Sosyal Hi̇zmetleri̇n Yerel Yöneti̇mlerde Örgütlenmesi̇ Üzeri̇ne Bi̇r Değerlendi̇rme (original) (raw)

Yerel Yöneti̇mlerde Sosyal Bütçe; Erzurum Büyükşehi̇r Beledi̇yesi̇ Sosyal Bütçesi̇ni̇n Değerlendi̇ri̇lmesi̇

2012

Yerel yonetimler, bolge halkinin ortak ihtiyaclarini karsilamak uzere kurulmus, topluma karsi sorumluluklari olan kamu kurumlaridir. Bu sorumluluk cercevesinde, yerel yonetimler, halkin hizmet taleplerine cevap verebilecek kaynaklari bulmak ve bu kaynaklari etkin kullanmak zorundadirlar. Bunun sonucunda, yerel yonetim politikalari, belde halkinin ihtiyaclari dogrultusunda sekillenmektedir. Ozellikle muhtac sosyal gruplar dikkate alinarak yerel yonetim sosyal butcelerinin hazirlanmasi ve bu butcelerin hangi ihtiyaclar icin kullanildigina iliskin mali tablolarin, ilgili birimlere sunulmasi gerekmektedir. Bu calismada; butce ve sosyal politikalarla ilgili teorik bilginin yani sira Erzurum Buyuksehir Belediyesi’nin birkac yili kapsayan sosyal butcesi, yillar itibariyla ele alinmis ve sonuclari degerlendirilmistir.

Yerel Yöneti̇mleri̇n Sosyal Poli̇ti̇ka Uygulamalarindaki̇ Rolü: İstanbul Büyükşehi̇r Beledi̇yesi̇ Sosyal Yardim Bi̇ri̇mi̇ Örneği̇

2016

In short, poverty defined as difficulty in meeting basic needs is the primary issue which social policy handles. Social aids are done in order to meet the needs of poor individuals for a short term. Social aids are one of the most important works of the municipalities, the importance of which has increased as a result of the localization of public services. In this research, after dealing with social policy implementations of local governments, works of Social Aid Unit of Istanbul Metropolitan Municipality were evaluated. The research data was provided by the Social Aid Unit managers. As well as financial aids, food coupons, education aids for the children of martyrs, orphans.

Sosyal Hi̇zmetleri̇n Yeni̇den Yapilandirilmasinda Yeri̇nden Yöneti̇mi̇n İşlevselli̇ği̇

The Journal of Academic Social Science Studies, 2015

The Ministry of Family and Social Policies that holds an important place in carrying out the basic responsibilities of being a social state, provides daily and longterm boarding care services for the children in need of protection and care, youngsters, women, the disabled and elderly people beside protective and preventive services. In parallel with the social changes and developments in the world, recent needers and service areas emerge and therefore, it becomes indispensible to create new service models. In this context, a severe renewal is being experienced in services provided for children, women, the disabled and the poor. Services which are offered to target group's social work, can be improved by a professional perspective and a right deployment. The protection of right to live in a healthy family environment-instead of institutional care-which accords with the human dignity is the main concern of the new service approach of the Ministry for all service users including children, the disabled and the elderly people. For this aim, families must be supported economically and psychosocially. However, centralized management of the process can cause a variety of flaws. Decentralized management of the service offered the disadvantaged groups and the client-based practice of the applications according to the local circumstances, the served group and the related issue in the field of social work will contribute to efficiency and decrease the cost as is the case with social benefits. Social services must be conducted through a planned and programmed structure (local institutions) in which humans rights are taken into consideration, people's voluntary contribution and participation is secured, decentralized management rules are applied and the offered service is carried out not only by central administration but also citizens. Sufficiency of programmes, creating standards and making balanced implementation throughout the country must be the main central policy. As being a theoretical study, this paper lays stress on the importance and necessity of decentralized social services.

Türki̇ye’De Sosyal Bi̇lgi̇ler Dersi̇ni̇n Yöneli̇mi̇ Üzeri̇ne Bi̇r Değerlendi̇rme

İnsan ve İnsan Dergisi, 2020

Çok disiplinli yapı takip eden süreçte disiplinlerarası bir hal almaya başlamıştır. Aynı zamanda programların genel yöneliminde de birtakım değişiklikler meydana gelmiştir. Bu çalışmanın amacı geçmişten (1953) günümüze (2020) Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programlarının eğilimlerini belirlemektir. Çalışmada her bir programın amaç ve açıklamalarındaki eğilimler tespit edilerek Türkiye'de sosyal bilgilerin geleceğinin ne olacağına ilişkin ipuçları elde edilmeye çalışılmıştır.

Türki̇ye’De Sosyal Poli̇ti̇kalarin Sosyal Hi̇zmet Eği̇ti̇mi̇ Üzeri̇ndeki̇ Beli̇rleyi̇ci̇li̇ği̇

2019

Refah devletinin araci olan sosyal politikanin en onemli araclarindan biri suphesiz sosyal hizmettir. Sosyal politikalarin sosyal hizmet uzerindeki belirleyiciligi, Turkiye’de sosyal hizmet egitimi icin de soz konusu olmustur. Bu calismada Turkiye’de donemsel olarak sosyal politikalar ile sosyal hizmet egitimi arasindaki etkilesim incelenmektedir. Calismada tarihsel surec takip edilmis ve dokumantasyon metodu kullanilmistir. Oncelikle konunun temel kavramlari olan sosyal politika ve sosyal hizmet tanimlanmistir. Sonra Turkiye’de sosyal hizmet egitiminin gecirdigi surecler incelenerek sosyal politikalarin bu surecler uzerindeki belirleyiciligi tartisilmistir. Sosyal hizmet egitiminin guncel sorunlarinin da dile getirildigi calismada, modernlesme ve sehirlesme ile birlikte Turk toplumunun gecirdigi degisim ve donusumlerin sosyal politika ve dolayisiyla sosyal hizmet anlayisini da donusturdugu tespit edilmistir. Buna paralel olarak, universitelerde acilan yeni bolumlerle sosyal hizmet ...

Yerel Yöneti̇mlerde Kamu Hi̇zmetleri̇ni̇n Sunumunda Katilimci Yöneti̇şi̇mi̇n Rolü

Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2020

Son yıllarda vatandaşların kent yönetimine katılımını artırmaya dönük çeşitli çalışmalar söz konusudur. Çünkü kent yönetimine katılım kamu bilincinin artırılması ve yerel yönetimlere olan güvenin sağlanmasında çok önemlidir. Katılım, insanların beceri ve ilişkilerindeki eksikliklerini gidererek kendilerini daha iyi bir şekilde yönetmelerini sağlar. Katılımın niceliği ve niteliği arttıkça vatandaşların güveni ve yaşam kalitesi de gelişiyor. Yerel kararlara katılım veya karar verme olarak bilinen katılımcı yönetişim, sorunların analizi, stratejilerin geliştirilmesi ve çözümlerin uygulanmasında paydaşların bir organizasyonun tüm düzeylerine katılımını teşvik eder. Yerel yönetimlerde katılımcı yönetişimin başarısı dikkatli planlamaya ve aşamalı bir yaklaşıma bağlıdır. Kamu hizmetlerinin sunumunda yönetişimin rolü bağlamında yerel yönetimlerin etkisini artırma, kamu hizmetleri sağlama, planlama ve yönetme yetkisi ile yerel ekonomik kalkınma temel hususlar olarak görülmektedir. Bunlar, yerel yönetimlerin katılımcı yönetişim ve yenilikçi sürdürülebilir uygulamalar geliştirmesi için stratejik unsurlardır. İnsanların katılımı, yerel yönetimin başarısına ve refahına katkıda bulunan önemli bir faktör olarak kabul edilir. İnsanların yerel yönetime katılımı iyi sonuçlar üretmekle kalmayıp katılımcı yönetişimi daha cazip hâle getirmektedir. Bu çalışmada, yerel yönetimlerin, katılımcı yönetişim yaklaşımı çerçevesinde; yerel halkın ve sivil toplum işbirliğini teşvik eden, katılımcı bir yönetim anlayışı ile kamu hizmeti sunumundaki rolünün ortaya çıkarılması, geliştirilmesi ve yerleşmesi yönünde adımlar atılması amaçlanmaktadır.

Yerel Yöneti̇mlerdeki̇ Mali̇ Problemler Üzeri̇ne Bi̇r Değerlendi̇rme

2018

Yerel yönetimler bazı kamusal hizmetleri yapmakla yükümlü olan belediye, köy ve il özel idarelerinden oluşan kamu tüzel kişilikleridir. Yerel yönetimlerin çok fazla problemi vardır. Bu sorunların en başında ise hizmet üretmek için gerekli olan mali sorundur. Yerel yönetimlerin mali problemleri iki ana başlık altında toplanmıştır. Birincisi mali kaynakların yetersizliğidir. Diğer problem ise var olan kaynakların rasyonel kullanımında yaşanan sıkıntılardır. Son yıllarda yapılan birçok düzenleme bu sorunların ortadan kalkmasını sağlayamamıştır. Yerel yönetimlerin mali sorunları ve bu sorunların çözülebilmesi için yapılması gerekenler bu çalışmada incelenmiştir

Eği̇ti̇m Hi̇zmetleri̇nde Yerelleşme Sorunsali: Yerel İdareci̇ler Ve Merkezi̇ Yöneti̇m Yetki̇li̇leri̇ Açisindan Ampi̇ri̇k Bi̇r Değerlendi̇rme

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2018

Eğitim; kişinin yaşadığı toplum içinde yetenek, tutum ve diğer davranış biçimlerini geliştirdiği sürece verilen genel addır. Yaşam boyunca edinilen tüm bilgi veya tecrübeler kolay elde edilememekte, pek çok sorunla karşılaşılmaktadır. Yapılan bu çalışmada, yaşanabilecek sorunlar eğitim hizmetlerinde yerelleşme çerçevesinde ele alınmıştır. Afyonkarahisar il merkezinde; merkezi idare olarak milli eğitim müdürlüğü yetkilileri (30 kişi) ve yerel idare olarak belediye yetkililerinin (30 kişi) eğitim hizmetlerinin yerelleşmesi durumunda karşılaşabilecekleri muhtemel sorunlar değerlendirilmiştir. Eğitim hizmetlerinin yerelleşme sürecinde yaşanan sorunların tarafımızdan belirlenen 5 farklı kategoride, yerel yöneticiler ve merkezi idareciler açısından ne şekilde değerlendirildiğine odaklanılmıştır. Elde edilen bulgular çerçevesinde hem merkezi idare yetkililerinin hem de yerel yöneticilerinin eğitim hizmetlerinin yerelleşme sorunsalı karşısında özellikle sorunlar ve çözüm önerileri açısından hemfikir kaldıkları yani 2 grup arasında anlamlı bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir.

Sosyal Hi̇zmet Bakiş Açisiyla Toplumsal Ci̇nsi̇yet Eşi̇tli̇ği̇ Ve Sürdürülebi̇li̇r Kalkinmanin Değerlendi̇ri̇lmesi̇

Journal of International Social Research, 2019

Öz Ülkelerin gelişmişliği hangi düzeyde olursa olsun toplumsal cinsiyet eşitsizliği her ülkede farklı şekillerde rastlanabilen bir durumdur. Her ülke kendi içinde ya da uluslararası katılımlarda bu eşitsizliği önemine vurgu yapmakta ve giderilmesi için önlemlerin ve çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulamaktadır. Ancak çoğu ülke uygulamada bu konu ile ilgili yetersiz kaldıkları görülmektedir. Temelinde insan hakları ve sosyal adalet bileşenlerine sahip olan sosyal hizmet disiplinine sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi için önemli roller düşmektedir. Toplumsal cinsiyet yaşamın birçok alanında kadın ve erkek cinsiyetine yüklenen roller bütünüdür. Bireyler bu rollerden ötürü yaşamlarında cinsiyete bağlı olarak eşitsizlikler ile karşı karşıya kalabilmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele eden birincil meslek gruplarından biri olan sosyal hizmetin sürdürülebilir kalkınma hedefleri yolunda önemi göz ardı edilmemelidir. Bu bağlamda, bu çalışmada sosyal hizmet bağlamında toplumsal cinsiyet eşitliği ve sürdürülebilir kalkınma ele alınacaktır.