Kültürel Etkilesim Üzerine Karamanogulları- Memluklu Sanati (original) (raw)

Artuklu Yapilari Örneklemi̇nde Sanatta Kültürel Etki̇leşi̇m

Kadim Akademi SBD, 2020

Dinamik bir yapıya sahip kültür, farklı kültür çevreleriyle karşılaşma alanı bulunca zamana ve mekâna göre bir evrilme süreci yaşar. Zaman ve mekân, kültür yapısını, bazen kısmen etkilediği gibi bazen köklü bir değişim de yaratabilmiştir. Gündelik ihtiyaçlara cevap verme sonucunda ortaya çıkan kültürel unsur, çevresindeki diğer varlıkları etkiler ve bu etkileşim uzun vadede beraberinde bir değişimi de meydana getirir. Bundan dolayı kültürü meydana getiren toplumların oluşturduğu kültür bütününün her bir parçası birbirini besleyen bir ilişki içerisindedir (Polat, 2020:1764). Kültürün dinamik yapısına bağlı olarak yaşadığı devinimin, dönüşümün, en fazla sanat üzerinde etkili olduğu bilinmektedir. Toplumsal bir kimlik göstergesi ve maddi, manevi unsur olan kültür, iletişim ve etkileşim neticesinde ortaya çıkan formları, sanat aracılığı ile bize sunar. Mimari yapılarda, tespit edilen bu sanatsal formlar, farklı kültürler ile sanat ve mimari arasındaki etkileşim nedeniyle oluşan birer ortak özellik olarak değerlendirilebilir.

Karaman Mutfak Kültürüne Ait Etliekmek Üzerine Nitel Bir Araştırma

Karaman Mutfak Kültürüne Ait Etliekmek Üzerine Nitel Bir Araştırma

Bu kitapta yayınlanan bildirilerin yayım hakkı saklıdır. Bu kitabın tamamı ya da bir kısmı, yazarının izni olmaksızın, elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılamaz, yayınlanamaz, depolanamaz. Bildiri metinleriyle ilgili her türlü sorumluluk yazarlarına aittir.

Memlüklü Çinilerinde Sanatsal Etkileşimler

İstanbul Üniversitesi , 2020

ÖZ Memlük dönemi hem sanatsal hem de tarihsel zengin bir dönemdi. Bunun nedeni, Memlüklerin yaklaşık iki buçuk yüzyıl bir süre boyunca Mısır ve suriyenin (dünya ticaretinin temeli ve doğu ticaretinin batı yolunda ana geçişi) kontrolü altına almasıdır. Bağdat’ta Abbasi halifeliğinin yıkılmasından sonra, Memlükler onu tekrar Kahire'de canlandırdı. Memlükler, Yakın Doğu’daki Müslümanları tehdit eden tehlikelere savaş ettiler ve İki Kutsal Camiyi korudular. Memlük dönemi Mısır ve suriyedeki birçok sanatın altın çağı gibi ,Çünkü bu dönem, Memlük sultanlarının yaşadığı refah, para ve servet yaşamla ünlüdür ve Antikalar sahibi olma arzular. Bu, sanatçıyı antikaların özen ve dekorasyonunu abarttı çünkü onlardan bir takdir edeceklerinden emindi. Memlük sanatçısının çiniler üretimi sadece İran'dan bir fikrin taklidi değildi , Ama yeni fikirlerin, unsurların ve sanatsal formlarının yenilenmesi ve yeniliğidir, zamanlarında ortaya çıktı. çağın ruhuna uygun form ve unsurlarla yeni ve yenilenmiş, eklenen ve üretilen her şeyi doğrultusunda üretmek için çalıştılar. Anahtar kelimeler: Memlük, Sanat, Mısır, Süriye, Çini. Abstract The Mamluk period was rich both artistic and historical. The reason for this is that the Mamelukes took control of Egypt and Syria (the basis of world trade and the main crossing of eastern trade on the western road) for about two and a half centuries. After the collapse of the Abbasid caliphate in Baghdad, the Mamelukes revived them in Cairo. The Mamelukes fought the dangers that threatened Muslims in the Near East and guarded the Two Holy Mosques. The Mamluk period is like the golden age of many art in Egypt and Syria, because this period is famous for the prosperity, money and wealth experienced by the Mamluk sultans and desires to have antiques. This exaggerated the care and decoration of the antiques because they was sure they would appreciate them. The Mamluk artist's production of tiles was not only an imitation of an Iranian idea, but the renewal and innovation of new ideas, elements and artistic forms. They tried to produce everything in line with the new and renewed, added and produced forms and elements in accordance with the spirit of the era. Key words: Mamluk, Art, Egypt, Syrian, Tile.

Kapadokya Çevresi̇ndeki̇ Karamanlilarin Yazili Eserleri̇nde Halk Edebi̇yati Ürünleri̇

Kültür araştırmaları dergisi, 2019

Karamanlılar, Anadolu'da yüzyıllardır Türklerle birlikte yaşamış ve Anadolu kültüründe çeşitli izler bırakmış olan bir toplumdur. Türkçe konuşan Rumlar mı ya da Ortodoks Türkler mi oldukları üzerinde bugün bile net bir görüş birliğine varılamayan Karamanlıların kültürel varlıkları da oldukça kısıtlı düzeyde ele alınmıştır. Mübadele ile birlikte İstanbul'dakiler hariç olmak üzere Yunanistan'a gönderilmiş bu toplum esasen oluşturdukları pek çok yazılı eserle birlikte hem edebî hem de kültürel yönleriyle incelenmeye açıktır. Yunan alfabesi kullanmalarına rağmen Türkçe konuşup yazan Karamanlıların bu bağlamda Anadolu sözlü geleneğine katkıları bulunduğu gibi, yazılı edebiyata da katkıları vardır. Bu çalışmada Nevşehir merkezli olmak üzere, Niğde, Kayseri ve Aksaray yörelerindeki Karamanlıların yazılı ve sözlü kültür ürünlerinin ışığında sosyal, folklorik ve kültürel yaşantıları üzerinde durulmuştur.

Karaman Mutfak Kültürü

Türkiye Lezzet Rotaları Karaman, 2021

Kitaptaki bölümlerde ileri sürülen görüşler ve yapılan alıntılarla ilgili tüm sorumluluk ilgili bölümün yazarına/yazarlarına aittir.

Mahalle Kültürünün Kentli̇li̇k Bi̇li̇nci̇ Üzeri̇ne Etki̇si̇: Karaman Örneği̇

Journal of International Social Research

Öz Çalışmanın amacını, kentlerde yaşayan bireylerde kentlilik bilincinin oluşturulması için öncelikle mahalle kültürünün oluşturulması gerekli olduğu düşüncesi belirlemektedir. Bu amaçla çalışmada mahalle kültürünün kentlilik bilinci oluşması üzerine etkileri araştırılmaktadır. Aynı zamanda modern mahalle ile geleneksel mahalleler arasında mahalle kültürü oluşması açısında fark olup olmadığı da çalışmada analiz edilmektedir. Nicel araştırma tekniklerinden olan anket yöntemi ile yapılan çalışma Karaman ilinin 5 ayrı mahallesinde yaşamakta olan bireyler üzerinde gerçekleştirilmiştir. Kolayda örnekleme yöntemiyle 146 mahalle sakininden anket tekniği ile toplanan verilerin keşfedici ve doğrulayıcı faktör analizi, MANOVA ve Kanonik Korelasyon yöntemleri aracılığıyla analiz edilmesi sonucunda; mahalle kültürü ile kentlilik bilinci arasında pozitif yönde (%48) orta düzeyli bir ilişkinin olduğu, kentlilik bilinci değişkeninin toplam varyansının %14'ünün mahalle kültürü değişkeni tarafından açıklandığı belirlenmiştir.

Kültür Endüstrisi Bağlamında Mevlevilik ve Sema

KÜLTÜR ODAKLI HALKLA İLİŞKİLER VE REKLAM, 2021

Bu kitap ve kitabın özgün özellikleri tamamen Nüve Kültür Merkezi'ne aittir. Hiçbir şekilde taklit edilemez. Yayınevinin izni olmadan kısmen ya da tamamen kopyalanamaz, çoğaltılamaz. Nüve Kültür Merkezi hukukî sorumluluk ve takibat hakkını saklı tutar.

Akkoyunlu-Memluk Devleti İlişkileri

Akkoyunlu ve Mısır Memluk Devleti arasındaki ilişkiler yaklaşık 14. yüzyılın sonunda başlamıştır. Bu ilişkilerin bazen düşmanlık, bazense dostluk niteliğinde olduğu söylenebilir. Akkoyunlular Timur'un müttefi ki olarak Mem luklara karşı savaşlara katılmışlarsa da Timurluların yenilgisi sonucunda Memluklar, Akkoyunlu Kara Osman Bey'i sadece Diyarbakır ve cıvar bölgelerıne hükmetme zorunda bırakmıştır. Akkoyunlular Kara Osman Bey'in zamanında dönemin en büyük devletlerinden biri olan Memluk Sultanlığı ile iyi ilişkiler kurmaya çalışmışlarsa da bazen bu ilişkilerin zora girdiği ve iki devlet arasında soğuk ilişkiler yaşandığı görülmektedir. 1 Kara Osman Bey, Mısır sultanlarından Farac ve Mueyyed Şeyh ile dost olmuştur. Ayrıca onun Barsbay ile de iyi ilişkiler içerisinde olduğu kaynaklarca zikredilmektedir. Fakat Akkoyunlularla Mısır sultanları arasındaki bu iyi ilişkiler Kara Osman Bey'in Mısır sultanlarına ait şehirleri ele geçirmesinden sonra bozulmaya başlamıştır. 2 Kara Osman Bey'in Memluklarla ilk ciddi çatışması Mısır Sultanı'nın Haleb'e başkan olarak atadığı Emir Çakem arasında olmuştur. Şöyle ki, Kara Osman, Mardin çevresindeki Kürt yöneti cilerine karşı savaşa kalkıştığı zaman onlar Emir Çakem'den yardım istediler. 1407 yılında Emir Çakem Mardin hükümdarı Mecduddin İsa ile iş birliği yaparak on binlik ordu ile Akkoyunlular üzerine yürüyüş ettı ve Amid kalesini kuşattı. Ebu Bekr Tihrani'ye göre Kara Osman Bey, karşı tarafın fazla ve güçlü olduğunu bildiğinden dolayı oğlu İbrahim'i yardıma çağırdı. Bu çağrı üzerine İbrahim Bey otuz kişilik özel adamları ile babasının yanına doğru yol aldı. İki taraf arasında çıkan çatışmada Emir Çakem İbrahim Bey'i öldürdü. Kara Osman Bey bu haberi duyar duymaz savaşa girerek, Emir Çakem'i öldürmüş ve bunun üzerine Mardin sultanı ile ordusu geri çekilmek zorunda kalmıştır.

Beyoğlu Sanat Teşhir Mekanları DÖNÜŞEN BİR SEMTİN SANATLA ÇETREFİLLİ İLİŞKİSİ

Beyoğlu ve hinterlandı ekseninde yapılan herhangi bir çalışma semtin son yıllarda maruz kaldığı " kentsel dönüşüm " hadisesinden ayrı düşünülemeyeceğinden, Beyoğlu sanat teşhir mekanları incelemesini de bu bağlamın dışında yapmak pek mümkün görünmüyor. Beyoğlu'nun değişimini sanat teşhir mekanları bağlamında incelemek için öncelikle Beyoğlu ve çevresinde yer alan bu türden mekanların tarihsel betimlemesini yapmak ve bu bağlamda galeri ve müzelerde yaşanan dönüşümü incelemek daha doğru olacaktır. Beyoğlu'nun geçirdiği dönüşüm organik olmaktan uzak; bir ameliyat, bir müdahale gibi semte zorlanmış bir değişimdir. Bu değişim elbette piyasa ilişkileriyle göbekten bağlı, semte adeta eklemlenmeye çalışılan " dönüşüm " projeleri ile demografik yapısının ve politik ikliminin belki de değişmesi arzu edilmiştir. Bu değişim semtin öteden beri sakinleri olan sanat teşhir mekanlarına nasıl yansıdı? Sergilenen işler veya bütünüyle sergiler açısında baktığımızda Beyoğlu aslında 2000'lerin başından itibaren bir çeşit mozaik sergiliyordu, büyük şirketlerin sergi mekanlarından atölye ile birlikte yaşayan galeriler mevcuttu semtte. Bu mekanlar ve mekanların ziyaretçi profili Beyoğlu'nun sermaye ile girdiği dönüşüm ilişkisinde ne kadar dönüşebildi-ne kadar direnebildi? Sanat mekanları olarak adlandırabileceğimiz " işletmeler " bu süreçte üretim olarak ne kadar değişti? Bu gibi sorular bir semte zorlanan dönüşümün semtin ruhuna etkisini yansıtması bakımından ele alınıp, 2000'lerin başından itibaren semtin sanat teşhir mekanları bu bağlamda incelenecektir.