VERGİ OMBUDSMANI KAVRAMI VE TÜRK KAMU YÖNETİMİNDE İŞLEVSELLİĞİ (original) (raw)

VERGİ BORCU YOKTUR BELGESİNİN KAMU İHALELERİNDEKİ ÖNEMİ

Prof. Dr. Doğan ŞENYÜZ’e Armağan (Maliye), 2023

Bu nedenle vergi borcu yoktur belgesinin kamu ihalelerinde etkilerinin detaylıca incelenmesi hak kayıplarının önlenmesi açısından önem arz etmektedir. Bu kapsamda çalışmanın amacı kamu ihalelerinde katılımcılardan istenen geçmiş dönem vergi borcunun olmadığına ilişkin belgenin süreç içerisindeki önemini vurgulayarak uygulamada yaşanan ve ihale taraflarının yaşayabileceği sorunlara çözüm önerileri sunmaktır. Bu amaç doğrultusunda çalışmada vergi borcu yoktur belgesinin niteliği, değişik ülkelerdeki örnekleri, önemi ve etkileri incelenmiştir.

ÜFTÂDE CAMİİ VE TÜRBESİ’NİN MİMARİSİ VE BEZEMELERİ

ARCHITECTURE AND DECORATIONS OF ÜFTÂDE MOSQUE AND TOMB Üftâde Mosque and Tomb is located in Hisar, the oldest settlement of Bursa, which holds many historical periods from the beginning to the present. Located in Osmangazi District, Kavaklı Neighborhood, both structures are located side by side in the east-west direction. There is also a burial ground to the north of Üftâde Mosque and to the north of Üftâde Tomb to the east of the mosque.

MÜKELLEF VERİLERİNİN KORUNMASI VE VERGİ MAHREMİYETİ

SÜHFD, 2019

ÖZ Vergi mahremiyeti hakkı 2010 yılında Anayasaya giren kişisel verilen korunması ile yakından iliş-kilidir. Türk hukuk sisteminde önceki Vergi Usul Kanunu'ndan beri var olan vergi mahremiyeti, kişisel veri-lerin korunması hakkının hukuk sitemine dâhil olması ile yeni bir boyut kazanmıştır. Bu çalışmada vergi mahremiyeti hakkının kavramsal çerçevesi ortaya konulmuş ve kişisel bilgilerin korunması hakkı ile ilişkisi incelenmiştir. İlk bölümde vergi mahremiyeti hakkı literatür taraması yapılarak araştırılmış ve netice itiba-riyle konulan istisnaların vergi mahremiyetini zedeler nitelikte olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca mükel-leflerin bilgilerini toplama konusunda defter tutma, beyanname verme ve belge düzenleme konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı'na verilen yetkilerin Anayasal korumaya sahip temel hakları ihlal ettiği sonu-cuna varılmıştır. İkinci bölümde mükellef bilgileri ile ilgili olarak kişisel verilerin korunması meselesi ince-lenmiş ve 6698 sayılı Kanun ile mükelleflere vergi mahremiyeti hususunda ek güvenceler sağlandığı tespiti yapılmıştır. Ancak bu Kanun'da yer alan istisnaların da azaltılması gerektiği sonucuna varılmıştır. ANAHTAR KELİMELER: Vergi Mahremiyeti, Kişisel Verilerin Korunması, Özel Hayatın Gizliliği, Mü-kellef Bilgileri, Yoklama. ABSTRACT The right to tax privacy is closely related to the protection of personel data which was entered into the Constitution in 2010. Tax privacy which is in the Turkish legal system since the previous Tax Procedure Code has gained a new dimension with the right to the protection of personal data in the legal system. In this study, the conceptual framework of the right to tax privacy is put forward and the relationship between the right to the protection of personal information has examined. In the first part, the right to tax privacy has been researched by making a literature review and consequently, the exceptions to be made are considered to be damaging to tax privacy. In addition, it was concluded that the powers given to the Ministry of Treasury and the Ministry of Finance in respect of keeping the taxpayers' information , making declarations and issuing documents are in violation of the fundamental rights of the Constitutional Protection. In the second chapter, the protection of personal data regarding taxpayer information is examined and with the Law No. 6698, taxpayers were provided with additional guarantees for tax privacy. However, it is concluded that the exceptions in this Law Code should be reduced.

VERGİ DENETİMİ VE İDARESİ BAĞLAMINDA AZERBAYCAN VE TÜRKİYE KARŞILAŞTIRMASI

YÖK, 2023

Devletin yerine getirmekle yükümlü olduğu tüm kamu harcamalarını finanse etmek için başvurduğu en önemli gelir kaynağı vergilerdir. Günümüzde vergi sistemi içinde beyana dayalı olarak ödenecek vergiler, mükellefler tarafından yapılan beyanlar üzerinden hesaplanır. Vergi, devletin yükümlülüklerini gerçekleştirmek için mali kaynak olsa da vergi mükelleflerinin kulanılabilir gelirlerini azalttığı için mükelleflerin daha az vergi ödeyebilmek için yanlış veya hatalı beyanlar vermesi ihtimali vardır. Dolayısıyla yapılan beyanın doğruluğu vergi hasılatı açısından son derece önemlidir. Bu tür yanlış vergi beyanları ve vergi kaçaklarının önlenmesi için etkin bir vergi denetim sistemi oluşturmak zorunludur. Bununla da vergi denetiminin temel amacının vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetini ortaya çıkarmak olduğunu görürüz. Bu araştırma beyana dayalı vergi sisteminde gerekli olan vergi denetimi açısından Azerbaycan ve Türkiye karşılaştırılması amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla iki ülkenin vergi denetim yapısı, işlevleri, vergi denetim türleri ve göstericileri ortaya konulmuştur.

VERGİ HUKUKUNDA UZLAŞMA MÜESSESESİ'NİN DEĞERLENDİRİLMESİ

GİRİŞ Vergi Hukuku kapsamında, vergilendirmeden doğan kaynaklanan problemler " idari çözüm'' ve " yargı yolu ile çözüm " olarak iki yolla giderilir. Vergi hataları kapsamı dışında kalan durumlarda; vergi ödemekle yükümlü olan kişiler, ödemeleri lazım gelen vergi ve cezaların bir kısmında indirim elde edebilmek, miktarlarını biraz bile olsa düşürebilmek ve bu amaçlarını daha çabuk gerçekleştirebilmek için üzerinde uyuşamadıkları meseleyi idari aşamada çözme yoluna gitmektedirler.1 Bu çalışmada vergi uyuşmazlıklarının idari çözüm yolarından uzlaşma müessesesine başvurulmasının nedenleri ile idare ve mükellefleri açısından oluşturduğu sonuçlar ele alınmaktadır.

TÜRK VERGİ HUKUKU TARİHİNDE TARTIŞILAN BİR VERGİ: TOPRAK MAHSULLERİ VERGİSİ

Özet Toprak Mahsulleri Vergisi, tarım ürünleri üzerinden pay almayı öngören, köylü üzerinde hem İkinci Dünya Savaşı'nda hem de savaş sonrasında etkisini gösteren ve aşarın kaldırılmasından sonra toplanan ilk dolaysız tarım gelirleri vergisi olma özelliliğini taşıyan bir vergidir. İkinci Dünya Savaşı'yla birlikte artan kamu giderlerinin finansmanı için uygulanan önlemlerden biri olan Toprak Mahsulleri Vergisi, uygulamada bir defaya mahsus olarak zenginlerden alınan Varlık Vergisi'nin tamamlayıcısı olmasına rağmen Varlık Vergisi kadar büyük yankı yaratmamıştır. Toprak Mahsulleri Vergisi, 4429 sayılı ve 4553 sayılı iki kanun ile yürürlükte kalmıştır. Çalışmada bu verginin, uygulanma nedenleri, yöntemleri ve sonuçta oluşan süreç mali hukuk bakış açısıyla analiz edilmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Bütçe, toprak mahsulleri vergisi, vergi geliri, vergi mükellefi ve oranı Alan Tanımı: Maliye (Mali Hukuk)

KAMU YÖNETİMİNDE VERİ ODAKLI YAKLAŞIM VE VERİLERİN YENİDEN KULLANIM STRATEJİSİ: FINDATA ÖRNEĞİ

İkinci Ankara İnsan ve Toplum Bilimleri Kongresi, 2023

Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan ilerleme, hemen hemen her alanda önemli bir değişim sürecinin yaşanmasına neden olmaktadır. Kamu yönetimi ve kamu hizmetleri, dijital çağın gerektirdiği beklentilere yanıt verilmesi bakımından giderek daha fazla sınanmaktadır. Değişim ve süreklilik gösteren dijitalleşmenin sunduğu imkânlardan ve fırsatlardan yararlanılması ise başarılı bir yönetsel uyumu gerektirir. Bundan dolayı, vatandaşlara sunulan hizmetlerin geliştirilmesine yönelik girişimler daha kapsamlı bir hâl almaktadır. Söz konusu çaba, insanlık tarihinin 21. yüzyılda geldiği aşamada ortaya çıkan toplum modelinin bir yansıması olarak görülebilir. Son yıllarda, kamu yönetiminde başarılı bir dijital dönüşümün gerçekleştirilmesi ve bu dönüşümün yönetimi için veri temelli bir yaklaşımın ön plana çıktığı görülmektedir. Dijital çağda, daha etkili kamu hizmeti sunumuna yönelik potansiyel katkı içeren veriler, kamu yönetimine rehberlik desteği vermektedir. Veri temelli analizler, karar vermenin doğasına kanıta dayalı bir yaklaşım üzerinden katkı sağlamaktadır. Çalışma, dijital dönüşümün kamu hizmetlerinin sunumunda nasıl bir iyileştirme sağlayabileceği sorusunu, kamu yönetiminde veri temelli bir yaklaşım üzerinden açıklamaya çalışmaktadır. Çalışmada, veriye dayalı kamu yönetimi uygulaması, Finlandiya’da kamu yönetiminde geliştirilen bir uygulama aracılığıyla inceleme konusu yapılmaktadır. Bu çerçevede Finlandiya’da, sağlık ve sosyal refah verilerinin yeniden kullanım stratejisini yöneten Findata uygulaması incelenmektedir. Findata, Fin kamu yönetiminde, sağlık ve sosyal refah hizmetlerinde izne tabi verilerin birleştirilmesinde ve kamuya açıklanmasında veri izin yetkilisi olarak işlev gören yeni bir uygulamadır. 2020 yılında faaliyetlerine başlayan Findata, sağlık ve sosyal yardıma ilişkin verilerin tümünün tek bir oluşum tarafından üstlenilmesi bakımından Avrupa’nın ilk tek durak noktası olarak tanımlanmaktadır. Bunun yanında Findata, kamu kurumları-özel sektör-sivil toplum arasında kapsamlı bir işbirliği örneği sunarak veriye dayalı kamu yönetimi yaklaşımına katkı sağlamaktadır. Söz konusu uygulamayı kamu yönetiminde değişim ve süreklilik gösteren dijital reformların bir parçası olarak görmek mümkündür. Anahtar Kelimeler: Kamu Yönetiminde Dijitalleşme, Veri Temelli Yaklaşım, Findata.

YEREL YÖNETiM OMBUDSMANLIĞI SiSTEMi: TÜRKiYE'YE UYGULANABiLiRLİĠİ

ASSAM ULUSLARARASI HAKEMLİ DERGİ, 2021

Öz Bir ülkede yerel yönetimlerin temel görevi, merkezi yönetimin yapamadığı hizmetleri vatandaĢlara uygun şekilde sunmak, hizmetlerde etkinliği, verimliliği ve kaliteyi sağlamaktır. Her ülkede yerel yönetimlerin Anayasa ve kanunlardan kaynaklanan görev ve yetkilerini yerine getirirken farklı türden örgütlendikleri görülmektedir. Türkiye"de yerel yönetimler, Anayasa"da ve kuruluş kanunlarında belirtildiği üzere mahalli müşterek gereksinimleri karşılamak için kurulmuşlardır. Yerel yönetimlerin hukuka aykırı her türlü eylem ve işlemlerine karşı kişilerin Ģikâyet yoluyla Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK)"na başvurma hakkı söz konusudur. KDK"ya gelen yerel Ģikâyetlerin yıllar itibariyle nicel ve nitel açıdan genel olarak arttığı düşünüldüğünde, dünyada birçok ülkede uygulanan özel ombudsmanlık türü olarak Yerel Yönetim Ombudsmanlığı"nın Türkiye"de de uygulanabilirliği gündeme gelmektedir. Yerel Yönetim Ombudsmanı; yerel halk ile yerel düzeyde faaliyette bulunan kamu kurum ve kuruluĢlar arasındaki uyuşmazlıklarda arabuluculuk yapan, bazen kişilerin şikâyeti üzerine, bazen ise kendiliğinden harekete geçen çeşitli araştırmalar ve incelemeler yaparak idarenin haksız eylem ve iĢlemlerine karĢısında idareye tavsiye kararı veren bağımsız bir denetim organıdır. Bu çalışmanın esas amacı, Yerel Yönetim Ombudsmanlığı sistemini genel anlamda ele almak ve bu bağlamda Yerel Yönetim Ombudsmanlığı"nın Türkiye"de uygulanabilirliğini çeşitli açılardan incelemektir. Dünyada Yerel Yönetim Ombudsmanlıkları olarak çalışmada önce İngiltere, ABD, Kanada ve İtalya örnekleri; sonra Türkiye"de bu ombudsmanlık türü ile ilgili olarak geçmişte yapılmış başlıca raporlar ve düzenlemeler açıklandıktan sonra KDK"ya gelen yerel şikâyetler yorumlanmıştır. Çalışmanın sonunda ise, Türkiye"ye özgü nasıl bir Yerel Yönetim Ombudsmanlığı"nın olabileceği değerlendirilerek birtakım öneriler geliştirilmiştir. Çalışma bu yönüyle dolaylı ve nitel bir araştırma yöntemine dayanmaktadır.

MODERNİZMDEN POSTMODERNİZME: KAMU YÖNETİMİNDE YÖNETİŞİM KURAMI BAĞLAMINDA OMBUDSMAN PARADİGMASI

MODERNİZMDEN POSTMODERNİZME: KAMU YÖNETİMİNDE YÖNETİŞİM KURAMI BAĞLAMINDA OMBUDSMAN PARADİGMASI, 2019

Kamu yönetimi, 19. yüzyılda akademik bir disiplin haline gelmiş genç kabul edilebilecek sosyal bilim alanıdır. Ayrıca bu disiplin Amerika’da doğmuştur. Bu nedenle kamu yönetimi, sosyal bilim olmasına binaen özellikle diğer sosyal bilim alanları ile ilişkilidir. Bu bakımdan kamu yönetimini kuramsal bir eksene/yöne oturtabilmek için sürece etkin tarihsel, konjonktürel, ilkesel, söylemsel ve kuramsal dinamiklere dikkat etmek gerekmektedir. Bu çalışmada modernizm ve postmodernizm anlayışları temel alınarak kamu yönetiminin kuramsal olarak ulaştığı yeni bir boyut olan yönetişim çerçevesinde ombudsman kavramı üzerinde durulmak istenmektedir. Nitekim yönetişim kuramının somut bir görüntüsü olarak değerlendirilebilecek ombudsman ile kamu yönetimindeki farklı disiplinlerin takip ettiği yön analiz edilmektedir. Bu bağlamda çalışmada, kamu yönetimi kuramlarının takip ettiği yön ve ombudsmanın dünyada yayılımının gelişimi aşamasında bağlantı kurulmak istenmektedir.