Kiğı Piltan (Pilten) Bey Camisi (original) (raw)

Ankara Karacabey Camisi

https://ozandgonulal.blogspot.com/2020/05/ankara-karacabey-camisi-kubbeye-gecis.html, 2020

Kapısı üzerinde yer alan 861 (1457) tarihli üç satırlık sülüs yazılı Arapça kitâbeye göre Fâtih Sultan Mehmed’in kumandanlarından Dayı Karaca b. Abdullah tarafından inşa ettirilmiştir. Rumeli beylerbeyi olan Dayı Karaca Bey (Paşa) Kosova muharebesine ve İstanbul kuşatmasına katılmıştır. 27 Cemâziyelevvel 940’ta (14 Aralık 1533) hazırlanan vakfiyesine göre Bursa’da pek çok vakfı bulunmaktadır. Caminin son cemaat yerinin sağ (batı) kısmındaki mezarının ayak taşında, Karaca Bey’in 860 yılının Şâban ayının ortalarında (Temmuz 1456 ortaları) Belgrad kuşatmasında şehid düştüğü kaydedilmektedir. Bu durumda caminin kitâbesinin Karaca Bey’in vefatından sonra konulduğu anlaşılmaktadır. Ayverdi, 859 (1455) tarihli Vakıf Defteri’ndeki kayıtlara göre yapının 861 (1457) yılından daha önceye ait olması gerektiğini söyler. İnşasından on yedi yıl sonra (877/1472-73) Karaca Bey’in hanımının kardeşi Ahmed Bey tarafından tamir ettirilen cami 1853 depremi ve Yunan işgali sırasında büyük tahribat görmüştür. Güney ve batı duvarları, son cemaat yeri ve minaresinin üst kısmı ile üst örtüsünün bir kısmı yıkılmış, 1971-1972’de Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmıştır. Bugün cami ve yanındaki türbe sağlam durumdadır, aşhane ve imaret kısımları ise günümüze ulaşmamıştır.

Kırşehir Kale Höyük Alaeddin Cami

Kırşehir Kale Höyük Alaeddin Cami, 2023

Kırşehir, located in the Kızılırmak basin in Central Anatolia, is known for its structures dating from the Turkish Seljuk and Principalities periods. However, the earliest settlement traces of the city's history dating back to the Bronze Ages were determined in Kırşehir Kale Höyük. The mound, which is the highest place in the city center, is accepted as the castle of the city. In this area, which is claimed to be the inner castle of the city in the Middle Ages, the only building representing the said period is the Alaeddin Mosque. The issue of when and by whom the mosque, which was built during the time of Seljuqsof Turkey, was built is controversial. In our research, the first construction phase of the mosque in question will be evaluated together with the historical sources and the findings of other structures whose existence was determined by the excavations of Kale Höyük. Key Words: Kırşehir, Kale Höyük, Turkish Seljuks, Alaeddin Mosque.

Antalya Kesik Minare camii

Yapının planı önce Niemann tarafından 1890 da yayınlanmıştır(1). Bunu Rott'un, 1908'de(2) Verzone 'nin 1954'de(3) ve Ballance'ın 1955'de(4) yayınlanan plan ve incelemeleri takip ediyor. Ayrıca, Strzygowski, Schultze, Riefstahl ve nihayet Krautheimer gibi Sanat tarihçileri yapıdan genel bir çerçeve içinde bahsediyorlar(5). Aşağıdaki çalışma, 1967 ve 1968 Ekiminde, Sayın Ord. Prof. Dr. A. M. Mansel'in yönetimindeki Perge kazılarında bulunduğum sırada hazırlanmıştır. Yapının yeni, bütün bir plânını çıkarmak fırsatını bulamadım. Ballance'ın planını kontrol ve düzeltmekle yetindim. (Plan) Cumanun Camisi şimdiye kadar yapılan çalışmalarda belli başlı üç konstrüktif devreye ayrılmıştı. Biz yapıyı beş ayrı devrede ele almayı daha doğru buluyoruz. Ve genellikle birinci kilise olarak tanımlanan kalıntıların iki yapı devresine ayrılabileceğini göstermek istiyoruz. Birinci Devir: Bu devreye ait kalıntılar, haçvari ve L planlı ayak sistemi, Apsid ve iki yanındaki odaların alt kısımları, yapının Kuzey ve Batı duvarları ile Güney duvarıdır. Birinci kilisede geniş bir orta nef yan kanatlarıyla birlikte bir karenin içine yerleştirilmiştir. Karenin Doğusunda Apsid ve yan odaları, Batı kenarı boyunca da narteks yer alır. Apsid çıkıntı yapmamaktadır; Pastophoria ile birlikte düz bir Doğu cephesi meydana getirir. Orta nef, Batı -Doğu aksı boyunca, haçvari planlı ayaklarla derinlikleri a, 2a, a olmak üzere üç bölüme ayrılmıştır. Orta bölüm, nefin genişliği de 2a olduğundan, köşelerinde haçvari planlı ayaklar bulunan bir kare meydana getirmektedir. Böylece orta nef bir yarım kare, bir kare ve bir yarım kareden meydana gelen bir şemayla tarif edilebilir. İlk kilisenin yan nefleri için bir şey söylemek, tanımlamaya çalışmak oldukça güçtür. Daha sonraki ekleme ve değişiklikler yapının bu kısımlarında kazı yapılmadan geçerli olabilecek bir tahminde bulunmayı zorlaştırmaktadır. Sadece narteksin Güney-Doğu köşesinde yan dış nefe giriş kapısı yerinde durmaktadır. Esas nefin ortasındaki kareyi meydana getiren haçvari ayakların kollan birbirine eşit değildir. Karenin köşeleri olan kollar kendi aralarında eşit ve diğerlerinden uzundurlar.. Buna bakarak esas nefle yan nefler arasında, bu kısımda ayak veya ayaklar bulunmadığı ileri sürülebilirdi. Fakat haçvari ayaklar arasındaki açıklık, bu kollardan çıkabilecek kemerlerin inceliği de düşünülerek böyle bir tamamlamayı zorlaştırmaktadır. Bu sebeple, haçvari ayaklar arasında yan nefler tarafında en az bir ayak bulunduğu düşünülebilir. Yapının örtüsünün ahşap olduğu taşıyıcı elemanların boyutlarıyla anlaşılmaktadır. Esas nefin kare planlı orta bölümüne gelince bu kısmın ahşap bir kubbeyle örtülmüş bulunduğu düşüncesindeyiz. Verzone de aynı fikri ileri sürmüştür. Anadolu ve Suriye'de ahşap, tuğla veya taş kubbenin gelişimi sorunu tartışmalı bir konu olmakta devam ediyor. Bu, sorunun ayrıntılı bit tartışması yazımızın sınırları dışında kalmaktadır. Fakat konumuzla ilgisi yönünden bazı temel sorunları tekrarlamayı faydalı buluyoruz. Kubbenin gelişimi esas olarak geçiş elemanı sorununa dayanıyor. Batıda kare biçimin üzerine kubbe yerleştirilmesi, yanılmıyorsak İ.S. III. yüzyıldan ötesine gitmemektedir. Doğuda ise tromp ve pandantifin daha önce gelişmesi, kare bir hacmin kubbeyle örtüldüğü örneklerin II. yüzyıldan itibaren görülmesine imkân vermiştir. Yine Batıda kubbe uzun bir süre sekizgen ongen gibi çok kenarlı yapıların örtüsü olmakta devam ediyor. Buna karşılık özellikle Şaşani yapılarında III. yüzyıldan itibaren tromplu kubbe kare planlı salonların örtüsü olmuştur. Başka bir deyişle Doğuda kubbeden döşeli tabana geçiş yukarıda çözülmüş, geçiş elemanlarının biçimi Batıda görüldüğü gibi zemine inmemiştir. Roma dünyasında İran -Anadolu veya

Çağdaş Cami̇ Mi̇mari̇si̇nde Geleneksel Bi̇r Yaklaşim Örneği̇: Ankara Meli̇ke Hatun Cami̇i̇

Amisos, 2023

Köklü tarihi ile her dönem önemini koruyan Ankara, bir protokol şehri olduktan sonra büyük kapasiteli camilere ihtiyaç duymuştur. Ankara'nın Kocatepe Camisi ve Kuzey Ankara Merkez Camisi'nden sonra en büyük camilerinden olan Melike Hatun Camisi de büyük kapasitesi ve kent siluetindeki konumu ile öne çıkmaktadır. 2013-2017 yılları arasında inşa edilen Melike Hatun Camii, plan ve yapı özellikleri açısından geleneksel bir yaklaşımla tasarlanmıştır. Bu çalışmada Melike Hatun Camii örneği üzerinden günümüz cami mimarisinde uygulanan yaklaşımlar aydınlatılmaya çalışılmıştır. Bu amaçla, çalışmanın giriş bölümünde kısaca çağdaş cami mimarisi anlatılmış, ikinci bölümde Melike Hatun Camisi'nin mekân kurgusu, genel mimari özellikleri, plan tipi ve yapıdaki geleneksel elemanların kullanımı incelenmiştir. Üçüncü bölüm olan değerlendirme ve karşılaştırma bölümünde ise incelenen yapı ile Osmanlı dönemi yapıları arasındaki benzerlikler plan tipi, plan ve yapı elemanları, malzeme ve teknik, süsleme özellikleri açısından karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırma aynı zamanda Türkiye'de son yıllarda geleneksel yaklaşımla inşa edilen camilerle de yapılmıştır. Sonuç olarak Melike Hatun Camisi'nin günümüz cami mimarisi içindeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır.

Bursa Demirtaş Paşa Cami

https://ozandgonulal.blogspot.com/2020/05/bursa-demirtas-pasa-cami-dr.html, 2020

Bursa Gazcılar caddesi yakınında,. Gemlik Caddesi'nin doğusunda, Demirtaş Mahallesi'nde bulunan yapının,Yıldırım Bayezid'in komutanı Kara Timurtaş Paşa (öl.1403) veya Timurtaş Paşa'nınoğlu Ali Bey tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Yapı XIV. yüzyılın sonlarınatarihlenmektedir. Zaviye 10 Rebiülevvel 981/10 Temmuz 1573'de camiye çevrilmiştir. 1802 yılındaki tamirde yapı oldukça değişmiştir. Mihraptakiler dışında yapıda, özgün süsleme kalmamıştır. E.H. Ayverdi, külliyenin yapılarından biri olan imaretin, zaviyenin batıköşesinde olduğunu, 11 m. boyunda ve 6 m. genişliğinde ve üstünün tonoz ile örtülüolduğunu belirtmekte ve rölövesinde imareti de göstermektedir. Araştırmacı, ayrıca imaretten bugün herhangi bir iz kalmadığını da eklemektedir. Bazı kaynaklarda camiyi Timurtaş Paşanın oğlu Ali Bey 792 H. (1389-1390) yılında yaptırdığı, bazılarında ise Yıldırım Bayezıd'ın Emiri Kara Timurtaş Paşa tarafından yaptırıldığı yazılıdır.

Kiziltepe'Ni̇n Ğurs Bölgesi̇ndeki̇ Cami̇ler I

e-dergi.atauni.edu.tr

Bu makale kapsamında Ğurs 2 bölgesinin beldelerinde ve köylerinde bulunan, Ģimdiye kadar haklarında herhangi bir araĢtırma yapılmamıĢ olan camilerden yedi tanesini tanıtmaya çalıĢacağız. Bu eserler;

İstanbul Hirâmi Ahmet Pasa Camisi

OTAM(Ankara, 2011

Đstanbul'un Fatih semtindeki eser, fetihten yaklaşık yüzelli yıl kadar sonra Hirâmi Ahmet Paşa tarafından camiye çevrilmiş bir Bizans kilisesi olup, plan ve diğer mimari hususları değerlendirildiğinde XII. yüzyılda inşa edilmiştir. Yarım daire biçimindeki apsis ve apsidiolleri ile Đstanbul'daki diğer benzerleri arasında ünik bir bina halindeki eser, Osmanlı'ya intikal eden kültürel mirasın ve Osmanlı kültürünün farklı inançlara hoşgörüsünün örneği olarak karşımıza çıkıyor.