ŞARK MÛSİKÎSİ ETKİLEŞİMİ: TÜRK SOKAĞINDA ARAP ŞARKISI (original) (raw)

SURİYE’DE ARAP BAHARI’NIN ETKİLERİ

ARAP BAHARI SONRASI ORTADOĞU - HİPERYAYIN, 2019

Suriye’de bugün devam etmekte olan kriz, 2010’lu yıllarda yaşanan Arap Baharı’nın en belirgin sonuçlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Magrib’in bir ucundan başlayıp Tunus, Libya ve Mısır gibi ülkelerde rejim değişikliği ve kaos gibi sonuçlar doğuran bu dalga, Suriye’ye geldiğinde ise adeta bir girdap halini almış ve diğerlerinde olduğundan çok daha karmaşık ve acı içeren bir kriz meydana getirmiştir. Bunda Suriye rejiminin ve Suriye içindeki siyasal aktörlerin etkisinden çok daha fazla bir biçimde bölgesel ve küresel aktörlerin ağırlıklı etkisi olmuştur.

ŞARABIN SERÜVENİ VE KLASİK TÜRK ŞİİRİNDE SARHOŞLUK KAVRAMI

Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü tez yazım kurallarına uygun olarak hazırladığım "ŞARABIN SERÜVENİ VE KLASİK TÜRK ŞİİRİNDE SARHOŞLUK KAVRAMI" Başlıklı Doktora Tezi'min içindeki bütün bilgilerin doğru olduğunu, bilgilerin üretilmesi ve sunulmasında bilimsel etik kurallarına uygun davrandığımı, kullandığım bütün kaynakları atıf yaparak belirttiğimi, maddi ve manevi desteği olan tüm kurum/kuruluş ve kişileri belirttiğimi, burada sunduğum veri ve bilgileri unvan almak amacıyla daha önce hiçbir şekilde kullanmadığımı beyan ederim.

TÜRKİYE’DE TERMİK SANTRAL KARŞITI HAREKET: ÇIRPILAR ÖRNEĞİ

Alternatif Politika, 2021

Termik santraller Türkiye’de, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması, kalkınmanın hızlanması ya da ucuz elektrik üretiminin sağlanması gibi hegemonik söylemlerle toplumda rıza oluşturulmaya çalışılarak yaygınlaştırılmaktadır. Bu gelişme insan sağlığını, çevreyi ve yaşam alanlarını tehdit eden termik santrallere karşı mücadele eden çevre hareketlerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu çalışmada Türkiye’de enerji ihtiyacının karşılanması, kalkınmanın hızlandırılması ve istihdamın arttırılması söylemleriyle yürütülen neoliberal enerji politikalarına meydan okuyan termik santral karşıtı hareketlerden biri olan ve Çanakkale’nin Yenice ilçesinin Çırpılar Köyü’ne kurulması planlan termik santrale karşı ortaya çıkan “Çırpılar Hareketi” incelenmiştir. Nitel veri toplama ve yapılandırılmamış mülakat yöntemleri kullanılan bu çalışmada, 2-5 Temmuz 2018 tarihleri arasında Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Troya Çevre Derneği, İda Dayanışma Derneği, Çanakkale Ziraat Odası, TEMA Vakfı üyeleri ile Çanakkale Yenice köylüleri de dâhil olmak üzere toplam 22 kişi ve kurum ile görüşme yapılmıştır. Elde edilen veriler ışığında harekete katılanların amaçları, söylemleri ve eylemleri “insan sağlığı”, “çevre” ve “ekonomik etkinlik” olmak üzere üç tema altında değerlendirilip analiz edilmiştir. Çalışmada Gramşiyan bir perspektiften Çırpılar Hareketi’nin hegemonya karşıtı bir hareket olduğu ve bu mücadelenin aydınlar tarafından inşa edilen ve dillendirilen söylemlerle yürütüldüğü iddia edilmiştir.

TÜRKİYE’DEKİ VE AMERİKA’DAKİ SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SPOR ÜRÜNLERİNDE MARKA TERCİHİNİ ETKİLEYEN İLETİŞİM ARAÇLARININ ARAŞTIRILMASI VE KARŞILAŞTIRILMASI Erdoğan TOZOĞLU¹ M. Zahit SERARSLAN² Menderes KABADAYI³

2011

Bu arastirmanin amaci; Turkiye’de Marmara Universitesi Beden Egitimi ve Spor Yuksekokulu (MUBSYO) ile Amerika Birlesik Devletleri Indiana Universitesi Saglik, Beden Egitimi ve Rekreasyon Okulu (IUHPER)ogrencilerinin spor urunlerinde marka tercihini etkileyen iletisim araclarinin arastirilmasi ve karsilastirilmasidir. Arastirma anket yontemiyle gerceklestirilmistir. Arastirmanin, Turkiye’deki uygulamasi arastirmacilar tarafindan yapilmistir. Amerika’daki uygulamasi daha once calisma ile ilgili gerekli bilgilerin verildigi, Indiana Universitesine (IU) bagli arastirma merkezinde gorevli ogretim elemani tarafindan yapilmistir. Arastirmanin evrenini 2008–2009 ogretim yilinda Amerika ve Turkiye’de beden egitimi ve spor ogrenimi goren ogrenciler; orneklemini ise MUBSYO ile IUHPER okulunda ogrenim goren kadin ve erkek ogrenciler olmak uzere toplamda 752 kisi olusturmaktadir. Iki universiteye bagli yuksek okullardaki ogrencilerin spor urunlerindeki marka tercihinde etkili olan iletisim aracl...

TÜRKİYE'DEKİ MUHACİR AZERİ BASINI IŞIĞINDA SOVYETLERİN AZERBAYCAN TOPRAKLARINDA İSKÂN SİYASETİ

Özet Çarlık Rusya'nın, XVI. yüzyılın ortalarında başlayan Türk Dünyası toprakları üzerinde yayılma siyaseti, XIX. yüzyılın sonlarına gelindiğinde büyük oranda hedefine ulaşmıştı. Bu süreçte, işgal edilen Azerbaycan toprakları üzerinde Rusların varlığının daimi olması için, sistemli bir toprak siyaseti uygulanmıştır. Rus göçmenlerin, en verimli ve en değerli Türk topraklarına yerleştirilmesine dayalı olan bu siyaset, Türk Dünyasının dört bir yanında sürekli olarak isyanlara sebep olmuştur. Çarlık Rusya'nın akabinde, Sovyetler tarafından da uygulanan aynı iskân siyaseti, medreselerde yetişmiş olan Azerbaycan aydınları tarafından çıkarılan basın ile dünya kamuoyuna duyurulmuştur. İskân siyasetinin uygulamalarındaki haksızlıkları ve usulsüzlükleri dile getiren bu yazarlara, kendi yurtlarında kısa süre içerisinde Rusya tarafından yayın yasağı getirilmiştir. Türkiye'yi ikinci vatan olarak gören bu aydınlar, yayın hayatlarına muhacir olarak Türkiye'de devam etmişlerdir. Makalemizin konusuyla ilgili olarak, Türkiye'de neşredilmiş olan Azerbaycan Yurt Bilgisi ve Odlu Yurt dergileri taranmıştır. Yardımcı kaynaklar ile birlikte elde edilen veriler ışığında, Sovyetlerin Azerbaycan topraklarında uyguladığı toprak siyaseti okuyucuya aktarılmaya çalışılmıştır. Abstract Tsarist Russian policies of expansion in the lands of the Turkish World that started in middle of the 16th century became successful to a great extent when it was the end of the 19th century. In this period, a systematic land policy was carried out so that the Russian existence in Azerbaijani territories could be permanent. This policy depending on the settlement of the Russian migrants in to the most fertile and valuable Turkish lands which caused steady revolts in all the corners of Turkish World. The same settlement policy fulfilled also by the Soviet following the Tsarist Russia was exposed to the world public view by help of the press of the Azerbaijani intellectuals people educated in medreses. In their own land, a publication ban by Russia was soon imposed to these writers who expressed the in justice and irregularities in the application of settlement policies. These intellectuals regarding Turkey as a second homeland continued their publication life in Turkey as refugees. Concerned with our article, the journals published in Turkey, Azerbaycan Yurt Bilgisi and Odlu Yurt were surveyed. In light of the domestic data as well as that from the foreign sources, the Soviet's land policy that she performed in Azerbaijan territories was aimed here by to be given to readers.

ARABULUCULUK SÜRECİNDE TARAF VEKİLLİĞİ

Yüksek Lisans Tezi, 2019

İnsanlığın ilk dönemlerinden beri uyuşmazlıklar dostane yollarla çözümlenmeye çalışılmıştır. Bu çaba ilerleyen yüzyıllarda insanları, kullanılan dostane çözüm yol ve yöntemlerini hukuki bir altyapıya kavuşturarak belirli bir düzene oturtmaya ve mevzuata dahil etmeye sevk etmiştir. Dostane çözüm yöntemlerinin bir türü de arabuluculuktur. Arabuluculuk, ülkemizde de birçok getirisi ile mahkeme dışı uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak hızla yaygınlaşmış, giderek daha çok tercih edilmiş ve günümüzde en çok tanınan ve en etkili kullanılan yöntem haline gelmiştir. Arabuluculuk yöntemi Türk hukukunda, bugüne dek genelde "arabulucu" ile özdeşleşecek biçimde işlenmiştir. Gerçekten yazında, arabuluculuğun özellikleri, arabulucu olmanın şart ve yöntemleri ile arabulucunun görevini ifa şekli üzerinde durulmuştur. Ancak arabuluculuk süreci yalnızca arabulucudan ibaret değildir. Kurumun diğer süjeleri olan taraflar ve taraf vekillerinin görüşmelerdeki rolleri, amaç ve çabaları, uzlaşma zeminine bakış açıları ile çıkarları; yapılacak arabuluculuğun gerçekliğini, sürecini ve neticesini asli olarak etkileyen unsurlardır. Sürecin yürütümünde tarafların asıl söz sahibi olduğu dikkate alındığında taraflar adına süreci yürüten taraf vekillerinin rolü daha iyi anlaşılmaktadır. Eldeki çalışmanın temel amacı, taraf vekili olarak avukatların arabuluculuk süreci öncesinden sonrasına de hakları, yükümlülükleri ve rollerinin ele alınmasıdır. Eldeki çalışmada, taraf avukatlarının arabuluculuk uygulamasında hak, yetki ve yükümlülükleri, süreçte üstlendikleri roller ve kuruma katkıları irdelenecektir.

SELÇUKLULAR DEVRİNDE TÜRK SARAYLARINDA FARS ŞÂİRLERİ

2011

ÖZET Selçuklular Farsçayı edebiyat dili haline getirince Farsça altın çağını yaşamağa başladı. Fars dili ve edebiyatının bu dönemde büyük gelişme ve yayılma göstermesi ile İran dışında, özellikle Irak ve Azerbaycan'da güçlü yazarlar ve şâirler yetişti. Selçuklu sultanları Fars şiirine büyük ilgi gösterip, bu dil ile eser veren şâir ve yazarları himâye ederek, teşvik ettiler. Selçuklu devlet adamları ve komutanlarının da aynı çabayı göstermeleri Fars şiirini ulaşabileceği en yüksek noktaya çıkardı.

TÜRK TOPLUMUNUN ÖTEKİ ALGISI VE KAMUOYUNDA ARAP İMAJI

2022

Bu makale Araplara ve Arap kültürüne bakışı tespit amacıyla 18 yaş üstü 3,040 katılımcıyla yüz yüze gerçekleştirilen kapsamlı bir anket çalışmasının sonuçlarını yorumlamaktadır. Ankette 10 tanesi açık uçlu olmak üzere toplam 86 soruya yer verilmiştir. Anketler, uzman anketörler tarafından katılımcılarla yüz yüze görüşülerek yapıldı. Katılımcıların adres ve kimlik bilgilerinin tespit edilmesinde kontrol süreçleri takip edildi. Anket kontrol süreçlerinin takibi için her bir bölge için beş anketör için bir koordinatör sorumlu atandı. Bölge koordinatörleri kendi bölgelerindeki her bir anketin %10'unu kontrol etti.

KAZAN TATAR TÜRKÇESİ DEYİMLERİNDE ARAP HARFLERİ

Türkler geçmişten günümüze Köktürk, Uygur, Arap, Kiril, Latin gibi pek çok alfabe kullanmıştır.Bunlar içinde en uzun sürelisi ve en yaygını tarihî ve bazı çağdaş Türk lehçelerinin yazımı için kullanılan Arap alfabesidir. Bu alfabeye ait bazı harflerin kalıplaşmış ifadeler olan deyimlerde kullanıldığı görülmektedir. Söz konusu alfabedeki harfler, Türkiye Türkçesinde olduğu gibi ( “elifi mertek sanmak”, “lâmı cimi yok”, “mim koymak” vd. ) Kazan Tatar Türkçesinin söz varlığında da kullanılmaya devam etmektedir. Bu çalışmada, Arap alfabesinin günümüz Kazan Tatar Türkçesi deyimlerindeki izlerinden bahsedilecektir.