Bugün, Burada: Savunudan İnşaaya Müşterekler (Herkesin Herkes İçin: Müşterekler Üzerine Eleştirel Bir Antoloji) (original) (raw)
Related papers
Edebî Bir Muhit Olarak Tekkeler (15-19. Asır İstanbul Mevlevîhaneleri Örneği)
Edebî Bir Muhit Olarak Tekkeler (15-19. Asır İstanbul Mevlevîhaneleri Örneği), 2022
Bu çalışmada, bir tarikatın tekkeleri çevresinde edebî bir muhitin nasıl ve hangi dinamikler çevresinde oluşacağı ele alınmış; 15-19. asır aralığında İstanbul Mevlevîhaneleri çevresinde şekillenen tekke muhiti ortaya koyulmuştur. Tezde tekke edebî muhiti, bu edebî muhiti oluşturan mahfil ya da mahfiller ile tekke edebî muhitini şekillendiren aktörlerin kimler olduğu incelenmiştir. Birinci bölümde tekke muhiti, tekke mahfili, patron ve hâmî kavramları tanımlanmıştır. Çalışmayı şekillendiren diğer üç bölümde, tezin ana örneklemini oluşturan İstanbul Mevlevîhaneleri çevresinde oluşan edebî muhit; bu tanımlar çerçevesinde ve 15-19. asırlarda Osmanlı’nın yaşadığı siyasal ve toplumsal gelişmeler ile siyasal elitlerin Mevlevîlerle ilişkileri odağında ele alınmıştır. Şuarâ tezkireleri, tasavvuf tarihi çalışmaları ve Mevlevî edebî muhiti içerisinde etkin olan şairlerin eserleri tezin temel kaynaklarını oluşturmaktadır. Yapılan bu çalışmada; siyasetin, edebî üretimde bulunan bir tarikatın tekkeleri çevresinde şekillenen edebî yapılanmada etkili olduğu, tarikatın siyasal elitlerle olan ilişkisine göre tekke muhitinin genişlediği ve devam ettiği ya da daraldığı ve sonlandığı görülmüştür. İstanbul Mevlevî muhitinde, şeyhliği döneminde dergâhında edebî bir mahfil kuran kuran şeyhler dergâhlarında hem dinî önder hem de zaman zaman edebiyat eleştirmeni olarak yer almışlardır. Mevlevî şeyhlerinin Osmanlı siyasal elitleri ile olan ilişkilerinin yoğun bir şekilde arttığı 19.asırda, İstanbul Mevlevî muhitindeki dergâhlara devam eden şair sayısı artmıştır. Aynı zamanda bu artış Osmanlı toplumundaki değişimle birlikte derviş şairlerin yanı sıra doğrudan Mevlevîhanelerde yetişmeyen ancak tarikata muhiplik bağı ile bağlı isimlerin de İstanbul Mevlevî muhiti içerisinde yer almalarına zemin hazırlamıştır.
Bir Ontoloji Olarak Şiir: Wislawa Szymborska'nın Şiiri Özet "Bir Ontoloji Olarak Şiir=Wislawa Szymborska'nın Şiiri", adından da anlaşıldığı üzere, Polonyalı Nobel Ödüllü şair W.S.'nın şiirini bir ontoloji - bir Varlık araştırması olarak yorumlama çabasıdır. Fakat bu çalışma, Szymborska'nın şiirini "bir felsefi şiir" olarak adlandırmak için yazılmamış olduğu gibi, felsefenin edebiyata etkisi üzerine de değildir. Bunlar, çoktan, birçok kereler yapılmış şeylerdir. Bu çalışmanın hedefi, felsefenin kendi kökenlerine; Heidegger'e göre, "varoluşun ve bütün nesnelerinin özünün kurucu adlandırılışı" olan anayurduna dönüş eğilimini göstermektir. Anahtar Sözcükler Wislawa Szymborska, Polonya şiiri, Varoluşçuluk. Poetry as an Ontology: Wislawa Szymborska’s Poetry Abstract "Poetry as an Ontology=Wislawa Szymborska's Poetry", as its name suggests, is an attempt to interpret the poetry of Nobel Prize-winning Polish poet W.S., as an ontology - an investigation of Being. But this study isn't written to term Szymborska's poetry "a philosophical poetry", also it's not about influence of philosophy on literature. These have been already done many times. The aim of this study is to present the tendency of philosophy to return to its origins, to its homeland, which is, according to Heidegger, "the inaugural naming of being and of the essence of all things." Key Words Wislawa Szymborska, Polish poetry, Existantialism
Türk Lehçeleri̇ndeki̇ Müşterekler Üzeri̇ne
2014
Adriyatikten Cin Seddine uzanan genis bolgede yirminin uzerinde Turk yazi dili, farkli varjantlariyla uc farkli alfabe ile yazilmaktadir. 20. asra ayni alfabeyi kullanan iki farkli yazi dili ile giren Turk dili, uygulanan politikalar ve alinan siyasi kararlarla 20 asrin sonunda cok farkli yazi dillerine sahip olmustur. 19. yuzyilda esaslarini Carlik Rusyasinin belirledigi dil politikalari, dagilan Sovyetler Birligi doneminde acimasiz bir sekilde uygulanmis, yaratilan sun’i yazi dilleri Turk dunyasini birbirini anlamaz hale getirmistir. Diger taraftan Sovyetler Birliginin etnik ve bolgesel milliyetciligi tesvik ve kiskirtmasi sinirlari keskinlestirirken kardes topluluklari birbirinden uzaklastirmistir.
Müşterekler - ŞPO İstanbul Buluşmaları - 2014
2014'de YTÜ'nün son anda kriz çıkararak mekan vermemesi üzerine Mimarlar Odası Karaköy'de gerçekleştirilen İstanbul Buluşmaları Bizim İstanbul adını taşıyordu ve düzenlenen 4 panelden birisi de planlamada henüz tartışmaya açılmamış olan Müşterekler üzerineydi. Kolaylaştırıcı ve tartışmacı olarak yer aldığım panelin ŞPO tarafından yayımlanmış kitapta da yer alan dökümü üzerinden bir revizyon daha yaptık, konuşmadan metine geçişi ve anlamayı kolaylaştırmayı sağlamak için... Müşterekler kuramından müşterekleşme pratiklerine, özel bir örnek olan Caferağa Dayanışmasından siyaset ve planlama ile ilişkisinin nasıl kurulabileceğine keyifli bir tartışma yaptık.
Feminist Tahayyül 5(2), 2024
Söyleşide Van Wolputte sömürgeci düşünme biçimlerinden uzaklaşmak için araştırma sürecinde duyusal ve duygulanımsal boyutlara özen göstermeyi denememiz gerektiğini vurguluyor ve çizim antropolojisinin insandan ibaret olmayan dünyaları anlamaya yardımcı olabilecek kapılar aralayabileceğini savunuyor. Tezek kokularından balina seslerine kadar birçok duyuyu harekete geçiren söyleşi, etnografik çizimin yalnızca farklı hikâyeler anlatmanın değil aynı zamanda hikâyeleri farklı şekilde anlatabilmenin araçlarından biri olabileceğini de gösteriyor.
İletişimin Avangard Mecrası: Fanzin Mitine Fenomenolojik Bir Bakış
Bu deneme, sanatsal avangardın bir mecrası olan fanzinlere fenomenolojik bir bakış açısı sunmaktadır. Fanzin miti, bilimkurguya merak salmış kişilerce yirminci yüzyılın başlarında ortaya çıkmış bir yayın türünü temsil etmektedir. Hektograf tekniği ile 1940’lı yıllarda ABD’de, bir bilimkurgu meraklısı olan Louis Russell Chauvenet tarafından üretilen Detours, fanzin kavramını kullanan ilk yayın olarak göze çarpar. ‘Zin’ [zine] olarak da kısaltılan bu akış, fotokopili, zımbalanmış, profesyonel ya da ticari anlamda birer ürün olarak görülemeyecek kadar değerlidir. Buradan hareketle, fanzin evrenine entelektüel bir bakış açısı ortaya konulması amaçlanmaktadır.
Çevirenin Önsözü - Eleştirel Düşünme İçin Bir Rehber (in Turkish)
Şu anda elinizde tuttuğunuz kitabın Türkçeye çevrilmesi fikri Eleştirel Düşünme, Yaratıcılık ve Girişimcilik dersini üniversitede ilk kez vermeye başladığım dönemde, giriştiğim kaynak arayışları sonucunda ortaya çıktı. Arayışlarım sırasında, eleştirel düşünme alanında daha önce Türkçeye çevrilmiş bazı kaynaklara rastlamış fakat karşılaştığım içerikten tam olarak tatmin olmamıştım. O esnada Duyguların Ötesinde (Eleştirel Düşünme İçin Bir Rehber) derin fakat kolay anlaşılabilir bir eser olarak dikkatimi çekti. Söz konusu kitap, eleştirel düşünme için bir rehber olma iddiası taşıyordu. Sonraki dönemde öğrencilerimle bu kitap çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz tartışmalar bir yandan oldukça keyifli diğer yandan da düşündürücüydü.