Cerrahi Tedavi Uygulanan Spontan Pnömotoraksli Olgularin Analizi (original) (raw)

Bronşiyal karsinomaya bağlı spontan pnömotoraks

DergiPark (Istanbul University), 2015

Secondary spontaneous pneumothorax occurs in people with a wide variety of pulmonary pathology especially in chronic obstructive pulmonary disease, bullous emphysema, bronchial asthma, congenital cysts, malignancies, interstitial fibrosis, pneumonia and cystic fibrosis. Secondary spontaneous pneumothorax is a lifethreatening condition due to underlying chronic pulmonary pathology and commonly seen in elderly patients. In this case we want to remind possibility of underlying pulmonary malignancy with pneumothorax in an elderly patient.

Koroner Arter Anomalili Bir Olguda Cerrahi Tedavi

Koşuyolu heart journal, 2014

Burçin Çayhan Yazışma Adresi Koroner arter anomalileri; çıkış anomalileri, seyir anomalileri, sonlanma anomalileri (A-V fistül), koroner arter anevrizmaları şeklinde olabilir. Koroner arter anomalisi, nadir görülen bir durum olup, daha çok anjiyografi veya otopsi sırasında tespit edilmektedir. İnvaziv koroner anjiyografi yapılan erişkin hastalarda konjenital koroner arter anomalisi sıklığı %0,3-%1,3 arasında iken, rutin olarak yapılan otopsi incelemelerinde %1 olarak saptanmıştır. Bunların %87'si çıkış ve dağılım anomalisi iken, %13'ü koroner arter fistülleridir. Koroner arter anomalisi saptanan olguların çoğunluğu asemptomatik olmasına rağmen, ektopik orijinli ve aort-pulmoner arter arasında seyirli sol koroner arter gibi anomalilerde miyokard iskemisi ve ani ölümle sonuçlanan olgular da bildirilmiştir. Bu yazımızda, nadir görülen bir anomali olan sol ana koroner arterin sağ sinüs valsalvadan çıktığı bir olgu sunulmuş ve literatür incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Koroner arter anomalisi; koroner arter bypass; konjenital anomali Coronary artery anomalies may present as anomalies of origination, course and termination (eg.A-V fistula), and as coronary artery aneurysms. Coronary artery anomalies are rare entities, and are usually detected during angiograms or necropsy. The rate of congenital coronary artery anomalies is reported to be between 0.3% and 1.3% in adult patients underwent invasive coronary angiograpies and 1% in routine autopsy studies. Of them 87% were anomalies of origin and course and 13% were coronary artery fistulas. Although most of the cases with coronary artery anomalies were asymptomatic, ectopic origin and course of coronary artery between aorta and pulmonary artery were reported to be associated with myocardial ischemia and sudden cardiac death.We present a case who had left main coronary artery arising from the right sinus of Valsalva, which is a rare congenital anomaly; and we reviewed the literature.

Torasik Çıkış Sendromunda Cerrahi Tedavi

Turkiye Klinikleri Journal of Cardiology, 1992

Bu çalışmada kliniğimizde son beş yıl içinde öpere edilen beş servikal kot ve torasik çıkış sendromu olgusu değerlendirilmiştir. Bu olgularda preoperatif bulgular, uy gulanan operatif teknikler ve postoperatif erken ve geç sonuçlar tartışılmıştır.

Torakotomiyle Sağaltilan Primer ve Sekonder Spontan Pnömotoraks Hastalarinin Karşilaştirilmasi ve Torakotominin Değeri

2000

Spontan pnömotoraks (SP)'ın tedavisinde tartışmalar sürmektedir. Bu seride torakotomiyle tedavi edilen SP'lerin sonuçları değerlendirilmiştir. 1986-2000 yılları arasında yatırılan 205 primer spontan pnömotoraks (PSP)'lı, 112 sekonder spontan pnömotoraks (SSP)'lı 317 hastadaki 369 SP atağı incelendi. PSP ve SSP'deki yaş ortalaması sırasıyla 32.6 ± 8.7 ve 58.6 ± 10.12 yıldı. PSP'li 45, SSP'li, 35 olmak üzere, opere edilen 80 hastadaki ameliyat yöntemleri bül ligasyonu, bül eksizyonu, apikal plörektomi, plevral abrazyon ya da plevral tent olmuştu. En sık cerrahi endikasyon rekürrens SP idi. Tüp torakostomisinden sonra rekürrens PSP'de %17, SSP'de %20.5, operasyon sonrası ise %2.85 idi. SSP hastalarında operasyon oranı, operasyonun süresi, postoperatif hava kaçağı ve toraks dreninin süresi, hastanede kalış süresi, morbidite ve mortalite daha fazlaydı. Operasyon SSP hastalarında PaO 2 değerinde anlamlı bir artışa neden olurken, PSP hastalarında anlamlı artış yapmaz. Torakotomi düşük morbidite, mortalite ve kısa hastanede kalış süresiyle hem PSP hem de SSP hastalarında etkin ve güvenilir tedavi sağlar.

Ýzole Pulmoner Metastazlarda Cerrahi Tedavi (22 Olgunun Retrospektif Analizi)

Giriþ Vücudun çeþitli doku ve organ-larýndan kaynaklanan malign tümör-lerin baþta cerrahi olmak üzere çeþitli tedavi yöntemleri kullanýlarak kont-rol altýna alýnmasý sonrasý kesinlikle arzu edilmeyen ve tedavisinde güç-lükler yaþanan konularýn baþýnda tümörün yapmýþ olduðu metastazlar gelir. Seçilmiþ akciðer kanserli olgular-da cerrahi tedavi uygulanabilen izole beyin ve sürrenal metastazlarý veya bazý gastrointestinal sistem (GÝS) tümörlerinde karaciðer metastazlarý *GATA Göðüs Cerrahisi AD Bu çalýþma, 17-21 Eylül 2005 tarihinde arasýnda Kopenhag, Danimarka'da düzenlenen uluslar-arasý bir kongrede (15. ERS Annual Congress) poster olarak yayýnlanmýþtýr Özet Primer tümör odaðýnýn kontrol altýnda olduðu durumlarda izole pulmoner me-tastazlý hastalarýn tedavisinde birinci basamak tedavinin cerrahi tedavi olduðu yönünde yaygýn bir fikir birliði bulunmak-tadýr. Bu retrospektif çalýþmada 8 yýllýk bir süreç içinde küratif tedavinin amaç edinildiði cerrahi rezeksiyon uygulanan pulmoner ...

Atipik Bir Covid-19 Olgusu; Spontan Subkutan Amfizem ve Spontan Pnömomediastinum

Anatolian Journal of Emergency Medicine, 2021

Aim: Covid-19 pandemic is a new disease that shook the world. Its distinct clinical pictures that cannot be sharply limited may illuminate the pathogenesis of the disease and lead to new treatment studies. We aimed to present a Covid-19 patient with rare spontaneous pneumomediastinum and subcutaneous emphysema. Case: A 40-year-old male patient was admitted to our hospital with respiratory distress. On his arrival he was cyanotic, confused, cold sweaty. Vital signs; blood pressure: 145/85 pulse: 142 respiratory rate: 40 fever: 37.8 unsupported oxygen saturation: 65. There was crepitation with palpation on both sides of the neck. In the computed tomography imaging of the patient; There were subcutaneous emphysema and pneumomediastinum accompanying peripherally located ground glass images. The patient whose respiratory distress persisted was intubated and taken to the intensive care unit. The patient who developed cardiopulmonary arrest on the second day of intensive care treatment was accepted as exitus. Conclusion: Covid-19 also causes mortality in young patients. Covid-19 can contain different clinical pictures. Physicians working in the pandemic unit should be prepared for atypical applications; different examination findings should be kept in mind in terms of Covid-19.

Çocuk Hastada Nadi̇r Bi̇r Göğüs Ağrisi Nedeni̇: Spontan Pnömomedi̇asti̇num

Zeynep Kamil Tıp Bülteni, 2018

Spontaneous pneumomediastinum (Hamman's syndrome) is a rare, self-limiting disorder commonly seen in young adult males. It occurs by the flow of air towards to the hilum and mediastinum due to increaced intrathoracic pressure secondary to alveolar rupture. The cases usually present with the complaints of chest pain, neck pain, back pain, dysphonia, dysphagia and coughing. In this article, we present a case of spontaneous pneumomediastinum (SPM), who admitted to the pediatric emergency clinic with the complaint of chest pain. SPM should be kept in mind in the differential diagnosis of chest pain.

Cerrahi hastalarında müzikle tedavi

Sağlık ve Yaşam Bilimleri Dergisi

Müziğin tedavide kullanımı tarihin bilinen en eski dönemlerine kadar uzanmaktadır. Birçok tıbbi durumda etkinliği kanıtlanmış yenilikçi bir yaklaşım olan müzik ile tedavi uygulamaları, cerrahi hastalarının bakımında olumlu etkiler göstermektedir. Yapılan çeşitli deneysel çalışmalar, müzik ile tedavi uygulamalarının cerrahi hastalarının bakım kalitesini iyileştirmedeki etkilerini değerlendirmiştir. Müziğin tedavide kullanımının altında yatan temel mekanizma, kişiyi olumsuz uyarandan uzaklaştırmasıdır. Müzik bireyde hem fizyolojik hem de psikolojik yanıtlara neden olmaktadır. Farklı müzik türlerinin solunum sayısını, solunum derinliğini, kalp hızını, kan basıncını, kalp kasını ve oksijen ihtiyacını etkilediği görülmüştür. Bireyin müzik tercihleri, müziğe olan tepkisi, doğru müziğin seçimi önceki müzik deneyimleri ve cinsiyet, yaş, kültür, ruh hali ve tutumundan etkilenir ve terapötik etkiye katkıda bulunması açısından son derece önemlidir. Müzik uygulamaları hasta memnuniyetini öneml...