Türkçe Söz Varlığı Tasnifinde Kullanılan Bazı Terimler Üzerine (original) (raw)
Related papers
Orta Asya Tefsirinin Söz Varlığında Sorunlu Bazı Kelimeler Üzerine Notlar
Türkbilig, 2022
Öz: İlk dönem İslamî eserler arasında iki Kur'an tefsiri bilinmektedir. Bunlardan biri Anonim Tefsir adıyla da tanınan Orta Asya Tefsiridir. Hem satır-arası tercüme hem tefsir özelliği gösteren bu eser Türkçe Kur'an tercüme ve tefsirleri arasında bilim dünyasına ilk tanıtılan nüsha olup birçok çalışmaya konu olmuştur. Satır-arası tercüme kısmının Karahanlı Türkçesi, hikâye ve açıklamaların bulunduğu tefsir kısmının Harezm, yer yer Çağatay Türkçesi özellikleri gösteren bu eser tarihî Türkçe kaynaklar arasında özellikle dili ve söz varlığı bakımından müstesna yere sahiptir. Bu yazı Orta Asya Tefsirinde geçen beş kelime üzerine hazırlanmıştır. İlk olarak özgün şeklinin "çawşa-" olduğunu düşündüğümüz fiilin, ardından "tegiz", "ançaḳ", "awuçam", "ḳırmaçı" kelimelerinin üzerinde durulmuş, farklı dönem ve eserlerdeki şekilleri dikkate alınarak etimolojileri yapılmıştır.
Türkçe Ders Ki̇taplarindaki̇ Meti̇nleri̇n Kaliplaşmiş Söz Varliği Unsurlari Bakimindan İncelenmesi̇
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi SBE Dergisi, 2022
Bu araştırmada 2021-2022 eğitim-öğretim yılında ortaokullarda okutulan 5. ve 6. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki metinlerin kalıplaşmış söz varlığı unsurları (atasözleri, deyimler, ikilemeler, kalıp sözler) bakımından incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın verileri nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi kullanılarak elde edilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda 6. sınıf Türkçe ders kitabındaki metinlerin kalıplaşmış söz varlığı unsurları bakımından 5. sınıf Türkçe ders kitabındaki metinlere oranla daha zengin bir içeriğe sahip olduğu; 5. ve 6. sınıf Türkçe ders kitaplarındaki metinlerde en fazla deyimlerin ve ikilemelerin, en az kalıp sözlerin ve atasözlerinin kullanıldığı saptanmıştır. 5. sınıf Türkçe ders kitabındaki metinlerde en fazla kalıplaşmış söz varlığı unsuruna “Milli Mücadele ve Atatürk”, en az kalıplaşmış söz varlığı unsuruna “Sağlık ve Spor” temasının; 6. sınıf Türkçe ders kitabındaki metinlerde...
Türkiye Türkçesi Söz Varlığında Fiillerin Derlem Denetimi ve Derlem Tabanlı Sözlüğü
Türkiye Türkçesinin Söz Varlığını (TTSV) barındıran sözlükler, Sözlükbilimin ilke ve yöntemleri açısından Türkiye Türkçesinin Söz Varlığını (TTSV) barındıran sözlükler değerlendirildiğinde bu sözlüklerin; sözlükbirimlerin yazımsallığı, madde başı ve içi açıklamalarda eksikliklerin varlığı, sözlükbirim tanıklarının yetersizliği ve birçok sözlükbirimin sözlükte tanıksız yer alması, sözcük türlerinin etiketlenmesindeki eksiklikler, sözlük malzemesinin gerçek zamanlı olmaması vb. nedenlerle ‘genel amaçlı, ansiklopedik’ sözlükler oldukları görülür. Bunun nedeni Türkçe için henüz nitelikli, kapsamlı ve standartlara uygun bir derlemin oluşturulamamış olmasıdır. Sözlük çalışmalarımız derlem tabanlı olmaktan uzaktır. Bu açıdan sözlükbilim çalışmalarımızın derlem tabanlı uygulamaların sonuçlarını esas alan, sözlükbirimlerin ve anlamsal sıklıklarının göz önüne alındığı, gerçek zamanlı, kullanıcı temelli anlayıştan uzak bir çerçevede olduğu gözlemlenmektedir. Bu çalışmanın amacı, bugüne kadar sözlüklerde derlenen madde başı fiilleri (MBF) bir derlemden yazımsallıkları, madde başı açıklamaları, tanıkları, sözcük türü olarak etiketleri açısından gerçek zamanlı olarak denetlemek ve sözlük girdilerini bir derlemden elde edilen veriler ışığında düzenlemektir. Çalışma, temelde derlemin oluşturulması, TTSV’de tanımlı 6.374 MBF’nin derlemden tüm yönleriyle toplanması, elde edilen sonuçların yayımlanması olmak üzere üç aşamadan oluşmaktadır. Birinci aşamada, Türkiye Türkçesinin yazın diline ait çeşitli türlerde metin parçaları ile internet ortamından seçilen alana özgü toplam 35 milyon ‘söz’lük (+/-) bir derlem amaca uygun bir veri tabanı uygulamasıyla biçimbirimsel, sözcükbirimsel ve tümcesel olarak sayısallaştırılıp sorgulanabilir hâle getirilmiştir. İkinci aşamada, TTSV’de fiillerin söz konusu derlem aracılığıyla derlem denetimi yapılmıştır. Üçüncü aşama ise elde edilen sonuçlar Türkiye Türkçesinde Fiillerin Derlem Tabanlı Sözlüğü olarak sanal ortamda yayımlanmıştır. Bu makale ağırlıklı olarak söz konusu çalışmanın ikinci ve üçüncü aşamasını yöntem ve uygulama açısından tanıtmayı amaçlamaktadır.
Türkçede Sözcük Vurgusu Üzerine
Türkçede "vurgu" kavramı üzerinde yeterince durulmamıştır. Bu durum farklı yayınlarda vurgunun farklı tespitlerinin görülmesine yol açmaktadır.
Türkçede Söylem Belirleyiciler ve Mental Söz Varlığı İlişkisi
Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 2023
Dilin en temel işlevlerinden biri insanın duygu ve düşüncelerini ifade etmesidir. Düşünceler hem oluşturulurken hem de ifade edilirken dilin çeşitli imkânları kullanılır. Dil; fonetik, morfolojik, leksik, sentaktik ve semantik unsurlarıyla konuşurun düşüncelerinin dinleyen tarafından anlaşılır olmasını sağlar. Bu unsurlar farklı birleşimler ve etkileşimler yoluyla bir araya gelerek çeşitli dilbilgisel özelliklerin ortaya çıkmasını sağladığı gibi özellikle iletişim esnasında dil ötesi birtakım işlevlerin de yerine gelmesini sağlar. Söylem belirleyiciler bu anlamda dil ötesi işlevlerin gerçekleştirilmesini sağlayan dilsel yapılar olarak dikkat çekmektedir. Söylem belirleyiciler, düşünceleri birbirine bağlamak, organize etmek ve yönetmek amacıyla genelde konuşma esnasında ortaya çıkan “yani, şey, evet, söylediğim gibi, bilirsin” şeklindeki dilsel işaretleyicilerdir. Söylem belirleyicilerin çeşitli işlevleri bulunmaktadır. Konuşma sırasında konuşura düşünme boşluğu yaratma, düşünceleri organize etme, dinleyenin dikkatini söylem üzerine çekme, dinleyeni yönlendirme, konunun gidiş yönüne dair ipucu sunma vb. cümle ötesi edimsel işlevler söylem belirleyiciler vasıtasıyla gerçekleştirilir. Söylem belirleyicilerin işlevleriyle ilgili çok sayıda çalışma bulunsa da bu ögelerinin morfolojik yapılarıyla ilgili çalışma az sayıdadır. Dilbilgisel bakımdan boşluk dolduran seslerden, sözcüklerden, söz öbeklerinden, cümlelerden oluşabilen söylem belirleyiciler yapısal olarak leksik unsurlardan mental fiillerle yakından ilişkilidir. Söylem belirleyicilerin bir kısmı içerisinde mental fiilleri barındırmaktadır. Bu çalışmada tematik temelli semantik bir sınıf olan mental fiillerin söylem belirleyiciler içerisinde hangi mental fiil türlerinin ne şekilde yer aldığı ve semantik olarak söyleme ne gibi katkı sağladığı incelenmiştir. Ayrıca söylem belirleyiciler gibi edimsel bir kategori ile semantik bir kategorinin ilişkilerinin nedenleri değerlendirilmiştir.
Yabancılara Türkçe Öğretimi Ders Kitaplarında Söz Varlığı Unsurlarının İncelenmesi
Yabancılara Türkçe öğretiminde kültür aktarımı önemli bir yer tutmaktadır. Kültür aktarımı konusunda en önemli etkenlerden biri ders kitaplarıdır. Bu nedenle yabancılara Türkçe öğretimi kitaplarındaki metinlerin söz varlığı açısından kültürümüzü yansıtıcı özellikler göstermesi gerekmektedir. Bu araştırmanın amacı yabancılara Türkçe öğretimi amacıyla hazırlanan ders kitaplarında yer alan okuma metinlerinin söz varlığını deyimler, atasözleri, ikilemeler, ünlemler, ilişki sözleri ve özel isimleri temel alarak ortaya koymaktır. Araştırmanın veri kaynağını yabancılara Türkçe öğretimi için hazırlanan ders kitaplarından yurt içinde ve dışındaki Türkçe öğretim merkezlerinde en çok tercih edilen Yeni Hitit Yabancılar İçin Türkçe Seti oluşturmaktadır. Araştırmada “doküman incelemesi yöntemi” kullanılmıştır. Yeni Hitit Yabancılar İçin Türkçe (1 [A1-A2], 2 [B1], 3 [B2-C1]) ders kitaplarındaki okuma metinleri doküman incelemesi yöntemiyle ve söz konusu metinlerdeki söz varlığı unsurları sınıflama yöntemiyle incelenmiştir. Araştırmada kelime sıklığını belirlemek için “Cibakaya Dizin Programı 2.2” kullanılmıştır. Çalışmada Yeni Hitit Yabancılar İçin Türkçe ders kitaplarındaki okuma metinlerinin kelime sıklığı ve söz varlığı unsurları (atasözü, deyim, ikileme, özel isimler, ünlemler ve ilişki sözleri) belirlenmiş ve üç kitap karşılaştırma yapılarak değerlendirilmiştir.Araştırma sonunda kelime ve söz varlığı unsurlarının sayısı bakımından üç kitap arasında farklılıkların olduğu görülmüştür. “Yeni Hitit Yabancılar için Türkçe Ders Kitabı 2” kelime sıklığı ve söz varlığı yönünden üç kitap arasında en zengin olanıdır. İncelenen kitapların söz varlığı unsurları açısından deyimler haricinde zengin olmadığı görülmüştür.
Eski ve Orta Türkçede Annelik Kavramı Etrafında Gelişmiş Söz Varlığı
2018
Kavram alani calismalari belli bir alanla ilgili dil malzemesinin tespiti yaninda bir dilin kullanicilarinin yasam tarzini, duygu ve dusunce dunyasini aydinlatmaya da yardimci olur. Bu makalede de eski Turklerin sosyal hayatinda ve dolayisiyla soz varliginda onemli bir yer tutan annelik kavram alani ile ilgili sozler Eski (Orhun, Uygur) ve Orta Turkce (Karahanli, Harezm ve Kipcak) donemi eserleri taranarak tespit edilmis ve siniflandirilmistir. Ilk olarak anneyi dogrudan ve dolayli yoldan adlandiran sozlere yer verilmistir. Anne olmak gebelikle birlikte baslayan bir surectir. Gebeligin gerceklesebilmesi icin de kadin da dogurganlik yetisinin bulunmasi gerekir. Calismada bu surecle ilgili adlar, eylemler ve gebelik suresince anne bedeninde gorulen degisimlerle hakkindaki sozler de tespit edilmistir. Dogum, lohusalik, dogurma ve dogurtma ile ilgili sozler de bu kavram alani icerisinde degerlendirilmistir. Dogum sonrasinda annenin bebegi beslemesi, bebek bakimi, gebelik ve dogumla ilgi...
Türkçe Söz Diziminin Sınırlılıkları
Anemon Muş Alparslan Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, 2021
Öz: Dillerin bir biçim oluşundan kaynaklanan doğal eksikliklerinin yanı sıra dillerin söz diziminden kaynaklanan ayrıca birtakım kısıtlıkları ve olanakları vardır. Dillerin dil-dışı gerçekliği anlatacak sonsuz ve eksiksiz imkânları yoktur. Dillerin söz diziminin belirli bir kapasitesi ve sınırlılıkları vardır. Bir dilin temel söz dizimsel yapıları söz diziminin kapasite ve sınırlılıklarının ne olduğunu ortaya koyabilmektedir. Söz dizimsel kapasite ve sınırlılıklar aynı zamanda belirli kısıtlar ve olanaklar da ön görür. Türkçenin söz dizimi yapıları incelendiğinde üç temel söz dizimsel kısıtlılığın olduğu anlaşılır. Bunlar (i) en az bir üye kısıtı, (ii) ikinci hâlin imkânsızlığı (ii) en fazla dört üye kısıtı şeklinde ifade edilebilir. Bu ksıtlar edilgenleştirme ve ettirgenleştirme gibi dil bilgisel süreçlerle zorlanır ve söz konusu kısıtlılıkların ön gördüğü söz dizimsel sınırlar aşılmaya çalışılır. Ancak Türkçenin söz dizimi bu girişimleri engeller. Söz diziminin kısıtlılıkları Türkçe'yi birden fazla anlamsal kategori için aynı söz dizimsel yapıları kullanmaya zorlar. Bu, farklı fiil şekillerinin aynı söz dizimsel yapıda aynı ya da yakın anlamda kullanılmasına, dolayısıyla Türkçede söz dizimsel karmaşıklığın ortaya çıkmasına yol açmıştır. Araştırmanın sonucunda söz dizimsel sınırlılıkların belirsizliklere neden olmakla birlikte kimi zaman yeni anlamsal okumalara imkân verdiği ve yeni anlamsal kategorilerinin ortaya çıkmasını sağladığı iddia edilmiştir.