Bâkî'nin Gazellerinde Sevgilinin Adlandırılması Üzerine Bir İnceleme (original) (raw)

Bâkî'nin Sevgiliyi Adlandırma Tercihlerinde Bağlam Faktörü

Türkbilig Türkoloji Araştırmaları Dergisi, 2018

Öz: Şairler gazelde sevgiliyi adlandırmak için çeşitli adlar kullanırlar. Bu adların bir kısmı sevgili anlamındadır veya sonradan bu anlamı kazanmışlardır. Bir kısmı ise istiare veya kinaye yoluyla meydana getirilmiş adlardır. Bu makalede, klasik dönem şairlerinden biri olan ve kanaatimizce klasikleşmeyi en iyi biçimde temsil eden Bâkî'nin sevgiliyi adlandırma tercihlerindeki bağlam faktörü üzerinde durulacak ve bağlamın ad tercihlerinde etkili olup olmadığı incelenecektir. Anahtar kelimeler: Bâkî, sevgilinin adları, ad tercihleri, bağlam faktörü. Contextual Factors In Bâkî's Preference Of Naming The Beloved Abstract: Poets use different words and expressions to address to the beloved. Some of these words are already used for her /him, but some others, gaining a new meaning time, are newly created to refer to the loved one. Some of them are coined by means of metaphors and by antonomasia. This article will delve into whether the context is influential on the choice of such words and expressions by putting the emphasis on the contextual factors in the ghazals of Bâkî, who is one of the poets of the classic era and who, we think, represents best the process of becoming a classic. Keywords: Bâkî, names of the beloved one, preferences of names, factor of context..

Rehî-yî Mueyyîrî'nin Gazellerinde Çeşitli İsim ve Sıfatlarla Anılan Sevgili

Journal of Turkish Research Institute, 2020

Aşk mefhumu divan şiirinde en çok işlenen konulardan biridir. Aşk-âşık-maşuk hemen hemen tüm divan şairleri tarafından kullanılmış, divan şiirinin vazgeçilmez, ortak kalıplarındandır. Aşkın söz konusu edildiği şiirlerin merkezinde sevgili vardır. Divan şiirinde sevgili ile ilgili kullanılan benzetmeler oldukça zengindir. Ay,

Gazelleri Işığında Bâkî’de Tefâhür

2012

ÖZET Köken itibariyle Arapça bir sözcük olan fahriye, şairin kendisini ve şairliğini övmek maksadıyla yoğunlukla ve geleneksel olarak kasideler içinde yer verdiği bir bölümdür. Divan şairi, kasidede, genellikle, önce memdûhunun övgüsüne girişir. Medhiyye adı verilen bu bölümde, aynı zamanda övgüsü yapılan devlet büyüğünden maddî ve manevî yardım ister. Takip eden fahriye bölümünde ise erdemlerini anlatan Divan şairi, şiirdeki ustalığından bahsederek çeşitli abartmalarla kendisinin diğer şairlerden üstün olduğunu söyler. Fahriyelerin, Medhiyye bölümlerinden sonra ve bu bölümlerin gölgesinde yazılmaları, şairlerin tefahüre girişmeleri için bir fırsat olmuştur. Bu genel kabulün yanında şairler, tefâhür içerikli beyitlere kasidelerdeki gibi, bir bölüm halinde olmasa da mesnevilerde ve gazellerde de yer vermiştir. Divan şairlerinin gazel nazım şeklinde tefâhüre giriştiği beyitler, genel olarak mahlas beyitleridir. Özellikle mahlas beyitleri, şairi tanıtma işlevinin yanında, onun bir parça fahriyeye girişmesine de imkân sağlamıştır. 16. yüzyılın büyük Divan şairi Bâkî'nin Divan'ı bu bağlamda incelendiğinde, kasidelerindeki parlak ve gösterişli fahriye beyitleri, birçok gazelinin mahlas beyitlerinde de görülebilmektedir. Bu çalışmanın eksenini kaside fahriyeleri dışında, şairlerin, bir vesileyle, kendilerini ve şiirlerini övme fırsatı bulduğu gazel nazım şekli oluşturacaktır. Bu bilgilerin ışığında, fahriye ve tefâhür kavramları Baki'nin gazellerindeki mahlas beyitleri üzerinden ele alınacaktır. Giriş bölümünde, fahriye kavramının sözcük ve terim anlamı hakkında bilgi verilecek, kaside geleneği içindeki yeri ve muhtevası üzerinde durulacaktır. Çalışmamızın esasını oluşturan bölümdeyse Bâkî'nin gazellerindeki muhtelif mahlas beyitlerden hareketle fahriye geleneğinin gazel nazım şeklindeki tezahürlerine odaklanılmaya çalışılacaktır. ABSTRACT Fahriye, which is an Arabic word originally, is, in the traditional sense, a part of eulogies in which poet sing praises of himself and his poetry intensely. Ottoman poet generally priortised praise dignitaries in eulogy. In this chapter called Meddhiyye poets beg for pecuniary or non-pecuniary assistance. In the following chapter called fahriye, Ottoman

Balıkesirli Zâtî’nin Gazeller Dışındaki Şiirlerinde Yer Adları Üzerine Bir Değerlendirme

Geçmişten Günümüze Balıkesir’in Kültürel Mirası 2, 2022

Şairler doğduğu, yaşadığı; tarihi, kültürü ve medeniyetiyle yetiştiği coğrafyadan bağımsız değillerdir. Zamanla bu ilişki coğrafya ile sadece yaşam alanı algısından ziyade psikolojik yansımalarıyla bir hayal dünyası oluşturmalarına sebep olmuştur. Bu yönüyle coğrafya edebiyatın kaçınılmaz olarak bir malzemesini teşkil *

Bâkî nin Pervâne Bey Mecmuası nda Yer Alan Yayımlanmamış Gazelleri Bilinmeyen Gazelleri

Turkish Studies, 2013

Bâkî (1526-1600), has become one of the cornerstones of classical Turkish literature with his Divan. His reputation was spread around Iran, Iraq, Azerbaijan and the Indian palaces. After the death of Hayali Bey he became "sultan of the Anatolian poets" and he wrote some works. Although Bâkî arrenge his Divan while he was alive some of his

DÎVÂN ŞİİRİNDE "SENLİ BENLİ GAZELLER" ÜZERİNE BİR İNCELEME (A Review on Gazels That Express You/the Lover and Me/the Beloved in Classical Turkish Poetry)

Özet: "Senli benli gazeller" olarak adlandırdığımız bu şiirlerde, âşık (ben) ile sevgili (sen), fizîkî ve rûhî bir takım özellikleri ile karşılaştırmalı olarak anlatılmıştır. Cem Sultan, Necâtî, Muhibbî, Bâkî, Emrî, Yahyâ Efendi, Cevrî, Şehrî, Hikmetî, Birrî, Hevâyî ve Tırsî'nin, dîvânlarında yer alan gazellerin bazılarının mısra/beyit başlarında veya ortalarında "bir sencileyin-bir bencileyin, bir sen tek-bir ben tek, senün var isebenim de, benüm-senün" şeklinde söz paralellikleri/senli benli tekrarlar; bazılarının da mısra/beyit sonlarında "işte sen/işte ben" şeklinde gazelin âhengini artıracak redifler yer almıştır. Senli benli gazellerde dîvân şiiri geleneğinin biraz dışında âşık da sevgili kadar önemsenmiş ve övülmüştür. Dîvân şiirinin simetrik yapısını da sergileyen senli benli gazeller, makalemizde "karşılaştırma unsuru" ön planda tutularak, mısra başı, ortası ve sonundaki paralelliklere göre değerlendirilecektir.

Gazellerde "Dedi̇ler" İfadesi̇yle Sevgi̇li̇yi̇ Tanimlama

Erzurum Teknik Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi, 2019

Gazel, daha çok sevgiliyi konu edinen ve sevgilinin güzelliklerini işleyen bir nazım şeklidir. Gazelde sevgilinin güzellikleri belli mazmunlar ile ele alınır ve işlenir. Şair, sevgilinin güzellik unsurlarını anlatırken farklı üsluplar kullanabilir. Konuyu çekici kılmak için farklı bakış açıları getirebilir. "Dediler" ifadesi ile anlatım şaire farklı bir bakış açısı kazandırmıştır. Bu ifade ile şair, sevgilinin güzelliklerini daha güçlü ve inandırıcı kılmaya çalışır. Şair, herkes tarafından veya işin ehli olanlar tarafından kabul görmüş bir güzelliği şiirinde işler. Şair, sevgilinin üstün güzelliğini dediler ifadesiyle tasdiklemiş olur. Bu çalışmada, farklı şairlerin divanları tarandı. Sevgiliyi dediler ifadesi ile anlatan beyitler tespit edildi. Dediler ifadesini kimin ya da kimlerin söylediğine göre beyitler sınıflandırıldı. Dediler ifadesiyle dile getirilen güzellik unsurları anlamsal olarak ele alınıp değerlendirildi.

Hâfız-i Şirâzî’nin Gazellerinde Aşk Mefhumunun Değerlendirilmesi

Mukaddime, 2023

Love is the highest point and perfection of conversation. It is the ultimate and culmination of love in all its enchantment, passion, and enthusiasm. Love is unbridled and uncontrollable, sometimes boiling, and rebellious, sometimes flooding or fire-breathing, but still loving. Is it possible to love and fall in love without knowing the lover, the god, the lover? Mystics believe that love must be reached through the heart, and the knowledge that leads to love is obtained through the heart and is obtained by observing the lover with the eye of the heart. It is possible to observe the effect of the meaning and feeling attributed to this magic word, which is widely used by wise, wise and poets from past to present. The history of love in Persian literature dates to the period when the first Persian poets emerged. The humane and grounded type of love found popularity in the poetry of the first period poets. The word in Hâfız-i Şirâzî's poems, especially in his ghazals, has a double meaning in various ways and the poet explained his feelings and thoughts by blending them with different subjects. According to Hâfiz, love knows not only as an answer to the question of existence, but also as the spirit of the omnipresent being, and Adam and the fairy, the stars, the planets are all trump of the existence of love. In this study, we evaluate the meaning that Hâfız attributed to the concept of love in his ghazals. According to the poet, the entire universe and existence are children of the love entity and are derived from it, and he sees the world as a mirror that fully reflects the facial beauty of the beloved. Not only is he alone, but the sun, the moon, the planets, and every particle in the universe are the mirror of his beauty, and he knows his love and affection in its essence, in its maya. Hâfiz explains love as the essential skill of man. He knows the purpose of creation and the perfection of man in love and amorousness.