Christianity and Empire: Church-State Relations and Christology Paradigms in Late Antiquity / Hıristiyanlık ve İmparatorluk: Geç Antikçağ'da Kilise-Devlet İlişkileri ve Kristoloji Paradigmaları (505 pp, in Turkish) (original) (raw)
Related papers
Ankara Barosu Dergisi 2013/3, 2013
"Çalışmada 13. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar hüküm süren Osmanlı Devleti’nde din-devlet ilişkileri; laiklik, sekülerizm, teokrasi, din devleti gibi 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa’da doğan kavramlarla sınıflandırılmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda Osmanlı Devleti’nin laik bir devlet mi, seküler bir devlet mi, teokratik bir devlet mi, yoksa bir din devleti mi olduğu sorusunun cevabı aranmıştır. Osmanlı Devleti’nde inanç özgürlüğünün tanınıp tanınmadığı, tanınıyorsa hangi boyutlarıyla tanındığı ortaya konulmuş ve aynı dönemde Avrupa devletlerindeki din-devlet ilişkisi ile inanç özgürlüğü üzerinde durularak bir karşılaştırma yapılmıştır. Bu çerçevede çalışmada, Osmanlı Devleti’nin meşruiyet kaynağını dinde bulmasına ve hukuk kurallarının oluşumuna dikkat çekilerek, laik bir devlet olmadığı; müslüman ve gayrimüslimlere yaklaşım farklılıklarına dikkat çekilerek seküler bir devlet olmadığı; dinin devlete hakim değil, devletin kontrolünde olmasına dikkat çekilerek teokratik bir devlet olmadığı sonuçlarına varılmıştır. Osmanlı Devleti’nde din ve vicdan özgürlüğünün ne ölçüde tanındığı bakımından yapılan değerlendirmede, vicdan özgürlüğünün müslümanlara kıyasla gayrimüslimlere daha geniş kapsamda tanındığı; inancını açıklama özgürlüğünün ise gayrimüslimlere kıyasla müslümanlara daha geniş kapsamda tanındığı sonucuna varılmıştır. Son olarak çalışmada Osmanlı Devleti’nde din-devlet ilişkilerinin, din devleti ve daha özelde İslam devleti sistemine yakın olduğu tespitlerine yer verilmiş; bu tespit, Osmanlı Devleti’nin İslam hukukuyla iç içe geçmiş devlet anlayışını ortaya koyan kural ve uygulamalarla desteklenmiştir."
LIBRI Kitap Tanitimi, Elestiri ve Ceviri Dergisi, 2016
Libri: Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi'nde bulunan içeriklerin tümü kullanıcılara açık, serbestçe/ücretsiz 'açık erişimli' bir dergidir. Kullanıcılar, yayıncıdan ve yazar(lar)dan izin almaksızın, dergideki kitap tanıtımı, eleştiri ve çevirileri tam metin olarak okuyabilir, indirebilir, dağıtabilir, çıktısını alabilir ve kaynak göstererek bağlantı verebilir. Libri, uluslararası hakemli elektronik (online) bir dergi olup değerlendirme süreci biten kitap tanıtımı, eleştiri ve çeviriler derginin web sitesinde (www.libridergi.org) yıl boyunca ilgili sayının içinde (Volume II: Ocak-Aralık 2016) yayımlanır. Aralık ayı sonunda ilgili yıla ait sayı tamamlanır. Dergide yayımlanan eserlerin sorumluluğu yazarlarına aittir.
The ancient city of Perge is located 18 km. east of Antalya within the territory of the Aksu District. It is one of the best-arranged settlements among the Roman cities not only of Pamphylia but also all of Anatolia with its preplanned urban model and structured character. The city was founded in the vicinity of Aksu River (Kestros) on the fertile and topographically unchallenging Pamphylian plain, and saw Golden Ages during three different historical periods, including Hellenistic, Roman, and Eastern Roman Empire. Archeological excavations have been carried out by Turkish scholars at Perge since 1946, where the least number of archaeological findings unearthed during the excavations belonged to the Eastern Roman Empire (Byzantium) Period. Perge, the capital of Pamphylia Secunda, was also the Archbishopric Center during the relevant timeframe. Two major Basilicas (Church A and Church B) and several small chapels, and Holy Springs were built during the era. The excavation work on Church A was carried out between 2012 and 2019 based on singlestructure-scale in the scope of programs by Antalya Museum Directorate on behalf of Ministry of Culture. Church A provided insight into the Urban and Regional architecture of the 5th-6th Century AD.