Yönteme Karşı -Paul Feyerabend (original) (raw)
13 Ocak 1924’te Viyana’da doğan Feyerabend, Avusturya asıllı ABD’li bir filozoftur. Feyerabend, bilimsel gelişmenin ancak yeni teorilerin eskilerini yadsımasıyla sağlanabileceğini ileri sürmüş ve bu bağlamda “anarşist” olarak nitelediği bir metodoloji ileri sürmüştür. (Feyerabend: Yönteme Karşı:1). 1960’lı yıllarda düşünürler hem pozitivizme hem de Popperciliğe çeşitli yönlerden eleştiriler yöneltmişlerdir. Bunlardan etkili olan birkaç düşünür arasında aynı zamanda Popper’in de öğrencisi olup derslerini takip etmiş olan Paul Feyerabend gelmektedir. Feyerabend, önceleri bir pozitivist ve sonrasında da koyu bir Popperci olmuş olmasına rağmen; 1960’larda zamanla eski görüşlerini terk etmiştir. Feyerabend ile Kuhn’un görüşleri her ne kadar farklı üsluplar kullansalar da geniş ölçüde birbirinin aynıdır. Görüşlerini aynı yıllarda kısmen işbirliği yaparak geliştirmişlerdir. Aralarındaki en büyük ayrılık, Feyerabend’ın pozitivist ve Popperci bilim felsefelerini ayrıntılı olarak eleştirmiş olmasıdır. Popper, bilimsel bilginin sahibi bulunduğumuz en iyi bilgi olduğunu öne sürer. Feyerabend, bilimin anlaşılmasını değerlendirilmesini, alternatifleriyle mukayese edilmesini ve belki de reddedilmesini mümkün kılacak bir bilim yorumu verir. Özellikle de bilime karşı yönelttiği eleştiriler bu yöndedir. Bu anlamda “anarşist” olarak nitelendirilmektedir. Bilim insanların serbestlik ve özgürlüklerinin, hayata sahip çıkma kapasitelerinin birincil önemi ile ilgilidir” diyerek temel varsayımını ortaya koymuştur. Bu açıdan bakıldığı zaman bilimin toplumun yararına olması gerektiğini savunmakta ve modern toplumlarda bilime haddinden fazla itibar edilmesinin bilime yersiz bir yüksek statü bahşettiğini söylemektedir. Bu açıklamaları ile de aslında üstü kapalı bir şekilde Batı bilimini küçümsemektedir. Yazarın özgürlük ve serbestlik ilkesinden anlatmak istediği ise, aslında bilimin demokratikleşme ihtiyacına getirdiği açıklamalardır. “Sivil bir toplumun en yüksek seviyeye çıkartılmış ve çıkarlarına yönelik olarak eylemlere tolerans tanınmış” söylemi ise Feyerabend’e göre o toplum özgürlüğe ve serbestliğe kavuşmuş demektir.
Sign up to get access to over 50M papers
Related papers
Paul Feyerabend'in Yöntemi: Yönteme Karşı
Bugün batıda özellikle 1960 sonrası modernitenin her alanında eleştirel bir bakış açısı gitgide sesini yükseltmektedir. Aklın krizi olarak adlandırılan bu görüşler, özellikle ikinci dünya savaşı sonrasında rasyonaliteye karşı tepki olarak artış gösterdi. Bunun bilimsel tartışmalara da sirayet etmesi kaçınılmazdı. Sonuçta, son dünya savaşı ve sonrasındaki gelişmeler, silah teknolojisindeki kaygı verici gelişmeler, çağdaş insanları huzursuz etmiştir. Ayrıca dünya savaşının etkin özneleri “bilimsel” anlamda en ileri sanayileşmiş ülkeler veya diğer tabirle “Birinci Dünya Bilimi” idi. Bugün batı dışında yaşanılan modern olamama sorunları işin bir başka tarafında seyir etse de, rasyonaliteye rasyonel bir eleştiri “Batı” da yükselmeye başlamıştır. Bu problemler, özellikle aklın egemenliği ve onun kutsallaştırılmasından kaynaklı sorunlardır. Bilimsel anlamda bunu ortaya atan önemli isimlerin başında da Paul Feyerabend gelmektedir. Feyerabend ”Yönteme Karşı” adlı teziyle bu hakim bilim anlayışına olan görüşlerini kuramsallaştırmıştır. Anahtar Kelimeler: Feyerabend, Yönteme Karşı, Bilim, Karşı Tümevarım
Erguvan, I. D. (2012). Bilgi Anarşisti Paul Karl Feyerabend. Selma Dündar (Ed) Eğitimde Bilim Teorisi içinde (ss.122-139). Nobel Akademik Yayıncılık, Istanbul.
Bir Bilgi Anarşisti: Paul Karl Feyerabend
- adlı çalı"malarında, pozitivist, realist ve konvansiyonalist yöntembilimsel yakla"ımları ele alarak ele"tirel bir analiz sunmaya denerler. Her üç yakla"ım da 20. yüzyıl öncesi bilim tarihi ve felsefesiyle hatta genel felsefi ve entelektüel akımlarla önemli ba!lantılara sahip olmasına ra!men esasında 20. yüzyıl Angloamerikan bilim felsefecilerine atıfta bulunarak gerçekle"tirilmi"tir. Bu akımlar arasında ise pozitivizm ve realizm akımlarının günümüz bilim dünyasında -çe"itli varyasyonlarıyla-daminasyonlarını sürdürdüklerini söylemek pek de yanlı" olmaz. Bu üç yakla"ım kısaca "öyle özetlenebilir: Pozitivist için bilim, dı"sal dünyaya ili"kin kestirimci ve açıklayıcı bilgi elde etme giri"imidir. Bunu yapmak için, dı"sal dünyada bulunan düzenli ili"kileri ifade eden, oldukça genel önermelerden olu"an teoriler in"a edilmelidir. Bu genel önermeler ve yasalar, sistematik gözlem ve deney yoluyla ke"fedilen olayların kestirilmesine ve açıklanmasına fırsat tanırlar. Bir "eyi açıklamak demek, o "eyin bu düzenliliklerin bir örne!i oldu!unu göstermek demektir; kestirim de aynı esas üzerinden yapılır. Bu düzenlilikleri ifade eden önermeler e!er do!ruysalar, bu sadece olumsal olarak böyledir.
Anarşist Bilim Anlayışı: Paul Karl Feyerabend
Anarşist Bilim Anlayışı: Paul Karl Feyerabend, 2024
Özet Feyerabend'in günümüzde halen popüler olmasının temel nedenlerinden biri, kendinden önceki düşünürlerin standartlaşmış görüşlerine, değişmez olarak görülen düşünsel çerçevelere karşı çıkmasından kaynaklandığı söylenebilir. Ona göre monist bir paradigmadan ziyade plüralist bir paradigmanın olması doğru bilginin ortaya çıkması bağlamında daha rasyonel bir tercih olmalıdır. Bilime böylesi bir bakış açısıyla yaklaşan Feyerabend'in, bilimle ilişkilendirdiği devlet, özgürlük ve eğitim anlayışı da oldukça sıra dışıdır. Bu çalışmada, bir dönem pozitivist anlayışı benimsemiş olmasına rağmen bir süre sonra Viyana Çevresi'nden uzaklaşan ve bilimi alışık olmadık bir biçimde eleştiren, bilgiye anarşist bir bakış açısıyla yaklaşan, bilimin artık toplumun çıkarlarına hizmet etmesi gerektiğini savunan ve sıradan insanların da bilime katkı sunması gerektiğine inanan Feyerabend'in yaşamına ve bilim felsefesine ilişkin görüşlerine yer verilmiştir.
Paul Feyerabend ve Thomas Kuhn’da Bilgi Anlayışı
O rta Çağ dönemi kilisenin baskın olduğu, tek otoritenin kilise olduğu bir dönemdi, hayatı anlamlandırmanın yolu tanrı ile kurulan bağlantı ile gerçekleştirilirdi. Tanrı insan hayatının tek merkezi olmuş ve hiçbir şey tek başına değil, din ile ilişkisi içerisinde değerlendiriliyordu. Ancak Din Savaşları, dönemin Ortodoks anlayışın insan mutluluğu açısından yeterli olmadığını açıkça göstermiştir. Artık insanın özgürleşme vakti gelmişti.
Feyerabend'de Bilim ve Özgürlük İlişkisi
Ülkemizde eğitim ve sosyal bilimler alanında yapılacak olan bilimsel çalışmalara katkı sunmak maksadıyla hazırlamış olduğumuz, "Eğitim ve Sosyal Bilimlerde Yeni Araştırmalar" başlıklı eserimizi siz değerli okurlarımızla buluşturmanın haklı gururunu ve sevincini yaşıyoruz.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.