TRIPs Sözleşmesi ve İlaç Firmalarının Sağlık Hakkına İlişkin Etik Sorumlulukları (original) (raw)

Covid-19 Aşısı, İlaç Şirketleri ve İnsan Haklarına İlişkin Sorumlulukları Covid-19 Vaccine, Pharmaceutical Companies and Human Rights Responsibilities

MHFD, 2021

Öz: Covid-19 aşısına erişim öncelikle sağlık ve yaşam haklarının, yanı sıra bilimsel gelişme ve uygulamaların faydalarından yararlanma hakkının gereğidir. Ne var ki şu ana kadar etkinliği kanıtlanmış ve onay alan aşıların çoğu, ilaç şirketlerince geliştirilmiş, fikrî mülkiyet ve patent hakkına konu olan ürünlerdir. Bu da kâr amacı güden özel teşebbüsler ile kamu arasında bir çıkar çatışması doğmasına neden olmaktadır. Temel haklar perspektifinden bakıldığında ise Covid-19 aşısının küresel kamu malı olarak görülmesi ve herkesin etkili ve güvenli bir aşıya erişiminin sağlanması gerekir. Bu makalede ilaç şirketlerinin uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki sorumlulukları Covid-19 aşısına odaklanarak ele alınmakta ve insan hakları özen yükümlülüğünün gerekleri değerlendirilmektedir. Sağlık hakkının gerçekleştirilmesinde ilaç şirketlerinin özen yükümlülüğünden doğan ödevleri vardır. Covid-19 aşısına ve tedaviye erişimin sağlanması da bu kapsamdadır. Bu bağlamda fikrî mülkiyet ve patent haklarına getirilen sınırlamaların, insan hakları ve biyoetik açısından uygun ve hatta elzem olduğu savunulmaktadır. Abstract: Access to the Covid-19 vaccine is a requirement of both the rights to health and life, as well as the right to enjoy the benefits of scientific progress and its applications. However, all the vaccines proved to be safe, effective and licensed so far have been mostly developed by pharmaceutical companies and are therefore subject to intellectualproperty and patent rights. It leads to a conflict of interest between the private for-profit actors and the public. From a human rights perspective, the Covid-19 vaccine should be considered a global public good, and everyone should have access to safe and effective vaccines. This paper deals with the responsibilities of pharmaceutical companies under international human rights law by focusing on the Covid-19 vaccine, and necessities of human rights due diligence are considered. Pharmaceutical companies have responsibilities emerging from due diligence regarding the right to health. It includes providing access to the Covid-19 vaccine and the treatment, too. Restrictions on intellectual property and patent rights comply with and are essential to the requirements of both bioethics and human rights in this context.

SAĞLIK VE TIBBA "HAK TEMELLİ" YAKLAŞIM "Tıbba Hasta Perspektifinden Bakmak" "Sağlık Hakkı -Hasta Hakları"

SAĞLIK VE TIBBA "HAK TEMELLİ" YAKLAŞIM, 2012

AMAÇ Sağlık ve sağlık hizmetleriyle ilgili kavramları "hasta / yararlanan açısından" bakmak, tanımlamak, "sağlık hakkı ve hasta hakları"nın temel unsurlarını gözden geçirmek. ÖĞRENİM HEDEFLERİ Bu dersin sonunda öğrenciler: 1.İnsan haklarının sağlık alanı ve insan sağlığıyla bağlantılı boyutlarını tanımlayabilmeli. 2.Sağlık hizmetlerine hak temelli bakış açısının gereklerinin neler olduğunu açıklayabilmeli, 3.Sağlığın belirleyicilerini ve bunların etkisiyle oluşan sağlığı ve sağlıklılık halini "hak temelli yaklaşım"la açıklayabilmeli, 4.Mesleki faaliyetleri sırasında bu bakışın gereklerini nasıl yerine getirebileceğini kavrayabilmeli ve kendi davranış modelini geliştirebilmeli, 5.Sağlık hakkı ve hasta haklarının unsurlarını bilmeli ve uygulamadaki boyutlarını görebilmelidir. "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi..." Kanuni Sultan Süleyman TANIM 1 "Herkesin yaşama ve kişi özgürlüğü ve güvenliğine hakkı vardır." İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ (1948) Madde 25: Yaşamak yalnız soluk almak, kalbin çarpması, bedenin fizyolojik süreçlerinin işlemesi anlamına anlamına gelmez, "Sağlıklı Yaşama Hakkı" ile bütünlenir ve varolur. Dolayısıyla "Yaşama hakkı", 'kişinin fizik ve ruhsal bütünlüğünü koruyabilmesi, sürdürebilmesi, varlığının çeşitli etkilerle bozulmasına engel olabilmesi' biçiminde anlaşılmalıdır. Bu tanım aynı zaman "sağlıklı olma, sağlıklı kalma" hakkının da başka bir şekilde ifade edilmesidir. Her bireyin kendinde mevcut olan özellikler nedeniyle, bu hakkın hedefi herkes için farklı olmak kaydıyla "ulaşılabilecek en yüksek sağlık durumu (standardı)" olarak tanımlanmıştır. Yaşamın sürebilmesi için; insanın her anlamda; bireysel ve toplumsal yaşamıyla birlikte sağlıklı olması, insan organizmasının çevresi ve ilişkileri içinde bütünüyle ahenkli ve düzenli bir şekilde işlemesi gereklidir. Dolayısıyla sağlığın korunmadığı, sağlığı sağlayan koşulların ve olanakların bulunmadığı bir ortamda yaşam hakkının bulunduğu savunulamayacaktır. Böylelikle yaşama hakkı ona sıkı sıkıya bağlı başka bir hakkı ortaya çıkarmaktadır. Bu da "sağlık hakkı"dır. Sağlık hakkı temel hak olan "yaşama hakkı"nın zorunlu bir tamamlayıcısı olarak sağlık ve sağlıklılık halinin devamı anlamında birinci kuşak haklarla iç içe geçmiş 1

Uluslararası Sağlık Tüzüğü (2005) ve Hukukî Niteliği

2014

Uluslararasi saglik meselelerinde yonlendirici ve esgudumu saglayici otorite olarak tasarlanan Dunya Saglik Orgutune (DSO), Anayasasiyla, saglikla ilgili standartlarin belirlenmesi icin normatif islevler verilmistir. 7 Nisan 1948 tarihinde yururluge giren DSO Anayasasi, Dunya Saglik Asamblesini normatif belgelerin kabulu konusunda yetkilendirmektedir. Bu amacla DSO Anayasasi m. 19-23’te uc tur hukuki enstruman ongorulmus olup, bunlar, sozlesmeler ve anlasmalar, tuzukler ve tavsiyelerdir. Asamble, DSO Anayasasi m. 21 cercevesinde, hastaliklarin uluslararasi alanda yayilmasinin onlenmesi amaciyla tuzuklerin kabulu yetkisini haizdir. DSO Anayasasi m. 22’ye gore Asamble tarafindan kabul edilen tuzukler uye devletler icin “opting-out” usulu cercevesinde baglayici hâle gelmektedir. Bu calisma, Asamble tarafindan 2005 yilinda kabul edilen Uluslararasi Saglik Tuzugune ve onun hukuki niteliginin incelenmesine odaklanmaktadir. Bu nedenle ilk once, Uluslararasi Saglik Tuzugunun (2005) kabulu s...