Ergenlerde Mutluluk ve Yalnızlık Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi (original) (raw)
Related papers
2016
Bu arastirmanin amaci universite ogrencilerinde sosyal etkilesim kaygisi ile mutluluk arasindaki iliskide yalnizligin araci rolunun incelemektir. Arastirmanin calisma grubunu Firat Universitesi’nde ogrenim goren 324 kadin, 270 erkek olmak uzere 594 universite ogrencisi olusturmustur. Veri toplama araclari olarak; Etkilesim Kaygisi Olcegi, UCLA Yalnizlik Olcegi ile Oxfort Mutluluk Olcegi Kisa Formu kullanilmistir. Arastirmada veriler korelasyon ve regresyon teknikleri kullanilarak cozumlenmistir. Elde edilen sonuclara gore; sosyal etkilesim kaygisinin yalnizligi ve mutlulugu yordadigi, yalnizligin mutlulugu yordadigi ve sosyal etkilesim kaygisi ile mutluluk arasindaki iliskide yalnizligin kismi aracilik ettigi sonucuna ulasilmistir .
Ergenlerde Ana-Babaya Bağlanma Örüntüsünün Benlik Saygısı ve Yalnızlık ile İlişkisi
2017
Bu çalışmada ergenlerin ana babalarına bağlanma biçimlerinin benlik saygısı ve yalnızlık üzerinde etkisi olup olmadığının incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya Özel Sultan Fatih Lisesi 9, 10, ve 11. sınıflarında öğrenim görmekte olan 50 kız, 50 erkek öğrenci katılmıştır. Araştırmada Ana Babaya Bağlanma Ölçeği (Parental Bonding Instrument, PBI), CSEI (Coopersmith Seif Esteem lnventory) Coopersmith Benlik Saygısı Ölçeği' nin 25 maddelik kısa formu, UCLA Yalnızlık Ölçeği (UCLA Loneliness Scale) kullanılmıştır. Çalışmadaki bulgular SPSS-23 (Statistical Package for Social Sciences) kullanılarak elde edilmiştir. Araştırmanın verileri Spearman Korelasyon Analizi, Tek Yönlü Gruplar arası Varyans Analizi (ANOVA), ve Bağımsız Gruplar T-Testi kullanılarak analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda, anne babaya olumlu bağlanma benlik saygısıyla pozitif ilişkili bulunmuştur. Anne babalarına olumlu bağlanma gösteren öğrencilerin daha yüksek benlik saygısına sahip oldukları bulunmuştur. Yalnızlık ve ana babaya bağlanma ilişkisine bakıldığında ise, yalnızlık ve ebeveynlere olumlu bağlanma arasında negatif bir ilişki olduğu bulunmuştur. Anne babalarına olumlu bağlanma gösteren öğrencilerin yalnızlık duygularının daha az olduğu görülmüştür. Yalnızlık ve benlik saygısı arasındaki ilişkiye bakıldığında negatif yönde bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Benlik saygısı yüksek olan öğrencilerin kendilerini daha az yalnız olarak değerlendirdikleri görülmüştür. Çalışmada ele alınan değişkenlerden anne-baba eğitim durumu ve cinsiyet değişkenlerinin ana-babaya bağlanma örüntüsünde etkisi olmadığı bulunmuştur. Tek yönlü gruplar arası varyans analizinde (ANOVA) baba eğitim durumunun öğrencilerin yalnızlık duyguları üzerinde etkili olduğu görülmüştür. Çalışmanın sonuçları, sınırlılıkları ve gelecek çalışmalar için öneriler tartışılmıştır.
Genel Tıp Dergisi, 2021
Amaç: Bu çalışmanın amacı psikososyal ve bedensel etkileriyle özel bir süreç olan ergenlik dönemindeki iyilik hali, mutlu olma, kendini ifade etme ile sosyal medya bağımlılığının ilişkisini araştırmaktır. Gereç ve yöntem: Tanımlayıcı, kesitsel araştırmada, kartopu tekniğiyle ulaşılan 11-18 yaş arası 384 ergen, gönüllülük temelinde demografik bilgi formu, Engagement, Perseverance, Optimism, Connectedness, Happiness (EPOCH) Ölçeği, Duyguları İfade Etme Ölçeği (DİEÖ), Oxford Mutluluk Ölçeği-Kısa Formu (OMÖ-KF) ve Sosyal Medya Bağımlılığı Ölçeği-Kısa Formunu (SMBÖ-KF) yanıtlamıştır. Bulgular: Katılımcıların ortalama yaşları 14,6±2,2 yıl, %47,9’u erkek (n=184) ve %61,5’i (n=236) özel okul öğrencisiydi. EPOCH, DİEÖ, OMÖ-KF, SMBÖ-KF ölçeklerinin Cronbach alfa değerleri sırasıyla 0,818, 0,648, 0,770 ve 0,810 bulundu. Kendisini başarısız görenlerin (%24,7; n=95) EPOCH, OMÖ-KF, DİEÖ puanları (76,2±16,9; 21,7±5,9; 67,7±12,9) başarılı görenlerden (87,9±14,2; 25,5±5,2; 71,1±11,2) düşüktü (p=0,00...
Ergenlerin Sosyal Görünüş Kaygısı Düzeylerinin Yalnızlık Düzeylerine Etkisinin İncelenmesi
2022
Bu çalışma ergenlerin sosyal görünüş kaygısı düzeylerinin yalnızlık düzeylerine etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Günümüzde konu ile ilgili yapılan birçok çalışma mevcut olmakla birlikte sosyal görünüş kaygısı ile yalnızlık düzeyleri arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılacak olması tespitlerin yapılması açısından önem arz etmektedir. Bu bağlamda lise öğrencilerinin sosyal görünüş kaygısı ve yalnızlık düzeyleri arasındaki ilişkiyi inceleyecek olan bu çalışmanın ilgili literatüre sağlayacağı katkı ve elde edilecek sonuçlar çerçevesinde alınabilecek bireysel ve toplumsal önlemler açısından da yol gösterici olma özelliği açısından önem arz ettiği açıktır. Çalışmanın evrenini Türkiye Cumhuriyeti'nin Uşak ilinde MEB'e bağlı liselerde öğrenim gören bireyler oluşturmaktadır. Çalışmaya amaca yönelik örnekleme ile seçilen 370 lise öğrencisi alınmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu, Sosyal Görünüş Kaygısı Ölçeği (SGKÖ) ve Ucla Yalnızlık Ölçeği (UYÖ) kullanılmıştır. Araştırma kapsamında non-parametrik testlerden ikili gruplar için Mann-Whitney U, üç veya daha fazla grup için ise Kruskal-Wallis H analizinden yararlanılmıştır. Bu araştırmada elde edilen bulguların bazılarının araştırma hipotezlerinde bulunan varsayımları desteklediği görülmektedir. Çalışma sonucunda; sosyal görünüş kaygısı düzeyinin yaş, sınıf düzeyi, ebeveyn tutumları ve fiziksel görünümden memnun olma durumu değişkenleri ile ilişkisi incelendiğinde yaş ve öğrenim görülen sınıf düzeyi arttıkça sosyal görünüş kaygısının azaldığı; fiziksel görünümden memnun olan ve ihmalkar ve ilgisiz ebeveyn tutumlarına sahip bireylerin ise sosyal görünüş kaygısı düzeylerinin arttığı ortaya çıkarılmıştır. Çalışmada son olarak; sosyal görünüş kaygısı ve yalnızlık düzeyi arasında düşük seviyede pozitif ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Çalışmada elde edilen sonuçlar çerçevesinde bu alanda çalışan uzmanların genç bir nüfusa sahip olan ülkemiz gibi ülkelerde genç bireylerin sosyal görünüşlerinin ve beraberinde yaşadıkları yalnızlık duygularının genç nüfus arasnda oldukça ciddi bir problem alanı olduğu gerçeğinden hareketle hem bireysel hem aile hem de toplumsal çalışmaların bireylerin ruh sağlığını olumlu yönde etkileyeceğini ve gelecek yaşamlarında hem ruhsal hem de sosyal olarak daha sağlıklı bireyler olmalarına zemin hazırlayacaklarının bilincinde olarak psikolojik danışma süreçlerini planlamaları gerekliliği ortaya çıkarılmıştır.
Ergenlerde Öznel Mutluluk İle Siber Zorbalik ve Mağduriyet Arasindaki İlişkinin İncelenmesi
2015
Son yillarda ozellikle ergenler arasinda kullanimi giderek yayginlik kazanan bilgi ve iletisim teknolojilerinin bazi olumsuz sonuclara neden oldugu gorulmektedir. Bu olumsuzluklardan bir tanesi de bilgi ve iletisim teknolojilerinin digerlerine zarar vermek amaciyla kullanilmasi sonucu son zamanlarda yaygin olarak yasanan siber zorbaliktir. Bu arastirmanin amaci; oznel mutluluk ile siber zorbalik ve siber magduriyet arasindaki iliskileri incelemektir. Bu amac dogrultusunda genel tarama modellerinden biri olan kesitsel tarama modeli kullanilmistir. Arastirmanin calisma grubunu 2014-2015 Bahar yariyilinda Bayburt ilindeki cesitli liselerde ogrenim gormekte olan 274 lise ogrencisi olusturmaktadir. Katilimcilarin 136’si (% 49.63) kiz, 138’i (% 50.37) erkektir. Arastirmaya katilan ogrencilere Oznel Mutluluk Olcegi ve Sanal Zorba/Kurban Olcegi uygulanmistir. Oznel mutluluk ile siber zorbalik ve siber magduriyet arasindaki iliskileri incelemek amaciyla yapilan Pearson korelasyon analizi son...
Yalnızlık olgusu, ait olma ile yakından ilişkilidir. Ekonomik, sosyal ve psikolojik açılardan ait olma hissini yaşayamayan ergenler, yalnızlıkla karşı karşıya gelmektedir. Pek çok farklı etken yalnızlığa neden olmaktadır. Fakat anne baba tutumlarının baskın etkisi göz ardı edilemez niteliktedir. Anne-baba desteğinden yoksun olan ergen kaygı, korku ve yalnızlık duygusu yaşayabilmektedir Anne ve babaların çocuklarına karşı tutumları; bireyler üzerinde uzun veya kısa süreli, olumlu veya olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Bu araştırmada, lise öğrencilerinin anne baba tutum algılarına göre yalnızlık düzeylerinin farklı değişkenlerle incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, İzmir ili Karşıyaka ilçesindeki devlet liseler arasından tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenen okullarda ve çalışmanın amacı açıklanan 585 ergen üzerinde yürütülmüştür. Veri toplama araçlarını; öğrencilere çevresi ve ebeveynleriyle ilgili soruların yer aldığı kişisel bilgi formu, öğrencilerin ebeveynlerinin tutumlarını nasıl algıladıklarını değerlendirmeye yönelik anne baba tutum ölçeği ve lise öğrencilerinin algılanan yalnızlık düzeylerini belirlemek amacıyla kullanılan UCLA Yalnızlık Envanteri oluşturmaktadır. Öğrencilere ölçekler uygulandıktan sonra elde edilen veriler SPSS 23 Windows paket programı kullanılarak uygun istatiksel tekniklerle analiz edilmiş ve tablolar yardımıyla yorumlanmıştır. Analiz sonuçlarından lise öğrencilerinin yalnızlık düzeyleri ve yaş, cinsiyet, sosyoekonomik düzey gibi çevresel değişkenler ile algılanan anne baba tutumları arasında istatiksel olarak anlamlı ilişkiler olduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Yalnızlık, ergenlik, anne baba tutumu. Abstract Th e sense of loneliness is related with the sense of belonging. Th e students without sense of belonging in terms of economical, social, and psychological factors are facing loneliness. Many diff erent factors may cause loneliness. But the dominant infl uences of parental attitudes is irreplaceable.. Th e adolecent, that is deprived of parent support, suff ers from anxiety, fear and loneliness. Parental attitudes toward the children may produce long-term or short-term positive or negative eff ects on the individuals. In this study, it was aimed to examine the loneliness levels of hıgh school students according to their parents’ attitude perceptions with diff erent variables. Th e study was carried out among 585 adolescents that was determined by random sampling in the high schools at the province of karşıyaka, izmir and explained the purpose of the study. Th e data collection tools include a personal information form in which students are asked to answer the questions about their environment and their parents as well as parental attitude scale to measure how students perceive their parents’ attitudes, and the UCLA loneliness ınventory used to determine the perceived loneliness levels of hıgh school students. Aft er the scales were applied to the students, the obtained results were evaluated. Th e data were analyzed with the appropriate statistical techniques using spss 23 windows package program and interpreted with the help of tables. Th e results of the analysis indicated that the loneliness levels of hıgh school students and the environmental variables such as age, sex, socioeconomic level and the perceived parental attitudes were statistically significant. Keywords: Loneliness, adolescents, parenting style.
Ergenlerde Akran İli̇şki̇leri̇ni̇n Mutluluk Düzeyi̇ne Etki̇si̇
2015
Oz Bu arastirmanin amaci ergenlerde akran iliskilerinin mutluluga etkisini incelemektir. Bu genel amac dogrultusunda akran iliskilerinin mutluluga etkisini inceleyen hipotetik model test edilmistir. Arastirma 84’u (%51.9) kiz, 78’i (%48.1) erkek olmak uzere toplam 162 ergen uzerinde yurutulmustur. Arastirmada veri toplama araci olarak Akran Iliskileri Olcegi (AIO) ve Oxford Mutluluk Olcegi Kisa Formu (OMO-K) kullanilmistir. Model, Yapisal Esitlik Modellenmesi ile test edilmistir. Analiz sonucunda akran iliskilerinin mutlulugu dogrudan, pozitif yonde ve anlamli duzeyde yordadigi gorulmustur. Bu sonuc ergenlerde akran iliskilerinin mutlulugu arttiran bir faktor oldugunu gostermektedir. Anahtar Kelimeler : Akran iliskileri, mutluluk, ergen.
Social Mentality And Researcher Thinkers Journal, 2022
Bu araştırmanın temel amacı, tek eşli ve çok eşli ailelerde yaşayan ergenlerde öz-yeterlik, öznel iyi oluş ve çocukluk çağı ruhsal travmalarını ve çocukluk çağı ruhsal travmaları, öz-yeterlik ve öznel iyi oluşlarının bazı demografik değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemektir. Bu betimsel araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın grubunu, %50,2’si (n=326) kadın ve %49,8’i (n=323) erkek olmak üzere toplam 649 birey oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak; Kişisel Bilgi Formu (KBF), Çocukluk Çağı Ruhsal Travma Ölçeği (ÇÇTÖ), Ergen Öznel İyi Oluş Ölçeği ve Çocuklar için Öz-Yeterlik Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistikler, ilişkisiz örneklemler için t-Testi ve ilişkisiz örneklemler için ANOVA temel istatistiklerden yararlanılmıştır. Araştırmanın sonucunda çalışma grubunda 18 katılımcı (%2,8) travmasını inkar etmektedir. Çocukluk çağı ruhsal travmaları, cinsiyet değişkenine göre farklılaşmazken, sosyoekonomik duruma ve aile yapısına göre farklılaşmaktadır. Katılımcıların öz-yeterliklerinin cinsiyet, sosyoekonomik durum ve aile yapısına göre farklılaşmadığı fakat travmayı inkar etme durumlarına göre anlamlı bir biçimde farklılaştığı görülmektedir. Katılımcıların öznel iyi oluşlarının cinsiyet sosyoekonomik durum ve aile yapısına göre farklılaşmadığı, travmayı inkar etme durumlarına göre anlamlı bir biçimde farklılaştığı görülmektedir.
Çocuklarda Okul Temelli Yalnızlık ve Yaşam Doyumu Arasındaki İlişkide Algılanan Stresin Aracı Rolü
Kastamonu eğitim dergisi, 2020
Bu araştırmanın amacı çocuklarda okul temelli yalnızlık ve yaşam doyumu arasında algılanan stresin aracı rolünün incelenmesidir. Bu doğrultuda Kocaeli ili'nde yaşları 9-11 arasında değişen 199'u (%50,5) kız, 193'ü (%49) erkek toplam 394 4.sınıf öğrencisi katılmıştır. Veriler Çocuklarda Okul Temelli Yalnızlık Ölçeği, Çocuklar İçin Yaşam Doyumu Ölçeği, Algılanan Stres Ölçeği ve Kişisel Bilgi Formu kullanılarak elde edilmiştir. Verilerin analizinde Pearson analizi, Bağımsız Gruplar T testi, Aracı değişken analizleri ve Bootstrap Analizi kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre yaşam doyumu ile algılanan stres arasında negatif yönde ; okul temelli yalnızlık ile yaşam doyumu puanları arasında negatif yönde ve algılanan stres ile okul temelli yalnızlık arasında pozitif yönde manidar bir ilişki bulunmuştur .Araştırma sonuçlarına göre okul temelli yalnızlık ile yaşam doyumu arasında algılan stresin kısmi aracılık rolünün istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Bundan sonra yapılacak araştırmalarda farklı değişkenler, farklı yaş gruplarında ele alınabilir. Öğrencilerin okul temelli yalnızlık ve olası stres kaynakları araştırılarak psikoeğitim programları geliştirilebilir.
Ortaokul Öğrencilerinin Aile İlişkileri Ve Mutluluk Düzeyleri Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2018
Öz: Bu çalışmada, ortaokul 6. ve 7. sınıf öğrencilerinin aile ilişkileri ve mutluluk düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırma kapsamında, 2015-2016 eğitim öğretim yılında Uşak il merkezinde çeşitli okullarda ortaokul eğitimine devam eden % 48'i (362 kız öğrenci) kadın ve % 52'si (385 erkek öğrenci) olmak üzere toplam 747 öğrenci değerlendirmeye alınmıştır. Verilerin toplanmasında, öğrencilerin aile ilişkilerine ilişkin veriler için "Çocuklar İçin Aile İlişkileri Ölçeği" ve çocukların mutluluk düzeyleri için "Okul Çocuklarının Mutluluk Envanteri" kullanılmıştır. Verilerin analiz işlemleri SPSS'in 20.0 paket programı kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Mutluluk ve aile ilişkileri arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığına ilişkin korelasyon katsayılarına bakılmıştır. Ayrıca destekleyici ve engelleyici aile ilişkilerinin, mutluluğu ne derecede yordadığını belirlemek amacıyla aşamalı regresyon analizi yapılmıştır. Mevcut araştırmanın bulguları ortaokul öğrencilerinin destekleyici aile ilişkileri arttıkça mutluluk düzeylerinin de arttığını göstermektedir. Elde edilen sonuçlar ilgili literatür kapsamında değerlendirilerek önerilerde bulunulmuştur.