KURAN VE EVRİM (original) (raw)

EKRAN VE TOPLUM

EKRAN VE TOPLUM, 2023

İnternet teknolojisinin yaygınlaşmasıyla birlikte izleme eylemi gündelik yaşamda önemli bir yere sahip olmuş; sinema, televizyon ve dijital platformlar aracılığıyla topluma ulaşan içeriklerin etki alanı genişlemiştir. Konu üzerine gerçekleştirilen araştırmalar, ekran saatlerinin küresel ölçekte artış eğiliminde olduğunu belirterek ekranlara dayalı bir kültürün geleceği şekillendireceğinin altını çizmiştir. Sinema ve yayıncılık alanında yaşanan radikal dönüşümlere rağmen ekranların toplumu yansıttığı gerçeği, beyaz perdeden dijital platformlara uzanan süreçte hiçbir zaman değişmemiştir. Ekranlar aracılığıyla sunulan eserlere ışık tutmanın, toplumsal olana ilişkin bir kavrayış sağladığı fikriyle sosyal bilimlerin köklü disiplinleri, tartışmalara başlangıcından itibaren dâhil olmuştur. İletişim, felsefe, psikoloji, sosyoloji alanları sinema ve yayıncılık pratiklerinin toplumsal yönüne ilişkin hususların tartışılmasında ayrıcalıklı bir yer edinmiş, gerçekleşen dönüşümlerle birlikte her araştırma geleneği yeni yöntemler var etmiştir. Ekranlara dayalı dijital bir kültürün inşa edildiği 21. yüzyılda alana yönelik olguların ilişkisel perspektifle yorumlanması gerekliliği, söz konusu disiplinlerin ve toplumsal dönüşümlerin dinamik doğasından ileri gelmiştir. Bu kitap aracılığıyla bilim insanlarının sinema, televizyon ve dijital platformları konu edinerek çok yönlü yaklaşımla ele aldığı araştırm alar derlenmiş, alana katkı sunmak amaçlanmıştır.

KUR'AN'DA CEHENNEM

Ravza, 2014

Kur'ân'da "sicn" kelimesi hapishane anlamına gelmektedir. Hz. Yusuf'un hapse atılması bu kelime ile anlatılmaktadır.

KUR'AN'DA ZİKİR VE DUÂLAR

KUR'AN'DA ZİKİR VE DUÂLAR, 2019

Bu çalışma, Kur'an-ı kerimde mevcut olan tüm zikir ayetlerinin güncel ve el yazması tefsirlerden aktarımı ile oluşmuş bir kitap çalışmasıdır. Tüm zikir ayetleri bu çalışmada bulunabilir. Ayrıca zikirle özdeş dua ayetlerini de kapsamıştır.

ÂDEM VE EVRİM

[Bu söyleşi Nokta dergisi tarafından yapıldı. Fakat bazı çevreler, yayınlanmasına izin vermediler.] Kitaplarınızda okuduğum kadarıyla siz evrime inanıyor ve dinle bağdaştırıyorsunuz? Evet. Tekâmül (Evrim) görüşü, türlerin yaratılması inancına aykırı değildir. Bugün evrim artık nazariye olmaktan çıkmıştır. Dinî kitaplara aykırı da değildir, bilimsel bir meseledir. Ben 200'e yakın fennî ve dinî delil gösterebilirim. Bilakis böylece Allah sisteminin ekonomik işleyişini, sanatını ve gücünü gösterir. Kâinat mana üretmek için yaratılmış; bu da ancak evrim fiiliyle mümkündür. Evrim hiçbir şeyin birdenbire olmaması demektir. Hayatın en büyük karakteri yavaş yavaş olmasıdır. Yaratılıştaki evrime dikkat edersek, bunun bir plan ve program olduğunu anlarız. Mesela, benim avucumda bir yumurta, kırk sene kalsa civciv olamaz. Fakat Allah'ın bir avucu olan ekolojik ortamda saniyede kırk milyon civciv çıkıyor. Hocalar ikisini birbirine karıştırmamalı...

KURAN'IN MÜHEYMİNLİĞİ VE KURANİ AYDINLANMA

Müheymin "bir şeyi gözetimi altına alıp koruyan ve onu yöneten" demektir. Allah'ın isimlerinden birisidir ve Kuran'ın da bir sıfatıdır. Ayette şöyle geçer: Sana da Kitab'ı, hak ile, kendinden önceki kitapları doğrulayıcı ve onların üzerine bir müheymin olarak indirdik… [Maide 48] Bir de yine bu bağlamda gözükebilecek; "ihtilafa düşülen şeylerin açıklanması" meselesi vardır. Ayette; İsa (as), "ihtilafa düştüğünüz şeylerin bir kısmını açıklamak üzere geldim" demektedir. 1 Kuran ise "çoğunu kıssa ediyor" denilmekte. 2 Hasılı Kuran'ın bir doğrulayıcılık boyutu vardır, bu gayet söz konusu edilir ayetlerde, bir de müheyminlik yani hakim olma, otorite olma konumu vardır önceki kitaplara karşı. Bu ise sanıldığından fazladır, zamanla iyi anlaşılmaya başlayan bir konudur ve pek çok da sorun gözüküyor bu çerçevede. Bir defa önceki kitaplar önce olduğu için ister istemez sonraki masaya yatırılır mantıken "uygun mu" diye. Burada ise tersi bir durum olduğu için iyi izah edilmelidir ki net bir durum oluşsun. Lakin işin başlaması çok geçse; bir de o sorun oluyor. Bir de tarihi süreçte evvela "öncekileri çok sayma" sorunu varsa, sonra ise "sizinki size bizimki bize" tarzında öncekini hiç saymama, adeta kabul etmeme durumu varsa iş çetrefilleşiyor. Fakat dinin dayanaklarından biri önceki kitaplar ve insanlığa bir hitap olmalı bu noktada. İşte buralarda çeşitli tedirginlikler ve problemler göze çarpıyor ve aşılmalı.

KUR' AN DA BEŞ TERİM

1973 Malatya'da/Doğanyol'da doğdu. Aynı yıl İstanbul'a / Esenler'e ailesi ile birlikte geldi. İlkokulu 50. yıl Karabayır ilkokulunda, ortaokul ve liseyi A.Vehbi Ziya Dümer Lisesinde bitirdi. Evli, 3 çocuk babası. 2004 yılından sonra hayatına yeni bir sayfa açarak hedefler koydu. 2005 yılında ilk eseri olan Tevbe-24 adlı kitabını çıkardı.

KUR'AN'DA RAB KAVRAMI

"Ben insanları ve cinleri, ancak Bana kulluk etsinler diye yarattım" buyurmak sûreti ile insanoğluna en büyük düstûru arz eden Allah (cc.), bu düstûra ulaşabilmeleri için onları en güzel biçimde yaratmış, bütün nimetleri hizmetine sunmuş ve onları yeryüzüne halife kılmıştır. Bu düstûru en iyi şekilde kavrayabilmesi için, insanı akıl ve irade ile donatmıştır. Aklını sâlimen kullanabilmesi için de peygamberler göndermiş ve bu peygamberler vasıtası ile onun aklını iyi ve güzel uğrunda kullanmasını telkin etmiştir. Bu da yetmemiş gönderdiği peygamberler vasıtası ile insanoğluna kitaplar indirmiş, bu kitaplarla onların doğru yolda kalmalarını, akıllarını dünya ve ahret açısından iyi ve güzel olana kullanmalarını temin etmiştir. Allah (cc.) rahmet, merhamet ve şefkatinin bir eseri olarak bunlarla da yetinmemiştir. İnsanoğlunun kendisini tanımasını kolaylaştıracak işâret, alâmet ve emâreleri âlemin her bir zerresine zerk etmiştir. Tüm bunları bir araya toplayıp Rabbini tanıması insanoğluna kalmaktadır. O'nu tanımak isteyen her bir kul, âlemdeki eşsiz ahenk ve güzelliğe derûnî bir nazarla bakmalı, kendisini hak yola, iyi ve güzel olana davet eden peygamberleri can kulağı ile dinlemeli, onların hayat tarzlarını tatbik etmeli, kendisine (insanoğluna) inzâl buyrulmuş olan Yüce Kitabını iyice anlayıp kavramaya, içselleştirmeye gayret etmelidir. Zira Kur'ân-ı Kerîm'in indirilmesinin asıl maksadı onun anlaşılıp hayatın her safhasına tatbik edilmesidir. Kur'ân'ı hayata taşımak onu iyice anlamayı gerektirmektedir. O yüce kitabı anlamak da içerisindeki tüm tebligâtı en ince ayrıntısına kadar deruhte edip tatbik etmekle mümkündür. Bu da ancak O yüce kitabın her âyetinin hatta her kelimesinin detaylı bir şekilde incelenmesini zorunlu kılar.

KUR'AN'A GÖRE ÇEVRE BİLİNCİ

Çevre problemi günümüzde toplumun her kesimini ilgilendirmektedir. Bu sorun daha çok teknik önlemlerle çözülmeye çalışılmaktadır. Bunu göz ardı etmeden, problemin temelinde yer alan davranış modelini irdelemek ve çevreye yönelik tutum ve davranışlarımızı mercek altına almak, sorunu derinlemesine anlamımız için bir kapı aralayacaktır. Bu açıdan bakılınca, insanın var oluş gayesini ve evrendeki pozisyonunu açıklayan dini ve manevi değerlerin, çevre ve tabiat hakkında insana yüklediği sorumlulukların bilinmesi önem taşımaktadır. Tabiatın insana bir emanet olduğu hususu unutulmamalıdır. Bir çevre ahlâkı oluşturmak istendiğinde, Kur'an'ın ortaya koyduğu tabiat tasavvuru, Hz. Peygamber'in bu konudaki uygulamaları ve bunların İslam medeniyetindeki yansımaları nazara alınmalıdır. İncil ve Tevrat gibi diğer kutsal kitaplarda da olduğu üzere, Kur'an-ı Kerim'de de çağdaş sorunlara açıktan değinilmesini beklemek yanlıştır. Allah'ın koyduğu genel prensipler ışığında çevre konusunu da mercek altına alabilir ve bu ilkelerle soruna çözüm yolları arayabiliriz.

KUR’ÂN-I KERÎM’DE YAGMUR

Kur'ân'ı Kerîm, insanı aklını kullanmaya davet etmekte, evrene hakim olan bu mükemmelliği görmesini ve bunun Allah’ın varlık ve kudretinin bir delili olduğunu idrak etmesini istemektedir. Kur'ân'ı Kerîm, bu maksadını icra ederken bu âlemle ilgili pek çok varlığa dikkatleri çekmiş, bunlar arasında öneminden dolayı bir çok yerde çeşitli vesilelerle yağmuru da gündeme getirmiştir. Yağmur Kur'ân'ı Kerîm’de degişik kelimelerle ifade edilmiştir. Yağmurun mucizevi bir şekilde oluşumu, daimi döngüsü, belli bir ölçüyle yağması, temiz, sağlıklı ve tatlı kılınması, yer altında depolanması, bereket, rahmet ve rızık olması gibi birçok özelliğine vurgu yapan Kur'ân'ı Kerîm tüm bunlarla Tevhid, nübüvvet ve ahiret gibi temel slamî konuları kolayca anlaşılır şekilde izah etmekte böylece yağmurun maddi ve manevi rahmet yönüne vurgu yapmaktadır. insanların Allah’a, birbirlerine ve tabiata karsı olan olumlu davranıslarının yagmurun rahmet yönüne tesir ederken, tam aksine insanların Allah’a, birbirlerine ve tabiata karsı olan olumsuz davranısları yagmurun azap yönüne tesir etmektedir. Yagmurun azap olması çokluguyla ya da yokluguyla olabilmektedir. Kur'ân'ı Kerîm yağmurun rahmet ve azap yönünün önceki kavimlerde nasıl tecelli ettiği örneklerini gözler önüne sererek onlardan ibret almamızı tavsiye etmektedir. Ayrıca Kur'ân'ı Kerîm vermek istediği bir çok mesajda yağmur konulu mesellerden istifade etmektedir. Anahtar Kelimeler: Kur'ân'ı Kerîm, Yağmur, rahmet, azap, tufan, kuraklık, mesel.