Bilgi Yonetiminin Rekabetci Avantaj Uzerindeki Etkisi Turkiye de Bir Alana Arastırması (original) (raw)

Rekabet Avantajı Yaratmada Entelektüel Sermayenin Önemi

ISGUC, The Journal of Industrial Relations and Human Resources, 2011

Dergide yayınlanan yazılardaki görüşler ve bu konudaki sorumluluk yazarlarına aittir. Yayınlanan eserlerde yer alan tüm içerik kaynak gösterilmeden kullanılamaz. All the opinions written in articles are under responsibilities of the outhors. None of the contents published can't be used without being cited.

TÜRKİYE TÜRKÇESİ DİL BİLGİSİNDE BİRLİKTE TERİMİ ÜZERİNE

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Dergisi, 2022

In Turkish, it is stated that words have three structures: simple, derivative and compound. Simple words are the words in which the word root does not take any derivational suffixes, the derivative words are the words in which the word root acquires a new meaning by taking the derivational suffixes, and the compound words are the words in which at least two words are used for a new function and have a new meaning by coming together for various reasons. In fact, word structures in Turkish are not limited to these. There are some words in Turkish that have not been emphasized and/or have been evaluated as compound words, but do not fit the definition of compound words. Since they cannot be found side by side in syntax, they form the correlative word structure. Some conjunctions in Turkish are composed of the words which are in this kind of structure. In addition, the structures formed by the +A or +DAn suffixes added to the noun in front of some adverbs or adjectives can also be called correlative postpositions since they do not comply with the rule of using at least two equivalent components for a new meaning and function apart from being used side by side. These morphemes, which have the structure of "Noun + (prefix / adverb- adjective) = postposition", can also be referred to with the term “correlative”. In addition to lexical correlative structure, there is also suffix correlative in Turkish. These, in turn, form correlative structures in the order of suffix. Therefore, this study aimed to investigate the term correlative in the aspect of the word structure by focusing on some postpositions and conjunctions in the framework of co-occurrence and collocation in Turkish. Also, it was examined in the aspect of suffix by means of various suffixes in the framework of co-occurrence and collocation. The attention has been drawn to the necessity of using the aforementioned term in grammar.

Isletmelerin Sahip Olduklari Bilgi ve Iletisim Teknolojileri Kabiliyetinin Calisanlarin Yenilikci Davranisina Etkisi

Özet Bu çalışmanın amacı, işletmelerin sahip oldukları bilgi ve iletişim teknolojileri kabiliyetlerinin (BİTK) dört alt boyutunun, çalışanların yenilikçi davranışlarına etkisi ve bu etkide lider desteğinin aracılık rolünün tespit edilmesidir. Söz konusu değişkenler arasındaki ilişki; faktör analizi, regresyon analizi ve sobel testleri gibi istatistiksel yöntemler kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışmada Ankara'da elektronik haberleşme sektöründe faaliyet gösteren işletme çalışanları ele alınmıştır. Bu doğrultuda hazırlanan anket formu ile 568 çalışandan toplanan veriler kullanılarak çalışmada yer alan değişkenler arasındaki ilişkiler belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma sonucunda, bilgi ve iletişim teknolojileri kabiliyetinin tüm alt boyutlarının (bilgi teknolojileri eğitimi, bilgi teknolojileri stratejisi, haberleşme ve güncel takip uygulamaları ve iş zekası uygulamaları) yenilikçi davranışı pozitif yönde etkilediği ve lider desteğinin bilgi ve iletişim teknolojileri kabiliyetleri ile yenilikçi davranış ilişkisinde kısmi aracılık rolünün olduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Bilgi ve İletişim Teknolojileri, Yenilikçi Davranış, Lider Desteği, Aracılık Etkisi. Abstract The aim of this study is to identify the impact of four sub-dimensions of information and communication technologies capabilities (the information technology education, information technology strategy, communication and current follow-up applications, business intelligence applications) on the innovative behaviors of employees and to determine the mediating role of leader support on this impact. The relationship between these variables was analyzed by statistical methods such as correlation and regression analysis, and hierarchical regression analysis was used in testing the mediation effect. Sobel tests were then conducted to confirm the mediation tests. In this study, employees of enterprises operating in electronic communication sector in Ankara were dealt. It was tried to determine the relations between the variables

Bilgi Yönetiminin İşletmelere Yenilik ve Rekabet Üstünlüğü Sağlaması

AJIT-e: Online Academic Journal of Information Technology, 2020

Günümüzde bilgi, hayatımızın en önemli faktörü olarak nitelendirilmektedir. Bilgiyi yönetebilmek için teknolojik gelişmelere ayak uydurabilmek gereklidir. Bilgi yönetimi, işletmelerde rekabet avantajı sağlamakta ve işletmelerin pazar değerini artırmaktadır. Ortaya çıkan fırsatları rakiplerden önce görebilmek ve bunun sonucunda elde edilen üstünlüğü uzun vadede sürdürebilmek bilgi yönetiminin belirleyici rolleri olarak görülmektedir. Çalışmada, bilgi, bilgi yönetimi kavramları incelenmiş, bilgi yönetiminin amaçları ve işletme için önemine değinilmiş, bilgi yönetiminin işletmeye sağladığı yenilik ve rekabet üstünlüğü ortaya koyulmuştur.

BİLANÇO DIŞI VARLIKLARIN MUHASEBE BİLGİSİNİN DEĞER İLGİLİLİĞİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRKİYE'YE ÖZGÜ BULGULAR

Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Dergisi, 2019

Bu çalışmada, 2009-2016 yılları arasında Borsa İstanbul'da düzenli olarak işlem gören 53 adet işletmenin verileri kullanılarak Türkiye özelinde muhasebe bilgisinin değer ilgililiği analiz edilmiştir. Dört farklı model panel veri analizi yöntemiyle test edilmiştir. Ohlson (1995) fiyat modeli neticesinde defter değerinin ve net kazançların değer ilgili olduğu sonucuna varılmıştır. Raporlanan maddi olmayan duran varlıkların etkisinin ayrıca dikkate alındığı ikinci modelin analiz sonuçları maddi duran varlıklara dayalı olarak oluşan defter değerinin değer ilgili olmadığını ve raporlanan maddi olmayan duran varlıkların ise piyasa değerleri üzerinde sınırlı etkiye sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Raporlanmayan maddi olmayan duran varlıkların dahil edildiği üçüncü model bilanço dışı varlıkların yüksek düzeyde değer ilgili olduğuna ilişkin bulgu sağlamaktadır. Net kazançlar, raporlanan maddi olmayan duran varlıklar ve bilanço dışı varlıklar ile oluşturulan dördüncü model ise; Türkiye'de maddi olmayan duran varlıkların raporlanan muhasebe rakamlarından daha fazla değer ilgili olduğunu kanıtlamaktadır.

DÜZENLEYİCİ OTORİTELERİN ŞEFFAFLIĞI: Türkiye’deki Rekabet Soruşturmalarının Şeffaflığı Üzerine Bir İnceleme

Düzenleyici Kurumlar ve Hukukun Üstünlüğü

Bu çalışmada, Türkiye’de rekabet alanındaki düzenlemelerin şeffaflığı incelenmiştir. Konu genel olarak rekabet alanındaki düzenlemeler olsa da özellikle (1) rekabeti tesis etmek amacıyla oluşturulan kurallar ve politikaların ne kadar net, açık ve ulaşılabilir olduğu ve (2) teşebbüsler hakkında rekabet otoritesi tarafından soruşturma başladıktan sonraki sürecin ne kadar şeffaf işlediği konuları üzerine odaklanılmıştır. Bu iki alandaki şeffaflıkların değerlendirilmesinde iki farklı yöntem kullanılmıştır. İlk olarak, ilgili konulardaki şeffaflığa ilişkin önermeler içeren bir anket hazırlanmış ve rekabet otoritesi çalışanlarına ve rekabet hukuku ile ilgilenen akademisyen ve hukukçulara uygulanmıştır. Katılımcılarından her bir spesifik alana ilişkin şeffaflık değerlendirmelerini yapmaları istenmiştir. İkinci olarak, mevcut yasalar, yönetmelikler, rekabet otoritesi kararları ve bunlarla ilişkili her türlü kamuoyunu bilgilendirme kanalı incelenerek mevcut kurallar ve bunların uygulanmasındaki şeffaflık ile ilgili sorunlar değerlendirilmiştir. Sorunların belirlenmesinde araştırmacıların deneyimleri ve özellikle rekabet hukuku ile ilgili araştırmacılar ve hukukçular ile yapılan bir çalıştay yol gösterici olmuştur. İlk yöntem paydaşların algılarını ölçmeyi, ikinci yöntem ise somut olgulara dayanarak spesifik olarak sorunları tespit etmeyi hedeflemiştir. Çalışma sonuçlarında şu genel bulgulara ulaşılmıştır: (1) Türkiye’deki rekabet mevzuatı ve Rekabet otoritesi, özellikle Türkiye’deki diğer hukuk alanları ve kurumları ile karşılaştırıldığında, oldukça şeffaftır. (2) Rekabet düzenlemeleri ile ilgili enformasyonu sağlamakla yükümlü olanlar ile bu enformasyonu kullananlar arasında değerlendirme farkı olduğu bulunmuştur. (3) Rekabet otoritesi üçüncü kişiler ve kamu ile enformasyon paylaşımı konusuna, soruşturma tarafları ile enformasyon paylaşımına göre, daha az önem vermektedir. (4) Rekabet alanında şeffaflığa ilişkin sorunların çoğunlukla mevcut kuralların uygulanmasından kaynaklandığı sonucuna varılmıştır. Uygulama ile ilgili en temel iki sorunun (a) “Ticari sır” ve “kurum içi yazışma” gerekçesiyle mevcut enformasyonun taraflar ile paylaşılmaması ve (b) kanunlarla açık olarak düzenlenmeyen durumlarda Kurul’un bir teamül oluşturamaması olduğu tespit edilmiştir.

Bilgi Kaynaklarının Seyahat Motivasyonları Üzerindeki Etkisi: Alanya Örneği

Alanya Akademik Bakış, 2017

Turistlerin bilgi arama davranışlarını anlamak; onlara yönelik daha etkin pazarlama stratejileri oluşturmak ve uygun kampanyalar sunmak adına oldukça önemlidir. Destinasyon pazarlamacıları tarafından turistlere en uygun mesajın en doğru kanal aracılığı ile verilmesi, turistlerin tatil satın alma davranışlarının yönetilmesini kolaylaştırabilir. Çalışmanın temel amacı; turistlerin tatil satın alma karar sürecinde başvurdukları bilgi kaynaklarının itici ve çekici seyahat motivasyonları üzerindeki etkisini belirlemektir. Bu bağlamda nicel araştırma yöntemi tercih edilmiş ve veri toplama tekniği olarak anket kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Alanya’ya gelen 384 yabancı turist oluşturmaktadır. Elde edilen bulgulara göre seyahat acenteleri, broşür ve rehberler ile tatil değerlendirme siteleri gibi kaynaklardan elde edilen bilgilerin, deniz-kum-güneş üçlüsünün sunulduğu destinasyonların tercih edilmesinde turistlerin seyahat etme motivasyonlarını etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.

BİLGİ PAYLAŞIMININ YENİLİKÇİ DAVRANIŞA VE ÖRGÜTSEL GÜVENE ETKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Information sharing is to transfer the knowledge of the individual in the organization to the other individuals within the scope of knowledge management. Information sharing is of vital importance for all the organizations aiming at success. In this study information sharing is designed to examine innovative behavior and the effects of rganizational trust. Creating an innovative culture of sharing information in terms of employees and organizational trust the managers and sub-dimensions, providing confidence among employees and the institution has been tried to draw attention to the importance of the role. In this context, the furniture industry operating in a questionnaire was administered to 209 employees. SPSS 16.0 program, frequency, correlation and regression analysis were subjected to. As a consequence, participants in the sharing of information with the innovative behavior of employees dimensions of organizational trust and confidence in the managers, colleagues, significant relationship between trust and confidence institution were identified.