Soyut Resim Sanatı: Eğilimler, Öğretiler ve Karşı İddia (original) (raw)
Related papers
Soyut Dışavurumculuğun Ortaya Çıkışı ve Türk Resim Sanatına Yansımaları
2013
Hayal gucunun, duygularin, uretkenlikle bulusmasinin disavurumu olarak ifade edilen sanat; insan ile dogadaki nesnel gerceklikler arasindaki estetik iliskiler butunudur. Insanlik tarihinin her doneminde gecmisten gelecege var olan bu olgu toplumsal yasamin onemli unsurlarindan birini olusturmaktadir. Ayni zamanda sanat, insanlarin doga karsisindaki duygu ve dusuncelerini cizgi, renk, bicim, ses, soz ve ritim gibi araclarla guzel ve etkili bir bicimde kisisel uslupla ifade etme cabasi icindedir. Bu ruhsal faaliyetin en onemli ozelligi ise anlatimciligi karsilamasidir. Anlatimcilik, kisinin ic gorusunun, dusuncelerinin ve duygularinin gorsellesmesiyle olusmaktadir. 19.yuzyilin (yy) son ceyregindeki donemde olusan endustri cagi insanlarda duygusal olarak bir yozlasmaya neden olmustur. Bu duygusuzlasma, toplumsal yasamdaki degisiklikler sonucu bireyde meydana gelen ruhsal birikimlerin etkisiyle 20. yy sanatlarinin olusmasinda onemli bir etken olmustur. Endustri kentlerinin insanda neden...
Türk Resi̇m Sanatinda Soyut Eği̇li̇mler
DergiPark (Istanbul University), 2019
Öz 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Batı sanatında gelişen yenilikçi eğilimler Avrupa'da öğrenim gören asker ressamlarımızca benimsenmiş, büyük oranda doğanın ve nesnelerin tuvale aktarımıyla sınırlı Türk resim sanatının gelişmesine yol açmıştır. Türk resim sanatı soyut anlayışla 1940'lı yıllarda tanışmış, birçok sanatçımızın Akademi eğitiminden sonra Paris'te çeşitli atölyelerde çalışmalarda bulunması önemli bir etken olmuştur. Çok partili döneme geçiş sonucunda ekonomik ve sosyal alanda ortaya çıkan yeni açılımlar sanatta, özellikle resim sanatında önemli gelişmelere yol açmıştır. 1950'ler sonrasında ise çağdaş Türk resmi gelenekle her alanda bir hesaplaşma içine girmiştir. Resim sanatının devlet eliyle temsil edilme olanaklarının azaldığı oranda bireysel arayışlar yoğunlaşmış, Geometrik, Lirik, Geometrik Nonfigüratif ile Lirik Nonfigüratif olarak tanımlanan soyut eğilimler serpilerek gelişmiştir. Çalışmamızda Türk resim sanatında soyut eğilimler ele alınarak bunların ortaya çıkış nedenleri, başlıca temsilcileri ve çalışmaları irdelenecek, Batının soyut resim sanatıyla benzer ya da farklı özellikleri ortaya çıkarılmaya çalışılacaktır. Bununla birlikte söz konusu eğilimlerin dünya ve Türk sanatına katkısı saptanmaya çalışılacaktır.
Soyut Sanat Müslümanın Yitik Malıdır
Afganistan’daki bir medreseyi, Bosna’daki bir camiyi, Hindistan’daki Taj Mahal’i görsel olarak islâmî yapan nedir hiç düşündünüz mü? Anadolu kilimlerini, İran halılarını, Fas’taki gümüş takıları, Endülüs’teki sarayları birleştiren ortak unsur nedir? Müslüman olmayan bir insan bile kolaylıkla “bunlar İslâm sanatıdır” diyebilir. Sanat tarihi konusunda hiç bir bilgisi olmayanlar için de şüpheye yer yoktur. Şüpheye yer yoktur da… bu ne acayip bir bilmecedir! Endonezya’dan Fas’a, Kazakistan’dan Nijerya’ya uzanan milyonlarca kilometrekarelik alanda yaşayan, belki 30 belki 40 farklı lisan konuşan Müslüman sanatkârlar nasıl olmuş da böylesi muazzam bir görsel bütünlüğe sadık kalabilmiştir? Bakan gözleri pasifleştiren tasvirci sanatın aksine İslâm sanatı okunan bir sanattır. Yani görünmeyeni anlatmak için çizer görüneni. Doğayı taklid etmek değildir maksat. İnsanların aklını uyandırması, kalplerine hitab etmesi sebebiyle İslâm sanatının soyut bir sanat olduğu da aşikârdır. Ama Avrupa kökenli soyut sanattan ayrıdır İslâm sanatı. Meselâ Picasso, Kandinsky, Klee, Rothko gibi ressamlar gibi sembolizme itibar edilmemiştir. Elinizdeki bu kitap İslâm sanatının fikrî zeminini anlamak için başlayan bir arayışın seyir defteri. Hem İslâmî kaynaklardan hem de “ötekilerden” istifa etmeye özen gösterdik: Christine Buci-Glucksmann, Oleg Grabbar, Sidi İbrahim – Titus Burckhardt, Leonardo Da Vinci’nin karneleri, Van Gogh’un mektupları, Andrei Tarkovksy’nin felsefî denemeleri, Maurits Cornelis Escher’in hatıraları, Pablo Picasso’nun röportajları, hatta Giuseppe Tornatore ve ille de Kandinsky, ille de Kandinsky! Yolumuza çıkan Budist, Taoist ve Hristiyan ressamların da “İslâmî emirlere uygun” resim yaptıklarını gördük. Tersten perspektif, harfleştirici soyutlama, figüratif resimden uzaklaşma gibi nice estetik tercih bize bunların İslâmî olduğu kadar insan fıtratına uygunluğunu da teyid etti. Güzel sanat ile güzel ahlâk arasındaki bağlantıyı anlama çabamız bizi Rönesans’a kadar götürdü. Bu arayış esnasında hem sanatın hem de soyut sanatın ne olduğu, ne olması gerektiği konusunda yeniden düşünme imkânı bulduk. 284 sayfalık kitabımıza çok sayıda İslâm sanatı örneği ekledik. Bakmak için değil elbette, görünen sayesinde görünmeyeni akledebilmek, yani İslâm sanatını “okumak” için.
Can We Mention About An Idea Called "Abstract Symbolic Style" in Turkish Art?, 2024
Simgeler birer anlam aktarıcısı olarak genellikle soyut anlama sahip somut işaretler şeklinde, sanattan günlük yaşama kadar her alanda kullanılmaktadır. Bazı dönemlerde belli simgelerin o döneme has olarak öne çıktığı, bazı simgelerin ise tarihî süreçte tekrar ederek veya dönüşerek kullanıldığı görülmektedir. Sanat tarihi içerisinde simgelerin kökeni konusunda kesin sonuçlara ulaşmak oldukça güçtür. Fakat sanatı yönlendiren dış ve iç etkenler meydana gelen eser kadar, eserin barındırdığı simgeleri de şekillendirmektedir. Kolektif bir sürecin ürünü olan sanat eseri, toplumsal çevre, ekonomi ve malzeme temini, coğrafi değişkenler, devlet yapılanması, yöneticinin ve baninin istekleri, dönemin sanat anlayışı ve üslubu, din ve kutsal unsurlar, sanatçının deneyimleri ve iç dünyası gibi pek çok koşuldan etkilenmektedir. Bunca değişken içerisinden seçilimle meydana gelen eser, genel sanat üslubunu oluşturan bir temel taşı niteliğindedir. Anadolu Orta Çağ sanatı, modern sanat gibi "bireylerin sanatı" değil, "toplumların sanatı" şeklinde anlamlandırılabilir. Bu bakımdan devlet, din ve toplum erklerinin öne çıktığı Türk sanatında ve simgeciliğinde, bu bahsi geçen unsurlar, söz sahibi ve yönlendirici güç olarak karşımıza çıkmaktadır. Türk sanatında "soyut simgesel üslup" diye bir düşünceden bahsedebilir miyiz? Sanata ve üsluba hangi faktörler etki etmiştir? Kadim simgelerin sanata dönüşümünde damgaların yeri nedir? Bu çalışmada bu soru ve sorunlara cevap aranmaktadır. ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Symbols play a crucial role in various domains, serving as conveyors of meaning through concrete signs with abstract significance. In some periods, it is seen that certain symbols stand out uniquely to that period and some symbols are used repeatedly or transformed throughout the history. It is very difficult to reach definite conclusions about the origin of symbols in the history of art. However, the external and internal factors that influence the art, of course, shape the symbols that the work contains, as well as the work. A work of art, which is the product of a collective process is affected by many conditions such as the social environment, economy, material supply, geographical variables, the government, the wishes of the administrator and the artist, the understanding and style of art of the period, religion and sacred elements, the artist's experience and inner world. The work, which is formed by selection among all these variables is a cornerstone of the general art style. Anatolian Medieval art can be interpreted as the art of societies, not the art of individuals like modern art. In this respect, in the Turkish art and symbolism, where the state, religion and social powers come to the fore, these mentioned elements appear as the dominant and guiding power. Should the idea of "abstract symbolic style" be mentioned in Turkish art? Which factors influenced art and style? What is the place of stamps in the transformation of ancient symbols into art? In this study, answers to these questions and problems are sought.
Soyut Sanatın Tarihsel İkilemi: Biçim ve Teori
The Journal of Academic Social Resources
Bu makalede, modern insanın pozitivist ve materyalist zihninin bir çıktısı olarak değerlendirilen ve sıklıkla modernizmin simgesi olarak isimlendirilen "arı" soyut (metafizik) sanatın tarihsel sınıflandırması irdelenecektir. Çalışma, modern soyut sanatın keşfini yirminci yüzyılın ilk yarısında, biçimsel ve kuramsal açılardan gerçekleştiren sanatçılara ve onların geliştirdikleri estetik üsluplara odaklanmaktadır. Tarihsel çalışmalarda yaygın olarak biçimci yaklaşımlar şeklinde tanımlanan; soyut sanat, biçimsel indirgemenin mantıksal sonucudur ve içeriksizdir. Bu özellikleriyle modern pozitivist zihnin bir yansıması olarak kabul edilen soyut sanat, anlamlandırma bakımından dile geçirgensizdir, sessizdir. Bu yönelim, soyut sanatın kuramsal yönünü göz ardı eder. Buna karşılık ise soyut sanatın kavramsal köklerinin genel anlamda idealist felsefeye, Worringer'in soyutlama içtepisine ve Spiritüalist pratiklere dayandığı gözlemlenir. Tüm bu yaklaşımların kesişiminde ise materyalizm karşıtı senkretik söylemler bulunur. Bu senkretik söylemler ise; ilkele öykünme, soyut sanat istenci, metafizik evren algısı ve Platon'dan beri süregelen ikili varlık algısının etrafında şekillenir. Biçimci yaklaşımların eleştirileri ise soyut sanatın metafizik bağlamının, dilinin veya teorisinin araştırılmasını ve kavramsal olarak açıklanmasını önerir. Böylece soyut sanata atfedilen sessizlik özelliği, teorisi bağlamında değerlendirilerek tartışılabilir. Bu çalışmada, soyut sanatı mantıksal bir indirgeme olarak sınıflandırmak yerine, kavramsal açıdan inceleyerek konumlandırmanın gereklilikleri tartışılacaktır. Biçimci sınıflandırmalar açıklanırken kuramsal incelemeler sonucunda açığa çıkan çelişkiler tespit edilecektir. Bu çelişkilere dikkat çekerek, soyut sanatın tarihsel ve kuramsal çalışmalarının söylemsel açıdan zenginleştirilmesi hedeflenmektedir.
Resim Sanatında Gerçekçi Temsili; Klasisizm, Oryantalizm ve Fotorealizm Akımlarının Ortak Yönleri
2020
Art is a powerful motive that has existed since the beginning of the social process and matured with humanity. The interaction between art and life has revealed the currents that the concept of art contains in parallel with each other. However, as a rebellion in art, classical realistic art movements; Classicism, Orientalism and Photorealism, They have a structure that develops their own styles, different perspectives and newly formed theories. Independent of each other, regardless of differences such as time and style, they come up with a common expressive approach in art.
Saf Resim; I. Kant, C. Greenberg Ve Soyut Dışavurumculuk
Pesa uluslararası sosyal araştırmalar dergisi, 2017
Modern dönem diye anılan, XIX. ve XX. yüzyıllarda dünya iki dünya savaşına tanık olmuştur. Yaşanan trajedilere sanatçılar duyarsız kalmamış ve modern dönem resmine tavır geliştirmişlerdir. Sanat, modern dönemde ulusların politik söylemlerine yardımcı olmuş ve ulusların yayılmacı politikalarına katkı sunmuş, kendi sınırlarının dışına çıkmış ve sanata her türden dışsal etkinin katılmasına göz yummuştur. Yeni sanat, Kant'ın görüşleri ve eleştirmen C. Greenberg'ün Kant'ın görüşlerini zamanına uyarlaması yoluyla "saf resim" iddiasıyla Soyut Dışavurumculuk akımı olarak ortaya çıkmıştır. Akım, resmin dışında hiçbir etkiyi istememekte-ki buna siyasallaşmaya karşı tavır da dâhilve resmin resim yoluyla yani gözle özellikle deneyimli gözle ve sezgi yoluyla kavranabileceğini ve duyuların resmi kavramada yetersiz kalacağı iddiasındadır. Bu anlamda resmin hegomonik alanının iki boyutlu yüzey-ki Greenberg buna yassı yüzey der-olduğunun bilinciyle resim sanatından her şeyi ayıklamaya kararlıdır. Soyut Dışavurumculuk, temsille beraber sanattan her şeyi dışlamada ve siyasal etkiyi uzaklaştırmada başarılı olamaz. Bu asıl başarmak istediği alan olan resimde geçerlidir. Sadece resim olarak resim düşüncesi, modern avangartlar tarafından farklı ve karışık tekniklerle ve yassı yüzeyin terk edilmesiyle yıkılır ve akım da son bulur.