MUTLU, Gülseren, “Antikçağ Bulaşıcı Enfeksiyon Hastalıklarında Semptomlar ve Tedavi Yaklaşımları”, OANNES – Uluslararası Eskiçağ Tarihi Araştırmaları Dergisi, 3/1, Mart 2021, ss. 149 – 175. (original) (raw)

Çağlar Boyunca Salgınlar: Bulaşıcı Hastalıkların Tarihsel Bir Yolculuğu * Epidemics through the Ages: A Historical Journey of Infectious Diseases Elifnaz İlgar i , Sevgi Kalkanlı Taş ii i

Tarih boyunca salgın potansiyeli taşıyan bulaşıcı hastalıklar ortaya çıkmış ve düzenli olarak yayılarak veba, kolera, grip, şiddetli akut solunum sendromu koronavirüsü (SARS-CoV) ve Orta Doğu solunum sendromu koronavirüsü (MERS-CoV) gibi büyük salgınlara neden olarak insanlık tarihi üzerinde derin etkiler bırakmıştır. Yakın zamanda ise dünya şiddetli akut solunum yolu sendromu koronavirüsü 2 (SARS-CoV-2) salgınıyla karşı karşıya kalmıştır. Salgınlara yol açan bu bulaşıcı hastalıkların çoğu, üreme, avlanma ve küresel ticaret gibi faaliyetler yoluyla hayvanlarla artan etkileşimler nedeniyle insanlara geçen zoonotik patojenlerden kaynaklanmaktadır. Gelişen şehirler, artan seyahatlerin yanı sıra artan insan nüfusu nedeniyle ekosistemler üzerindeki etkiler, bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkmasını ve yayılmasını artırarak salgınlara hatta pandemilere yol açmıştır. Patojenlerin hayvanlardan insanlara zoonotik aktarımı, ortaya çıkan enfeksiyonların tarih boyunca insanları etkilemesinde önemli bir mekanizmadır. Bu patojenlerin insanlara bulaşma mekanizmalarının anlaşılması, önleme ve kontrol yöntemlerinin geliştirilmesine olanak sağlamıştır. Çağlar boyunca izolasyon, karantina ve sınır kontrolü gibi halk sağlığı önlemlerinin uygulanması, bulaşıcı hastalıkların yayılmasının kontrol altına alınmasına ve toplum yapısının korunmasına yardımcı olmuştur. Eski Çağlardan içinde bulunduğumuz tarihe kadar uzanan bulaşıcı hastalıklar bunların yaşamlara, tarihsel ve toplumsal eğilimlere etkisi, bize sürekli olarak bulaşıcı hastalıkların taşıdığı muazzam gücü hatırlatmaktadır.

Yazının İcadından Geç Antik Çağ’a Kısa Tıp Tarihi (Mezopotamya ve Akdeniz Dünyası) ve Roma Dönemi Bir Tıp Aleti (Kaşık Sonda veya Kulak Sondası)

ULUSLARARASI BİLİMSEL GELİŞMELER KONGRESİ (ICONSAD'21) BİLDİRİ TAM METNİ, 175-183, 2021

Mesopotamian Civilizations Sumer, Akkad, Babylon and Assyria and Mediterranean Civilizations Ancient Egypt and Hittites used herbal and/or animal drugs for medical treatments. In these civilizations, magic or rituals were also preferred for treatments. However, with the Antiquity, medicine experienced an important leap. Accordingly, the period, which includes the Classical, Hellenistic, Roman and Late Antique Ages, was very bright in terms of medicine. In this directions, very important physicians, most of whom of Anatolian origin, were trained. It is also possible to say that the studies carried out in this period formed the basis of modern medicine. In addition, the bronze medical instrument registred in the Antalya Museum collection is a ‘spoon probe’ or ‘ear probe’ and can be dated to the Roman Period.

Çil, S. (2022). Antik Roma'daki Tıp eğitimi ve Salgın Hastalıklar Üzerine Bir İnceleme.

Antik Roma'daki Tıp eğitimi ve Salgın Hastalıklar Üzerine Bir İnceleme, 2022

Tarihin başlangıcı olarak yazının icadını kabul edilmektedir. Tarih öncesi çağları haricinde yazının bulunması itibariyle bakıldığı zaman salgın hastalıklar, en az savaşlar kadar insan ölümüne sebep olduğu görünmektedir. COVID-19 itibariyle salgın hastalık kavramı günlük yaşantımızın tam ortasına yerleşmiş durumdadır. Nitekim günümüzdeki teknoloji ve sağlık alanındaki ilerlemeler bile salgın hastalıkların olumsuz şartlarını belirli ölçüde durdurabilirken, uzun yıllar boyunca üç kıtaya yayılmış olan Roma Devleti ya da İmparatorluğu’nun da en büyük sorunlarından birinin salgınlar olduğu pekâlâ düşünülebilir. Roma, birçok alanda olduğu gibi tıp alanında da Yunan hekimlerden etkilenmişti; ancak buna rağmen Yunan hekimler uzun yıllar boyunca Roma’da hoş karşılanmamışlardı. Roma’daki tıp, Yunan hekimler sayesinde ilerlemişti; ancak uygulanan tıp eğitimi ise Roma tarzında devam etti. Roma’daki tıp eğitimi modern bir eğitim sistemlerimizden çok uzaktı ve günümüzdeki gibi bir formal eğitim sistemi yerine, çıraklık usulünü izlenmekteydi. Ayrıca tıp eğitimine yönelik yazılmış kitapların sayısı çok azdı ve kolay bulunmuyordu. Bu sebepten dolayı bulunabilen tıp kitaplarının fiyatları da bir öğrenci için pahalıydı. Yukarıda belirtilen sebepler göz önünde bulundurulduğu zaman hekim olmak isteyen bir çırağın iyi yetişmesi için çok sayıda hasta ve hastalıkla birebir ilgilenmesi ve ustasını izlemesi gerekiyordu. Yani bir hekim adayının ne kadar çok hasta ve hastalıkla ilişkisi olursa o kadar çok tecrübe kazandığı düşünmek yerinde olacaktır. Yukarıda verilen bilgileri güçlendirmek adına antik ve modern kaynaklar kullanılacaktır. Kaynaklar ışığında bulgular bölümünde Roma’daki salgın hastalıklara karşı alınan önlemler, salgın hastalıklara karşı yaklaşımlar ve çözümler ile tedavi uygulamaları üzerinde durulacaktır. Son olarak sonuç bölümünde ise Roma’daki salgın zamanlarında tıp eğitiminin ne yönde etkilediğine dair çıkarımlarda bulunulacaktır.