Kentlerin Tarihsel Sürdürülebilirliğinde Kültürel Miras: Önemi ve Değeri Üzerine Düşünmek (original) (raw)

Kültürel Miras Değerlerinin Bölgesel Kalkınmadaki Yeri (Karaman-Taşkale Ören Yeri Örneği)

European Journal of Science and Technology, 2021

Öz Tarihsel süreç içerisinde yeryüzünde farklı coğrafyalarda oluşan toplumsal birikimler, kültürel miras olarak tanımlanmaktadır. Toplumların kendine özgü gelenek, görenek, örf ve adetlerinin yanı sıra, saray, cami, medrese, köprü, han gibi mimari eserleri de toplumsal önem taşımaktadır. Ayrıca, çeşitli coğrafi özellikler sonucunda ortaya çıkan oluşumlar doğal miras olarak tanımlanmaktadır. Her toplumun aidiyet duygusunu gösteren, sahiplenme ve benimseme içgüdüsünü harekete geçiren bu değerler, tarihin hangi sürecinde ortaya çıkmış olursa olsun, geleceğe akarımı yapılmıştır. Anadolu coğrafyası da bu tür bir sorumluluk gerektiren bir potansiyele sahiptir. Önemli doğal zenginlikleri ile kültürel değerlerinin korunarak gelecek nesillere aktarması, dikkat çeken bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Kültürel açıdan son derece zengin olan Karaman, bu özellikleriyle geçmişte ve günümüzde pek çok medeniyetin ilgi odağı haline gelmiş, çok yönlü ve köklü bir tarihe sahiptir. İlk toplumlardan, Büyük Selçuklulara, Anadolu Selçuklularından Osmanlılara kadar gelişimini sürekli devam ettiren bu medeniyet; mimarisi, geleneksel el sanatları, yöresel üretimleriyle üretilen pek çok eseri, tarih kayıtlarına yazdırmayı başarabilmiştir. Tüm bu sanat eserleri, yapıtlar ve el emeği ürünler, Karaman coğrafyası olarak bilinen topraklarda bölgeye adım adım damgasını vurmuştur. Bu çalışmada, Karaman'da; Bizans Dönemi, Anadolu Selçuklu Dönemi, Osmanlı Dönemi ve özeliklerde Beylikler Dönemine ait pek çok kültürel değere sahip, tarihsel değer taşıyan doğal ve kültürel miras öğelerini barındıran Taşkale Ören Yeri ele alınmıştır. Yapılan incelemeler ve araştırmalar sonucunda elde edilen veriler, Taşkale Ören Yeri'nin zengin bir kültürel potansiyele sahip olduğu belirlenmiş, bu bölgenin yörenin kalkınmasına önemli katkılar verebileceği görülmüştür. Çalışmanın sonucunda, bazı önerilerde bulunulmuştur. Yapılan bu çalışmanın bir sonraki araştırmalara da kaynak teşkil etmesi umulmaktadır.

Kent Sanal Turlarında Kültürel Mirasın Değerlendirilmesi

IEEE Transactions on Reliability, 2021

Gelişen teknoloji ortamında bilgiye hızlı erişim önemlidir ve bu erişimi sağlayan araçlardan birisi sanal turlardır. Kentlerin tanıtılması için de kullanılan sanal turlar kentlere erişebilmek, algılayabilmek ve kentlerin kültür miraslarını tanımak açısından önemli bir araçtır. Çalışmanın amacı tanıtım amacıyla hazırlanan kent sanal turları ve bu sanal turlarda kültür miraslarına yer verme oranlarını tespit etmek ve değerlendirmektir. Çalışmada Yandex ve Google arama motorlarında sanal tur, kent sanal turu, 3d gezi ve 360 tur anahtar kelimelerine il adları eklenerek arama yapılmış ve 26 ile ait 28 adet sanal tura ulaşılmıştır. Bulunan sanal turlardaki verilerin düzeni, müzik ve video gibi eklentiler ve sanal turda yer verilen kültür mirasının sayısı analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda kent sanal turlarının genel olarak birbirinden farklı düzenlendiği, sanal turların herkes tarafından kullanılabilirliğini sağlayan ve bilgi veren eklentiler bakımından yetersiz olduğu ve kentlerin çok sayıda kültür mirası olmasına rağmen çok azına sanal turda yer verildiği görülmüştür ve geliştirilmesi için önerilerde bulunulmuştur.

Kültürel Miras Alanlarında Kentsel Dönüşümün Mekânsal Etkileri Üzerine Coğrafi Bir Değerlendirme: Bursa Tarihî Çarşı ve Hanlar Bölgesi Örneği

Kentlerin kimlikleri tarihlerine güçlü bir şekilde bağlıdır. Köklü tarihe sahip kentler için tarihsel miras unsurları kentin dünü, bugünü ve geleceği arasındaki bağı kurma sürecindeki işlevleri nedeniyle son derece önem arz eder. Kentlerin tarihî ve kültürel bir kimliğe sahip olmaları ile ortaya çıkan tarihî çevreler, açık hava müzesi hüviyetine sahip bölgeler olarak bilinir. Bursa kentinin tarihî çekirdeği olarak adlandırılan yerde bulunan Tarihî Çarşı ve Hanlar Bölgesi, bu çalışmanın araştırma sahasını oluşturmaktadır. Bursa, 1960'lardan itibaren sanayileşmeye paralel olarak yoğun bir biçimde göçlerle karşı karşıya kalmıştır. Bu bağlamda 1980'lerle birlikte bölge, çok katlı apartman blokları tarafından çevrelenmiştir. Günümüzde bu tarihî dokunun ön plana çıkartılması ve yaşatılması için bölgede kentsel dönüşüm uygulamaları yapılmaktadır. Bu çalışma, araştırma sahasındaki kentsel dönüşüm uygulamaları ile ortaya çıkan mekânsal değişimi ele almayı hedeflemektedir. Araştırma sahasında 2020 yılından itibaren yaklaşık 40 adet yapının yıkılmasıyla tarihî çevrenin ön plana çıkartılması amaçlanmış ve bu durum birtakım sonuçlar doğurmuştur.

Somut Olmayan Kültürel Mirasın Anadolu'da Tarihi Yerleşimlerin Korunması ve Sürdürülebilirliği Bağlamında Değerlendirilmesi

SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRASIN ANADOLU’DA TARİHÎ YERLEŞİMLERİN KORUNMASI VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ, 2020

Tarihî ve geleneksel yerleşimlerin korunmasında somut miras kadar somut olmayan miras da etkili ol-maktadır. Kültürün korunmadığı; yalnızca fiziksel olarak koruma uygulamalarının yapıldığı yerleşim ve yapı-larda, gerçekleştirilen koruma uygulamalarının sürdürülebilir niteliklere sahip olması mümkün değildir. Somut ve somut olmayan kültürel mirasın bir bütün olarak değerlendirilmesi ve yapılan uygulamaların bu değerlendir-meyi göz önünde bulundurarak gerçekleşmesi; mimari mirasın gelecek nesillere doğru bir şekilde aktarılması anlamında büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda Anadolu gerek somut gerekse somut olmayan kültürel de-ğerleriyle koruma ve sürdürülebilirliğe dair uygulamaların detaylı olarak ele alınabileceği mirasa sahip olan, zengin bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Anadolu, pek çok konuda olduğu gibi kültürel yönden de oldukça zengin niteliklere sahip bir yerleşimdir. Stratejik konumuyla doğu ve batı arasında bir geçiş alanı olarak değer-lendirilebilecek Anadolu, bu niteliğiyle birlikte zengin kaynaklarıyla da birçok medeniyetin ilgisini çekmiştir. Bu bağlamda antik dönemden itibaren yüzlerce farklı toplum ve kültüre ev sahipliği yapan Anadolu, her an-lamda çok yönlü ve köklü bir tarihe sahiptir. Gerek kentsel gerekse kırsal alanlarda antik ve geleneksel Anadolu yerleşimlerinde, el emeği ile yaşama alanı içinde yapılan üretimin oldukça büyük önem taşıdığı bilinmektedir. Doğusundan batısına tüm yerleşim alanlarında halk mimarisi, el sanatları, yöresel el işçiliği ile üretilen pek çok materyalin yer aldığı Anadolu’da, günümüzde bu üretimlerin kısmen yok olduğu; pek çoğunun ise yok olmaya yüz tuttuğu görülmektedir. Bu bağlamda söz konusu üretimler, günümüze ulaşan eşsiz kültürel mirasın birer parçası olarak değerlendirilebilir. Köklü geçmişi ve sahip olduğu kültürel mirasla yalnızca ülkemizde değil; tüm dünyada önemli bir yeri olan Anadolu, bu bağlamda korunarak sürdürülmesi ve gelecek nesillere aktarılması gereken pek çok değeri bünyesinde barındırmaktadır. Bu değerlerin içinde tarihi ve geleneksel yerleşimler, çok yönlü olarak önemli bir yer tutmaktadır. Çalışmanın amacı, somut ve somut olmayan kültürel mirasın bütüncül olarak, tarihi ve geleneksel yerleşimlerin korunmasına ve sürdürülebilirliğine etkilerini, bu anlamda zengin bir örnek olan Anadolu üzerinden ortaya koymaktır. Çalışma, tarihi yerleşimlerin korunması ve sürdürülebilirliğine somut olmayan kültürel miras bağlamında bir bakış açısını ve buradan hareketle Anadolu’dan, kültürel miras bağlamında Manisa-Kula, Konya-Sille ve Malatya-Balaban’a ait alan incelemelerini kapsamaktadır. İncelenen yerleşimler, somut olmayan kültürel mirasın mekânla ilişkisi bakımından özgün nitelikleri ile öne çıkmaktadır. Literatür araştırmaları ve yerinde yapılan alan incelemeler, çalışmanın temel yöntemlerini oluşturmaktadır. Ça-lışma sonucunda elde edilen verilerin, mimari mirasın ve tarihi yerleşimlerin korunması ve sürdürülebilirliği bağlamında somut olmayan kültürel mirasın öneminin anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Kültürel Mirasın Korunmasında Belediyelerin Rolü: Soloi-Pompeipolis Antik Kenti Örneği

Sempozyum Bildiriler Kitabı , 2019

Aim: The aim of this study is to examine the role of municipalities in the preservation of cultural heritage in the case of ancient city, Soloi-Pompeiopolis. For his purpose, the role of muncipalities has been reduced to different categories and it is aimed to examine practice within the framework of these categories. Research Method: This study is a descriptive study aiming to determine the activities of Mezitli Municipality and Mersin Metropolitan Municipality towards the ancient city of Soloi-Pompeipolis. The informations obtained from the relevant units and stuffs in Mersin Mezitli Municipality and Mersin Metropolitan Municipality and institutional reports has been analyzed by taking literature into account. Practices of maintaning cultural heritage has been categorized to three headings: Planning, Promotion, Support and Restoration. Findings: Today, the ancient city, Soloi-Pompeipolis has existentially problems with zoning and agricultural activities. One of the main reasons of this situation is change the degrees of archaeological site. The other one is that zoning plans and insufficiently control of implementation stages. Considering the hinterland of ancientcity, it can be evaluated that excavation is in narrow framework. Metropolitan and district municipalities provided financial and logistic support to the publicity and scientific research of the city. In the restoration project, the district municipality pioneered project and ensured coordination among the stakeholder institutions. The demands and opinions of academic delegations doing archaeological excavation and research should be listened. Cooperation should be increased.

"Başka Bir Dünyanın Geçmişi: Kentsel Hafızada Resmi Olmayan Miras Süreçlerini Aramak", Mimarlik, ed. Gul Koksal

Mimarlik, 2022

For imagining another world in an uncertain future, we also need a new past. Cultural heritage can be a tool to frame this new past in a more real and more substantive way. The scholarly critical perspective developed since the 1960s for the study of the past defined cultural heritage as a form of use of the past in the present. With this point of view, it may be possible to challenge and eventually change power relations in environments where the use of cultural heritage contradicts with the official heritage practices and definitions. The Aurora district in Turin is a significant case to confirm this suggestion, because when we look at the traces of Aurora's urban memory, we see that the spatial and social movements have always posed a threat to power structures. The unauthorized heritage management schemes we see in today’s Aurora is the result of this urban memory. By investigating such unauthorized heritagization processes and studying urban memory in these areas, it is possible not only to design and construct another world, but also to reveal another more real past.

"Kültürel Mirasın Envanterlenmesi Projesi İçin İlk Düşünceler ve Bir Model Önerisi," Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Kültür Sektörü Çalışma Grubu İçin Not, Ocak 2001, 7 s.

Kültür mirasını oluşturduğu düşünülen maddi ve maddi olmayan varlıklar hakkındaki temel bilgilerin, uluslararası standartlar gözetilerek, ülkenin kullanılabilir mali ve beşeri kaynaklarının ve sağlayabileceği uluslararası desteğin elverdiği bir çerçeve içinde, koruma, kullanım, tanıtım ve bilimsel araştırma amaçlarını uyumlaştıran bir tasarımla, sistematik olarak toplanması, erişilebilirlikleri ve güncellenmeleri sağlanarak kamunun bilgisine açılması envanterleme çalışmasının özünü oluşturur. Tüm Türkiye'de 60-65 bin tescil işlemi içeren bir Kültür Bakanlığı "envanter"inin varlığı, kuşkusuz kültürel mirasın korunması için anlamlı bir bilgi temeli oluşturmaktan uzaktır.

Kenti Dinlemek Kültürel Miras, Kentsel Ayrışma ve Yoksulluğa Dair Yazılar

Sosyolojinin merkezi ilgi alanlarının başında kent sosyolojisi gelmektedir. Kent çalışmaları sosyoloji sahasında kır sosyolojisi çalışmalarından sayıca daha fazladır. Mimarlık, sosyoloji, kamu yönetimi, tarih ve ekonomi bilimleri kent odaklı akademik çalışmalarda bulunmuşlardır. Alev Erkilet' in bu eserinin özelliği yazarın kent hakkında çeşitli dergi, kitap yazılarının toplamından oluşmasıdır. Kitap içerisinde yer alan yazılar Hece, Öneri, Din ve Hayat gibi dergilerde yayımlanmıştır. Bu kitap okuyucuya sunduğu zengin kaynakçası ile kent sosyolojisine, özellikle İstanbul'a dair yoğun bir içeriğe sahiptir. Kitabın sonunda sosyoloji literatüründe pek yer almayan, metinlerde geçen mekânların fotoğraflarına yer verilerek veri çeşitliliği sunulmuştur. Kitapta yer alan birincil veri kaynağı 2006-2012 yılları arasında BİMTAŞ'ta Tarihi Yarımada Koruma Amaçlı Kentsel Tasarım Projesi çerçevesinde gerçekleştirilen, yazarın da yer aldığı bir nitel araştırmanın ürünüdür. Ayrıca telifli bir çalışma olduğu için verilerin tamamının kitapta yer almaması eser için bir sınırlılık oluşturmakta ve akademinin bu veri havuzunu kullanamaması başka bir handikap olarak değerlendirilebilir.