Haemogregarine Genetic Diversity in Captive African Rock Pythons from Nigeria Suggests a Geographical Pattern (original) (raw)
Related papers
Ege Journal of Fisheries and Aquatic Sciences, 2017
Bu çalışma, Ceyhan Nehri'nin evsel, mezbaha ve endüstriyel atıklarının deşarj kaynaklarının yakınında bulunan bölge ile aynı nehir üzerindeki Aslantaş Barajı'nın kret altı bölgesinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, su kalitesinin durumu ve bu durumun Afrika kedibalığı (Clarias gariepinus Burchell, 1822)'ndaki bazı hematolojik parametreler üzerindeki etkileri belirlenmiştir. Araştırma, Ceyhan Nehri üzerindeki Aslantaş barajı'nın kret altı bölgesi (istasyon I) ile aynı Nehrin evsel, tarımsal ve endüstriyel atıkların mevcut olduğu (istasyon II) bölgesinde yapılmıştır. Bu iki istasyonda, su sıcaklığı, kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ), pH, nitrat (NO3-N), nitrit (NO2-N), amonyak (NH3-N) ve çözünmüş reaktif fosfor (ÇRF) değerleri tayin edilmiştir. Araştırma, yaz mevsiminde (Haziran, Temmuz, Ağustos) ve her bir istasyondan 45 adet balık örneklenerek gerçekleştirilmiştir. Ayrıca hematolojik parametrelerden eritrosit (RBC) ve RBC indeksleri (MCV: Ortalama Eritrosit Büyüklüğü, MCH: Ortalama Eritrosit Hemoglobini, MCHC: Ortalama Eritrosit Hemoglobin Konsantrasyonu), lökosit (WBC), hemoglobin (Hb), hematokrit (Hct) değerleri ve lökosit hücre formülleri (lenfosit, monosit, nötrofil, eozinofil) ile serum glikoz ve protein seviyeleri gözlenmiştir. İstasyon II'deki fiziko-kimyasal parametre KOİ, NH3-N, NO2-N, pH ve ÇRF seviyeleri, istasyon I'den daha yüksek bulunmuştur. Çalışmada, Ceyhan Nehri'nin deşarj bölgesinden yakalanan C.gariepinus'ta WBC değerleri ve lökosit hücre formüllerinde çevresel stresörlerden dolayı artışlar, RBC, RBC indeksleri, Hb ve Hct değerlerinde ise azalma tespit edilmiştir (p<0,05). Diğer yandan aynı bölgedeki serum glikoz seviyeleri yükselmiş, protein değerleri ise düşmüştür. Çalışma, sucul ekosistemlerin kirliliklerinin biyolojik takiplerinde, hematolojik parametrelerin rasyonel kullanımları açısından önem arz etmektedir.
Türkiye'nin güneyinde Hatay'da hemoglobinopati tarama sonuçları
2016
Amaç: ?-Talasemi ve hemoglobinopatiler yaygın genetik bozukluklardır. Bu nedenle evlilik öncesi çiftler ya da her anemik kişi rutin hemoglobinopatiler açısından incelenmelidir. Bu retrospektif çalışmada amacımız, ?-Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Edirnetalasemi ve hemoglobinopati sıklığını Türkiye'nin güney kesiminde bulunan Hatay'da, saptamaktır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada veriler, Ocak 2006 ve Ekim 2012 tarihleri arasında anemi nedeni ile ve evlilik öncesi araştırma için Hatay Antakya Devlet Hastanesi Hemoglobinopati Merkezi'ne başvuran 70226 bireyden alınmıştır. Kan örnekleri EDTA'lı tüplere alınmış ve hematolojik parametreler bir Sysmex XT-2000i Hematology Analyzer kullanılarak analiz edilmiştir. Yüksek performanslı sıvı kromatografisi tekniği hemoglobin tiplerini belirlemek için kullanılmıştır. Bulgular: Hemoglobinopati sıklığı ?-Talasemi taşıyıcılığı % 6, orak hücre anemisi taşıyıcılığı %6,3, ?-talasemi taşıyıcı...
DergiPark (Istanbul University), 2007
Ceyhan Nehri (Adana, Türkiye)'nin farklı bölgelerinden yakalanan avrupa yılan balığı (Anguilla anguilla L., 1758)'nda bazı hematolojik parametrelerin karşılaştırmalı çalışması. Araştırma, 2004 yılının yaz döneminde Ceyhan nehri'nin tarımsal, sanayi, mezbaha ve evsel atıklarının deşarj olduğu bölge (Büyükmangıt köyü) ile aynı nehir üzerinde kurulu olan Aslantaş barajı kret altı bölgesi (Osmaniye)'nde yapılmıştır. İstasyonlardaki su kalitesinin olası farklılıklarının hematolojik parametreler üzerine karşılaştırmalı etkilerini ortaya koymak için suyun sıcaklık, kimyasal oksijen ihtiyacı, pH, nitrat nitrojeni (NO3-N), nitrit nitrojeni (NO2-N), amonyak nitrojeni (NH3-N), çözülebilir reaktif fosfor düzeyleri belirlenmiştir. Her bir istasyondan aylık 40'ar balık yakalanmış ve balıklarda hematolojik parametrelerden eritrosit, lökosit miktarları, hemoglobin, lökosit hücre (lenfosit, monosit, nötrofil, ösinofil) oranları ve bu hücrelerin büyüklükleri karşılaştırılmıştır. Su kalite parametreleri açısından Ceyhan nehri'nin kirli olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, bu istasyondan yakalanan balıkların %75'inin hava kesesi paraziti (Anguillicola crassus) ile infeste olduğu bulunmuştur. Araştırmada, lökosit miktarı ile nötrofil hücre oranlarının belirtilen stres faktörlerinden dolayı arttığı bildirilmiştir (P<0,05).
Hemşirelik Süreci Eğitimin Hemşirelik Tanılarını Algılama Üzerine Etkisi
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi, 2021
Bu çalışma, hemşirelik tanılarının hemşireler tarafından nasıl algılandığını belirlemek ve hemşirelik süreci ve hemşirelik tanılarına ilişkin verilen eğitimin hemşirelik tanılarını algılama üzerine etkisini incelenmek amacıyla planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma, tek gruplu ön test-son test tasarımlı, yarı deneysel bir çalışma olarak tasarlanmıştır. Araştırma, Türkiye'nin batısında yer alan bir ilçe devlet hastanesinde Haziran-Ekim 2016 tarihleri arasında görev yapmakta olan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 56 hemşire ile yürütülmüştür. Hemşirelere, hemşirelik süreci ve hemşirelik tanılarına ilişkin eğitim verilmiştir. Veriler, Kişisel Bilgi Formu ve Hemşirelik Tanılarını Algılama Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Bulgular: Araştırma kapsamına alınan hemşirelerin yaş ortalamasının 39 ± 6,39 yıl olduğu, %96,4'ünün kadın, %94,6'sının evli, %51,8'inin ön lisans mezunu olduğu belirlenmiştir. Araştırmaya katılan hemşirelerden %83,9'unun klinikte çalıştığı, %82,1'inin klinik hemşiresi olarak görev yaptığı tespit edilmiştir. Araştırmaya katılan hemşirelerin eğitim öncesi ve eğitim sonrası ölçek ve alt boyutları puan ortalamaları incelendiğinde; Hemşirelik Tanılarını Algılama Ölçeği genel puan ortalamasının eğitim öncesi 2,44±0,45 iken, eğitim sonrası puan ortalamasının 1,79±0,46 olduğu, verilen eğitimin öncesi ve sonrası bilgi puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu belirlenmiştir (p< 0,001). Analiz sonuçlarına göre hemşirelerin eğitim sonrası ölçek alt boyut puanlarının, eğitim öncesi puanlarına göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (p>0,001). Sonuç: Araştırma sonucunda hemşirelik süreci ve hemşirelik tanıları hakkında verilen eğitimin hemşirelerin hemşirelik tanılarını algılamalarını olumlu yönde arttırdığı saptanmıştır.
Cukurova Medical Journal, 2019
Amac: Streptokok enfeksiyonlari ile iliskili pediyatrik otoimmun noropsikiyatrik bozukluklar (PANDAS), OKB'nin Grup A beta-hemolitik streptokok (GABHS) enfeksiyonu tarafindan tetiklenen bir otoimmun reaksiyondan kaynaklandigini iddia eden bir hipotezdir. GABHS enfeksiyonlarina karsi otoimmun reaksiyonun, bazal ganglion fonksiyonuna mudahale eden ve bu rahatsizliklara neden olan antikorlar urettigi dusunulmektedir. Bu calismada PANDAS ve Insan Lokosit Antijen (HLA) allelleri arasindaki iliskinin incelenmesi amaclanmistir. Gerec ve Yontem: Ani OKB veya tik baslangici olan 41 cocuk hastanin ve 88 saglikli cocugun HLA alelleri PCR kullanilarak analiz edildi. Sonuclar univariate ve multivariate lojistik regresyon analizi kullanilarak degerlendirildi. Bulgular: A1, B18 ve B35 allellerinin hastalik riskini azaltirken, DRB8, DRB5.2 ve DQ5 allellerinin hastalik riskini artirdigi saptanmistir. Sonuc: Bu calismanin bulgulari arastirmacilarin PANDAS'taki ilgili genleri ve gen urunleri...
Hemodiyaliz Hastalarında Kronik Hastalık Öz Yönetimi Ve İyilik Hali Arasındaki İlişki
DergiPark (Istanbul University), 2023
Amaç Hemodiyaliz tedavisi gören hastalarda öz yönetim ile iyilik hali arasındaki ilişkiyi ve ilişkili sosyodemografik ve klinik özellikleri değerlendirmek amacıyla yapıldı. Yöntem: Araştırma, Eylül-Aralık 2022 tarihleri arasında İzmir ilinde üç hemodiyaliz merkezinde tedavi gören, araştırmaya dahil edilme kriterlerine uyan 261 hasta ile tanımlayıcı olarak yapıldı. Araştırmanın verileri; "Sosyodemografik Veri Formu", "PERMA Ölçeği" ve "Kronik Hastalık Öz Yönetim Ölçeği" ile yüz yüze görüşme yolu ile toplandı. Araştırmanın yürütülmesi için etik kurul izni alındı. Verilerin istatistiksel analizinde sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, Mann Whitney U/Kruskal Wallis H testleri ve Spearman korelasyon analizi kullanıldı. Bulgular: PERMA Ölçeği ortalama puanı 7.21±1.31 ve öz yönetim ölçeği ortalama puanı 3.31±0.35 idi. Psikolojik iyi oluş algısı yüksek, beslenme sorunu olmayan ve fiziksel sorunlarla tamamen baş edebilen hastaların hem kendini yönetme hem de iyilik hali daha yüksektir (p<0.05). Öz yönetim ve iyilik hali arasında pozitif bir ilişki vardı (r: 0.385, p<0.01). Sonuç: Çalışmanın sonuçları, hemodiyaliz hastalarının orta düzeyde hastalık özyönetimi ve yüksek iyilik haline sahip olduklarını desteklemektedir. Bunun yanı sıra, hastalık öz yönetimi arttıkça hastaların iyilik halinin arttığı belirlenmiştir.
Hematological and plasma chemistry values for the African rock python (Python sebae
Hematology and plasma biochemistry parameters are useful in the assessment and management of threatened and endangered species. Although reference values are readily available for many mammalian species, reference values for snakes are lacking for most species. We determined hematology and plasma biochemistry values for captive African rock pythons (Python sebae) and studied the effects of age, sex, season and hemoparasites on these values. Blood (5 mL) was collected by venipuncture of ventral coc-cygeal vein from 19 African rock pythons in rainy season and 14 snakes from the same population in dry season. There was no significant statistical difference (P < .05) between males and females to any of the parameters measured except total calcium in the rainy season. Significantly higher values were obtained (P < .05) for the white blood cells (WBC), heterophils, lymphocytes, mean corpuscular volume (MCV), mean corpuscular hemoglobin (MCH) and aspartate aminotransferase (AST) in the dry versus the rainy seasons while there were significantly lower values obtained for red blood cells (RBC), glucose and total protein. Statistically significant differences in lymphocyte and monocyte counts were however found between adult and juvenile snakes. Differences in parameters for hepatozoon positive and hepato-zoon negative snakes were not statistically significant although parameters like the total WBC count, het-erophils and lymphocytes were markedly higher for hepatozoon positive snakes while packed cell volume (PCV) was slightly lower. This is the first study on blood parameters of the African rock python and serves as first pilot values for clinical assessments and future studies of this species.
Doğum şeklinin yenidoğan kordon kanı hematolojik parametrelerine etkisi
Cukurova Medical Journal (Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi)
The aim of this study is to evaluate the influence of the mode of delivery on hematological parameters of newborns cord blood. Material and Methods: This a cross-sectional comparative study carried out at Wad Madani Teaching Maternity Hospital, Gezira State, Sudan, from July 2014 to October 2015. 400 pregnant women and their respective newborns were enrolled in the study. Blood was collected before delivery from antecubital fossa of the mothers when admitted for normal vaginal delivery or in labor for elective caesarean section and cord blood was collected by well-experienced midwives. Results: The study revealed the results of red blood cells count, white cells count count neutrophil and monocyte, were found to be higher in newborns cord blood delivered by normal vaginal delivery than those delivered by caesarean section. Mean corpuscular hemoglobin, man corpuscular volume, reticulocyte count and lymphocyte were higher in caesarean section group. Conclusion: The study observed that some complete blood count parameters affected by the mode delivery and other parameters cannot affect.The delivery route had no statistically significant effect on hemoglobin, hematocrit, mean cell hemoglobin concentration, platelet count eosinophil and basophil. Amaç: Bu çalışmada doğum şeklinin yenidoğan kordon kanı hematolojik parametreler üzerindeki etkisini değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu kesitsel karşılaştırmalı çalışma, Temmuz 2014'ten Ekim 2015'e kadar Sudan Gezira State'de bulunan Wad Madani Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, 400 gebe ve yeni doğan bebekleri ile gerçekleştirildi. Normal vajinal doğum yapacak olan annelerin, antekübital fossasından doğumdan önce ya da elektif sezaryen yapan annelerden doğum sırasında, iyi tecrübeli ebeler tarafından kordon kanları toplandı. Sonuç: Bu araştırma normal vajinal doğum ile doğan yenidoğanların kordon kanındaki alyuvar, akyuvar, nötrofil ve monosit sayımlarının sezaryen ile doğanlara göre daha yüksek seviyelerde olduğunu ortaya koymuştur. Ortalama eritrosit hemoglobini, ortalama eritrosit hacmi, retikülosit sayısı ve lenfosit ise sezaryen grubunda daha yüksekti. Tartışma: Bu çalışma ile doğum şeklinden, bazı tam kan sayımı parametrelerinin etkilendiği ancak diğer parametrelerin etkilenmediği gözlemlendi. Doğum şekli, hemoglobin, hematokrit, ortalama hücre hemoglobin konsantrasyonu, trombosit sayısı eozinofil ve bazofil üzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etkiye sahip değildi.
Analysis of ABO and Rh blood groups distribution in East Karadeniz region of Turkey
Dicle Medical Journal / Dicle Tıp Dergisi, 2013
Bir bölgede kan gruplarının dağılımı hakkında doğru bilgiye sahip olmak, bireylerin ihtiyaçları ve kan bankası işlemleri için yararlı olmasının yanında bilimsel katkı da sağlayacaktır. Bu çalışmada, amacımız Rize ilindeki ABO ve Rh kan gruplarının dağılımını belirlemektir. Gereç ve yöntem: Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kan Merkezine kan grubunun belirlenmesi için başvuran 38,329 kişinin verilerinin retrospektif analizi yapılmıştır. Veri toplama dönemi Ocak 2005-Aralık 2010 tarihleri arasındaki beş yılı kapsar. Bulgular: Bizim bulgularımız O, A, B, AB, Rh(+) ve Rh(-) kan grubu sıklıklarının sırasıyla %44.07, %44.07, %9.26, %2.60, %83.70 ve %16.30 olduğunu göstermiştir. Bizim bilgilerimize göre Türkiye'nin Doğu Karadeniz bölgesinde ABO ve Rh kan gruplarının dağılımı üzerine başka bir çalışma yoktur. Türkiye genelindeki verilerle karşılaştırdığımızda, O kan grubu oranı belirgin olarak yüksek ve B ile AB kan grupları oranları belirgin olarak düşük bulunmuştur. Sonuç: Sonuçlarımızın kan gruplarının dağılımı konusunda veri tabanı oluşmasına katkıda bulunacağını düşünüyoruz.