Şizofreni Hastalarında Oksidatif Stres ve Serbest Radikal Hasarının Göstergesi Olarak İdrarda Malondialdehit Ölçümü (original) (raw)
Related papers
2000
Objective: Aggression in schizophrenia is a serious problem. Various studies have shown that there is a significant relationship between low serum cholesterol levels and aggression. In this study, we examined the relationship between aggression and serum cholesterol levels among in-patients with schizophrenia Method: One hundred and five DSM-IV schizophrenic patients and 40 control subjects were studied. The sociodemographic and clinical variables were assessed with a questionnaire developed for this purpose. The degree of psychopathology was rated by the Brief Psychiatric Rating Scale (BPRS), the Scale for the Assessment of Positive Symptoms (SAPS) and the Scale for the Assessment of Negative Symptoms (SANS). Aggression was rated by the Overt Aggression Scale (OAS). Cholesterol levels were measured by the enzymatic method.
In our research, investigating the Manisaspor fans' perspectives on violence and cheer with slang expressions in sports sociologically was aimed. Population of the study was composed of the fans who came to Manisa 19 Mayıs Stadium in order to watch Manisaspor matches in 2011-2012 football seasons. The Sample groups were consist of 1247 voluntary fans who watched the matches of Manisaspor with Istanbul BB, Ankaragücü, Besiktaş, Fenerbahçe, Eskişehirspor, Gaziantepspor and Mersin İdmanyurdu at tribunes. The questionnaire, named as 'Reasons and results of violence and cheer with slang expressions in sports', which was developed and whose validity and reliability were evaluated by Özdemir and Mercan in 2006 was used as a data collection tool. As a result of findings that there were several individuals, of whom 88.2% were male, 61.2% were married, 39.5% were between the ages of 31-40, 71.8% were university graduates, 38.7% dealed with independent business, 79.8% played sports, 30.2% were Galatasaray fans, 30.0% were Beşiktaş fans, 56.4% continually went to the stadium to watch the match, 42.3% went to the stadium to support the team, 58.2% did not assume themselves as fanatic, 63.2% never used vulgarities during the match and 78.2% never fought while watching match was determined. In consequence, that Manisaspor fans avoid cheering with slang expressions was found. However, provocation of cheerleader, misjudgement of refree, provoking news on TV and newspapers, provocative announcements, bad physical conditions, lack of security measures, adverse interferences of security forces, mutual allegations of rigged game of sport clubs and bet games are the important factors causing violence and cheer with slang expressions. It is concluded that violence erupts on the streets and cafe before the match, violence and cheer with slang expressions occur less frequently when there are female audiences and athletes, current law about violence in sports is proper and cheer with slang expressions cause negative effects on personalities of children.
Kliniğimizde Malignite Rıskı İndeksinın Sınır Değerinin Belirlenmesi
Dicle Tıp Dergisi
Özet Amaç: Epitelyal over kanseri jinekolojik kanserlerden ölüm nedenleri içinde ilk sırada yer alır. Hastalığın tanı anındaki evresi en önemli prognostik faktördür ve erken evre over kanserinde survi belirgin olarak daha iyidir. Bu nedenle adneksiyel kitle ile başvuran bir olgunun erken dönemde değerlendirilmesi önem kazanmaktadır. Diğer yandan benign kitlelerin gereksiz cerrahisi morbidite ve mortalite riski yanında artan bir maliyet nedenidir. Adneksiyal kitlelerin operasyon öncesi değerlendirilmesinde malignite indeksi risk skoru kullanışlı olmasına rağmen genel populasyona indirgemek zordur ve farklı populasyonlar için farklı sınır değerler önerilmektedir. Bu retrospektif çalışmada biz kendi kliniğimizdeki olgular için uygun olabilecek sınır değerini araştırdık. Yöntemler: Adneksiyal kitle nedeniyle kliniğimizde opere edilen 235 olgu retrospektif olarak incelendi. Olguların kitle boyutu, lokalizasyonu, asit varlığı, kitlenin morfolojik özellikleri ve menopoz durumuna göre malignite indeksi risk skoru hesaplandı. Risk skoru için kesme değeri belirlemede tanı tarama testleri (duyarlılık, özgüllük, pozitif ve negatif belirleyici değer) ve ROC Curve analizi kullanıldı. Ayrıca sınır değer 100, 150 ve 200 için duyarlılık, özgüllük, pozitif ve negatif belirleyici değerler Yates' Continuity Correction Test ile araştırıldı. Anlamlılık p<0.01 ve p<0.05 düzeylerinde değerlendirildi. Bulgular: Malignite indeksi risk skoru 100 kesme değeri için; duyarlılık %80, özgüllük %81,4, pozitif belirleyici değeri %33,9 ve negatif belirleyici değeri %97,2'dir. Elde edilen ROC eğrisinde altta kalan alan %84,1 standart hatası %5,0 olarak saptanmıştır. Sınır değeri olarak 100 için malign sonuçların görülme riski 17.5 kat, 150 için 15.7 kat ve 200 için 13.5 kat daha fazladır. Sonuç: Bu çalışmadaki populasyon için en iyi malignite indeksi risk skoru sınır değeri 100 olarak bulunmuştur. Malignite indeksi risk skoru için herhangi bir sınır değeri tüm popülasyonlara genellemek zor görünmektedir ve yeni farklı populasyonları içeren çalışmalara ihtiyaç vardır.
Servikojenik Baş Ağrısı Olan Kadınlarda Serum Malondialdehit Düzeyleri
… Klinikleri J Med …, 2007
ÖZET Amaç: Servikojenik baş ağrısı (SBA) boyundaki yapılardan kaynaklanan oldukça sık görülen bir baş ağrısı şeklidir. Ağrı başlangıcının altında yatan mekanizmalar henüz tam olarak aydınlatılmış değildir. Bilgilerimize göre literatürde SBA ile oksidatif stres ilişkisini araştıran bir makale ...
2007
Objectives: Aim of this study is to determine serum levels of paraoxonase (PON), malondialdehyde (MDA), alanine aminotransferase (ALT), aspartate aminotransferase (AST), gamma glutamil transferase (GGT) at 6th and 24th hour after the intake of poisonous substances and to investigate the role of these parameters in the follow up and treatment of the patients and the correlation between them. Material and Methods: The study was performed in the emergency department of Firat University Faculty of Medicine between the dates of December 2003 and June 2004 with 82 poisoning patients older than 16 years and matching inclusion criteria prospectively. Results: Eighty-two patients were included to the study. Mean MDA1 and MDA2 levels of these patients were 0.39±0.2 and 0.45±0.3 mmol/mL respectively. Mean PON1-1 and PON1-2 levels were 153.33±77.3 and 146.25±70.7 U/mL respectively. Mean AST1, AST2, ALT1, ALT2, GGT1 and GGT2 levels were 21.53±8.1, 26.73±47.7, 20.16±9.6, 20.87±21.6, 20.75±15.3 an...
Duzce Universitesi Saglık Bilimleri Enstitusu Dergisi, 2012
Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi 2012; 2 (1): 5-10 5 ÖZET Şizofreni hastalığı etiyolojisi tam olarak bilinmeyen kronik bir beyin hastalığıdır. Sesle oluşturulan irkilme refleksinin ön uyaran aracılı inhibisyonun bozulması, gerek şizofreni hastalığının etiyolojisinin araştırılması gerek ise yeni ilaç geliştirilmesi açısından en çok kullanılan yöntemlerden birisidir. Bu çalışmada ÖUAİ değerlerine göre gruplandırılan sıçanlarda MK-801'in etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada erkek erişkin (2-3 aylık) Wistar türü sıçanlar bazal ÖUAİ değerlerine göre "düşük" ve "yüksek" inhibisyonlu olarak ayrıldı ve N-metil-D-aspartat (NMDA) reseptör antagonisti olan dizosilpinin (MK-801; 0,05 ve 0,15 mg/kg) bu gruplardaki yanıt farklılıkları incelendi. Bazal değerlerine göre gruplandırılan sıçanlarda MK-801'in her iki dozu, yüksek inhibisyonlu grubun ÖUAİ değerlerini istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde düşürdü ancak düşük grubun ÖUAİ değerlerinde herhangi bir anlamlı etki gözlemlenmedi. Bu çalışmadan elde edilen veriler, glutamaterjik sistemin ÖUAİ fenomeninin gerçekleşmesinde önemli rol oynadığını, ÖUAİ testi kullanılarak sıçanların bazal inhibisyon değerlerine göre gruplara ayrılabildiğini ve bu gruplarda MK-801'in farklı yanıtlar oluşturduğunu göstermektedir. Anahtar kelimeler: Şizofreni; ön uyaran aracılı inhibisyon; MK-801; sıçan.