Avrupa Birliği İlerleme Raporu-İç Denetim ve Teftiş Birimlerinde Görev Ayrımı (original) (raw)

Kamuda Tefti̇ş Ve Deneti̇mi̇n Görev Çakişmasi Ve İç Denetçi̇leri̇n Soruşturma Yetki̇si̇

DergiPark (Istanbul University), 2016

ÖZET: 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile kamuda denetim sistemimiz modern bir anlayışa göre yeniden şekillendirilerek kamuda denetim alanında iç denetçiler ve Sayıştay Denetçileri yetkili kılınmıştır. Atanan iç denetçiler yaptıkları denetim ve benzeri faaliyetlerle gerek idarelere değer katma, gerekse iç denetim kültürünün yerleştirilmesi konusunda önemli mesafe katetmişlerdir. Ancak, gelinen süreçte birtakım sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bunların en önemli olanı, iç denetim ile teftiş birimleri arasında görev çakışmasıdır. Bir diğer sorun ise iç denetçilerin 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca ön inceleme, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu ve 657 sayılı Kanun hükümleri uyarınca soruşturma yapıp yapamayacakları konularındaki tereddütlerdir.

Avrupa'da Bağımsız Denetimde Mevzuat Açısından Gelişmeler ve Türkiye Yansımaları

2015

Bağımsız denetimin amacı, finansal tabloların güvenilirliği hakkında görüşe varmak, bu görüşü ilgi duyan taraflarla paylaşmaktır. Malî tablolarda yer alan bilgilerin karar vericiler tarafından en iyi şekilde ve süratle kullanılabilmesi için bu tabloların anlaşılabilir, ihtiyaca uygun, güvenilir, karşılaştırılabilir olması, zamanında düzenlenmesi gerekir. Çoklu paydaşlı, karmaşık ilişkilerin ve çok ulusluluğun hâkim olduğu iş dünyasında bu amaç daha büyük önem kazanmaktadır. Finansal tabloların bağımsız denetiminden beklenen fayda, denetim hizmetinin etkin olmasıyla sağlanabilir. Özellikle 2000'li yıllarda görülen şirket yolsuzlukları ve yapılan denetim hataları, yatırımcıların güvenini sarsmıştır. Bu durum bağımsız denetim fonksiyonunun yeniden gözden geçirilmesi ile sonuçlanmıştır. Sarbanes Oxley Yasası ve Avrupa Birliği mevzuat düzenlemeleri bu durumun zarurî sonucu olmuştur. Türkiye de, zaten birbirine giderek yaklaşan bu iki mevzuat ve uygulamanın arasında muhasebe ve denetim kurumlarını yeniden düzenlemeye başlamıştır. Bu aşamada Türkiye'nin üzerine düşen görev, mevzuatı takip ederken oluşturulan organların bağımsızlık ve şeffaflığının ön plânda tutulması, siyasî erkten bağımsız bir yapılanmanın korunmasıdır.

İşletmelerde Kurumsal Yöneti̇m Kapsaminda İç Deneti̇mi̇n Yeri̇ Ve Önemi̇: Borsa İstanbul’Da Bi̇r Araştirma

2013

Son yillarda yasanan isletme skandallarindan sonra, kurumsal yonetim ve buna benzer bazi kavramlarin onemi gitgide artmaktadir. Bu yeni anlayislardan en cok etkilenenlerden birisi hic suphesiz ic denetimdir. Bu kapsamda calismanin amaci, isletmelerin kurumsal yonetim kapsaminda ic denetimin yerini ve onemini belirlemektir. Bu amac kapsaminda kurumsal yonetim ve ic denetim arasinda nasil bir iliski oldugu da belirlenmeye calisilacaktir. Calismada ilk olarak kurumsal yonetim ve ic denetim kavramlari genis bir yerli ve yabanci literatur yardimiyla aciklanmistir. Uygulamada bolumunde ise orneklem gurubu olarak BIST–100 endeksinde yer alan isletmeler secilmistir. Uygulama kapsamindaki isletmelere anket uygulanmistir. Sonuclar spss programi yardimiyla yorumlanmistir. Sonuc olarak ise, kurumsal yonetim ve ic denetim birbirinden ayrilamayacak kadar yakin iliskide olduklari belirlenmistir.

Avrupa Bi̇rli̇ği̇ Ve Türki̇ye’Deki̇ Kamu Kurumlarinda İç Deneti̇m Uygulamalarinin Karşilaştirma Ve Anali̇zi̇

2019

Internal audit practices in public institutions are necessary and important in terms of ensuring effective, economic and efficient use of public resources and adding value to institutions. There are significant implementation differences between the Member States of the European Union in terms of the financial structure of the public sector and the internal audit systematic applied in the public sector. When the internal audit practices of the European Union countries is examined, it is considered that the centralized management approach in some countries and decentralizedmanagement approach in some countries are dominant, whereas in others it is a mixed structure.Analysing the internal audit structure in Turkey is seen that transformed from centralist structure to decentralized structure

Polonya'da Kamu Kurumlarında İç Denetçilerin Görev ve Sorumlulukları

Polonya kamu kurumlarında nispeten yeni bir uygulama olan iç denetim sistemi, Avrupa Birliği'ne katılım müzakereleri sonucunda 2002 yılında hazırlanan Kamu Maliyesi Kanunu'nda düzenlenmiştir. Bu Kanun'un yanı sıra, iç denetimi düzenleyen tüzükler, iç denetim metodolojisi rehberi, iç denetim standartları, iç denetim etik kılavuzu, iç denetim birimleri ile ilgili düzenlemeler ve konuya ilişkin kanun niteliğinde olmayan bazı özel talimatlar bulunmaktadır.

İç Denetimin Yönetim Fonksiyonlarının Yerine Getirilmesindeki Rolü

2007

Isletmeler faaliyetlerini temel yonetim fonksiyonlarini yerine getirerek surdurmektedirler. Isletmelerde; yonetim fonksiyonlarinin ne sekilde uygulandigi, aksayan taraflarin olup olmadigi ve daha iyi bir sekilde icra edilebilmeleri icin ne gibi duzeltici onlemlerin alinmasi gerektigi noktalarinda duzenli, guvenilir, faydali ve zamanli bilgilere gereksinim duyulur. Isletme yonetimi acisindan son derece onemli olan bu bilgi akisi; bir kurumun faaliyetlerini gelistirmek ve onlara deger katmak amacini guden, bagimsiz ve objektif bir guvence ve danismanlik faaliyeti olan “ic denetim” sureci ile saglanmaktadir.Bu calismada isletme yonetimi, yonetimin temel fonksiyonlari, ic denetim, ic denetim sureci ve temel yonetim fonksiyonlari arasindaki iliskiler teorik bir cercevede incelenmistir. Buna paralel olarak ic denetimin yonetim fonksiyonlarinin yerine getirilmesindeki rolunu tespit etmek uzere; Istanbul Sanayi Odasinin 2005-2006 faaliyet donemine iliskin yayimlamis oldugu ilk 500 isletme i...

İç Denetim Bölümlerinin Organizasyonel Konumu: Ulusal ve Uluslararası Düzenlemeler Çerçevesinde Türk Bankacılık Sektörü Üzerine Karşılaştırmalı Bir İnceleme

Mali Çözüm, 2019

This paper is prepared to examine organizational positioning of internal audit departments in banks. The subject deals with from aspects of Banking Law, Banking Regulation and Supervision Agency, Basel Banking Committee principles and international internal auditing standards. As a result of examination, it is defined that regulation which is about employing senior executive taking place in Banks’ Internal Systems and Internal Capital Adequacy Evaluation Process Charter, is practiced in 7 banks currently, 5 banks used to employ senior executive earlier and they do not have currently. It is concluded that this regulation is incompatible with international practices. For this reason, it is recommended that regulations about senior executive should be removed from the Charter in order to harmonize internal audit’s organizational status in Turkish banking legislations with international regulations.

Avrupa Bi̇rli̇ği̇ Uyum Süreci̇nde Türki̇ye De Kamu Denetçi̇li̇ği̇ Kurumunun Ortaya Çikişi

Kastamonu Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakultesi Dergisi, 2016

Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri yaklaşık elli yıllık bir geçmişe sahiptir. Fakat Türkiye, Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinden özellikle Tanzimat'tan itibaren yaklaşık 175 yıldır yönünü batıya dönmüş, devletteki çöküşün ancak batı gibi olunursa önlenebileceği kanaati ortaya çıkmıştır. Bu düşüncenin sonucu olarak aydınlarımız ve devlet adamlarımız sosyal ve ekonomik yönden kalkınmanın ancak Batılılaşarak (Avrupalılaşarak) olabileceği kanaatini taşımaya başlamışlardır. Bu kapsamda genel olarak Türkiye'de Avrupalılaşma denildiği zaman dar anlamda Avrupa Birliği'ne uyum anlaşılmaktadır. Avrupa Birliği (AB) üye ve aday ülkelerin siyasi ve ekonomik yapılarına etki etmektedir. Avrupalılaşma kavramı ile ifade edilen söz konusu "etki", akademik yazında sıklıkla kullanılmaktadır. Türkiye 1999 yılında AB'den tam üyelik statüsü elde etmiş, 3 Ekim 2005 tarihinde AB ve Türkiye arasında tam üyelik müzakereleri başlamıştır. Bu müzakereler kapsamında AB, aday ülke konumundaki Türkiye'den, uyum sürecinde birtakım yükümlülükleri yerine getirmesini talep etmektedir. Bu itibarla 14/6/2012 tarihinde 6328 Sayılı Kanunla kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu'da AB'nin bu etkisinin bir sonucumu dur? Yoksa Türkiye'nin kendi iç dinamiklerinden doğan bir kurum mu dur? Geçmişte ve günümüzde farklı kültürel mirasa, farklı bir medeniyete, farklı yönetim geleneğine sahip olan Türkiye'de kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu Avrupa ülkelerindeki gibi kendisinden beklenen sonucu verebilir mi? sorularına cevap aramak bu çalışmanın kapsamını oluşturmaktadır.