Türk kadınlarında görülen saç ve saçlı deri hastalıklarının değerlendirilmesi (original) (raw)
Related papers
Çocuklarda Görülen Saç Ve Saçlı Deri Hastalıklarının Değerlendirilmesi
2021
Amaç: Çocuklardaki saç ve saçlı deri hastalıkları geniş bir yelpazede incelenir. Bu çalışmanın amacı, çocukluk döneminde görülen saç ve saçlı deri hastalıklarının değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Bu retrospekitf çalışmada, Şubat 2015 ile Şubat 2018 tarihleri arasında dermatoloji polikliniğine başvuran 18 yaş altı hastalara ait 5385 dosya incelendi. Saç veya saçlı deri hastalığı olan ve verilerinde eksiklik bulunmayan 546 hasta çalışmaya dahil edildi. Bulgular: Beş bin üç yüz seksen beş hastanın 546'sında (%10.13) saç ve saçlı deri hastalığı vardı. Hastaların (337 kız ve 209 erkek) yaş ortalaması 11.77±4.34 yıl (1 ay-17 yıl) idi. Saptanan saç ve saçlı deri hastalığı çeşidi 12, skatrisyel alopesi nedeni olan hastalık oranı %1.83 idi. Seboreik dermatit, alopesi areata, telojen effluvium, pitiriyazis kapitis simpleks, psoriazis ve tinea kapitis en sık saptanan hastalıklardı (sırasıyla, %33.2, %15.9, %14.1, %12.3, %10.8 ve %7.7). Pitiriyazis kapitis simpleks ve telojen effluvium erkeklere kıyasla kızlarda; alopesi areata, tinea kapitis ve androgenetik alopesi kızlara kıyasla erkeklerde anlamlı oranda yüksekti (p<0.05). Seboreik dermatit, telojen effluvium ve androgenetik alopesi 12 yaş üstünde; pitiriyazis amiantase, alopesi areata ve tinea kapitis 12 yaş altında anlamlı oranda yüksekti (p<0.05). Sonuç: Çocukluk döneminde en sık görülen saç ve saçlı deri hastalıkları, seboreik dermatit, alopesi areata ve telojen effluviumdu. Hastalık görülme sıklık ve oranları yaş ve cinsiyete göre değişmekteydi. Saç ve saçlı deri hastalıklarının erken tanı ve tedavisi çocukların büyüme ve psikolojik gelişimi üzerine olumlu katkı sağlayabilir.
Klasi̇k Türk Şi̇i̇ri̇nde Saçi Geleneği̇
turuz.info
Bir subh-dem ki sûr-ı güle ebr-i nevbahâr Gönderdi jâleden saçılık dürr-i bî-şümâr Nev'î Giriş: Biz Türklerin Gök Tanrı inancını benimsediğimiz devirlerden beri uyguladığımız geleneklerden birisi olan saçı, sözlüklerde "Düğünlerde damat tarafından gelinin başına serpilmesi gelenek hâline gelmiş olan para, buğday, çiçek,
Kadın Olgularda Yaygın Saç Kaybı ve Eşlik Eden Bulgular
Journal of Experimental & Clinical Medicine, 2008
Yaygin sac kaybi, bircok hormonal, besinsel faktore, cesitli kimyasal maddelere, ilaclara, sistemik/kutanoz hastaliklara ve emosyonel strese bagli olarak ortaya cikabilir. Bu birlikteliklerden bazilari oldukca iyi tanimlanmissa da bazilari cogu kez suclanmakla birlikte daha az tanimlanabilmislerdir. Bu calismanin amaci, altta yatan nedenler belirlenip, dislandiginda oldukca iyi bir prognoza sahip olan yaygin sac kaybi hastalarinda saptanan sistemik bulgularin ve eslik eden hastaliklarin incelenmesidir. Ocak 2000-Nisan 2007 tarihleri arasinda, Gazi ve Yeditepe Universitesi Hastanesi Dermatoloji kliniklerine yaygin sac kaybi yakinmasi ile basvuran, dermatolojik muayene ve sorgulama sonucunda alopesi areata veya androgenetik alopesi dusunulmeyen 100 kadin olgu iliskili olabilecegi dusunulen hastaliklar ve bulgular acisindan geriye donuk olarak incelendi. Hastalarda, bakir (n=100), cinko (n=100), ferritin (n=100), serum demiri (n= 68), tam kan sayimi (n=100), serbest T3 (n=100), serbest...
Osmanlı Tıbbına Göre Saç bakımı
SAÇI ÇÖZMEK Cerrahpaşa İstanbul eylül 2010, 2010
Saçı Çözmek adlı toplantıda hazırlanan konuşma. Osmanlı Tıbbı saç hakkında ne diyor, korunması, boyanması, bakımı konusundaki bilgiler ve formüller verilmiştir.
Türkiye Sahası Masal Çalışmalarında Bir Saç Süsü: Tarak ve İşlevleri
Halk anlatılarında geniş bir yer tutan masallar, geçmiş zaman bilgeliklerini sembolik dil aracılığıyla geleceğe taşır. Kolektif bilincin yaratımı olan bu anlatılar geçmiş ve geleceği birbirine bağlayarak kültürel belleğin birer temsilcisi olur. Masalların fiktif dünyasında çeşitli varlıklar ve nesneler gerçek dünyadan tecrit edilerek her şeyle etkileşim kurabilir ya da doğalarına aykırı bir şekilde sihirli nesnelere dönüşebilir. Söz konusu nesnelerden biri olan tarak, hem kendi anlamında hem de anlamı dışında kullanılır. Saç düzeltme fonksiyonun yanında sihir yapma fonksiyonunun da öne çıktığı masallarda tarak, anlatı kahramanlarının çeşitli görevleri yerine getirmede kullandıkları en önemli araçlar arasında bulunur. Bu çalışmanın amacı Anadolu masallarında tarağın işlevlerini tespit etmektir. Bu amaçla bölgeler bağlamında hazırlanan çeşitli bilimsel çalışmalar incelenmiştir. Çalışmada, tarağın Anadolu masallarında kullanılma sıklığı açısından "tarakla orman/çalılık/dikenlik yapma, tarakla sınanma, tarakla ödüllendirme, tarakla güzelleşme ve tarakta saklanma" olmak üzere üstlendiği fonksiyonlar beş ana başlık altında analiz edilmiştir. Masallarda, kahramanlarının ormana/çalılığa/dikenliğe dönüşen sihirli tarakla kötücül varlıklardan kurtulmaya çalıştığı, devlerin şimşir tarağını getirmekle sınandığı, iyilikleri dolayısı ile tarakla ödüllendirildiği/güzelleştirildiği tespit edilmiştir. Halk hafızasında saç taramak için kullanılan tarağın masallarda sihirli/tılsımlı ele alınması onu masal dünyasının vazgeçilmezleri arasına taşımıştır. Kişisel bakım ürünlerinin en eskileri arasında yer alan tarağın masallarda kahramanlara olağanüstü işler yapmada yardımcı olduğu tespit edilmiştir.
TÜRK HALK HEKİMLİĞİNDE KADIN/ WOMAN IN TURKISH FOLK MEDICINE
Toplumsal cinsiyet, kadın ve erkeğin toplumdakini yerini, toplumsal haklarını, toplumda temsil haklarını ve bu gibi birçok hak ve özgürlüklerini belirlemekle ekonomik iş bölümünde de cinsiyet ayrımına dayanmayan eşitlikçi bir yaklaşım içerir. Modern toplumlarda olduğu gibi ilkel toplumlarda da bu eşitlikçi yaklaşımın örneklerine denk gelmekteyiz. Hekimlik mesleğinde de kadın ve erkek arasında eski çağlardan bu güne kadar gelen bir iş bölümü, sağaltım paylaşımı olduğunu görmekteyiz. İlk sağaltıcı şamandan bugünkü ebeye kadar, kadın olgusunun hekimlik folkloru içinde yer aldığını görmek mümkündür. Ayrıca kadının sağaltmadaki yönünün ve tekniklerinin zaman zaman erkek sağaltıcılardan ayrıldığını, yalnızca kadınlar tarafından gerçekleştirilebilen sağaltımlar olduğu da tespit edilmiştir. Bu bildiride şamandan ebeye halk hekimliği içinde kadın olgusu, kadın sağaltıcıların erkek sağaltıcılardan farkları ve benzerlikleri, kadın sağaltıcıların özellik ve yeteneklerini incelemiştir. Bu şekilde Türklerdeki kadın sağaltıcıların tarihî gelişimi ve günümüzdeki durumlarıyla ilgili tespit ve değerlendirmeler yapılmıştır. 1 Balıkesir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Tezli Yüksek Lisans öğrencisi.
Kadınların kişisel bakımlarının değerlendirilmesi
Pamukkale Medical Journal
Özet Amaç: İnsanların kendilerini iyi hissetmelerini sağlayan başlıca faktörlerden biri cilt sağlığını korumak ve geliştirmektir. İnsanlara, sağlıklı cildin devamını sağlayabilmek için çeşitli ürün gamına sahip bu sektörde kendileri için en uygun ürünleri kullanmak cazip gelmektedir. Çalışmamızda toplumumuzun deri bakım ürünü kullanma alışkanlıklarını ve yaşlanma karşıtı amacıyla uyguladıkları yöntemleri incelemeyi amaçladık. Gereç ve yöntem: Mayıs-Temmuz 2019 tarihleri arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Polikliniklerine başvuran kadın hastalar çalışma grubumuza dâhil edildi. Katılımcılara kendilerine ait demografik özellikler, deri bakımı ve yaşlanma karşıtı önlemlere dair sorular içeren bir anket formu dolduruldu. Bulgular: Çalışmamıza 200 kadın katılımcı alındı. Yaşın ilerlemesi ile gözeneklerin ve telenjiektazilerin belirginliğinin artması, omuzlarda leke oluşumu ve gıda takviyesi kullanma miktarları arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki tespit edildi (sırayla p≤0,0001, p=0,002, p=0,018, p=0,001). Sigara içimiyle omuzlarda leke oluşumu arasında pozitif yönlü ilişki mevcuttu (p=0,005). Güneş koruyucu krem kullanımı ile telenjiektazi varlığı ve gözenek belirginliği arasında pozitif yönlü ilişki (sırayla p=0,008, p≤0,0001) bulundu; ama güneş koruyucu kullanımı ile yüzde, el-kol bölgesinde ve omuzlarda leke oluşumu arasında anlamlı bir ilişki mevcut değildi (sırayla p=0,2, p=0,69, p=0,11). Sonuç: Çalışmamız kadınların cilt bakımları hakkındaki yönelimlerini tespit etmesi ve değişkenler arasındaki ilişkileri de incelemesi bakımından bu alanda literatüre değer katmaktadır, çünkü bu alanda yapılan çalışmaların çoğunluğu tanımlayıcı niteliktedir. İlerde daha büyük gruplarda yapılabilecek çalışmalar ve toplum yaşam standartlarındaki değişimler daha farklı sonuçlar çıkmasını sağlayabilir ama bu şekliyle çalışmamızın günümüz koşullarını yansıtması ve bu alanda yetersiz sayıda çalışma olmasından dolayı literatüre katkı sağlayabileceğini düşünüyoruz.
TÜRKDERM Deri Hastalıkları ve Frengi Arivi Yıl:2002 Cilt:36 Sayı:1 Fox-Fordyce Hastalıı
Özet Fox-Fordyce hastalıı nadir görülen, sporadik, apokrin ter bezi retansiyonu sonucu oluan, kaıntılı, foliküler papüllerle karakterize bir dermatozdur. Patogenezindeki en önemli basamak apokrin ter bezi duktuslarının tıkanması ve rüpTÜrüdür. Bu makalede, Fox-Fordyce tanısı alan bir olgu sunulmu ve literatür ııında klinikopatolojik özellikleri tartıılmıtır. Anahtar Kelimeler: Fox-Fordyce hastalıı; apokrin miliarya. Erkek E, Koçak M, Atasoy P, Birol A, Bozdoan ö. Fox-Fordyce Hastalıı. TÜRKDERM 2002; 36: 60-63. Summary Fox-Fordyce disease is a rare and sporadic cutaneous disorder characterized by pruritic follicular papules as a result of apocrine sweat retention. The most important step in the pathogenesis of the disease is the keratinious obstruction and rupture of apocrine ducts. Herein we report a typical case of Fox-Fordyce disease and discuss the clinicopathological features of the disorder in view of the medical literature.