Siyasi, Sosyal ve Kültürel Yönleriyle Türkiye ve Rusya -2 (original) (raw)

TÜRKİYE VE RUSYA-3 Siyasi, Sosyal ve Kültürel Yönleriyle

"TÜRKİYE VE SOVYETLER BİRLİĞİ ARASINDA NORMALLEŞME DÖNEMİNDEKİ DİPLOMATİK İLİŞKİLERİN İKİ ÜLKE BASININDA YANSIMALARI", 2019

Türkiye ve Sovyetler Birliği arasında Mustafa Kemal Atatürk ve Vladimir İlyiç Lenin zamanında başlatılan iyi ilişkilerin bozulma süreci, Dışişleri Bakanı Şükrü Saraçoğlu’nun 1939 yılında Moskova’dan anlaşma imzalayamadan döndüğü ziyaret sonrası başlamıştır. Bu tarihten itibaren iki ülke arasında sürdürülen diplomatik ilişkiler durmuştur. Türkiye ve Sovyetler Birliği arasında 17 Aralık 1925 tarihinde imzalanmış olan Dostluk ve Tarafsızlık Anlaşması, İkinci Dünya Savaşı sonunda 19 Mart 1945 tarihinde Sovyet yönetimi tarafından iptal edilmiştir. Türk hükümetinin anlaşmanın yenilenmesi talebi üzerine Sovyet hükümeti, Boğazlarda askeri üs kurma ve Boğazların ortak denetimi taleplerini öne sürmüştür. 7 Haziran 1945 tarihinde ise, Sovyet yönetimi tarafından V.İ. Lenin zamanında Türkiye’ye geri verilen doğu illerinin SSCB’ye iade talebi, ikili ilişkilerde uzun süreli gerginlik dönemini başlatmıştır. Türk-Sovyet ilişkilerinde yaşanan bu sıkıntılı süreç, İosif Vissarionoviç Stalin’in ölümüne kadar sürmüştür. 1953 yılından 1959 yılına kadar diplomatik ilişkilerde bir durgunluk dönemi yaşanmıştır.1959 yılından itibaren iki ülke arasındaki diplomatik yakınlaşma süreci, yaşanan krizlere rağmen iki ülke basınında yer alan olumlu yaklaşımlarla, 1965 yılına değin başarılı biçimde devam etmiş ve ilişkilerde normalleşmeyi sağlamıştır. Anahtar Kelimeler: Lütfi Kırdar, Suat Hayri Ürgüplü, Feridun Cemal Erkin, Andrey Andreyeviç Gromıko, Normalleşme Dönemi.

Siyasi Sosyal ve Kültürel Yönleriyle Türkiye ve Rusya.pdf

Şiirsel Düzyazı ve Varlam Tihonoviç Şalamov’un “Kolıma Hikâyeleri”nden “Kar Boyunca” Hikâyesi Örneğinde Şiirsel Düzyazının Üslup Özellikleri, 2019

Rus edebiyatında şiirsel düzyazı (поэтическая проза) düzyazının şiir ilkeleri üzerine inşa edildiği edebî bir eğilimdir. Şiirsel düzyazı yerine süslü nesir (орнаментальная проза) terimi de kullanılır. Şiirsel düzyazıda daha çok leitmotivlere dayanan şiirsel bir dil kullanılır. Bu durum, edebiyat türleri ara- sındaki sınırların silinmesine ve çok anlamlı sözcüklerin kullanımının artma- sına sebep olur. Şiirsel düzyazıda, özellikle sembolist şiirde yer alan metafor, mecaz-ı mürsel, oksimoron, katharsis gibi mecaza dayalı söz sanatlarına yoğun bir şekilde rastlanır. Dolayısıyla şiirsel düzyazı eserlerinde, karmaşık ve sıra dışı sözdizimsel bir yapı, aynı zamanda şiir sanatının tüm ahengi ve metnin ritmik yapısı görülür. 1920’li yılların ilk yarısında Aleksandr Malışkin [Dair’in Düşüşü (Падение Даира)], Vsevolod İvanov [Partizan Öyküleri (Партизанские повести)], İsaak Babel [Kızıl Süvariler (Конармия)] gibi yazarların eserle- rinde görülen şiirsel düzyazı, 1920’li yılların ikinci yarısında Mihail Bulga- kov’un [Beyaz Muhafız (Белая гвардия)], Konstantin Fedin’in [Kentler ve Yıl- lar (Города и годы)], Yuri Oleşa’nın [Kıskançlık (Зависть)], Mihail Priş- vin’nin [Koşey’in Zinciri (Кощеева Цепь), Maksim Gorki’nin [Artamonovla- rın İşi (Дело Артамоновых)] ve Aleksandr Malışkin’in [Sivastopol (Севастополь)] eserlerinde etkisini sürdürmeye devam eder. Bu üslup, 1950’li yıllarda da edebiyatta Andrey Platonov’un, Mihail Bulgakov’un eserlerinde ve Maksim Gorki’nin Klim Samgin’in Hayatı (Жизнь Клима Самгина) adlı ro- manında kendisine yer bulur. Varlam Şalamov’un yazın sanatı, XX. yüzyılın ikinci yarısında da şiirsel düzyazı geleneklerinin önemini koruduğunun bir gös- tergesidir. Çalışmada, Varlam Tihonoviç Şalamov’un 1929-1951 yılları arasında kendisinin de aralarında bulunduğu Gulag esirlerinin trajik kaderini kaleme al- dığı Kolıma Hikâyeleri’nin (Колымские рассказы) ilki olan Kar Boyunca (По снегу) adlı hikâyesinin şiirsel düzyazı bağlamında üslup analizi yapılmıştır. İn- celeme sonucunda, hikâyenin söz sanatları, ritim, ahenk gibi şiire özgü unsur- ları içerdiği, bu yönüyle şiirsel düzyazının parlak örneklerinden biri olduğu tes- pit edilmiştir.

Siyasi İlişkiler-Kültürel İlişkiler Etkileşimi: Türk-Rus İlişkileri Örneği

Siyasi ilişkiler ile kültürel ilişkiler arasındaki etkileşime sosyal bilimlerin hangi dalının odaklanması gerektiği belirgin değildir. Uluslararası İlişkilerin Gelenekçi Gerçekçi kuramından vatandaşlar arası kültürel ilişkileri anlamlandırması beklenmezken, Eleştirel kuramdan umulur. Makalede Çarlık ve SSCB devirlerinde siyasi ilişkiler ile kültürel ilişkiler arası etkileşim özetlenip, etkileşim Yeltsin döneminde açıklanıyor. Yeltsin döneminde kültürel ilişkiler beş farklı tipte kategorize ediliyor. Yeltsin döneminde kültürel ilişkilerin serbestleştiğine ve özel kişilerin etkisinin arttığına vurgu yapılıyor.

Dostdüşmanlar: Rusya ve Türkiye (Tercüme)

Dostdüşmanlar: Rusya ve Türkiye (Tercüme), 2020

"İlginç bir şekilde Türk ve Rus devlet başkanları savaş ve barış konuları arasında manevra yaptıklarında benzeşiyorlar. Bu nedenle, onlar için mücadele etmek hem kolay hem de zor. Zor çünkü, askeri kızışma kontrol edilemez bir hale gelebilir. Kolay çünkü, taraflar birbirlerinin tavırlarını anlıyorlar."

Türkiye Rusya İlişkilerine Bakış 2016-2017

Türkiye Rusya İlişkilerine Bakış 2016-2017, 2018

Rusya-Türkiye ilişkileri 2000 yılında Putin’in iktidara gelmesi, 2002 yılında da Erdoğan’ın seçimi kazanmasıyla bir anda farklı bir boyuta evrildi. Bu süreçte iki ülke ilişkileri daha çok ekonomik temelli olarak ilerledi. 2011 yılında Suriye’de iç savaşın başlaması sonrasında Türkiye-Rusya arasında bölgesel anlamda bir rekabet alanı oluştu. Bu rekabetin oluşmasında Türkiye-ABD koalisyonunun Suriye’de birlikte hareket ederek muhalifleri desteklemeleri bir etkendi. 2014 yılındaki Rusya-Ukrayna krizi, Kırım Tatarları dolayısıyla Türkiye-Rusya’nın rekabet alanlarını yeniden çeşitlendirdi. Ardından 2015 yılında Rusya’nın Suriye’ye müdahale kararı alması ve Türkiye sınırında harekâtı yoğunlaştırmasıyla 24 Kasım 2015 uçak krizi ortaya çıktı. Bu kriz Rusya-Türkiye arasında 15 yıldır oluşan ekonomik ve siyasi birikimi de geriye götüren bir durumdu. Rusya-Türkiye arasındaki kriz sürecinde ABD ve AB ülkelerinin Türkiye’yi yalnız bırakarak Suriye’de kendi politikalarını Türkiye’siz uygulama girişimleri dengeyi farklı bir boyuta getirdi. Çünkü Rusya-Türkiye arasında kriz olmasına rağmen hem Rusya hem de Türkiye, Batı açısından hedef ülke olmuştu. Rusya ve Türkiye arasındaki krizin iki ülkeye de yıkıcı zararlar vereceği anlaşılmasından sonra Putin ve Erdoğan arasında normalleşmeye dair önemli girişimler gerçekleşti. Putin-Erdoğan inisiyatifiyle ilerleyen bu girişimler sonucunda iki ülke arasında yeniden barış sağladı. Fakat bu barış 15 yıldır ilmek ilmek işlenen ilişkilerin eski seviyesine dönmesine henüz imkân sağlamadı. Batı’nın Rusya-Türkiye ablukasına karşı kazan-kazan politikası çerçevesinde Suriye başta olmak üzere Avrasya coğrafyasında işbirliğine yoğunlaşan iki ülke, ABD’nin politikalarının Orta Doğu’da başarısızlığında etkili oldular. ABD’nin Irak’tan Akdeniz’e ulaştırmayı çalıştığı terör koridoru Rusya-Türkiye işbirliğiyle akamete uğratıldı. İki ülke ayrıca ABD’den bağımsız Suriye’de siyasi barışı sağlamak amacıyla Astana Görüşmeleri ve Soçi Görüşmeleri adıyla bir dizi toplantılar organize ettiler. Böylece Suriye muhalefetini kendi etrafında toplayan Türkiye ile Esed üzerinde tam etkinlik kuran Rusya, bölgedeki inisiyatifi ele geçirdi. Suriye’de PYD-PKK üzerinde etkinlik kuran ABD ise Akdeniz’e açılan koridoru kuramasa da Ürdün sınırına kadar olan bölgede yeni bir koridor oluşturdu. ABD’nin PYD-PKK üzerinde kurduğu etkinlik ise Rusya açısından bir tehdit olarak görüldü. Bu tehdit algısını da Türkiye’nin Afrin’de düzenlediği Zeytin Dalı operasyonuna destek vererek bertaraf etmeye çalıştı. Suriye’de Türkiye- Rusya işbirliği ABD’nin sadece Suriye politikasını değil aynı zamanda İran, Karadeniz ve Kafkasya politikasını da olumsuz etkileyebilecek bir sürecin başlangıcıdır. Yeni dönemde ABD’nin Türkiye’yi Rusya’dan ayırmak için uygulamaya koyacağı uzlaşı veya sert politikaların tezahürünü göreceğiz. Bu kitabımızda 2016-2017 döneminde Rusya-Türkiye merkezli oluşan uluslararası gündeme dair yazdığımız analizler bir araya toplanmıştır. Bu analizler ile sıcağı sıcağına değerlendirilen olayların zamanla gerçekleşme veya sonuçlarını görme bakımından önem taşıdığı, bu nedenle toplu biçimde yayınlanmasının bu alanlarda çalışanlar başta olmak üzere tarihe not düşülmesi açısından değer taşıdığı düşüncesindeyiz. Umarım okuyucularımıza faydalı olacaktır. Türkiye Tedbirini Aldı, Bu Kez Şakası Yok: Türkiye Kürtlerin Hamisi Olmalı Rusya’nın Kudüs Politikası Bağımsız mı? Rusya’nın Kudüs Politikası Sömürülen Ülkelerin Umudu Türkiye Kafkasya-2016: Üçüncü Dünya Savaşı'na Hazırlık mı? Karadeniz'de Stratejik Dengeler Değişiyor Tataristan Modeli Sona mı Eriyor? Türklerin Barbar Olmadığını Tüm Dünyaya Halil İnalcık Anlattı Milli Demokratlar Oyunu Bozacak mı? Historic high in Turkish-Russian relations Russia's Iran Policy and its Impact on Relations with Turkey Russia-Turkey-Iran Brokered Agreement on Syria Brings US' Ploys to Naught Putin: Russland bereit, S-400-Raketenabwehrsysteme an Türkei zu liefern Professor Salih Yilmaz: "Moskau setzte zwischen den Regionalmächten eine Einigung durch" Западу трудно найти альтернативу военно-воздушной базе «Инджирлик» США шантажируют Турцию, вооружая сирийских курдов, считает политолог Турция поссорилась со второй половиной Встреча Путина и Эрдогана в Москве позволит продвинуться в решении ряда важных вопросов Стратегические балансы в Черном море меняются Это изменение не режима, а системы Реакция на убийство посла: Турция и Россия находятся под прицелом Запада Возможен ли тюрко-славянский союз в Евразии? Турция готова закрыть политическую дверь в Европу Россия в Сирии: взгляд из Турции Что можно ожидать от соглашения "Турецкий поток" Силы в Иране могут быть причастны к убийству российского посла Стравить сторонников светского образа жизни с исламистами не получилось Гюлен атакует Эрдогана? Почему в Турции была попытка переворота? Турецкий политолог считает, что отношения с Узбекистаном станут лучше Знали ли в России о готовящемся перевороте в Турции?