Jeopolitik Açıdan OBOR Girişimi (original) (raw)

ORTA DOĞU BAĞLAMINDA JEOPOLİTİK TEORİLERE BİR KATKI

Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, Sayı:221, Nisan 2016, ss. 191-202, 2016

Oz Dünyada küresel veya bölgesel çapta her önemli olayın meydana gelme­ sinden sonra yeni politikalar ve yeni stratejiler oluşturulma çalışmaları gözle­ nir. Küresel veya bölgesel olaylar; mevcut düzeni ve dengeleri bozmakta ve bir boşluk yaratmaktadır. Bu boşluğu giderecek yeni dengeler ile düzeni sağla­ yacak tedbirler, yeni politikalar ve yeni stratejilerdir. Bu politika ve stratejiler, jeopolitik çözümlemelerin karar alıcılarda oluşturduğu vizyoner bir bakış açısı­ nın yönlendirmesi sonucunda belirlenir. Jeopolitik kısaca coğrafi çevreyi dünya politikasında kullanma sanatı­ dır. Bugünkü anlayışa göre de yeni dünya düzenine jeopolitik durum yön vermektedir. Tarihte 20. yüzyıla kadarki m ücadeleler jeopolitik teorilere göre yapılm am ıştır. Teori uygulanmadan güç m erkezleri teşekkül etmiştir. Ancak bugün anlayış değişm iş ve jeopolitik durum ihmal edilemeyecek bir hal al­ mıştır. Orta Doğu zaman içerisinde çeşitli anlayış ve görüşlere göre farklı farklı tanımlanmıştır. Orta Doğu, Dünya A d ası'nın tam merkezinde her üç kıtanın bağlantı bölgesi ve her üç kıtaya açılımı olan bir konuma sahiptir. Aynı zaman­ da; Balkanlar, Kafkasya, Afganistan, Doğu Afrika ve Karadeniz, Hazar Deni­ zi, H int Okyanusu, K ızıldeniz ve Akdeniz ile inkar edilemez b a ğ la n ts bulun­ maktadır. Orta D oğu'yu değerlendirirken bu bölgeleri değerlendirme dışında bırakmak olası değildir. Bu nedenle Genişletilmiş Orta Doğu gibi sınırları kesin olmayan tanımlamalara da yönelinmiştir. Dolayısıyla; geçmişte ve günümüzde güç odaklarının ilgi ve menfaat alanını bu bölge oluşturmuştur ve bugün yeni bir tanımlamaya ihtiyaç duyulmaktadır. A B D 'nin jeopolitik ve jeostratejik ideallerini belirleyen Başkan Eisenhower bölgeyle ilgili şunları söylemiştir: " Yalnız coğrafya bakımından bile bütün dün­ yada, stratejik yönden Orta D oğu'dan daha önemli bir bölge yoktur. Bütün Emekli Öğretim Görevlisi, ahmetakter@gmail.com.

Marmara Coğrafya Dergisi / Marmara Geographical Review OBOR GİRİŞİMİ'NİN COĞRAFYASI Geography of OBOR Attempt

Özet OBOR (One Belt One Road-Bir Kuşak Bir Yol) Girişimi, Çin jeopolitiği ve jeoekonomisinin bir gereği olarak ortaya çıkmıştır. OBOR, merkezinde Çin'in yer aldığı Asya, Avrupa, Orta Doğu ve kısmen Afrika'yı da kapsayan, ulaşım ağları, telekomünikasyon ve enerji ağları ile uluslararası entegrasyonun hedeflendiği bir projedir. OBOR girişimi oldukça geniş bir coğrafi sınıra sahiptir. 69 üye ülkeyi, dünya nüfusunun % 65'ini, dünya GYSYH'nIn % 42'sini, bilinen enerji rezervlerinin % 75'ini, dünya kara yüzölçümünün % 40 kadarını kapsamaktadır. Çin, OBOR sürecinde altyapı yatırımlarını 30-35 yılda tamamlamayarak, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılı olan 2049'da, girişime tüm yönlerliyle işlerlik kazandırmayı planlamaktadır. Projelerin tamamlanması uzun vadeye yayılsa da, Çin on yıl içinde OBOR ülkeleri arasında 2.5 trilyon ABD Doları değerinde yıllık ticaret hacmine ulaşmayı hedeflemektedir. OBOR süreci yalnızca altyapı projelerinden ibaret olarak görülmemelidir. Girişimin zaman içerisinde ticaret hukukunda uyum, serbest ticaret bölgeleri oluşturma, gümrük anlaşmalarıyla uluslararası bir entegrasyona dönüşeceği görülmektedir. Bu çalışma, pek çok yönüyle coğrafi mekânın konusu olan OBOR Girişimi'ni, gelişen süreçlerle birlikte irdelemeyi amaçlamaktadır. Abstract OBOR attempt has manifested the force of Chinese geopolitics and geoeconomics. OBOR is a project where China places in its center and also involves Asia, Europe, Middle East and partly the Africa. Transportation networks, telecommunication, energy networks with the international integration are aimed at this project. OBOR attempt has pretty large territorial limits. It covers 69 member countries, 65% of the world population, 42% of the world's GDP, 75% of the energy reserves known, 40% of the square measure of lands of the world. China has planned the attempt to bring into force in 2049 when will be the 100th year of the foundation of PRC by completing the infrastructure investments within 30-35 years. Much as completing the project has extended over a period, China targets to reach $2,5 trillion of annual trade volume among OBOR countries within ten years. OBOR must not be seen as just composed of the infrastructure projects. It is observed that the attempt is going to turn into an international integration by the adaptation in commercial law, establishing free trade areas, and the customs treatises. This paper aims to analyze OBOR attempt that is the subject of the geographical location of the developing processes.

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN SİBER ZORBALIK YAŞAMA DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

öğretimin niteliğini ciddi ölçüde tehdit etmektedir. Yaşanılan problemler-den dolayı öğrencilere, hedeflenen niteliklerin kazandırılması güçleşmekte; okullar toplumun beklen-tilerine cevap veremeyebilmektedir. Öğrencilerin okula silah, bıçak gibi zarar verici aletlerle gelecek kadar ileri gitmesi (Gunhamm'dan aktaran Martino, Ellickson, Klein, McCaffrey ve Edelen, 2008), kaliteli eğitim öğretimi gerçekleştirmek için güvenli bir ortama sahip olması gereken okulun, öğret-men ve öğrencilerin kaygı duydukları ve gelmek istemedikleri bir kuruma dönüşmesine neden olmak-tadır. Ayrıca yaşanan disiplin sorunları nedeniyle; öğretmenlerin çalışma ortamlarında rahat olmama-ları, gerginlik duymaları ve okul ortamında stres yaşamaları ilerleyen aşamalarda öğretmenlerin mes-leki tükenmişlik yaşamalarına neden olabilmekte (Cemaloğlu ve Şahin, 2007) ve öğrencileri mesleki açıdan tükenen öğretmenlerle karşı karşıya getirebilmektedir. Psikologlar, eğitimciler ve diğer uz-manlar, eğitim öğretim sürecini ve bireylerin yaşamlarını olumsuz etkileyen bu disiplin problemlerini ortadan kaldırmak ya da etkilerini azaltmak için araştırmalar yapmakta; çeşitli yöntemler ve program-lar geliştirmektedir. Ancak bu süreçte özellikle bilişim ve iletişim teknolojisinde yaşanan gelişmelere paralel olarak bilgisayar, telefon, televizyon gibi dijital araçların kullanımlarının artması ve internetin günlük yaşamın önemli bir parçası haline gelmesi yeni sorunları da beraberinde getirmiştir. Hızla gelişen teknoloji nedeniyle internet, cep telefonu, bilgisayar gibi teknolojik araçlar 21. Yüzyılın dijital yerlileri (Prensky, 2001) olan ergenlerin yaşamlarının önemli bir parçası haline gelmiş-tir. Kullanımı gün geçtikçe artan bilişim ve iletişim teknolojileri(Türkiye İstatistik Kurumu [TÜİK], 2014) toplumun önemli kurumlarından biri olan eğitim kurumunu da etkilemektedir. İnterneti de kapsayan yeni teknolojiler öğrencilere daha hızlı şekilde bilgiye ulaşma fırsatı vermekte ve öğrencile-* Bu çalışma, " Ortaokul Öğrencilerinin Siber Zorbalık Yaşama Düzeyleri ile Siber Zorbalığın Öğrenciler Üzerindeki Etkileri ve Öğrencilerin Siber Zorbalıkla Baş Etme Stratejileri " başlıklı yüksek lisans tezinin bir bölümüdür. 30. BÖLÜM

BOKO HARAM TERÖR ÖRGÜTÜ'NÜN SWOT ANALİZİ KAPSAMINDA İNCELENMESİ

Özet Batı tarzı modern eğitime karşı olmayı kendisine temel amaç edinen Boko Haram terör örgütü, Nijerya'nın kuzeydoğusunda sık sık eylemler yaparak dünya gündemine oturan bir örgüt olmuştur. Özellikle ülkenin az gelişmiş kuzey eyaletlerinde etkinlik gösteren örgüt, ülkenin tamamında şeriat yönetimini amaçlamaktadır. Örgüt, Nijerya'nın kuzeydoğusundaki sosyoekonomik durumdan faydalanarak taraftar kazanmaktadır. Afrika'nın en kalabalık ülkesi Nijerya, örgütle mücadelesinde bazen uzlaşı yolunu seçse de genel itibariyle silahlı mücadeleyi tercih etmektedir. Nijerya hükümeti, şimdiye kadar her iki seçenekle de çözüme ulaşamamıştır. Silahlı mücadelede sonuç alamamasının pek çok teknik nedeni bulunmaktadır. Diğer yandan, uzlaşı yolunda başarıya ulaşamaması ise barış sürecinin gereklerini yerine getirmemesinden kaynaklanmaktadır. Bölge halkı ise sadece örgütün eylemlerinden dolayı değil, güvenlik güçlerinin hukuksuz fiillerinden dolayı da mağdur olmaktadır. Çatışmanın çözülmesinde katkı sağlamak üzere ilk atılacak adım, bir durum analizi yapmaktır. Bunu gerçekleştirmenin yollarından biri, SWOT analizi yöntemini kullanmak olabilir. Bu yöntem sayesinde, barışa giden yolda atılacak adımların tespiti sağlanabilir.

ABAY YOLU ROMANININ SOSYOLOJİK AÇIDAN İNCELENMESİ

Bilig Dergisi, 2011

Bu çalışma Kazak kültürünü tüm yönleriyle tanıtan Abay Yolu romanını sosyolojik açıdan analiz etmeyi amaçlar. Bu yönde edebî eserlerin incelenmesinde bir metod olarak hermeneutikten yararlanılmıştır. Abay Yolu romanı bu gün, bağımsız, güçlü bir Kazakistan için izlenmesi gereken yolu gösteren bir eser olarak okunabilir. İlkeler bütünü olarak Abay Yolu; örnek tip olarak Abay, yeni bir vizyon için sunulan ideal tipler olarak okunabilir. Devletler arası ilişkiler yalnızca ekonomik bağlarla değil, kültürler arası temaslarla sürebilir. Bu çalışma örneğinde olduğu gibi kültürel unsurların karşılıklı tanıtılması ortak kültür unsurlarını ortaya çıkarıp yakınlaşma hızını arttıracaktır.

Obor Gi̇ri̇şi̇mi̇’Ni̇n Coğrafyasi

Marmara Coğrafya Dergisi, 2018

Bülent GÜNER 1 Özet OBOR (One Belt One Road-Bir Kuşak Bir Yol) Girişimi, Çin jeopolitiği ve jeoekonomisinin bir gereği olarak ortaya çıkmıştır. OBOR, merkezinde Çin'in yer aldığı Asya, Avrupa, Orta Doğu ve kısmen Afrika'yı da kapsayan, ulaşım ağları, telekomünikasyon ve enerji ağları ile uluslararası entegrasyonun hedeflendiği bir projedir. OBOR girişimi oldukça geniş bir coğrafi sınıra sahiptir. 69 üye ülkeyi, dünya nüfusunun % 65'ini, dünya GYSYH'nIn % 42'sini, bilinen enerji rezervlerinin % 75'ini, dünya kara yüzölçümünün % 40 kadarını kapsamaktadır. Çin, OBOR sürecinde altyapı yatırımlarını 30-35 yılda tamamlamayarak, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılı olan 2049'da, girişime tüm yönlerliyle işlerlik kazandırmayı planlamaktadır. Projelerin tamamlanması uzun vadeye yayılsa da, Çin on yıl içinde OBOR ülkeleri arasında 2.5 trilyon ABD Doları değerinde yıllık ticaret hacmine ulaşmayı hedeflemektedir. OBOR süreci yalnızca altyapı projelerinden ibaret olarak görülmemelidir. Girişimin zaman içerisinde ticaret hukukunda uyum, serbest ticaret bölgeleri oluşturma, gümrük anlaşmalarıyla uluslararası bir entegrasyona dönüşeceği görülmektedir. Bu çalışma, pek çok yönüyle coğrafi mekânın konusu olan OBOR Girişimi'ni, gelişen süreçlerle birlikte irdelemeyi amaçlamaktadır.