Şizofreni Ve Bipolar Bozukluğu Olan Hastalarda Içselleştirilmiş Damgalanma, Benlik Saygısı Ve Algılanan Sosyal Destek (original) (raw)
Related papers
Ondokuz Mayıs Universitesi Egitim Fakultesi Dergisi, 2014
Bu araştırmanın amacı, psikolojik yardım alma nedeniyle sosyal damgalanma algısı, denetim odağı ve psikolojik yardım alma nedeniyle kendini damgalama ile yaşam doyumu arasındaki ilişkileri incelemektir. Araştırmaya gönüllü 755 (490 kadın, 265 erkek) üniversite öğrencisi katılmıştır. Katılımcıların yaşları 18 ile 23 (Ort = 20.35, SS = 1.21) arasında değişmektedir. Psikolojik Yardım Alma Nedeniyle Sosyal Damgalanma Ölçeği, Rotter İç-Dış Denetim Odağı Ölçeği, Psikolojik Yardım Alma Nedeniyle Kendini Damgalama Ölçeği ve Yaşam Doyumu Ölçeği veri toplama araçları olarak kullanılmıştır. Araştırma sonuçları, psikolojik yardım alma nedeniyle sosyal damgalanma algısının ve denetim odağının psikolojik yardım alma nedeniyle kendini damgalama aracılığıyla yaşam doyumunu yordadığını göstermiştir. Ayrıca, denetim odağının yaşam doyumuyla doğrudan ilişkisinin anlamlı olduğu belirlenmiştir. Bunun yanında araştırma sonuçları, kısmi aracılı yapısal modelin toplam varyansın % 5'ini açıkladığını ortaya koymuştur. Araştırma sonuçları literatür eşliğinde tartışılmış ve özellikle, psikolojik yardım alma nedeniyle kendini damgalamayı azaltmaya yönelik öneriler sunulmuştur.
Sosyal Damgalanma İle Psikolojik Yardım Arama Tutumu İlişkisi: Kendini Damgalamanın Rolü
Toplum ve Sosyal Hizmet, 2021
Bu çalışmanın amacı, üniversite öğrencilerinin sosyal damgalanma ile psikolojik yardım arama tutumu arasındaki ilişkide kendini damgalamanın rolünü incelemektedir. Online form aracılığıyla 271 öğrenciden toplanan veriler üzerinde yapılan analizlere göre kadınların psikolojik yardım arama tutumlarının erkeklerden anlamlı şekilde daha yüksek, sosyal damgalanma ve kendini damgalama algısının ise istatistiki olarak daha düşük olduğu bulunmuştur. Araştırma sonuçlarına göre sosyal damgalanma ile psikolojik yardım arama tutumu arasındaki ilişkide kendini damgalamanın dolaylı etkisinin anlamlı olduğu bulunmuştur. Bu ilişkinin sosyal damgalanmanın psikolojik yardım arama tutumu üzerindeki olumsuz etkisini daha da güçlendirdiği saptanmıştır. Ayrıca bulgular öğrencilerin üniversiteler tarafından ücretsiz verilen psiko-sosyal hizmetlerden haberi olmadığını çarpıcı şekilde göstermektedir. Araştırma sonuçları erkek öğrencilerin yardım arama tutumlarına ilişkin damgalayıcı süreçlerin incelenmesi ve üniversite psiko-sosyal servislerinin psikolojik yardım arama tutumlarına karşı damgalayıcı örüntüleri önleyici ve dönüştürücü çalışmalar içerisinde olması gerektiğini göstermektedir. Sınırlılıklar ve öneriler çalışmada ele alınmıştır.
Toplum ve Sosyal Hizmet, 2023
Bu araştırmanın amacı, şizofreni tanılı kişilerin ve yakınlarının damgalanma deneyimlerini ortaya koyarak eşitsizlik ve ayrımcılık pratiklerine görünürlük kazandırmaktır. Zonguldak Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nden hizmet alan kişiler bu çalışmanın popülasyonunu oluşturmuştur. Nitel araştırma yöntemiyle gerçekleştirilen bu araştırmada 17’si tanılı birey ve 15’i ise tanılı bireylerin yakınlarından oluşan 32 özne ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Katılımcılarla yapılan derinlemesine görüşmelerden elde edilen veriler; sosyal ilişkilerde meydana gelen değişimler, öz-imajda meydana gelen değişimler, kamusal alanda eşitsiz koşullarla ve ayrımcılık pratikleriyle karşılaşmak ve bakım verenlere özgü deneyimler şeklinde dört ana tema çerçevesinde kavramsallaştırılmıştır. Araştırma bulgularından öznelerin tanı konulduktan sonraki süreçte yalnızlaştıkları ve kamusal alandan dışlandıkları anlaşılmıştır. Sosyal kimliğin damgalanma deneyimleri çerçevesinde inşa edilmesiyle birlikte özneler kendilerini toplumun gördüğü gibi görmeye başlamış, eksiklik ve mahcubiyet duyguları yoğunlaşmış ve tanı, kimliğin asli bileşeni hâline gelmiştir. Tanılı öznelerin çoğunun üretim ilişkilerine dâhil olamadığı tespit edilmiştir. Partnerleri tanılı olan kadınlar ise hem bakım rollerini üstlenmek hem de evin geçimini sağlamak gibi zorlu görevlerle karşı karşıya kalmışlardır. Bakım yükünü çoğunlukla aile üyelerinin üstlenmesi sonucunda bakım rolü gündelik hayat pratiklerinin önüne geçmiş ve özneler bakım dışında hiçbir şey yapamaz hâle gelmiştir. Ezcümle bu çalışma, damga mefhumunun yapısal ve ilişkisel veçhelerini ihtiva edecek şekilde kurgulanmış; böylelikle ruhsal sorunların toplumsal/politik arka planına ve tahakküm ilişkilerini sıradanlaştıran yasal düzleme ilişkin geniş kapsamlı bir çerçeve sunulmuştur. Buradan hareketle denilebilir ki, şizofreni tanılı kişileri ve yakınlarını bir araya getiren sivil toplum örgütlerinin eleştirel sosyal hizmet teorisinden dayanağını alan ve üyelerinin politikleşmesini sağlayan bir içerikle yeniden yapılandırılması gerekmektedir.
Şi̇zofreni̇ Hastalarinda İçselleşti̇ri̇lmi̇ş Damgalanmanin Yaşam Kali̇tesi̇ Üzeri̇ndeki̇ Etki̇si̇
the Journal of Academic Social Sciences, 2018
tırıldığında literatürle uyumlu olarak, şizofreni hastalarında içselleştirilmiş damgalanma düzeyi arttıkça yaşam kalitesinin, genel sağlık, fiziksel sağlık, psikolojik sağlık, sosyal ilişkiler ve çevre durumunun azaldığı ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlarla birlikte şizofreni hastalarının, her insanın onurlu bir hayat sürmesini gaye edinen, bireyi çevresiyle ele alan sosyal hizmet bakış açısıyla değerlendirilmesi, damgalamayla mücadele eden TRSM'lerin sayısının arttırılması, hastaların tıbbi tedavi yanında psikososyal yaklaşımlarla da desteklenerek mevcut yaşam kalitelerinin yükseltilmesi gerekmektedir.
Bu çalışmanın amacı Antalya Bilim Sanat Eğitim Merkezi (BİLSEM)'e devam eden 3, 4 ve 5. sınıf öğrencilerinde algılanan sosyal destek düzeyinin, benlik saygısına etkisini incelemektir. Araştırma 2012-2013 eğitim öğretim yılında Antalya BİLSEM'e devam eden 73 öğrenci (32 kız, 41 erkek) ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, Çuhadaroğlu (1986) tarafından Türkçe'ye uyarlanan Rosenberg Benlik Saygısı Envanteri'nin Benlik Saygısı Alt Ölçeği ve Yıldırım (1997) tarafından geliştirilen Algılanan Sosyal Destek Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma verilerine bağlı olarak üstün zekâlı ve üstün yetenekli çocukların algıladıkları sosyal destek puanlarının, benlik saygısı düzeylerini yordayıp yordamadığı regresyon ve varyans analizleri ile test edilmiştir. Araştırma sonucunda, araştırma katılımcılarının aileden algılanan sosyal destek düzeyinin benlik saygısını etkilediği, arkadaştan ve öğretmenden algılanan sosyal destek düzeyinin benlik saygısını etkilemediği, algılanan sosyal destek düzeyinin annenin eğitim durumuna ve ailenin sosyo-ekonomik durumuna bağlı olarak benlik saygısını etkilediği, cinsiyete ve babanın eğitim durumuna bağlı olarak benlik saygısını etkilemediği bulunmuştur.
Hemodi̇yali̇z Hastalarinda Sosyal Destek Ve Umutsuzluk Arasindaki̇ İli̇şki̇ni̇n Değerlendi̇ri̇lmesi̇
DergiPark (Istanbul University), 2005
Araştırma sonucunda hemşirelerden ve arkadaştan algılanan sosyal destek puanı, aileden algılanan sosyal destek puanından düşük olarak bulunmuştur. Sonuçlar ailelerin hastalar üzerinde önemli role sahip olduklarını ve ailelerin hastalara uygun yaklaşımda bulunabilmeleri için profesyonel sağlık ekibi tarafından desteklenmeleri ve eğitilmeleri gerektiğini göstermektedir.
İnönü Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Dergisi, 2020
This study has been carried out to evaluate the interpersonal styles and social well-being of patients who receive hemodialysis treatment. This descriptive cross-sectional type research has been conducted with 69 patients who received hemodialysis treatment in the Hemodialysis Unit of a public hospital and volunteered to participate in the study, between 18.10.2019-10.01.2020. The data have been collected by using; Personal Information Form, Interpersonal Style Scale (ISS), and Social Well-Being Scale (SWS). The data were evaluated with; mean, standard deviation, frequency, Student t-test, One Way ANOVA, and Pearson Correlation Analysis. The mean total score of the ISS of the patients is 128.65±29.9, and the mean total score of the SWS is 53.72±14.48. There is a statistically significant difference between ISS; avoiding, anger, and cynical style sub-dimension score averages according to the age status (p<0.05). There is a statistically significant negative correlation between SWS...
Eroin Bağımlısı Olan Bireylerin Umutsuzluk Düzeyleri ile Sosyal Destekleri Arasındaki İlişki
2018
Amac: Bu arastirma, eroin bagimlisi bireylerin umutsuzluklari ile sosyal desteklerinin belirlenmesi amaciyla yapilmistir. Yontem: Tanimlayici bir arastirmadir. Arastirmanin evrenini bir Alkol ve Uyusturucu Madde Bagimlilari Tedavi ve Arastirma Merkezi’nde 03 Kasim 2014-03 Haziran 2015 tarihleri arasinda yatarak tedavi goren bireylerin tamamiolusturmaktadir. Arastirmanin orneklemi ise; orneklem secim yontemine gidilmeyip arastirmanin dahil edilme kriterlerini karsilayan 129 birey olusturmaktadir. Verilerin toplanmasinda Kisisel Bilgi Formu, Beck Umutsuzluk Olcegi ve Cok Boyutlu Algilanan Sosyal Destek Olcegi kullanilmistir. Bulgular: Eroin bagimlisi olan bireyler 18-47 yas araliginda olup yas ortalamasi 27,7±6,3’dir. Calisan bireylerin Cok Boyutlu Algilanan Sosyal Destek Olcegi Ozel Insan alt boyutu median degerleri calismayanlara gore anlamli olarak daha yuksek oldugu belirlenmistir p
Duygusal Zekanin Sosyal Destek Algisi Üzeri̇ndeki̇ Etki̇si̇: Öz Yeterli̇k İnancinin Araci Rolü
2016
Bu calismanin amaci beden egitimi ve spor yuksekokulunda ogrenim goren ogrencilerin sosyal destek algilari, genel oz yeterlik inanclari ve duygusal zekâ duzeylerinin degerlendirilmesidir. Arastirmanin orneklemini Mugla Sitki Kocman Universitesi Beden Egitimi ve Spor Yuksekokulunda Beden Egitimi ve Spor Ogretmenligi, Antrenorluk Egitimi, Spor Yoneticiligi ve Rekreasyon bolumunde ogrenim goren 1. 2. 3. ve 4. Sinif ogrencilerinden 291 kisi olusturmaktadir. Elde edilen veriler SPSS 22.0 paket programinda Pearson Correlation testi, Independet t-testi kullanilarak analiz edilmistir. Ayrica bir model hipotez edilmistir. Hipotez edilen modelin uygunlugunun belirlenmesi icin AMOS programinda dogrulayici faktor analizi kullanilmistir. Arastirmada, kadin ogrencilerin duygusal sosyal destek algilari erkeklerinkinden daha yuksektir ve bu sonuc istatistiksel olarak anlamlidir Diger boyutlarda gruplar arasinda istatistiksel olarak anlamli farklilik bulunamamistir. Duygusal degerlendirme alt boyutu...