Turkish Names of Mammals HTML 2017 (original) (raw)

Azerice Kuş Adları 2017

Azerbaijani Ornithonyms, Азербайджанские Орнитонимы. Bu tarama sözlüğü kaynaklı taramanın kaynakları çıkarılmış kuru versiyonudur.

Türk Kültüründe Hayvanlara Verilen Özel Adlar 1

Hayvanlar insanlığın ilk dönemlerinden beri insanoğlunun beslenme, ulaşım, korunma gibi birçok temel ihtiyacının karşılanmasına yardımcı olmuştur bunun için de hayatımızda önemli bir yere sahiptirler. Özellikle göçebe bir toplum olan Türklerin hayatında oldukça önemlidir. Türklerin, göç sırasında yanında getirdikleri at, keçi, koyun, köpek vs. gibi hayvanlar yüzlerce yıl hep en yakınlarında olmuştur. Hatta çoğu zaman evin bir bireyi olarak görülmüşlerdir, bu sebeple de insanlar bu hayvanlara rengine, huyuna, cinsine ve görevlerine göre çeşitli isimler vermişlerdir. İnsanlar yaşadıkları yerlere, kişilere, bitkilere, hayvanlara kısaca benimsedikleri her şeye kendi kültürlerine ve dil yapısına göre özel isimler vermişlerdir. Bunlardan özellikle yer ve kişi adları inceleme alanı oluşturmaktadır. Hayvan adları ise tür üzerinden değerlendirilmektedir. Bu bildiride Ahıska, Kazak, Kırgız ve Türkiye Türklerinin at, köpek, inek gibi evcil ve kartal gibi vahşi hayvanlara verdiği özel isimler üzerinde durulacaktır. Bu Türk topluluklarının seçilme sebebi, Kıpçak grubundan Kazak Türkçesi ve Kırgız Türkçesi; Oğuz grubundan ise Ahıska Türkçesi ve Türkiye Türkçesinin birbirlerine ağız yakınlığında olmasıdır. Çalışmamızda hayvanlara verilen özel adlar; dış görünüşüne göre adlandırılanlar, görevine göre adlandırılanlar, karakterine göre adlandırılanlar ve rengine göre adlandırılanlar olmak üzere dört ana başlık altında sınıflandırılacaktır. Sonrasında ise destanlardaki hayvanların özel isimleri verilecektir. Bu araştırma neticesinin dilbilim, halkbilim, toplumbilim gibi araştırma alanlarına da katkı sağlayabileceği düşüncesindeyiz.

Codex Cumanicus'ta Hayvan Adları (THE TURKIC ANIMALS NAMES IN CODEX CUMANICUS)

Codex Cumanicus is the first known Turkish monument written in Latin alphabet. It is thought that Codex Cumanicus was used for missionary and trading at the end of the XIII. century and the beginning of the XIV. century, in north of the Black Sea domains of Kipchak, Christian priests and Venetian merchants. In this book, except for the Persian, Latin, Kuman word lists, proverbs, riddles, hymns of Kipchaks are also provided. Although a work written for certain purposes, the Codex Cumanicus has a quite varied and rich vocabulary. The book draws attention to vocabulary specifically to all areas of daily life for example, precious metals, minerals, plants, animals, human and animal body, limbs, disease names, numbers names, color names, clothing, household goods, war materials, trading goods, religious terms, calendar (day, month, week names), law, measure , object names, food names and etc. The presence of these elements in the Codex Cumanicus, may give clues on many issues, such as Kuman-Kipchak language, lifestyles, cultures, geographies. For this purpose, in this article Turkic vocabulary of animals names in the Codex Cumanicus are discussed; and compared the field of historical and modern Turkic language. At the end of this study, most of the animal names of Codex Cumanicus were present the first texts in Turkic. Hapax legomenon animal names which aren’t encounterd in other periods of the Turkic languages have also been identified encountered. The Persian, Mongolian, Arabic, Greek, Russian quote animal names that are seen in this book is also remarkable. Some of the names of animals, however, only the Kipchak areas of historical and modern areas have been identified. This is observed only in the field names in Kipchak, the presence of these specific words Kipchak is evaluated. When the animal names are classified in Codex Cumanicus, it seems that the names of wild animals (twenty five percent) and birds (twenty two percent) form the majority.

Eski Türkçe Döneminde Hayvan Türlerinin Adlandırılması

Names are given to tangible and intangible assets and objects through the language which is a string of written signals. This naming is also reflective of the socio-cultural structure within the rules of language. The most important element that distinguishes assets is the independent morfem names. For this reason, the first element to recognize an asset is names. Each of the names corresponding to the asset and case are a coding from the past to the future. Language is the most important asset for transmitting information to future generations. Language reflects the life style, culture, world view, stages of society throughout history and relations with other societies. Thanks to the language, all this is transferred to future generations. The method of understanding and telling the world is hidden in the language of a nation. All this is seen in the vocabulary of a language. Vocabulary is a work area located within the word science of linguistics. All of the words in a language are called vocabulary. Vocabulary all words of a language; the sum of the words in a vocabulary of a person or a community. The vocabulary of Turkish in the Old Turkish period, which includes Köktürk, Old Uyghur and Karahanlı periods, contains the total of Turkish words between the 8th and 13th centuries. Animal names in this period are significant in terms of both phonem and morfem value. With this study, the concept of animal names in Old Turkish period will be fully determined. ÖZET Sesli ya da yazılı göstergeler dizgesi olan dil aracılığıyla somut ve soyut varlıklara ve nesnelere adlar verilmektedir. Bu adlandırma da dilin kuralları içerisinde sosyo-kültürel yapıyı yansıtıcı özelliktedir. Varlıkları birbirlerinden ayıran en önemli unsur da bağımsız biçimbirim olan adlardır. Bir varlığı tanımaya yarayan ilk unsur bu sebeple adlardır. Her bir durumu, varlığı karşılayan adlar geçmişten geleceğe bir kodlamadır. Gelecek kuşaklara edinilen bilgilerin aktarılması için dil en önemli varlıktır. Dil, toplumun hayat tarzını, kültürü, dünya görüşünü, tarih boyunca geçirdiği evreleri ve başka toplumlarla kurduğu ilişkileri yansıtır. Dil aracılığıyla bütün bunlar gelecek nesillere aktarılır. Dünyayı anlayış ve anlatış biçimi bir milletin dilinde saklıdır. Bütün bunlar da bir dilin söz varlığında görülmektedir. "Söz varlığı", dil biliminin sözcük bilim dalı içerisinde yer alan bir çalışma alanıdır. Bir dildeki sözlerin bütününe kelime kadrosuna söz varlığı adı verilir. Söz varlığı bir dilin bütün kelimeleri; bir kişinin veya bir topluluğun söz dağarcığında yer alan kelimeler toplamıdır. Türkçenin Köktürk, Eski Uygur ve Karahanlı dönemlerini kapsayan Eski Türkçe dönemindeki söz varlığı da 8 ve 13. yüzyıllar arasındaki Türk dilinin kelimeler toplamını barındırmaktadır. Bu dönemdeki hayvan adları da gerek verilişleri gerekse ses ve şekil değerleri açısından oldukça dikkat çekicidir. Bu çalışma ile Eski Türkçe dönemindeki hayvan adlarının kavram alanı tam anlamıyla belirlenecektir. Anahtar Kelimeler: Eski Türkçe, kavram alanı, adlandırma, hayvan adları.

Türkiye Türkçesinde Hayvan Adlarından Türetilmiş Bitki Adları

Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim (TEKE) Dergisi, 2013

Tabiatta var olan bitki ve hayvanlarla ilgili yapılan adlandırmalara, ortaya konulan kültürel ve bilimsel eserlerde rastlanılmaktadır. Bazı eserler, içerdikleri bilgiler ve taşıdıkları mesajlar açısından milletlerin geleceğine yol gösteren kilometre taşlarıdır. Türk kültür tarihi içerisinde Göktürk Kitabeleri, Divânü Lûgâti't-Türk, Kutadgu Bilig bu türden eserlerdir. Bu eserlerde evcilleştirilmiş ve yabani hayvanlara ait pek çok adlandırma bulunmaktadır. Bunların bir kısmı günümüzde de kullanılmaktadır. Uzak Doğu'dan Orta Asya'ya birçok coğrafyada görülen "On İki Hayvanlı Türk Takvimi" de hayvan adlarıyla oluşturulmuştur. Hayvanları birbirinden ayırmak için çeşitli işaretleme yollarına başvurulmuştur. Hayvanların işaretlendiği kelimeler, sonraki aşamada bitkileri işaretlerken de kullanılmıştır.

Tırsî Dîvânı’nda Hayvan Adlarının Kullanımı

RumeliDE Journal of Language and Literature Studies, 2020

Hayvanlar, tüm toplumlarda önemli bir yere sahiptir. Türk kültüründe ise hayvanlar her daim yaşamın bir parçası olmuştur. Bu durum kültür tarihimize atasözü, deyim kısacası sözvarlığıyla yansımıştır. Türk edebiyatı eserlerinde hayvan adlarının kullanımı oldukça yaygındır. Edebiyat ürünlerinin hemen her türünde hayvan adlarının gerek gerçek gerekse mecazî anlamlarıyla yer aldığı görülür. Türk edebiyatı içerisinde önemli bir yeri olan dîvânlar, içerdikleri hayvan adları ve bunların kullanım zenginliği açısından dikkat çekmektedir. 18. yüzyıl hattat ve şâirlerinden olan İbrahim Tırsî, dîvânında, döneminin manzaralarını sunan bir şâir olarak toplumsal çevresini, günlük yaşamı ve dönemin kültürünü yansıtmıştır. Giyim kuşamdan yemeklere, günlük konuşma örneklerinden hayvan adları kullanımına kadar birçok örnek Tırsî’nin Dîvânı’nda yer almıştır. Dîvân şiirinin temel konusunu oluşturan “aşk” onun şiirinin odak noktasında yer almamış onun aksine yaşadığı devrin gündelik hayatı şiirlerinin temelini oluşturmuştur. Bu çalışmada Tırsî Dîvânı’nda geçen “282” adet hayvan adı “Kuşlar, Dört Ayaklılar, Böcekler, Sürüngenler ve Suda Yaşayanlar” başlıkları altında tasnif edilmiş, bu adların kullanım sıklıkları belirlenmiştir. Bu tespitlerden hareketle Türk dilindeki ad ve ad verme geleneğinin şiir diline nasıl yansıdığı açıklanmaya çalışılmıştır. Hayvan adlarının mecâzi ya da gerçek anlamda kullanılıp kullanılmadığı örneklerden hareketle ortaya konulmuştur. Hayvan adlarının kullanım sıklığı çalışmada belirtilmiş olup sanatçının hayatı ve yaşam çevresiyle ilişki kurulmuştur. Dîvânındaki hayvan adlarının kullanımında, Türk kültüründeki atasözü ve deyimlerden bunun yanında da argodan yararlanan şâir zengin bir sözvarlığını şiirlerine taşımıştır.

Türkiye Zootekni Biliminde Bazı Adlandırma ve Çeviri Hataları

Bu çalışmanın amacı, zooteknide yapılmış bazı adlandırmaları incelemektir. Dünya üzerinde keşfedilmiş, görülmüş ve tanımlanmış her canlı ve cansız formun bir adı bulunmaktadır. Ayrıca, her yaşam formu bir bilimsel ada sahiptir. Bilimsel adlandırma ihtiyacı, yerel ve bölgesel adlandırmaların neden olduğu kavram kargaşasından kaynaklanmaktadır. Adlandırmadaki karışıklıklar, hayvan tür ve ırk adlandırmalarında da sıkça görülebilmektedir. Aynı hayvan türü ya da ırkı, yerel olarak farklı adlarla anılabilmektedir. Bunu önlemek için, her ülke kendince belirli tür ya da ırka mensup bir hayvanı standart bir adla tanımlamaktadır. Ülkeler arasında herhangi bir karışıklığı ise sistematik zoolojideki Latince adlandırma önlemektedir. Türkiye’de Morkaraman Koyunu, Kadana/Katana Atı, Uzunyayla Atı, Kangal Köpeği, Kars Köpeği ve Deli Dana Hastalığı, yanlış adlandırmaya verilebilecek bilinen örneklerdendir.

Son Dönem Osmanli Sözlükleri̇nde Hayvan Adlariyla Oluşturulmuş Bi̇tki̇ Adlari

Yönetim Ekonomi Edebiyat İslami ve Politik Bilimler Dergisi

Bu çalışmada son dönem Osmanlı sözlükleri olan Kâmus-ı Türkî, Lügat-ı Nâcî, Müntahabât-ı Lügât-ı Osmâniyye ve Lehçe-i Osmânî sözlükleri baz alınarak, sözlüklerdeki hayvan adlarıyla oluşan bitki adlarının söz varlığı tespit edilerek değerlendirilmiştir. Bitkiler konusunun ele alınması ve onları adlandırma yollarına girilmesi Türk dili, kültürü ve coğrafyası hakkında fikir sahibi olunmasına ve onların anlaşılmasına yardımcı olmuştur. Bitkilere isim verilirken onların yetiştiği yer, kullanılışı, görünüşü, rengi gibi özellikler dikkate alınırken bir yandan da onlarla birtakım nesneler ve canlılar arasında bağlantı kurulmuştur. Bunlardan birisi de hayvanlarla olan ilişkisidir. Hayvanların çeşitli özellikleri gözlemlenerek bitkileri adlandırma yollarına girilmiştir. Bitki alanına ilişkin tespit edilen bu sözcükler tablo halinde verilip belli başlıklar altında tasnif edilmiştir. Çalışmada Kâmus-ı Türkî, Lügat-ı Nâcî, Müntahabât-ı Lügât-ı Osmâniyye ve Lehçe-i Osmânî sözlüklerinde hayvan adl...