DEVRE MÜLK VE DEVRE TATİL SİSTEMLERİNDE TÜKETİCİ ŞİKAYETLERİNE İLİŞKİN BİR İÇERİK ANALİZİ (original) (raw)

TÜRK HALK ANLATILARINDA DEVLER VE DEVLERİN MİTOLOJİK ANA İLE İLİŞKİSİ

TÜRK HALK ANLATILARINDA DEVLER VE DEVLERİN MİTOLOJİK ANA İLE İLİŞKİSİ, 2022

Türk halk anlatıları olağanüstü pek çok kahramanı bünyesinde taşır. Bu kahramanlardan biri de devlerdir. Devler, masallar başta olmak üzere pek çok anlatı türünde karşımıza çıkmaktadır. Masallarda yoğun olarak yer alan devler, olağanüstü büyüklükleri ve güçleriyle tanınır. Bu özelliklerinin yanında insanlarla savaş hâlinde olmaları, onlara zarar vermeleri, bazı durumlarda onlarla arkadaş olmaları gibi anlatımlar da mevcuttur. Fantastik bir dünyanın kahramanı olan devlerin halk anlatılarında bu kadar çok yer alması devlerin sembolik ve simgesel bazı anlamlarının da olduğuna işaret etmektedir. Hem olumlu hem de olumsuz yönleri ile insanların düşünce dünyalarında yer edinen devler, doğal olarak birçok halk anlatısının içerisinde anlatılagelmiştir. Makalede öncelikle halk anlatılarında devlerle ilgili anlatımların ve devlerin özelliklerine, yaşadıkları çevreye ve davranış şekillerine yer verilerek onlar hakkında bilgi sahibi olunması sağlanmaktadır. Ardından, devlerle ilgili anlatımların kaynağına inilmeye çalışılmakta, anaerkil düzenden ataerkil düzene geçişte dişi ruhların ve devlerin benzer özellikleri ele alınmaya çalışılmaktadır. Çalışmada devler ve devlerle ilgili anlatıların farklı toplumların ve kültürlerin halk anlatılarında nasıl yer aldığına da yer verilmiştir. Bununla beraber çalışmada ilahi dinlerde ve onların kutsal metinlerinde de devler ve devlerle ilgili anlatılara nasıl yer verildiğine de temas edilmeye çalışılmıştır. Makalenin amacı, anaerkil sistemin dişi tanrılarının, koruyucularının zamanla demonik varlıklara ve devlere dönüştüğüne dair fikirlerin halk edebiyatı ürünleriyle desteklenmesidir.

TÜKETİCİ TEMELLİ MARKA DENKLİĞİ BİLEŞENLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİLER ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

ÖZ Tüketici temelli marka denkliği, işletmelerin çok sayıda işletme arasından farklı konumda bulunmasını, markala-rının kalitesinin yüksek olarak algılanmasını ve marka sadakati sağlayarak, diğer markalara göre daha güçlü bir rekabet seviyesine sahip olmasını sağlayan önemli bir pazarlama stratejisidir. Bu kapsamda, araştırmanın amacı tüketici temelli marka denkliğini oluşturan bileşenlerin, birbirleri arasındaki etkileşimi ortaya koymaktır. Ayrıca çalışmada, tüketicilerin marka denkliğini genel olarak hangi düzeyde algıladıkları, tüketici temelli marka denkliği-nin bu çalışmada hangi bileşenlerden meydana geldiği, bu bileşenlerin algılanma düzeyleri de belirlenmeye çalı-şılmıştır. Araştırma, TR81 Düzey 2 Bölgesi olarak ifade edilen Zonguldak, Karabük ve Bartın illerindeki XYZ markasını tercih eden 357 tüketici üzerinde gerçekleştirilmiştir. Elde edilen analiz sonuçlarına göre, tüketici temelli marka denkli-ğinin; marka farkındalığı/çağrışımı, algılanan kalite ve marka sadakati olmak üzere 3 faktörden oluştuğu ve bu faktörlerden marka farkındalığı/çağrışımının algılanan kaliteyi güçlü ve pozitif şekilde etkilediği, yine marka far-kındalığı/çağrışımı ve algılanan kalitenin marka sadakatini pozitif ve anlamlı şekilde etkilediği belirlenirken, marka sadakatine en büyük etkiyi algılanan kalitenin yapmış olduğu tespit edilmiştir. ABSTRACT Consumer based brand equity is an important marketing strategy which ensures that businesses have a stronger competitive level compared to other brands by making sure that they attain a different position among multiple businesses, qualities of their brands are perceived as high, and brand loyalty is achieved. within this scope, aim of the research is to put forward the relations between the components which create consumer based brand equity. In addition,we tried to determine at what level consumers perceive brand equity is composed of and perception levels of such components. Research was carried out on 357 consumers who prefer XYZ brand cars in provinces of Zonguldak, Karabük and Bartın which are expressed as TR81 Level 2 Region. According to the analysis results obtained, it was detected that consumer based brand equity is composed of 3 factors as brand awareness/association, perceived quality and brand loyalty: and of these factors, brand awareness/association affects perceived quality significantly and positively, and again brand awareness/association and perceived quality affect brand loyalty positively and meaningfully , while perceived quality has the greatest effect on brand loyalty.

DEVE GÜREŞLERİNDE RİTÜELİSTİK BİR UYGULAMA NAZAR

Prof. Dr. Metin Ekici Armağanı , 2022

Eski Türk kültüründe temel ekonomik faaliyetin hayvancılık olması ve göçebe yaşamda yük taşımanın son derece önemli bir iş olması, develerin vazgeçilmez hayvanlar olarak Türk hayvancılık tarihi içerisinde önemini korumasını sağlamıştır. Zaman içerisinde develerin kendi doğalarında olan güreş olgusu sosyal dünyaya taşınmış ve yeni bir form kazanmıştır. Böylece devecilik, güreşler sayesinde kendisini sosyo-kültürel ve ekonomik işlevleriyle yeniden üretebilmiştir (Çalışkan, 2016). Geleneksel yaşam içerisinde yük taşıma işlevi ile ön plana çıkan develer, deve güreşleri ile geleneksel eğlence hayatının içinde de yer almış ve toplumsal hayattaki sürekliliği devam etmiştir. Deve sadece gündelik hayatta bir taşıma aracı değil aynı zamanda etinden sütünden faydalanılan bir hayvandır. Deve; sevgisiyle, kutsanmışlığına olan inanç ile Türk kültüründe aynı zamanda yaşam biçimidir. Fransa'nın İslam Tarihi ve Selçuklu Türk Tarihi alanında yetiştirdiği İslam tarihçilerinden bir uzman olan Claude Cahen, Asya devesinin Türkler için önemini şu sözlerle şöyle vurgulamaktadır: “Türkler, Orhun kıyıları yakınlarında uzun yazıtlar yazmışlardır. Bu yazıtlar, söz konusu dönemde Türklerin yaşadığı bütün ülkelerin ortak coğrafi durumunu, Türklerin çeşitli yönlere niçin yayılmış olduklarını, aynı zamanda da, soğuğa dayanıklı Asya devesine bağlı kırsal ekonomilerini ve oymaklardan oluşan toplumsal yapılarını açıklamaktadır (Cahen, 1987; Yakut, 2009: 15).Bu çalışmada Türk kültüründe ve geçmişte ve günümüzde önemli yere sahip olan devenin, gündelik hayat içinde yaşadığı dönüşümün izleri halk inanışlarda aranacaktır. Halk inanışları arasında önemli yere sahip olan nazar, göz değmesiyle ilgili ritüellerin develere ve güreşlere etkisinin toplumsal hayattaki sürekliliğini, kültürel aktarımını halkbilimsel bir bakış açısıyla ele alacaktır. Kutsiyet atfedilen bir hayvan olan deve ile ilgili çok sayıda inanç, toplumsal hayatta kültürü şekillendirmiştir. Bu inançlar arasında nazar ile ilgili ritüeller oldukça dikkat çekicidir.

TÜKETİCİ DAVRANIŞINDA TEMEL YAKLAŞIMLAR

Tüketici davranışı ile ilgili araştırmaların tarihsel gelişimleri incelendiğinde genel olarak pozitivist ve pozitivist olmayan yaklaşımlar olmak üzere iki farklı bakış açısı altında ele alınmış olduklarından söz edilebilir. Pozitivist bakış açısı akılcılığı ve homojen sosyal kültürü savunup, tüketicilerin içinde bulunduğu karmaşık sosyal ve kültürel dünyayı yadsırken, pozitivist olmayan bakış açısı simgesel ve öznel deneyimlere ve tüketicilerin ait oldukları kültürel değerlere önem vermektedir. Bu çalışmada değer yaklaşımı, bilgi işleme yaklaşımı, duygusal yaklaşım ve işaret kullanma teorisi gibi pozitivist yaklaşımlar ile pozitivist olmayan yorumlayıcı yaklaşım, modern ötesi yaklaşım ve tüketici kültürü teorisi kısaca açıklanmaya çalışılmıştır.

DiVANÜ LÛGAT-İT·TÜRK'TE MÜZİK VE ŞİİR KAVRAMLARI < Bağlamda İşlevci Yorum Açısından >

Bu yazıda Kaşgarlı Mahmud'un kadim eseri Divanü Lugat-it-Türk'de anlatılan dönemin müzik ve şiir kavramlannın, terimlerinin tespiti ve bu tespitler neticesinde eserde geçen örneklemlerin bağlamlan ile anlatılması üzerinde durolmaya çalışılacaktır. Bu kapsamda, "otükçü", "otgünç", "yır", "yırağı", "koşuk", "ninni", "ağıt", "sagu" gibi kelimelerin eserin yazıldığı XI. yüzyılda toplum içindeki anlamları, anlamlandırılmalan toplumun yaşam şekli, ilişkileri bağlamında biçim, içerik yönünden Kaşgarlı Mahmud'un bu terimleri nasıl bir araya getirdiği "bağlamda işlevci yomm " aracılığı ile değerlendirilecektir.'

TATARLI HÖYÜK HİTİT İMPARATORLUK DÖNEMİ SERAMİKLERİNDE ÇÖMLEKÇİ İŞARETLERİ

Amisos, 2022

Tatarlı Höyük is approximately 50 km from Adana. It is located within the borders of Ceyhan District in the east. Located in the eastern part of Plain Cilicia, the mound is in the middle of important road routes due to its location. Excavations carried out in the Citadel since 2007 have revealed that the mound was inhabited from the Neolithic Period to the Early Roman period. Level IV represents the Late Bronze Age in the mound. Phase IVa is contemporary with the Hittite Imperial Period in Central Anatolia. This period reveals the presence of a strong Hittite influence on the mound with its architecture, ceramics and small finds. Ceramics constitute an important group among the finds dated approximately to the 14th-13th centuries BC. Among these ceramics, which support the existence of a centralized pottery production during the imperial period, there are also some pottery pieces with the characteristic of the period. In this article, ten sherds bearing signs found during the excavations between 2007-2016 are introduced. The presence of these fragments reveals that Tatarlı Höyük, which is outside the Hittite core region, is located within a centralized production system. The presence of a ceramic kiln uncovered at Level IVa in the mound suggests that they were produced locally.

DEVRE ANALİZİ DERSLERİ

DEVRE ANALİZİ, 2016

Bu ders notu, 1982 senesinde Ankara Devlet Mühendis- lik Mimarlık Akademisi Elektrik Bölümünde okuttuğum Devre Analizi Dersi için hazırlamış olduğum ders notlarının 1.nci kısmını oluşturmaktadır.

TATUTA ÇİFTLİKLERİNİ ZİYARET EDEN TURİSTLERİN ÇEVRİMİÇİ YORUMLARININ İNCELENMESİ

TATUTA ÇİFTLİKLERİNİ ZİYARET EDEN TURİSTLERİN ÇEVRİMİÇİ YORUMLARININ İNCELENMESİ, 2019

ÖZET Turizm sektörünün dünya genelinde hızlı bir şekilde gelişmesinden dolayı insanlar boş zamanlarını değerlendirmek için farklı destinasyonlar görme ve yeni coğrafyalar tanıma eğilimine girmişlerdir. Yoğun iş temposundan ve gürültülü şehir hayatından uzaklaşmak isteyen bireyler sadece deniz kum ve güneş turizmi ile sınırlı kalmamakta, aynı zamanda alternatif turizm olanaklarını da değerlendirmektedirler. Deniz-kum-güneş turizmine alternatif olarak geliştirilen ve turizmi tüm yıla yaymak üzere turizm potansiyelini güçlendirmeyi amaçlayan kırsal turizm, sadece Türkiye'de değil aynı zamanda birçok ülkede etkisini ve gelişimini sürdürmektedir. Kırsal kalkınma ve kırsal turizm çerçevesi içerisinde turizmi alternatif alanlara yayabilmek adına TATUTA (Ekolojik Çiftliklerde Tarım Turizmi ve Gönüllü Bilgi, Tecrübe Takası) projeleri uygulanmakta, hem kırsal turizmin gelişimine hem de yerel halkın turizmden faydalanmasına olanak sağlanmaktadır. Çiftlik tarımı kapsamında kırsal alanlarla ilgilenmeyi, hayatını çiftçilikle sürdüren ailelere destek olmayı amaçlayan program çerçevesinde turizm sektörü mevsimsel olmaktan çıkarak, hem turistlere farklı tatil seçenekleri sunmak hem de turizm sektöründe istihdam edilenlere sürekli iş imkanı sağlamak amacıyla geniş alanlara yayılmaktadır. Nitekim TATUTA çiftliklerini ziyaret eden turistlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için ziyaretçilerin memnun olduğu ya da memnun olmadığı durumların tespit edilerek, işletmelerin faaliyetlerini daha iyi gerçekleştirmesi mümkün kılınmalıdır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, TATUTA çiftliklerini ziyaret eden veya çiftliklerde konaklayan turistlerin çevrimiçi olumlu ve olumsuz yorumlarını inceleyerek, TATUTA projesi kapsamında faaliyetlerini sürdürmekte olan çiftlik sahiplerine ve yöneticilerine öneriler sunmaktır. Çalışma kapsamında Türkiye'de mevcut 91 adet TATUTA

MİTANNİ KRALI TUŠRATTA’NIN MEKTUPLARI ÇERÇEVESİNDE DİPLOMATİK EVLİLİKLER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME.pdf

Archivum Anatolicum-ArAn, 2017

An Evaluation on the Diplomatic Marriage in Frame of Letters of Tushratta Mittanni King Hurrian locals that shaped the civilization history of Anatolia were accepted as the host of the great state, founded on the Transcaucasian and Eastern Anatolian border line, towards the mid-second millennium B.C. by Mittanni. Hurrians had existed as small kingdoms as of the early-second millennium B.C. towards mid-second millennium B.C. Mittanies, coming through a migration flow of Indian-European/Aryan origin, tried to dominate the Hurrian territories. A blended community, where the majority of citizens were Hurrian and the ruling class was Mittanian, emerged. However, Mittani Country of this blended community became a major political power towards the second half of the 16th century B.C. King Tušratta/Tushratta, who succeeded to the crown at his early ages as the king of this great political entity, was regarded as the contemporary of Hittite King Suppiluliuma I and Egyptian King Amenhotep III (Amenophis III). In this study, it is aimed to generally analyze in the perspective of marriages realized with political concerns Tushratta’s letters sent to Amenhotep III and IV. Amenhotep contemporary king and groom. Keywords: Hurrian, Mittanni, Tushratta, Taduhepa, Keluhepa, Mattiwaza, Alalakh