DENİZLİ MİLLETVEKİLİ MAZHAR MÜFİT KANSU (original) (raw)

MİLLİ MÜCADELE KAHRAMANLARIMIZDAN: DENİZLİ MÜFTÜSÜ AHMET HULUSİ EFENDİ

2020

Bu makalede bilindiği üzere hem Cumhuriyet Tarihi açısından hem de memleketim olan Denizli Tarihi açısından önem arz eden, 15 Mayıs 1919 İzmir'in işgali sırasında işgale karşı ilk direniş hareketini başlatan ve ilk protesto mitingi düzenleyen bölge olarak Denizli'de bu hareketin öncüsü olarak bilinen dönemin müftüsü Ahmet Hulusi Efendi'nin hayatı, milli mücadele dönemindeki yeri ve önemi dönemin fotoğraflarıyla desteklenip aktarılmıştır.

KARADENİZ’DE MİLLİ MÜCADELE YANLISI MÜLKİ AMİRLER: MAZHAR TEVFİK ve NİZAMETTİN BEYLER

2020

Mondros Mutarekesi sonrasi Osmanli topraklari hemen her yonden isgale ugramaya baslamistir. Ozellikle deniz kiyisi bolgeler ilk isgale ugrayan yerler olmustur. Bu anlamda Samsun’a asker cikaran Ingilizler, Karadeniz’de Sinop ve Giresun gibi iki onemli sehri de gozetimleri altinda bulundurmustur. Isgaller karsisinda direnise gecen halk ise Mustafa Kemal Pasa’nin onderliginde Milli Mucadele’yi baslatmis ve adi gecen sehirlerin dirayetli idareciler elinde bulunmasina azami dikkat gostermistir. Bu calismada gerek Sinop’ta gerek Giresun’da mulki idarenin basinda bulunan Mazhar Tevfik ile Nizamettin Beylerin Milli Mucadele’nin hemen basinda karsilastiklari sorunlar ve nasil bir tutum sergiledikleri anlatilmaya calisilmistir. Bu anlamda Sinop Mutasarrifi Mazhar Tevfik Bey’in kendi kaleminden gerek Istanbul Hukumeti’ne gerek Mustafa Kemal Pasa’ya yazdiklarina yer verilirken Nizamettin Bey’in de incelemesi agirlikli olarak Osmanli Arsiv Kaynaklari uzerinden yapilmistir. Ayrica Milli Mucadele...

HAZAR DENİZİ'NİN HUKUKİ STATÜSÜ

Kafkas Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2020

Hazar Denizi, altında bulunan petrol ve doğalgaz kaynakları ile mevcut stratejik konumundan dolayı hem küresel hem de bölgesel güçlerin ilgisine odak teşkil eden jeopolitik bir önem arz etmektedir. 1991’den önce sadece Sovyetler Birliği ile İran’ın kontrolünde bulunan Hazar Denizi, 1991’de Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan’ın da kıyıdaş olmasıyla beş devletin ortak kullanımına açıldığından burada güç mücadeleleri yaşanmaya başlamıştır. Güç mücadelelerin başlamasıyla birlikte Hazar Denizi’nin paylaşım sorunu da ortaya çıkmıştır. Hukuki statüsü ve ne şekilde bölüneceği belirlenemediğinden Hazar Denizi’nin paylaşım sorunu 2018’e kadar devam etmiştir. 2018 yılına kadar özellikle hukuki statüsünün belirlenememesi, Hazar Denizi’ndeki mevcut enerji kaynaklarına yeterli şekilde ulaşılıp uluslararası pazarlara arzının istenilen şekilde sağlanmasına engel teşkil etmiştir. 2018’de ise kıyıdaş beş devlet tarafından Hazar Denizi Sözleşmesi imzalanarak denizin hukuki statüsü belirlenmiştir. Bu makalede, bölge devletlerinin tezleri de göz önüne alınarak Hazar Denizi’nin uluslararası hukuk çerçevesinde göl mü, deniz mi yoksa özel bir su havzası mı olduğu değerlendirilecek ve 2018’de imzalanan Hazar Denizi’nin Hukuki Statüsüne İlişkin Sözleşme incelenecektir.

ULUSAL MİMARLIK DÖNEMİ MEZAR TAŞLARI

TÜRK - İSLAM MEDENİYETİ AKADEMİK ARAŞTIRMALAR DERGİSİ, 2016

Bu sayı Esenek Eğitim Merkezi ve Anka Danışma Grubu A.Ş.' nin katkılarıyla yayınlanmıştır. . SULTAN II. MAHMUT TÜRBESi HAZİRESi'NDEKi ULUSAL MİMARLIK DÖNEMİ MEZARtARI . Dr. Mustafa BULUT• Öz Osıruinlı Devleti'nin son dönemleri ile Cumhuriyet'irl ilk yıllaruu kapsayan illusal Mimarlık Dönemi, SelçuJ9u ve Osmanlı Klasik Dönem mimarlık up$urlarından ilham alrruş ve bu anlayışta ürünler vermiştir. Bu anlayış zamanla mezar taşlarına da yansınuş ve mezar mimarisinde özgün örnekler verilmiştir.

MUHAMMED HANEFİ HAZRETLERİ CENGİ TABUT SAVAŞI HİKÂYESİ MOTİF DENEMESİ VE TRANSKRİPSİYONLU METİN

Turks showed intense effort for spreading Islam and clearing Islamic teaching and culture after taking over Islamic religion. Therefore, they tried to create a figure of "ideal Islamic leader" by using lots of historical characters as a part of their spoken literature. These characters were chosen among the real war and gaza heroes from Shia society. One of the most important character was Hz. Ali became famous with bravery and courage. There is a literary type named "cenkname" within narrating Hz. Ali's fictional and sometimes historical battles and jihads.

DENİZ MADENCİLİĞİ

TARİHİN EN BÜYÜK MADENCİLİK OPERASYONU BAŞLAMAK ÜZERE; DENİZ MADENCİLİĞİ "…okyanusun derinliklerinde işletilmesi oldukça kolay olan çinko, demir, gümüş ve altın madenleri vardır…". Ünlü Fransız romancısı ve yazarı, bana göre ise düşünürü Jules Verne'nin 1870 yılında yayınladığı "Denizler Altında 20.000 Fersah" adlı eserinde bu cümle kullanılır.

AVUSTURYALI MOZART'DAN URFALI MUKİM TAHİR'E

Özet İki farklı ülkeden, iki sanatçı. Avusturyalı Mozart, Urfalı Mukim Tahir. Vefatlarını üzerinden yıllar geçmiş olsa da bu sanatçıların eserleri halkın gönlündedir, dilindedir. İki sanatçının hayatında pek çok benzerlik varır. Mozart'ta, Mukim Tahir'de yaşantısında maddi sıkıntılar çekmiş, genç yaşta ve yoksulluk içinde ve yağmurlu bir günde vefat etmişlerdir. Cenazeleri üç beş kişi tarafından defnedilmiştir. İkisinin de hanımı hastalanmış, yoksulluk ve bakımsızlık içinde ölmüşlerdir. En önemli benzerlikleri, bugün için, her iki sanatçının da mezarlarının yeri belli değildir. Araştırma ve gözlemlerimize göre gerçek şudur ki; ülkeler farklı olsa da kültür ve sanatla uğraşan pek çok sanatçı yoksulluk içinde yaşamıştır/yaşamaktadır. Sanatçılar, ürettikleri eserlerle hayatımıza renk katar, zenginleştirir, güzelleştirir, ruhumuzu iyileştirir, dertlerimize derman olur. " Sanatçılar da toplumun çiçeğidir ". Bu nedenle kültür, sanat, folklor, edebiyat ve müziğe emek veren, kültür ve sanat hayatımızın gelişmesi, zenginleşmesi için bir ömür harcayan gerçek sanatçılar hayattayken korunmalı, gözetilmeli, desteklenmelidir. Ancak bu şekilde yeni fidanlar yetişir ve çiçek açar.

MUHİBB-İ EHLİBEYTTEN KOZAN SANCAĞI MÜLHAKATINDAN KARS-I ZÜLKADİRİYELİ [KADİRLİLİ] MÜFTİZADE HAZIM AGÂH EFENDİ

Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi (SBARD), 2020

Öz Makale, Kozan Sancağına bağlı Kars-ı Zülkadiriye (Kadirli) Kazasından Müftizade Hazım Agâh Efendi'nin hayatını konu edindi. Hazım Agâh Efendi, çalı maya iki temel nedenle konu oldu. Birincisi, Hazım Agâh Efendi'nin uzun süre memuriyetle kaldığı Irak ve çevresinde Bekta i tekkeleri hakkında bilgi veren mektubuyla ili kilidir. İkincisi ise ara tırmacıların bu mektubu hakkında bilgi vermeleri ve onu kullanmalarına rağmen Hazım Agâh Efendi'nin kendisi ve hayatı hakkında derli toplu bilgiler içeren çalı maların bulunmamasıdır. Hazım Agâh Efendi, Kadirli'den Kozanoğlu Ahmet Pa a'nın 1878 yılındaki hareketinde yer almı ve hakkında verilen karara rağmen Irak'a kaçarak memuriyete ba lamı tır. Mektubunda hem kendisi hem de Bağdat Bekta i tekkeleri hakkında bilgi vermi tir. Çalı ma, iki yasak arasında kalan ve yasaklı bir tekkeye ait önemli bilgiler veren Agâh Efendi'nin kendisine dikkat çekmeyi amaçlayarak hayatını çalı ma konusu yapmı tır. Bu çerçevede yazılı kaynaklar ve ar iv belgelerinden yararlanıldı ve Kadirli'de ailesiyle görü meler yapıldı. Ayrıca, mektubunda genel olarak Bağdat ve çevresi, Necef ve Kerbela'da bulunan Bekta i Tekkelerini konu edinmesi çalı manın ikinci temel hedefini olu turdu. Ara tırmacılar bu mektubu kullanılmalarına rağmen ya kendisinden ya da hatta isminden dahi bahsetmemi lerdir. Çalı mada, bu özelliğiyle bahse değer olduğunu ortaya koyma hedefiyle belge ve ara tırma kaynaklarından faydalanılarak mektubundaki bilgiler ve Bekta i olan Hazım Agâh'ın kendisi hakkındaki veriler değerlendirildi.