ÖĞRETMENLERİN KAYNAŞTIRMA ÖĞRENCİSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ (original) (raw)
Related papers
KAYNAŞTIRMA UYGULAMASININ YAPILDIĞI SINIFLARDA, ÖĞRETMENLERİN KAYNAŞTIRMAYA YÖNELİK TUTUMLARI
Bu araştırmanın temel amacı öğretmenlerin kaynaştırmaya yönelik tutumlarını belirlemektir. Araştırma ilişkisel tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Araştırma, Adana ili Seyhan, Yüreğir, Çukurova ve Sarıçam ilçelerinde, hafif ve orta düzeyde zihinsel engellilerin kaynaştırıldığı okullarda, kaynaştırmanın uygulandığı sınıfta görev yapan 80 sınıf öğretmeni ile gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmada veri toplama aracı olarak, öğretmenlerin kaynaştırmaya yönelik tutumunu ölçmek için Antonak ve Larrivee (1995) tarafından geliştirilen ve Kırcaali-Ġftar (1996) tarafından Türkçe‟ye uyarlanan “Kaynaştırmaya Ġlişkin Görüşler Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmada ayrıca, öğretmenlerin bireysel özelliklerini ve kaynaştırma uygulamalarında karşılaştıkları sorunlarla yaptıkları uygulamalara yönelik görüşlerini belirlemek amacıyla araştırmacılar tarafından hazırlanmış bilgi formu kullanılmıştır. Öğretmenlerin kaynaştırma eğitimine yönelik tutumlarına bakıldığında, ne olumlu ne de olumsuz tutum sergiledikleri belirlenmiştir.
Milli Eğitim Dergisi, 2022
Okul öncesi dönemde kaynaştırma sürecinin başarıya ulaşması için önemli faktörlerden biri öğrenme-öğretme sürecinde çocuğun ihtiyaçlarına göre uyarlama yapmaktır. Bu araştırma okul öncesi öğretmenlerini uyarlama hakkında bilgilendirmek amacıyla hazırlanan Uyarlama Eğitimi Programı (UEP)’nın okul öncesi öğretmenlerinin kaynaştırma eğitimi ile ilgili düşünceleri, tutumları ve endişeleri üzerindeki etkisinin karşılaştırılması amaçlamaktadır. Araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden yarı deneysel desenlerden denkleştirilmemiş kontrol gruplu ön test-son test deseni üzerine kurgulanmıştır. Çalışma 2019-2020 eğitim-öğretim yılında gerçekleşmiş ve çalışmaya 38 okul öncesi öğretmeni katıl- mıştır. 38 öğretmen seçilirken amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme kullanılmıştır. 38 öğretmene “Kaynaştırmaya İlişkin Düşünce, Tutum ve Endişe Ölçeği” ön test olarak uygulanmıştır. Sonrasında deney grubunda olan 19 öğretmene yönelik 10 hafta süren UEP uygulanmıştır. Kontrol grubunda olan 19 öğretmene hiçbir uygulama yapılmamıştır. 10 hafta sonunda her iki gruba aynı araç son test olarak uygulanmış ve 30 gün sonra deney grubuna izleme testi uygulanarak veriler analiz edilmiştir. Elde edilen tüm veri setleri karşılaştırılarak yorumlanmıştır. Çalışma sonunda UEP öğretmenlerin kaynaştırmaya ilişkin tu- tumlarını olumlu yönde geliştirmiş, endişelerini azaltmaya katkı sağladığı görül- müştür. Ancak UEP’in öğretmenlerin kaynaştırmaya yönelik düşüncelerine etki ettiğini gösteren bir sonuca ulaşılmamıştır. Araştırma sonunda gelecek araştır- macılara ve uygulamacılara; okul öncesi öğretmenlerinin öğretimsel uyarlama yapabilmelerine ilişkin yeterliklerinin farklı programlarla desteklenmesi önerilmektedir.
KAYNAŞTIRMA SINIF ÖĞRETMENLERİNİN KAYNAŞTIRMA KONUSUNDAKİ YETERLİLİKLERİNİN ARAŞTIRILMASI
ÖZ Her insanın beden, kişilik, ilgi, duygu, düşünce, yetenek gibi birçok yönden diğer insanlardan ayrıldığı farklılıklar vardır. Ancak bu farklılıkların birçoğu (boy, göz-saç rengi vb.) eğitim-öğretim açısından önemli değildir. Bununla beraber bazı bireysel farklılıklar var ki, görmezden gelindiği takdirde o kişinin bütün eğitim yaşamını etkileyecek sonuçlar doğurur. Bu araştırmada kaynaştırma sınıf öğretmenlerinin, kaynaştırma eğitim uygulamalarındaki yeterliliği belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla İstanbul'un Bağcılar, Fatih ve Gaziosmanpaşa ilçelerindeki ilköğretim okullarında görev yapan 452 kaynaştırma sınıf öğretmenine anket uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, sınıflardaki kaynaştırma eğitiminde en az kullanılan uygulamalar açısından ilk beşi sırasıyla; " kaynaştırma öğrencilerinin ders sırasında konuyu daha iyi anlayabilmesi için hesap makinesi, bilgisayar vb. gibi teknolojik aletleri kullan-masına imkân sağlama " , " Kaynaştırma öğrencisinin sınavını gerektiğinde bireysel yapma " , " Sınavlarda ek süre verme " , " Ders öncesinde öğrencinin hazır olmasını sağlama " ve " Aile ve uzmanlarla işbirliği yaparak kaynaştırma öğrencisine yönelik önlem alma ve strateji belirleme " şeklinde belirlenmiştir. Aynı zamanda öğretmenlerin büyük çoğunluğunun Özel Eğitim dersini almadıkları ve Kaynaştırma konusunda kitap okuma düzeyinin oldukça düşük olduğu saptanmıştır. Öğretmenler, araştırma kapsamındaki okullarda bulunan Psikolojik Danışman ve Rehberlik (PDR) öğretmeni ile ilçelerde bulunan Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM) faktörlerinin, kaynaştırma uygulamalarında çok etkili olmadıklarını belirtmişlerdir. Anahtar Kelimeler: kaynaştırma, kaynaştırma uygulamaları, sınıf öğretmeni. ABSTRACT Every human being is different from others in some ways such as physical appearance, sense, thought and ability. However, many of these differences (height, eye-hair color etc.) are not significant in terms of education. However, there are such individual differences that when some of these differences are not taken into consideration, whole educational life of the person will be affected negatively. This research aims to determine the adequacy of classroom teachers in inclusive education. With this aim in mind, 452 classroom teachers, working in primary schools in İstanbul's Bağcılar, Fatih and Gaziosmanpaşa districts, answered the survey. Based on the research results, the least applied five practices are as follows: " providing the student with *
Bu araştırmanın amacı; normal gelişim gösteren öğrencilerin kaynaştırmaya yönelik tutumlarını belirlemektir. Araştırmada ayrıca normal gelişim gösteren öğrencilerin kaynaştırma eğitimine yönelik tutumlarının, cinsiyete, yaşa, sosyo-ekonomik düzeylerine ve engelli tanıdığı olma durumlarına göre farklılaşıp farklılaşmadığı belirlenemeye çalışılmıştır. Araştırma tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Araştırma, Adana ili Seyhan, Yüreğir, Çukurova ve Sarıçam ilçelerinde, hafif ve orta düzeyde zihinsel engellilerin kaynaştırıldığı okullardaki 2427 normal gelişim gösteren öğrenci (824’ü üçüncü, 706’sı dördüncü ve 897’si beşinci sınıf) ile gerçekleştirilmiştir. Normal gelişim gösteren öğrencilerin hafif ve orta düzeyde zihinsel engelli (HODZE) yaşıtlarına yönelik tutumları incelendiğinde; genel olarak olumlu tutuma sahip oldukları belirlenmiştir.
ÖĞRETMENLERİN OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞUNA YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ
2. INTERNATIONAL CONGRESS ON CONTEMPORARY SCIENTIFIC RESEARCH, 2022
Bu araştırmada öğretmenlerin otizm spektrum bozukluğuna yönelik tutumlarının bazı değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda Türkiye genelinde farklı branşlarda görev yapmakta olan 259 öğretmen araştırmaya dâhil edilmiştir. Araştırmada betimsel araştırma modellerinden tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma verileri Kişisel Bilgi Formu ve Otizm Spektrum Bozukluğuna Yönelik Toplumsal Tutum Ölçeği ile toplanmıştır. Araştırma verileri t testi ve ANOVA testi kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda kadın olan, lisans öğrenim düzeyine sahip olan, kamuda çalışan, okul öncesi öğretmenliği ve sınıf öğretmenliği mezunu olan ve otizm spektrum bozukluğu hakkında eğitim alan öğretmenlerin otizm spektrum bozukluğuna yönelik tutumlarının daha olumlu olduğu saptanmıştır. Bu bağlamda Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde otizm spektrum bozukluğuna yönelik geniş çaplı eğitimlerin düzenlenmesi öğretmenlerin farkındalığını artırma konusunda katkı sağlayabilir.
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLERİNİN KÜRESEL BAĞLANTILAR ÖĞRENME ALANINA YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ
AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi , 2020
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLERİNİN KÜRESEL BAĞLANTILAR ÖĞRENME ALANINA YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ ÖZ “Küresel Bağlantılar” öğrenme alanı, bireyin çağdaş dünya algısına olumlu eklentiler yaparak, dünyayı tanıması ve çoklu bakış açısı kazanması amacını taşımaktadır. Bu alan, insanlığı ilgilendiren olayları yakından takip eden, olaylar karşısında olumlu tavır takınabilen bireylerin yetişmesinde önemlidir. Bu araştırmanın amacı; sosyal bilgiler öğretmenlerinin 2005 Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nda yer alan “Küresel Bağlantılar” öğrenme alanına yönelik tutumlarının farklı değişkenler açısından belirlenmesidir. Betimsel nitelikte olan araştırma tarama modelindedir. Bu araştırmanın evrenini, 2014-2015 eğitim öğretim yılında Türkiye’de ilkokul ve ortaokullarda görev yapan sosyal bilgiler öğretmenleri; örneklemini ise random örnekleme yöntemi ile seçilen, Niğde ilinde görev yapan 285 sosyal bilgiler öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu ile Özkan (2006) tarafından geliştirilen “Küresel Eğitimin Doğurgularına İlişkin Öğretmen Görüşleri Anketi” kullanılmıştır. Verilerin analizinde IBM SPSS 24.0 istatistik paket programı kullanılmıştır. Anketin güvenirliği (Cronbach Alpha’sı) 0.89 olarak saptanmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin 2005 Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nda dünya sorunlarına duyarlı bireyler yetiştirilmesine ağırlık verilmesini ve programda en fazla insan hakları ile ilgili konuların yer almasını istedikleri tespit edilmiştir. Öğretmenlerin 2005 Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nda küresel konulara yer verilmesi ile ilgili görüşleri cinsiyetleri açısından incelendiğinde bay ve bayan öğretmenler arasında farklılık olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Yaş düzeylerine göre yaş düzeyi yüksek öğretmenlerin dünyadaki farklı kültürlere ait bilgiler ve tüm insanlığın eşitliği konularında daha olumlu görüş bildirdikleri belirlenmiştir. Mezuniyet türü değişkenine göre ise öğretmenlerin 2005 Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programı’nda küresel konulara yer verilmesi ile ilgili görüşleri arasında anlamlı bir farklılık olmadığı bulgusuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimler: Küresel Eğitim, Küreselleşme, Küresel Bağlantılar Öğrenme Alanı. THE INVESTIGATION OF SOCIAL STUDIES TEACHERS’ ATTITUDES TOWARDS GLOBAL CONNECTIONS LEARNING ARES ABSTRACT The Global Connections Learning Area is intended to make the positive additions to the individual's perception of the world, to know the world and gain multiple perspectives. This area is an important factor in raising individuals who closely follow the events that concern humanity and who can take a positive attitude towards the events. The purpose of this research was; The determination of social studies teachers' attitudes towards Social Studies Curriculum Learning Area in terms of different variables. The descriptive research is in the screening model. The universe of this research, the academic year 2014-2015 in social studies teachers working in primary and secondary schools in Turkey; the sample is made up of 285 Social Studies teachers working in the province of Niğde, selected by random sampling method. The personal information form developed by the researchers and the “Teacher Opinions Questionnaire Regarding the Functions of Global Education” developed by Özkan (2006) were used as data collection tools in the research. IBM SPSS 24.0 statistics package program was used in the analysis of the data. The reliability of the questionnaire (Cronbach's Alpha) was determined as 0.89. As a result of the research, it was determined that the teachers wanted to focus on raising individuals who are sensitive to the world problems in the 2005 Social Studies Curriculum and to include mostly human rights issues in the program. When teachers' views on global issues in the 2005 Social Studies Curriculum were examined in terms of their gender, it was concluded that there was no difference between male and female teachers. It has been determined that teachers with high age level, according to their age levels, have more positive opinions about the knowledge of different cultures in the world and the equality of all humanity. According to the graduation type variable, it was found that there was no significant difference between the opinions of the teachers regarding the inclusion of global topics in the 2005 Social Studies Curriculum. Keywords : Global Education, Globalization, Global Connections Learning Area.
ÖĞRETMEN ADAYLARININ TÜRK EĞİTİM TARİHİ DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ
Eğitim fakültesinde öğrenim gören öğretmen adaylarının Türk eğitim tarihi dersine yönelik tutumlarının çeşitli değişkenler açısından incelenmesinin amaçlandığı bu çalışmada genel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcıları 2014-2015 eğitim öğretim döneminde Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim gören toplam 333 öğrenciden oluşmaktadır. 333 katılımcının % 70,8'i (236) kadın, %29,2'si (97) erkektir. Araştırma verilerini toplamak amacıyla araştırmacılar tarafından geliştirilen Türk Eğitim Tarihi Dersine Yönelik Tutum Ölçeği ve Kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistiklerin yanı sıra bağımsız gruplar için t testi, tekyönlü varyans analizi ve tukey testi teknikleri kullanılmıştır. Araştırma bulguları erkek öğrencilerin Türk eğitim tarihi dersine yönelik tutumlarının kadın öğrencilere kıyasla daha olumlu olduğunu göstermiştir. Ayrıca sınıf düzeyi açısından ve bölümler açısından da anlamlı farklılaşmaların olduğu tespit edilmiştir. Bu araştırmanın sonuçları ilgili literatür çerçevesinde tartışılmış ve gelecek araştırmalara yönelik öneriler sunulmuştur.
ÖĞRETMENLERİN LİSANSÜSTÜ EĞİTİME YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ
CUKUROVA 9 TH INTERNATIONAL SCIENTIFIC RESEARCHES CONFERENCE October 9-11, 2022 ADANA, 2022
Lisansüstü eğitim programları lisans eğitimi bittikten sonra bireyin mezun olduğu lisans alanında veya mezun olduğu lisans alanına yakın bir alanda uzmanlaşmasını sağlayabilmek amacıyla açılmış programlardır. Bu programların amacı alanında uzmanlaşmış, iyi yetişmiş ve kaliteli bireyler yetiştirmektir. Lisansüstü eğitim programları, tezli yüksek lisans, tezsiz yüksek lisans ve doktora programlarından oluşmaktadır. Eğitim fakülteleri ile ilgili YÖK’ün 1998 yılında yapmış olduğu değişikliklerle veya düzenlemelerle öncelikle ihtiyaç duyulan alanlarda özellikle de öğretmen olmak isteyenler için üniversitelerin eğitim fakültelerine bağlı olarak tezsiz yüksek lisans programlarının açılmasına karar verilmiştir. Günümüzde ise öğretmenlerin gerek mesleki gelişimleri gerekse de uzman öğretmen ve yöneticilik gibi görevde yükselme faaliyetleri amacıyla üniversitelerin eğitim fakültelerinde tezsiz yüksek lisans programları açılmakta ve eğitimler verilmektedir. Bu araştırmanın amacı, tezsiz yüksek lisans yapan öğretmenlerin lisansüstü eğitime karşı tutumlarını belirleyebilmektir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2021-2022 öğretim yılında Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Eğitim Fakültesine bağlı Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalında okuyan öğretmenler oluşturmaktadır. Araştırmada, model olarak nicel araştırma yöntemlerinden tarama deseni kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğretmenlerin lisansüstü eğitimlere karşı olumlu tutum geliştirdikleri, lisansüstü eğitimde almış oldukları dersler sayesinde kendilerini daha da geliştirdikleri, lisansüstü derslere geldiklerinde üniversitedeki akademisyenlerle görüşerek okulda yaşadıkları sorunlar hakkında bilgi ve tavsiyeler alarak davranış konusunda da tutumlarını geliştirdikleri gibi sonuçlara ulaşılmıştır.
Kaynaþtýrma uygulamalarýnýn etkili bir þekilde uygulanabilmesi için dikkat edilmesi gereken etmenlerden bir tanesi de öðretimsel uyarlamalarýn yapýlmasýdýr. Dolayýsýyla kaynaþtýrma sýnýflarýnda görev yapan sýnýf öðretmenlerine bu konuda önemli görevler düþmektedir. Bu durumda kaynaþtýrma sýnýfý öðretmenleri öðretimsel uyarlamalar konusunda gerekli bilgi donanýmýna sahip olmalýdýr. Kaynaþtýrma öðrencisine ilköðretim programýný uyarlayabilmeli, uyarlanan programdan etkili bir þekilde yararlanmasýný saðlayabilmelidir. Bu nedenle kaynaþtýrma sýnýfý öðretmenlerinin, öðretimin uyarlanmasýna iliþkin yaptýklarý çalýþmalarýn belirlenmesinin önemli olduðu düþünülmektedir. Bu çalýþma, kaynaþtýrma sýnýfý öðretmenlerinin öðretimin uyarlanmasýna iliþkin yaptýklarý çalýþmalarýn belirlenmesini amaçlamaktadýr. Çalýþmanýn verileri yarý yapýlandýrýlmýþ görüþmelerle toplanmýþtýr. Veriler içerik analizi tekniði kullanýlarak analiz edilmiþtir. Araþtýrma sonucunda kaynaþtýrma sýnýfý öðretmenlerinin öðretimsel uyarlama konusunda yeterli bilgiye sahip olmadýklarý ve yaptýklarý bazý öðretimsel uyarlamalarýn ise sýnýrlý kaldýðý görülmüþtür
Bu araştırmanın temel amacı engelli öğrenci velilerinin kaynaştırmaya yönelik tutumlarını belirlemektir. Araştırma ilişkisel tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Araştırma, Adana ili Seyhan, Yüreğir, Çukurova ve Sarıçam ilçelerinde, hafif ve orta düzeyde zihinsel engellilerin kaynaştırıldığı okullarda, çocuğu kaynaştırma eğitimine devam eden 100 veli ile gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmada veri toplama aracı olarak, ailelerin kaynaştırmaya yönelik tutumunu ölçmek için Özbaba (2000) tarafından geliştirilen “Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmada ayrıca, velilerin bireysel özelliklerini ve kaynaştırma uygulamalarında karşılaştıkları sorunlarla yaptıkları uygulamalara yönelik görüşlerini belirlemek amacıyla araştırmacılar tarafından hazırlanmış bilgi formu kullanılmıştır. Velilerin kaynaştırma eğitimine yönelik tutumlarına bakıldığında; genel olarak olumlu tutuma sahip oldukları ve kaynaştırma öğrencisi velilerinin çoğunluğunun çocuklarının aldığı kaynaştırma eğitiminden memnun olduğu belirlenmiştir.