iki dilli Türk çocuklarının eğitim-öğretim koşullarını ve okuma, yazma becerilerini geliştirmeye yönelik öneriler sunulmuştur.
Türkçenin Yabancı Dil Olarak Uzaktan Öğretimine İlişkin Öğrenici ve Öğretici Görüşleri
Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2020
COVID-19 salgını nedeniyle, Türkçeyi yabancı dil olarak öğreten kurumlar da diğer eğitim kurumları gibi uzaktan öğretim sistemine geçmiştir. Bu çalışmada korona virüs nedeniyle uzaktan yabancı dil olarak Türkçe öğrenenlerin ve öğretenlerin, uzaktan Türkçe öğretimine yönelik görüşleri incelenmiştir. Çalışma grubu, 30 öğrenici ve 10 öğreticiden oluşmaktadır. Çalışmada, öğrenicilere ve öğreticilere yönelik 6 sorudan oluşan yapılandırılmış görüşme formları veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Elde edilen veriler, içerik analizine uygun biçimde çözümlenerek bulgulara ulaşılmıştır. Yapılan analizler sonucunda, öğrenicilerin önemli bir bölümünün uzaktan değil, yüz yüze eğitimi tercih ettikleri belirlenmiştir. Öğrenici ve öğreticiler, olumlu görüş olarak uzaktan öğretimin dil öğrenimi ve öğretimi alanında kullanılmasının zaman ve mekân sınırını ortadan kaldırdığını belirtmiştir. Olumsuz olarak ise, etkileşim sorunları, dil becerilerinin gelişiminin olumsuz etkilenmesi, alt yapı sorunları, ödev kontrolüne imkân tanımaması gibi görüşler bildirmişlerdir. Her iki katılımcı grubun uzaktan Türkçe öğretimine yönelik görüşlerinin büyük oranda örtüştüğü sonucuna ulaşılmıştır. Ulaşılan bulgular ışığında araştırmacılar tarafından, Türkçenin yabancı dil olarak uzaktan öğretimine yönelik öneriler geliştirilmiştir.
Bu araştırma Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yurt dışında yaşayan Türk çocuklarına Türkçe öğretmek amacıyla gönderilen öğretmenlerin görevleriyle ilgili sorunlarını belirleyip bu sorunlara çözüm bulabilmek amacıyla 2016-2017 öğretim yılın-da Federal Almanya'da yapılmıştır. Araştırmada Almanya'nın çeşitli eyaletlerinde görev yapan elli öğretmene yarı yapılandırılmış görüşme formu uygulanmış, öğretmenlerin ifadeleri nitel veri analizi yöntemlerinden içerik analiziyle açık kodlama yapılarak çözümlenmiştir. Veriler araştırmacılar tarafından kodlanıp kodların tutarlılık katsayısı hesaplanmıştır. Öğretmenlerin mesleki ve kişisel özelliklerini içeren dört sorudan sonraki dört sorunun güvenirlik katsayıları sırasıyla yurt dışı temsilciliklerimizin Türkçe ve Türk Kültürü dersleri konusundaki destekleriyle ilgili soru için % 65, Türk sivil toplum kuruluşlarının destekleri hakkındaki soru için % 64,10, yabancı makamlar ve görev yaptıkları okulların tavırlarına ilişkin soru için % 80,...
Sınıf Öğretmenlerinin Türkçe Dersi Öğretim Programına Yönelik Görüşleri
Ana Dili Eğitimi Dergisi, 2017
Bu araştırmanın amacı sınıf öğretmenlerinin 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında uygulamaya konulan Türkçe Dersi Öğretim Programına yönelik görüşlerini incelemektir. Bu genel amaç doğrultusunda toplam 78 sınıf öğretmeni çalışmaya dâhil edilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak açık ve kapalı uçlu sorulardan oluşan anket formu kullanılmıştır. Elde edilen veriler üzerinde betimsel analizler gerçekleştirilmiştir. Araştırma verilerinden elde edilen bulgular çalışmaya katılan öğretmenlerin çoğunun yeni programı okumadığını dolayısı ile öğretmenlerin yeni programa yönelik farkındalıklarının yetersiz olduğu sonuçlarını ortaya koymuştur. Buna ek olarak yeni öğretim programını inceleyen öğretmenlerin yapılan değişiklikleri yeterli gördüğü ancak yapılması gereken değişikliklerle ilgili beklentilerinin tam olarak karşılanmadığı yönünde görüşler ileri sürdükleri saptanmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular ilgili literatür bağlamında tartışılmış ve gerekli önerilerde bulunulmuştur.
Türkçe Öğretmenlerinin Öğretimde Kullandıkları Yöntem ve Tekniklere İlişkin Görüşleri
İlköğretim online, 2011
The main purpose of the study is evaluation of methods and techniques that Turkish teachers use during learning and teaching process according to their own perceptions. Qualitative research method and half structured interview technique was used in the study. The sample of the study consisted of 13 Turkish teachers, working in primary schools in the centre of Aydın. During sample gathering process, teachers were acknowledged about the research and only the volunteer teachers attended to the study. During the interviews, recorder was not used; notes were taken by the researcher instead. Half structured interview form used in the study was prepared by the research team. The form was made up of 6 questions and each interview lasted approximately 20 minutes. The data, gained from the interviews was analysed by content analysis. According to the qualitative findings, methods and techniques which Turkish teachers feel comfortable with were narration with a sample text, discussion, question and answer, brain storming and drama. Teachers expressed that they took advantage of these methods and techniques frequently. In addition, they said that while deciding which techniques and methods to be used, they took into consideration the content. Especially for the content of Turkish lesson, they stated that during reading and writing teaching process they prefer methods with improving oral and written expression; for grammar subjects they preferred to use more teacher centred methods. And also teachers indicated that when they come across a position that their students have difficulty with understanding, they prefer to explain the subject again. Because of the crowded classes and other lack of physical capacity problems, they stated that they avoid student centred methods and techniques.
Journal of Qualitative Research in Education, 2018
Öz. Bu çalışmanın amacı, Suriyeli öğrencilere Türkçe dil becerisi kazandırma konusunda ilkokul Türkçe dersi öğretim programları ile ilgili öğretmen görüşlerini incelemektir. Araştırma 2017-2018 eğitim öğretim yılında Mersin'de 2 okuldan 16 sınıf öğretmeninin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Nitel araştırma yöntemiyle yürütülen çalışmada desen olarak olgubilim benimsenmiştir. Araştırma verileri, odak grup görüşmeleri tekniği ile elde edilmiştir. Elde edilen veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. Bulgulara göre öğretmenlerin Suriyeli öğrencilere Türkçe dil becerisi kazandırılması açısından Türkçe öğretim programlarının geliştirilmesi gerektiğini düşündükleri tespit edilmiştir. Ayrıca Türkçe öğretim programında belirtilen hedeflerin, bu içeriğe göre hazırlanan ders kitaplarının, eğitim durumlarının ve ölçme-değerlendirme etkinliklerinin de iyileştirilmesi gerektiğini belirttikleri görülmüştür. Bunun yanı sıra, araştırmaya katılan öğretmenlerin Suriyeli öğrencilere Türkçe öğretme sürecinde karşılaştıkları en önemli sorunların başında "Suriyeli öğrencilerle iletişim kuramama" ve "Suriyeli öğrencilerin farklı Türkçe dil seviyesine sahip olmaları" konularının geldiği tespit edilmiştir. Bu sorunların çözümü ile ilgili önerilerinde ise "Suriyeli öğrencilerin sınıflara Türkçe dil becerilerine göre kaydedilmesi", "Suriyeli öğrencilerin Türkçe dil becerilerinin okul dışı bir eğitim kursu ile desteklenmesi" ve "Türkçe öğretim programının kazanımlarının Suriyeli öğrenciler göz önüne alınarak güncellenmesi" görüşlerinin yer aldığı ortaya çıkmıştır.
Öğretmen Adaylarının Türkçe Öğretimi Uygulamalarına İlişkin Görüşleri
Ana Dili Eğitimi Dergisi, 2019
Sınıf öğretmenliği anabilim dalında öğrenim gören öğretmen adaylarının Türkçe öğretimi uygulamalarına ilişkin görüşlerinin incelendiği bu araştırmada veriler 26 sınıf öğretmeni adayının Türkçe öğretimine ilişkin görüşlerini belirlemeye yönelik açık uçlu soruların yer aldığı bilgi formu ile toplanmıştır. Araştırmada elde edilen veriler betimsel çözümleme tekniği kullanılarak çözümlenmiş ve yorumlanmıştır. Araştırma bulguları öğretmen adaylarının Türkçe derslerinde dikkat çekme ve güdüleme için en çok; açık uçlu sorular kullandıklarını, görsellerden yararlandıklarını, konuyla ilgili kısa videolar izlettiklerini ve çocuk edebiyatından metinler okuduklarını göstermiştir. Türkçe derslerinde en fazla; soru-cevap, anlatım, drama, 5E öğrenme döngüsü ve tartışma yöntem ve teknikleri kullanılmıştır. Kullanılan metinlerin seçiminde öğrencilerin ön bilgileri, gelişim özellikleri, metnin ilgi çekiciliği, yazım ve içerik olarak uygun olması gibi özellikler dikkate alınmıştır. Öğretmen adaylarının...