TÜRKİSTAN MİLLİ MÜCADELESİ 1917-1934-TURAN ÖZTÜRK (original) (raw)
Related papers
BATURLAR: DOĞU TÜRKİSTAN MİLLÎ MÜCADELE TARİHİ
Berikan Yayınevi, 2009
Bu eserde, Doğu Türkistan’da özgürlükleri elinden alınan ve her türlü mezalime maruz bırakılan gözü yaşlı bir halkın dramatik bir mücadelesi gözler önüne serilmektedir. Buna rağmen kutuplarda buzlar arasına sıkışan iki balinayı kurtarmak için bütün imkânlarını seferber eden hür dünyanın bekçileri (!) maalesef herhangi bir adım atmaktan imtina etmektedir. İnsan haklarının bayraklaştırıldığı ve hürriyet mücadelelerinin alkışlandığı asrımızda; istiklaline kavuşan toplumlar yanında; emperyalizmin esaret pençesinde kıvranan milletlerin de varlığını ibretle seyretmekteyiz.
1934'TEN GÜNÜMÜZE DOĞU TÜRKİSTAN'DAN TÜRKİYE'YE GÖÇLER
Altınordu Yayınları, 2023
Doğu Türkistan’dan Türkiye’ye göçlerin üç dalga hâlinde gerçekleştiği söylenebilir. Birinci dalga; Çin Cumhuriyeti (1911-1949) yönetimi devrinde Doğu Türkistan’ın Barköl, Kumul ve Altay bölgelerindeki Kazaklarının Türkiye’de sonuçlanan göçüdür. 1934 yılında başlayan bu göç Tibet, Hindistan ve Pakistan Türkiye hattında 1952’de sonuçlanmıştır. Bu göç aynı zamanda 1949 Göçü ile birlikte tamamlanmıştır. İkinci göç dalgası; Afganistan’da yaşayan ve 1965 yılında Türkiye’ye getirilen Doğu Türkistanlılardan müteşekkildir. Üçüncü göç dalgası ise 1970’ten günümüze kadar bireysel veya Tayland’da olduğu gibi diplomatik ilişkilerle getirilen göçmenlerden oluşmaktadır.
TÜRKLERİN KURULTAY MÜCADELESİ: 1905-1917 MÜSLÜMAN KURULTAYLARI
2017
Fransız İhtilali’nin tüm dünyaya yaydığı özgürlük, bağımsızlık akımlarının iç ve dış siyasetinde sıkıntılarla boğuşan Rusya’ya sıçramasından sonra halk tabanındaki kaynaşmalardan dolayı isyanlar baş göstermişti. Bunun beraberinde ülke genelinde sosyalizm akımı yaygınlaşmaya başlamıştı. Bu belirsiz günlerde kendisini gelecekte tam kestiremeyen Müslümanlar esaret altında bulundukları Rusya’da nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini tartıştıkları toplantılar düzenlediler. 1905-1917 yılları arasında düzenlenen bu kongreler Anadolu dışındaki Türkler için büyük önem teşkil etmektedir. Anahtar kelimeler: Kurultay, Müslüman, Türk, Kırım, Türkistan, Rusya, Toplantı
CUMHURİYETİN İLANI: ''MİLLİ MÜCADELENİN TELOSU'', ATATÜRK DÖNEMİ MODERNLEŞME 1920-1938
ATATÜRK DÖNEMİ MODERNLEŞME 1920-1938, 2021
ÖNSÖZ XX. yüzyılın hâkim ve büyülü ideolojisi olan demokrasi kavramı, ulus egemenliğine dayalı yönetimleri ifade etmek için kullanılan bir kelime olmuştur. Bu kavram, egemenlik düşüncesini temelden ve kökten bir değişim ve dönüşüme uğratmıştır. Fransız İhtilali ile belirgin bir kimlik ve özellik kazanan bu kavram, mutlak idarelerin yerini ulus iradesine dayalı yönetimlerin almasına yol açmıştır. İnsan odaklı yönetim anlayışının bir sonucu olarak beliren bu süreç, ulus iradesinin ön plana çıktığı bir sistem ve düzeni zorunlu kılmıştır. Bu değişim hareketinin bir sonucu olarak otoriter-totaliter rejimler, yerini demokratik yönetimlere bırakmıştır. Dünyadaki bu siyasal dönüşüm hareketi, doğrudan ve dolaylı yönleri ile Türk politik hayatını da şekillendirmiştir. Mondros Mütarekesi ile Anadolu işgal edilirken, bu süreç Türk demokrasi tarihinin önemli bir mihenk taşı olmuştur. İşgallere karşı başlatılan İstiklal Savaşı, yeni bir Türk devleti ile yeni bir düzenin kurulmasına etki etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde başlatılan yenileşme hareketi, bireye dayalı demokratik bir sistem ve modelin inşa edilmesine yol açmıştır.
1934-1935 TÜRK-AMERİKAN TAZMİNAT ANLAŞMASI VE GÜNÜMÜZE YANSIMALARI
Bugünlerde Ermeni meselesi bağlamında gündemdeki en önemli konulardan birisi I. Dünya Savaşı sırasında terk edilmiş, müsadere edilmiş veya ordu ihtiyaçları için el konulmuş mallardan dolayı daha çok diaspora Ermenilerinin Türkiye'den tazminat istemeleridir 1 . Ermeniler bu taleplerini her platformda dile getirmekte, bu konuda çeşitli eserler kaleme almaktadırlar 2 . Bu taleplerin haklılığı veya hukuken geçerliliği basın ve yayın organlarında sıklıkla tartışılmasına rağmen Türk tarih yazımında bu önemli konuya karşı duyarsızlık sürmektedir. Hâlbuki tazminat talepleri 1933 yılına kadar Türkiye ile ABD arasında çözüm bekleyen en önemli sorunlardan birisi olmuştur. Buna rağmen Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilere odaklanan eserlerde konunun ele alınmamış olması, hatta geçen yıl çıkan bir doktora tezine kadar yokmuş gibi görülmesi düşündürücüdür 3 . Hâlbuki Roger R. Trask adlı Amerikalı araştırmacı 1971 yılında yayınladığı kitabında tazminat anlaşmasının Türkiye ve Amerika arasında çok önemli bir sorun olduğu tespitinde bulunarak konuyu oldukça fazla yer vermiştir 4 . Bu makalede Türkiye ile Amerika arasında 1934 yılında imzalanan bu tazminat anlaşmasının müzakere süreci ve sonuçları ele alınacaktır 5 .
1934-1935_TURK-AMERIKAN_TAZMINAT_ANLASMA.pdf
Bugünlerde Ermeni meselesi bağlamında gündemdeki en önemli konulardan birisi I. Dünya Savaşı sırasında terk edilmiş, müsadere edilmiş veya ordu ihtiyaçları için el konulmuş mallardan dolayı daha çok diaspora Ermenilerinin Türkiye'den tazminat istemeleridir 1 . Ermeniler bu taleplerini her platformda dile getirmekte, bu konuda çeşitli eserler kaleme almaktadırlar 2 . Bu taleplerin haklılığı veya hukuken geçerliliği basın ve yayın organlarında sıklıkla tartışılmasına rağmen Türk tarih yazımında bu önemli konuya karşı duyarsızlık sürmektedir. Hâlbuki tazminat talepleri 1933 yılına kadar Türkiye ile ABD arasında çözüm bekleyen en önemli sorunlardan birisi olmuştur. Buna rağmen Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilere odaklanan eserlerde konunun ele alınmamış olması, hatta geçen yıl çıkan bir doktora tezine kadar yokmuş gibi görülmesi düşündürücüdür 3 . Hâlbuki Roger R. Trask adlı Amerikalı araştırmacı 1971 yılında yayınladığı kitabında tazminat anlaşmasının Türkiye ve Amerika arasında çok önemli bir sorun olduğu tespitinde bulunarak konuyu oldukça fazla yer vermiştir 4 . Bu makalede Türkiye ile Amerika arasında 1934 yılında imzalanan bu tazminat anlaşmasının müzakere süreci ve sonuçları ele alınacaktır 5 .
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDE TÜRKÇÜ GÖÇMEN NEŞRİYATI: AZERBAYCAN YURT BİLGİSİ (1932-1934) ÖRNEĞİ
Umumiyetle Azeri türkü hayatının herhangi bir safhasında kendisini uzun bir sıkıntıya kaptırmaktan çekinir, ve kendisini daima sıkıntı ve üzüntüden uzaklaştırmak için neşeye büyük bir ihtiyaç hisseder. Bu neşe ruhu umumiyetle onun hayatında karşısına çıkan müşkülatlardan korkmak, kaçmak ve onlara karşı lakayt kalmaktan doğmaz,bilakis belki o çetinliklerle mücadele etmek için,kendisini yormamak endişesi ile,ecdadından ona ırsen geçmiş olan gayrı şuuri bir his ile bunu yapmak ihtiyacını duyar. (Mehmet Ali Resulzade, ' Azeri Türklerin Hayat ve Edebiyatında Neş'e', Azerbaycan Yurt Bilgisi, 25/II. Kanun1934/,s.20) Zavallı Azerbaycan ! Çekmediğin kalmadı. Uğurlu, anlı ve şanlı günlerin kara günlere çevrildi. Mukaddes üç renkli bayrağın yerine yabancı ellerin müstevli bayrağı kuruldu. İstiklal ülküsü yerine, istila havası esdirildi. Senin için çırpınan vicdanlı istiklal ülkücüleri nefi edildi. Milli gayenin ağır yükünü omuzlarında taşıyanlar sokaklara serildi. Hak isteyenler yok edildi. Türksüz Azerbaycan yapmak için ahalin yurdundan çıkarıldı. Kıskanç hudutlarından harice çıkmak istemiyenler gurbet dünyasına yayıldı. Milliyetin yabancılara lakap edildi. Sen özsüz, sahipsiz, Türksüz bırakıldın.
TÜRKİYE'DE SOSYAL POLİTİKA VE MİLLİYETÇİLİĞİN KESİŞMESİNDE 1934 İSKAN KANUNU VE ÇİNGENELER
GENÇ ARAŞTIRMACILAR TARTIŞIYOR Siyasi İlimler Türk Derneği VIII. Lisansüstü Konferansı Bildirileri Seçkisi
ÖZET Bu makale 1934 İskan Kanunu deneyimi ışığında Türkiye'de tek parti rejiminin sosyal politikalarıyla "homojen bir millet yaratma" hedefi arasındaki ilişkiyi in-celemektedir. Makalenin odağını İskan Kanunu'nun çıkmasına yol açan özel ta-rihsel koşullardan daha çok, devletin sosyal politika girişimlerinin kendi sınırları içinde homojen bir ulusal kimlik yaratma ve sınırlarını göçebe Çingeneler gibi "istenmeyen unsurlara" karşı koruma çabalarıyla ilişkilenme biçimleri oluştur-maktadır. Çalışmada öncelikle İskan Kanunu bir sosyal yardım politikası olarak incelenecek ve Türkiye'deki refah rejiminin belirleyici özelliklerinin kanuna yansıdığı noktalar aranacaktır. Daha sonra ise, milliyetçiliğin ırkçılıkla kurduğu çapraşık ilişkiyi gün ışığına çıkarmak amacıyla söz konusu kanun Türkiye'de resmi milliyetçiliğin bir yansıması olarak değerlendirilecektir. Makalenin son kısmında Çingeneliğin resmi tahayyüldeki tanımında "öteki" ve "yardımı hak etmeyen fakir" kategorilerinin kesişmesi ele alınacaktır.
1930'LU YILLARDA DOĞU TÜRKİSTAN'DA MİLLÎ MÜCADELE VE EDEBİYATA YANSIMASI
Akra, 2023
Öz: Doğu Türkistan'ın aslında bütün Türklüğün Çinlilerle olan mücadelesi yaratılışlarından bugüne dek sürmüştür. Çinlilerin Doğu Türkistan'a karşı son büyük saldıları 1750'lerde başlayarak bugüne kadar gelmiş ve maalesef günümüzde Çin tahakkümü altındadır. Bu işgale bugüne kadar pek çok kere isyan eden Doğu Türkistan halkının giriştiği isyanlardan bazılarının adları şunlardır: Büyük