Neo-liberal Muhafazakârlık Etkisinde Kentleşme ve Gaziantep Örneği (original) (raw)

2018, Toplum ve Demokrasi

Özet: Kapitalist sistem 19. Yüzyılın sonlarından bu yana kent mekânını artı ürünün soğurulmasında ve yeniden üretiminde bir araç olarak kullanmıştır. Kent mekânı sermayenin yeniden üretimi doğrultusunda biçimlenirken, geniş halk kitleleri sürecin dışında tutulmuştur. Devlet bu süreçte burjuvaziyle iş birliği yaparak sermaye birikim sürecinde ittifak içine girmiştir. Fakat bahsettiğimiz kapitalist kentleşme süreci gelişmiş ve az gelişmiş ülkelerde farklı şekilde işlemiştir. Özellikle neo-liberal süreçte kapitalizmin kentlere müdahalesi çok daha yıkıcı olmuştur. Gelişmiş ülkelerde süreç artı ürünün soğurulması biçiminde devam ederken, azgelişmiş ülkelerde ise neo-liberal kentler kaynak yaratmanın aracı olmuştur. Bu yüzden az gelişmiş ülkelerde neo-liberal kentleşme pratikleri emekçi kesimler için daha yıkıcı olmuştur. Türkiye'de İslami referanslı partiler 1990'lardan bu yana belediyeleri kazanarak neo-liberal-muhafazakâr bir kentleşme pratiği sergilemektedir. Söz konusu yönetim anlayışı öncelikle taraftan inşaat-emlak sektörü üzerinden kaynak yaratarak kendi sermaye kesimini destekleme yoluna gitmiştir. İkinci olarak mekânsal ve kültürel olarak İslami sembol ve simgeleri kullanarak Cumhuriyetin kurucu değerlerinden uzaklaşmaktadır. Son olarak yoksullara yönelik yardım ve desteklerle geniş halk tabakasının desteğini sağlamaktadır. Gaziantep'te 2004'ten bu yana neo-liberal-İslamcı AKP'li belediyeler tarafından yönetilmektedir. Bu çalışma kapsamında, Gaziantep'te AKP'li belediyelerin yönetiminde neo-liberal kentleşme sürecinin nasıl geliştiği ele alınmaya çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Neo-liberal kentleşme, Kapitalizm, Gaziantep, Mekân Summary: Urbanization in the Effect of Neo-liberal Conservatism and the Case of Gaziantep Abstract: The capitalist system has used the urban space as a tool for the absorption and reproduction of the surplus product since the late 19th century. While urban space was shaped in line with the reproduction of capital, large masses of people were excluded from the process. The state entered into an alliance with the bourgeoisie cooperated in the process of capital accumulation. But the capitalist urbanization process has worked differently in developed and underdeveloped countries. The neo-liberal process has been much more destructive the intervention of capitalism in cities, in particular. The process continued in the form of the absorption of the surplus product in developed countries, while in neo-liberal cities were the means of fundraising in the underdeveloped countries. Therefore, in less developed countries, neo-liberal urbanization practices have been more destructive for the laborers. Since the 1990s in Turkey, Islamic parties have started to exhibit practical reference neo-liberal-conservative urbanization by winning local municipalities. The management approach in question has primarily started to support its own capital sector by creating resources through the construction-real estate sector. Second, he moved away from the founding values of the Republic using the Islamic symbols and symbols spatially and culturally.

Kentlerin Neoliberalizmle İmtihanını Anlamak: Kentleşmenin Ekonomi Politiği ve “Fiilen Var Olan Neoliberalizm

Ege coğrafya dergisi, 2022

Studies on the criticism of space production in urban research have become a subject of more interest in recent years. The aim of this study is to discuss the political economy of urbanization, focusing on the ways in which critical urban theorists reread the city. Starting from the theory of "actually existing neoliberalism" developed by critical urban theorists such as Brenner and Theodore, institutional and spatial transformations in the urbanization process of neoliberalism were examined in this work. The first is the path-dependent character of neoliberal practices; the second is the creative and destructive moments of neoliberal policy and institutional changes; and the third is the transformation of cities into critical arenas for neoliberal interventions. To further contribute to the critical knowledge base of urban geography studies, the paper ends with a discussion of the study examples that investigate the city from a political economy perspective.

Muhafazakârlığın Yerel Görünümleri Siirt Örneği

Bu kitapta yer alan fikirler ve düşünceler yazara ait olup, hiçbir kurum veya kuruluşun görüşünü yansıtmamaktadır. Bu kitap Paylaşılan "Muhafazakârlığın Yerel Görünümleri Siirt Örneği" adlı doktora tezinden üretilmiştir.

Küreselleşme Sürecinde Kent Ekonomileri: Gaziantep Örneği

2012

Günümüzde yerel kalkınma politikalarının, ülkelerin makro ekonomi politikalarında önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir. Ülkeler bir yandan küresel ekonomilere entegre olabilmek, diğer taraftan ülke içinde bütünleşmeyi gerçekleştirebilmek amacına yönelik yoğun çabalar göstermektedirler. Öte yandan, 1970'li yıllardan bu yana dünya ekonomisinde gözlenen Küreselleşme olgusu, yerel kalkınma konseptinde ve politikalarında önemli değişiklikleri de beraberinde getirmiştir. Yeni yerel kalkınma anlayışında yerel dinamiklerin tespiti ve harekete geçirilmesi büyük önem kazanmıştır.

Türkiye'de Neoliberal Konut Politikaları: Gaziantep Örneği

Kent Akademisi , 2023

Türkiye'de belirli dönemlerin dışında belli bir programa bağlı planlı bir konut politikası uygulanmamıştır. Kentlerin büyümeye başlaması ile konut üretimi sorunu fark edilmiştir. 1960'lardan sonra kentlerin nüfusunun artması ile yoksul kesimlerin yaptığı gecekondular belirmeye ve zamanla kent merkezlerinden çepere serpilmeye başlamıştır. Ancak kısa erimli sübvansiyon desteklerinin ötesinde sistemli bir devlet politikası yürütülmemiştir. Neoliberal dönemin etkin olmasıyla gelişen inşaat sektörünün birikim aracı olarak görülmesiyle konut üretimi de bu sürecin bir parçası olmaya başlamıştır. Özellikle son 20 yıldır inşaat sektörü (özellikle konut) diğer sektörlerin önüne geçerek en çok yatırım alan sektör olmuştur. Bu sebeple gecekondu inşaatları engellenme yoluna gidilerek konut edinimi çeşitli finansal araçlarla teşvik edilmeye başlanmıştır. Merkezi yönetim bir taraftan TOKİ'ye özel yetkiler vererek ülke genelinde konut üretimine hız vermiş, diğer yandan yerel yönetimlerin yetkilerini genişleterek kentlerde inşaat sektörünü canlandırmayı hedeflemiştir. Konut üretimi, inşaat sektörü içerisinde önemli bir yere sahiptir. Ancak konut üretiminde gelinen noktada fiyatlar spekülatif bir biçimde artmış, imar planları ve imara açılan arazilerin seçiminde kamu yararından çok kâr amacı öncelenmiş ve konut ihtiyaçtan çok yatırım unsuru olarak görülmeye başlanmıştır. Bu çalışmada, Türkiye'de konut sektörünün gelişimi günümüze kadar uzanan süreçte kısaca değerlendirildikten sonra, mevcut konut politikaları Gaziantep örneği üzerinden tartışılacaktır.

Türkiye'de Otokratik Motifli Neo-liberal Zihniyet Algısının Şehirleri Yeniden Biçimlendirişi Gaziantep-Nuri Pazarbaşı Mahallesi Örneği

Kentsel ve Bölgesel Araştırmalar Ağı Sempozyumu-KBAM Yayınları, 2013

Bu gün dünyada son zamanlarda ağırlığını iyice hissettiren neo-liberalizm, orta ve alt sınıf için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Refah toplumunu rafa kaldıran bu yönetim anlayışı toplumu da görmezden gelerek tüm dünyayı kendi istediği şekilde bir piyasa mekanizmasına göre dönüştürmeyi hedeflemiştir. Ülkemizde Özal’la başlayan bu süreç bugün 10 yıllık AKP yönetimi ile birlikte toplumsal muhalefeti zayıflatılarak otokratik, milliyetçi ve muhafazakâr motifli neo-liberal zihniyet algısı hâkim olmuştur. Bu dönemde birçok HES projeleri ile birlikte çevre felaketleri yaşanmıştır. Ülke neo-liberal tarzda kırdan kente, mekânsal dönüşüme uğratılmaya çalışılmıştır. Kentler ‘’Kentsel dönüşüm ‘’ adına rant alanlarına dönüştürülmüştür. Ülke dev bir inşaat alanına dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Otokratik zihniyetli baskıcı yönetim algısı, kentsel dönüşüme bir müdahale olarak başlamış olan ‘’Gezi Parkı’’ direnişi ile artık bir meşruiyet krizine girmiştir.

Kent markalaşması, Türkiye ve Gaziantep Örneği

2020

Bu çalışmada Ankara Üniversitesi bünyesinde Yerel Yönetimler semineri kapsamında hazırlamış olduğum bilgiler yer almaktadır. Temel olarak kent markalaşması kavramına, Türkiye'de bu durumun yansımasına ve Gaziantep örneği kapsamında da kavramın irdelenmesine yer verilmiştir.

Kent Hakkı, Neo-liberalizm ve Kentsel Katılım

Sürdürülebilirlik Kent Bilim Fotoğrafları, 2020

Kentle ilişkilendirilmiş bir hak var mıdır, yok mudur? Bu bir hak mıdır, değil midir? Konu ‘kentli hakları’ mı, ‘kentsel haklar’ mı, yoksa ‘kent hakkı’ mı diye adlandırılacaktır? gibi bir dizi husus hep tartışmalı haldedir. Üstelik gerek ulusal gerek uluslararası alanda çok tartışılıp uzun listelerde ‘kentsel haklar’ olarak tanımlanıp kabul gördükleri beyan edilse de bunlar kentte toplumsal adaleti sağlayabilmiş değildirler. Bu muğlak hal ile kente dair hakların ve dolayısıyla kentsel mekânın potansiyelleri ile üretkenlikleri arasındaki dengesizliğin nedeni, özellikle Lefebvre’nin eserleriyle, yanıt bulmaktadır. İşte bu açılardan bu çalışmada kent ve hak ilişkisi iki teorinin paradigmaları üzerinden tartışmaktadır. Çalışma önce temel kavramları netleştirecek sonra da hem Lefebvre’in hem neo-liberalizm kent hakkı söylemleriyle kentsel katılımı ortaya koyacak ve eleştiriler üzerinden bir sava ulaşacaktır.

Loading...

Loading Preview

Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.