Uluslararası Antlaşmalar Hukukunda ŞARTLARIN ESASLI DEĞİŞİKLİĞİ İLKESİ (original) (raw)

Uluslararasi Hukukta Orantililik Ilkesi

Uluslararası Hukukta Orantılılık İlkesi

Orantılılık, uluslararası hukukun bütün alanlarında uyulması gereken bir ilke olarak karşımıza çıkmaktadır. Uluslararası hukuktaki düzenlemeler ve kararlar bağlamında orantılılık çeşitli hukuki içerikler için kullanılabilmektedir. İlki, eylem ile bu eyleme verilen karşılık arasındaki denge ilişkisi için kullanılan içeriktir. Bu anlam, uluslararası ceza yargılamasında cezanın değerlendirilmesinde kullanılmaktadır: Ceza, suça uygun olmalıdır. Orantılılığın ikinci anlamı, beklenen meşru amaç ile kullanılan araçların neden olduğu zarar arasındaki ilişkinin değerlendirilmesiyle ilgilidir. Özellikle insan hakları ve insancıl hukukta kullanılan bu içerikteki orantılılıkta, amaç, araç ve zarar değerlendirmesi yapılmaktadır. Orantılılığın üçüncü anlamı da adalet içerikli orantılılıktır. Deniz hukukunda karşımıza çıkan bu içerikte, eylem veya kararla ilgili pek çok unsur dikkate alınmaktadır. Bu çalışmada genel olarak, orantılılık ilkesinin uluslararası hukukun çeşitli alanlarındaki uygulama ve içerikleri ele alınacaktır.

Uluslararası Hukukta Uluslararası Teamül Kurallarının Antlaşmalar ile İlişkisi

Sakarya Hukuk Dergisi, 2021

Uluslararası antlaşmalar, teamül kuralları ve genel hukuk ilkeleri uluslararası hukukun başlıca kaynaklarını oluştururlar. İç hukuktaki hiyerarşik düzenin aksine, tek bir kanun koyucunun olmadığı uluslararası hukukta kaynaklar arasında ilişkiler karmaşık olabilmektedir. Kendine özgü yapısı gereği uluslararası hukukun kaynaklarının ortaya çıkışı ve kaynakların birbirleri ile olan ilişkileri tartışmaya açıktır. Uluslararası teamül kuralları ile antlaşmalar arasındaki çok boyutlu ilişkiler de bu sebeple incelenmeye değerdir. Teamül kurallarının antlaşmalarla olan ilişkisi bazı teamül kurallarının daha oluşum aşamasında başlamaktadır. Keza teamül kurallarının kanıtı olarak antlaşmalardan yararlanmak da muhtemeldir. Antlaşmaların uygulanmasının değiştirilmesi, yorumlanması ve bazen de batıl kılınması yine teamül kuralları aracılığıyla mümkün olabilmektedir. Ayrıca kodifikasyon ile teamül kurallarının antlaşma haline getirilmesi de iki uluslararası hukuk kaynağının ilişkili olduğu durumlardan biridir. Bu çalışmada yukarıda bahsedilen ilişkiler silsilesi incelenmeye çalışılmıştır.

Klâsi̇k İslam Hukuku Li̇teratüründe Antlaşma Kavramini İfade Eden Kavramlarin Çeşi̇tli̇li̇ği̇

Nüsha Şarkiyat Araştırmaları Dergisi, 2018

Hukuk, şahısların birbirleriyle veya kurumlarla olan ilişkilerini düzene sokan kurallar bütününden oluşan bir terim ve ilim alanıdır. Medeniyetlerin, toplumların, dinlerin kendi gelenekleri veya kutsal metinlerini kaynak alan ya da onlardan beslenen çeşitli hukuk sistemleri bulunmaktadır. Büyük bir coğrafyaya nüfuz eden İslam dini hem Kur'ân-ı Kerim hem de Hz. Peygamberin hadisleri ışığında İslam hukukunun oluşmasına katkı sağlamıştır. Her alt dalında büyük bir literatür çeşitliliği ihtiva eden İslam hukuku kendine has disiplin ve yöntem geliştirmiştir. İslam hukukunun bu özelliğini klasik eserlerden günümüz bilimsel çalışmalarına kadar tüm çalışma alanlarında tespit etmek mümkündür. İslam'ın uluslararası hukuka dair kavram zenginliğinin göstergelerinden biri de antlaşmayı ifade eden kavramlardaki çeşitliliktir. Bu çalışmada antlaşma konusundaki çeşitli kavramlara yer verilecektir.

Uluslararasi Sözleşmelerden Çeki̇lmeni̇n Anayasal Esaslari Ve Başlica Tartişmalar

Türkiye adalet akademisi dergisi, 2022

sınırlanması niteliğindeki çekilmelerin usulü Anayasa'nın 13'üncü, düzenlenmesi niteliğindeki çekilmelerin usulü ise (sadece sosyal hak ve özgürlükleri düzenleyenler hariç) Anayasa'nın 104'üncü maddesi gereği CBK ile düzenlenemez. Anahtar kelimeler: sözleşmelerden çekilme, uluslararası sözleşmeler, anayasa madde 90, çekilme usulü, Istanbul Sözleşmesi.

Uluslararası Anlaşmalarda Hukuken Bağlanma Kastının Tespiti: Kapsamlı Ortak Eylem Planı Özelinde Bir İnceleme

Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 2020

Devletler arasında yapılan uluslararası anlaşmaların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bununla birlikte, meydana gelen tüm anlaşmaların hukuken bağlayıcı olduğunu söylemek mümkün değildir. Uluslararası hukuk açısından, bir anlaşmanın hukuken bağlayıcı olup olmadığı son derece önemli bir meseledir. Nitekim bir anlaşmayla ilgili ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkların uluslararası hukuk meselesi olup olmaması anlaşmanın hukuki bağlayıcılığı ile yakından ilgilidir. Anlaşmanın hukuki bağlayıcılığı tarafların hukuken bağlanma kastı doğrultusunda tespit edilir ve söz konusu anlaşmayla ilgili çıkabilecek uyuşmazlıklara uygulanacak kuralların belirlenmesini sağlar. Herhangi bir şekilde ifade edilebilen hukuken bağlanma kastının belirlenmesinde geçerli olan kesin bir ölçüt bulunmamakla beraber bu konuda yol gösterici olan pek çok kriter bulunmaktadır. P5+1 devletleri ile İran arasında yapılmış olan Kapsamlı Ortak Eylem Planı bu kriterler çerçevesinde değerlendirildiğinde ortaya çıkan sonuç söz ko...

FARKLI BRANŞTAKİ HAKEMLERİN KARAR VERME STİLLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

turkish studies, 2018

ÖZET Günümüzde kitleleri peşinden sürükleyen iki farklı branş olan futbol ve basketbol evrensel bir spor dalı haline gelmiştir. Müsabakaları yöneten hakemin verdiği kararlar bir karşılaşmanın sonucunu direkt etkilediği için futbol ve basketbolda hakem kararları büyük önem arz etmektedir. Çalışmamızda, futbol ve basketbol hakemlerinin karar verme stillerinin branş, yaş ve hakemlik yılı değişkenleri açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın örneklem grubunu; Elazığ'da il hakemi olarak görev yapan 89 futbol ve 51 basketbol hakemi olmak üzere toplam 140 hakem oluşturmaktadır. Araştırmada demografik bilgiler ile Karar Verme Stilleri; Mann ve Ark. (1998), tarafından geliştirilen "Melbourne Karar Verme Ölçeği"elde edilmiştir. Elde edilen verilerin normallik testi yapılmış bunun sonucunda normal dağılım gösteren verilerde parametrik testler kullanılmıştır.İkili grupların analizinde Independent Samples t testi, çoklu grupların analizinde ise One Way Anova testi uygulanmıştır. Veriler SPSS 22.0 istatistik paket programı ile değerlendirilmiş ve anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak alınmıştır. Elde edilen bulgularda hakemlerin branş ve yaş değişkeni ile karar verme stilleri alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılaşmaya rastlanılmamıştır değişkeni ile karar verme stilleri karşılaştırıldığı zaman istatistiksel olarak aralarında anlamlı bir farklılaşma olmadığı (p>0,05) hakemlik yılı ile karar verme stilleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu görülmüştür(p<0,05). Sonuç olarak; Futbol ve basketbol hakemlerinin branş ve yaş değişkenine bağlı olarak karar verme stillerinin anlamlı bir farklılaşma göstermediği, daha az tecrübeye sahip hakemlerin, karar verme

İdareni̇n Sözleşmelerde Tek Tarafli Deği̇şi̇kli̇k Yapma Yetki̇si̇

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2004

Genel olarak sözleşme, birbirinden farklı menfaat ve amaçlarla hareket eden iki veya daha fazla kişiler arasında hukukî bir sonuç doğurmak ve özel likle bir borç ilişkisi kurmak için yapılan anlaşma olarak tanımlanmaktadır* 1. Kural olarak sözleşmelerin kurulabilmesi için bir tarafın irade açıklaması yeterli olmayıp, birden fazla iradenin karşılıklı ve bir birine uygun olması gerekir. Özel hukuk kişileri arasında yapılacak sözleşmelerde taraflar, söz leşme yapıp yapmamak ya da sözleşmelerin hükümlerine tabi olmak husu sunda eşitlik prensibi geçerlidir. Dolayısıyla, taraflardan birisi, tek taraflı iradesiyle, sözleşme ilişkisini değiştirmeye, karşı tarafın yükümlülüklerini artırmaya ya da sözleşmenin esaslı unsurlarında değişiklik yapmaya yönelik işlem yapamaz2.

Uluslararası Sözleşmelerden Çekilmenin Anayasal Esasları ve Başlıca Tartışmalar

Türkiye’de uluslararası sözleşmelerden çekilmenin hukuki usulü, bu konudaki anayasal sessizliğin de katkısıyla oldukça belirsizdir. Bu belirsizlik, özellikle 2021 yılı Mart ayında Cumhurbaşkanı kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nin “Türkiye açısından feshedilmesiyle” daha da görünür olmuştur. Bu kararın ardından, söz konusu Cumhurbaşkanı kararının hukuka aykırılığına dair çok sayıda sav ortaya atılmıştır. Bu savlarda en çok dikkat çeken noktalardan biri, kararın neden hukuka aykırı olduğunu açıklarken sunulan gerekçelerin birbirlerinden ne denli farklı olduğudur. Bu çalışmada, Türkiye’de uluslararası sözleşmelerden çekilmenin doğru usulünün ne olduğu sorusu ele alınmaktadır. Çalışma ilk bölümde uluslararası sözleşmelerden çekilme usulü konusunda uluslararası hukuk ve karşılaştırmalı hukuktaki başlıca düzenlemeleri incelemektedir. Bu bölümde ayrıca ulusal hukuka ve uluslararası hukuka uygun, ikisine de aykırı, ilkine uygun ama ikincisine aykırı, ve ikincisine uygun ama ilkine aykırı çekilmelerin hukuki sonuçları örnekler çerçevesinde incelenmektedir. İkinci bölümde önce İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararıyla başlayan tartışmada öne sürülen başlıca savlar incelenmekte, ele alınan savların hiçbirinin tam anlamıyla isabetli olmadığı öne sürülmektedir. Sonra Türkiye’de uluslararası sözleşmelerden çekilmenin hukuki usulüne dair yazarların görüşü açıklanmaktadır. Yazarlar uluslararası sözleşmelere katılma ve çekilmelerin, sözleşmelerin ilgilendirdiği alanda bir düzenleme yapmak olduğuna vurgu yapmaktadır. Dolayısıyla bir sözleşmeden çekilme usulünün yasama ve yürütme erklerinden hangilerince düzenlenebileceği sorusuna verilecek yanıt, çekilmeyle düzenlenen alana göre değişmektedir. Çünkü Anayasa, yasama ve yürütme erklerinin düzenleme yapabileceği alanları ayırmıştır. Yazarlara göre usulü Cumhurbaşkanı kararnamesiyle (“CBK”) belirlenmiş bir çekilme, yalnızca Anayasa’nın yürütme tarafından düzenlenmesine olanak verdiği alanları düzenleyen sözleşmeler açısından hukuka uygundur. Temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması niteliğindeki çekilmelerin usulü Anayasa’nın 13’üncü, düzenlenmesi niteliğindeki çekilmelerin usulü ise (sadece sosyal hak ve özgürlükleri düzenleyenler hariç) Anayasa’nın 104’üncü maddesi gereği CBK ile düzenlenemez.

Uluslararası Hukukta Tek Taraflı Yaptırımlar Ve Katar “Ablukası” Örneği

Uluslararası Hukukta Tek Taraflı Yaptırımlar Ve Katar “Ablukası” Örneği, 2022

Bu tez çalışmasının kendi çalışmam olduğunu, tezin planlanmasından yazımına kadar bütün safhalarda etik dışı olabilecek bir davranışımın olmadığını, bu tezdeki bütün bilgileri akademik ve etik kurallar çerçevesinde elde ettiğimi, kullandığım kaynakları kaynak listesine aldığımı, patent ve telif haklarını ihlal edici bir davranışımın olmadığını beyan ederim.