Islamic Mystical Poetry and Alevi Rhapsodes From the Village of Sevar, Bulgaria (original) (raw)
Related papers
The Karamanli Divan by the ‘Aşık Talib and Ottoman Lyric Poetry: a Preliminary Approach
2018
Folk poetry vs. divan poetry Being an original composition, the Διβάνη Ταλίπ (Divan-ı Talib), printed in 1883 by Evangelinos Misailidis in Istanbul (Talib 1883), occupies a special place in Karamanlidika literary production which is known to be mainly a translation/adaptation literature 1. The book was presented for the first time to the scientific community by M. Sabri Koz (2014), who considers the poet Talib-a pen name (mahlas) for Simeonakis Değirmencoğlu from Denei-as a poet of the 'aşık folk tradition of Turkish poetry (Koz 2014: 121). The title Divan ('collection of poems'), the alphabetic order of the poems according to the classical scheme of redif ('postrhyme, end-rhyme'), the fact that the work is not a product of oral literature, as well as the themes and forms of many texts of the book, first of all of the gazels, raise the question of the relation of this Divan with classical Ottoman lyric poetry. This has obviously to be seen in the framework of the general scholarly discussion, whether Turkish folk poetry and the classical Ottoman (Persian) tradition have anything in common or not. In folklore studies, distinctions are made between various groups of 'aşık, one of them being the so-called kalem şairleri ('pen poets') who are said to be particularly influenced by classical Ottoman lyrics (Düzgün 2007: 255). In the nineteenth century, urban 'aşık production was getting closer to high style poetry (ibidem: 244). This is also the period when 'aşık poets began to arrange their compositions in collections (divans; ibidem: 273). One of the pioneers of Turkish folklore studies, Pertev Naili Boratav (1907-1998), had an ambivalent approach to the problem: on the one hand, he separated the oral 'aşık folk tradition from the mystical poetry of the tekke and the classical tradition (Boratav 1969: 23), on the other hand he strove for a common literary history (ibidem: 24-25; see also below). However, this has not prevented the development-and eventually dominion, also in the public opinion of nonexperts-of a dogma, especially in the ideological frame of Turkish nationa-1 This is, though, not the first Karamanli book containing original poetry in classical Ottoman forms: the Χαζινέϊ αράϊ µουστακηµέϊ Μεσιχιέ (Hazine-yi ara-yi mustakıme-yi Mesihiye / 'Treasury of Christian Orthodoxy'), actually a translation work realised in 1860/61 by Misailidis, contains a gazel in praise of the translator written by a poet named Oikonomidis
Öz Osmanlı döneminden önce Anadolu'da başlayan manzum sözlük yazma geleneği Osmanlı kültüründe de devam ettirilmiştir. Manzum sözlük tarzı eserler, öncelikle Arapça ve Farsçanın öğretiminde okutulmuş ve ezberletilmiştir. Bu eserlerde; Arapça ya da Farsça kelimelerin (veya her iki dilin kelimelerinin) Türkçe karşılıklarıyla birlikte nazmedildiği görülmektedir. 17. Yüzyılın ilk yarısında Muhammed Hevâî Uskufî Bosnevî tarafından Makbûl-i Ârif adlı Türkçe-Boşnakça bir manzum sözlük kaleme alınmıştır. Osmanlı dönemi yazma eserlerinin korunduğu Bosna-Hersek'teki kütüphanelerde bu sözlüğün birçok nüshası mevcuttur. Bu durum, Makbûl-i Ârif adlı manzum sözlüğün, Boşnaklar arasında Türkçe öğretiminde yüzyıllar boyunca kullanılageldiğinin bir göstergesidir. Bu çalışmada; Makbûl-i Ârif adlı sözlükte yer alan beyitler incelenmiş, eserin bazı leksikografik ve edebî özelliklerine işaret edilmiştir. Bir yandan yazarın, dil ve iki dilli sözlüklerle ilgili tasavvuru değerlendirilirken öte yandan da edebî şahsiyeti ele alınmış, sözlüğün ezberlenip hafızada tutulmasını kolaylaştıran unsurları üzerinde durulmuştur. Anahtar kelimeler: Osmanlı kültürü, dil ve sözlük tasavvuru, Türkçe-Boşnakça, manzum sözlük, ezber teknikleri. DICTIONARY IN VERSE: A POETIC AND LEXICOGRAPHIC WORK 186 sitting outside a shop whose signboard reads Karaman Mobilya; when I feel hunger I'll order burek /meat pie/ or pilića /chicken/; I greet people as if I were in Bosnia; I say yok if I don't want anything, and I don't want much of what they offer me: so, I feel somehow closer and closer to home."
“Poetry in the Text: The Use and Function of Poetry in Rāwandī’s Rāḥat al-ṣudūr and Yazıcızāde 'Alī’s Translation of the Same Work in Tevārīkh-i Âl-i Selçūḳ,” The Journal of Ottoman Studies 42 (Winter 2013): 349-372. Abstract: Rāwandī’s Rāḥat al-ṣudūr wa-āyat al-surūr (“The Comfort of the Hearts and the Sign of Happiness”) is an early Thirteenth Century history of the Great Seljuq Empire giving a detailed account of its dissolution into minor local dynasties. This particular work is full of interjections of poetry and after almost every episode of historical events, Rāwandī includes a couplet or sometimes even a whole block of poetry to summarize these events or give a word of wisdom through poetry. Two centuries later, the Ottoman historian Yazıcızāde ‘Alī, who served twice as an envoy to the Mamluks during the first reign of Murād II (1421-1444), is today mainly famous for his five-volume work Tevārīkh-i Âl-i Selçūḳ (“The History of the Great Seljuqs”) which gives a detailed genealogical account of the Ottomans, tracing the histories of the Oghuz Turks, the Seljuqs, the Ilkhanids, as well as later Anatolian principalities. The second volume of this work is devoted to the history of the Seljuqs of Hamadān and Kermān, and is a word-for-word translation of Rāwandī’s Rāḥat al-ṣudūr. Interestingly, Yazıcızāde ‘Alī omits most of Rāwandī’s poetic interjections from his translation of Rāḥat al-ṣudūr; and in some cases, he rewrites them according to the Ottoman cultural context. This essay will explore what possible functions these poetic interjections actually serve within the context of these two historical works and later argue that Yazıcızāde ‘Alī’s perception of poetic interjections is that the use of poetry in historical texts is “culturally specific.”
A section of Turkish poetry in the meaning maps: Yusufcuk Journal's poetry poetics
Şiirin değeri ve şiire yöneltilen değerlendirmeler, hızlı değişim ve dönüşüm sürecinden etkilenir. Çünkü toplumsal ilişkilerin karmaşıklığı, birçok yönden söz konusu edilen hızlı değişim ve dönüşüm sürecinden beslenir. Kitlelerin dış dünyayı algılamasındaki değişme, sadece şiirin içeriğini değil dilini de dönüştürür. Şiirin değer olarak güçlenmesi ve ya da güçsüzleşmesi, somut dünyaya ilişkin konumu gösteren ideolojik içerikle ilişkilidir. Yusufçuk dergisi, reel yaşamda yaşananların şiirdeki kırılmaları takip ederek şiirdeki bütün sorunların kaynağını tartışmaya açar ve bu sorunları aşma çabalarını sergiler. Türk şiirinin önemli isimlerinin yanında genç şairlerin şiir üzerindeki yazılarına sayfalarında yer açarak, şiir kavramı etrafında geliştirdikleri tavırlarla yeni açılımlara imkân sağlar. Şiirin ne olduğunu sorgulama, Yusufçuk dergisinin temel problemlerinden biridir. Şiire soylu kimliğini kazandırmayı amaç edinen bu sorgulamalar, şiire sağlam değerler bulunmadığı için oluşan boşlukları doldurması bakımından değerlidir. Özellikle dil etrafında yapılan sorgulamalarda doğal dil ve şiirsel dil arasındaki farkların kalınlaştırılması, şiirin yapısını oluşturan öğelerin gelenek ile bağlantısı, şairin tinsel varlığını şekillendiren kültürel değerlerin mizacı dolayısıyla şiiri nasıl etkilediği, şiirin farklı gerçeklik evreni bu açıdan dikkat çekicidir. Bu çalışmada, Yusufçuk dergisinin şiir ile ilgili düşünceleri, kadrosuna kattığı genç yazarların Türk şiirine katkıları, Türk şiirinin sorunsalı etrafında açtıkları tartışmalar incelenecektir. Böylece derginin ideolojisi ve poetikası somutlaştırılmaya çalışılacaktır.
The turkish oral poetry and narrative songs
STUDIA FOLKLORISTICA ET ETHNOGRAPHICA 65, 2016
Estergon Kal'ası bre dilber aman su başı durak aman Kemirir gönlümü bre dilber aman bir sinsi firak Gönül yar peşinde bre dilber aman yar ondan ırak aman Akma Tuna akma bre şahin aman ben bir dertliyim Yar peşinde aman da gezer koşar yandım kara bahtlıyım O! The Castle of Estergon, o my lady, the springhead is where we stop aman Haunts my heart, o my lady, an insidious separation aman The heart is after the beloved, o my lady, the beloved is far from it, though, aman Flow not, O the waters of Danube, o my hawk,
Bashkir Verse from the Turkic Perspective
Studia Metrica et Poetica, 2021
The article discusses the statistically identified properties of Bashkir versification in comparison with the existing descriptions of other Turkic versification systems. The focus is on imparisyllabic forms, predominant meters, and peculiarities of rhyme. The study allows concluding that Bashkir Uzun-Kyuy (a regular alteration of 10- and 9-syllable lines) is unique and its equivalents are not found in other Turkic poetic traditions except the Tartar tradition, with which Bashkir verse has common roots. The frequency of Bashkir 9-syllable verse is also unusual as compared with poetry in other Turkic languages. Octosyllabic lines, which are often used together with 7-syllable verse, are common for various Turkic systems and can also be found in Bashkir poetry, most prominently in Kyska-Kyuy (a regular alteration of 8- and 7-syllable lines). More data is needed to judge to what extent the rhythm of Bashkir verse is comparable with the verse rhythm in other Turkic poetic traditions.