MERVE EGE YANBASAR AKTAŞ 1980 SONRASI KÜRESELLEŞMENİN ETKİSİ İLE SOSYAL DEVLET VE SİVİL TOPLUM (original) (raw)

1980 SONRASI KÜRESELLEŞMENİN ETKİSİ İLE SOSYAL DEVLET VE SİVİL TOPLUM

1980 SONRASI KÜRESELLEŞMENİN ETKİSİ İLE SOSYAL DEVLET VE SİVİL TOPLUM, 2021

Sivil toplum kavramı çok eski dönemlerde ortaya çıkmış olmasına rağmen, küreselleşmenin etkisi ile 1980’li yılların sonlarında dünya gündemine gelmeye başlamıştır. Bu döneme kadar devlet denilince akla sosyal hayatı düzenleyen bir otorite gelmekteydi. Ancak zaman içerisinde yaşanan karmaşıklıklar ve ekonomik nedenler ile devletin toplumsal sorunları çözmede yetersiz kalması, küresel sivil toplum kavramını gündeme getirdi. Bu çalışmada sivil toplum ve devlet ilişkisini ele alırken öncelikle ilkel toplumların tarihsel süreç içerisinde belirli toplumsal hareketler ile siyasallaşarak devletin doğuşuna neden olması ve devlet kavramının gelişimini, buradan hareketle sivil toplum kavramının tarihini, liberal ve neo liberal politikalar etkisinde devletin sahip olduğu rolü, küreselleşme ile gelişen küresel sivil toplum kavramı bağlamında sivil toplum ile devletin göz ardı edilemez ilişkisini inceleyeceğiz. Çalışma sonucunda sivil toplum kavramının, sosyal hayatın düzenlenmesi, toplumsal sorunların ele alınması ve bu toplumsal sorunlara küresel boyutta çözüm aranması süreçlerinde devlet kavramının karşısında etkinliğinin arttığını göreceğiz.

Y. Lisans Tezi -1960 ve 1980 ASKERİ DARBELERİNİN TÜRK SİYASAL SİNEMASINA ETKİLERİ

2007

Bu çalışmada, 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 askeri darbelerinin Türk siyasal sinemasına etkileri incelenmeye çalışıldı. İnceleme yapılırken üzerinde yoğunlaşılan ana tez şudur: Yönetici sınıfın topluma “ilerici” bir tutumla yaklaştığı tarihsel dönemlerde sanat alanında “ileriye dönük” bir canlanma yasanır. Bunun tersinin yaşandığı tarihsel dönemlerde ise sanatta bir “geriye gidiş” yasanır. Bu dönemlerde en fazla etkilenen sanat türü ise, “siyasal-toplumsal” kaygıları bulunan sanat türleridir (bu çalışmada siyasal sinema).

SİYASAL İLETİŞİM VE İLETİŞİM SOSYOLOJİSİ BAĞLAMINDA TÜRK DEVLET GELENEĞİNDE GÜÇ SEMBOLLERİ: PARS-ASLAN SEMBOLÜNÜN İKONOLOJİK ANALİZİ

SİYASAL İLETİŞİM VE İLETİŞİM SOSYOLOJİSİ BAĞLAMINDA TÜRK DEVLET GELENEĞİNDE GÜÇ SEMBOLLERİ: PARS-ASLAN SEMBOLÜNÜN İKONOLOJİK ANALİZİ, 2023

Ortak dil, inanç, gelenek, yaşam biçimi olan topluluklar millet olarak nitelendirilirler. Bu noktada kültür, ortak değer paylaşımı ve anlam üretimi açısından önemli araçlardan birisidir. Bazı semboller bir ulusu temsil ederken kimi semboller ise evrenseldir. Bu anlamda kültürel unsurlar içerisinde özellikle sembolik unsurların, koruyucu bir güç olarak kültürel değerlerin nesilden nesile aktarılmasını sağladığı bilinmektedir. Araştırmamızda Türk devlet geleneğinde güç sembolü olarak sıkça kullanılan Pars sembolü siyasal iletişim ve iletişim sosyolojisi açısından incelenmiştir. Araştırmada Panofsky ikonojik analiz yöntemi kullanılmıştır. Bu çalışmanın diğerlerinden iki yönüyle (bağlamsal ve yöntemsel) ayrıldığı düşünülmektedir. Bunlardan birincisi güç sembollerinin iletişim sosyolojisi ve siyasal iletişim bağlamında değerlendirildiği ilk araştırma olması, diğeri ise bu sembollerin analizinde ikonolojik analiz yönteminin kullanılmasıdır. Ulaşılan sonuçlara göre, Türk Devlet geleneğinde hükümdar gücünü tanrıdan alır veya tanrısal özellikler taşır. Siyasal bir unsur olarak hükümdarın gücü, tanrıyı temsil etmesi ve tanrısal nitelikleri taşımasına bağlıdır. İlim, irfan, birlik, beraberlik gibi unsurlar ise bu gücün temel koşulları olarak öne çıkmaktadır. Şüphesiz Türk devlet geleneğinde güç unsurlarını temsil eden birçok sembol ve bu sembolleri oluşturan birçok faktör bulunmaktadır. Güç faktörünün etkili olabileceği diğer unsurlar ve semboller araştırmamızın temel kısıtını oluşturan ancak bizden sonraki araştırmacılar açısından ise yol gösterici olacağını umduğumuz sorulardır.

ANKARA PALAS: BİR MİMARİ YAPININ TOPLUMUN SOSYO-KÜLTÜREL VE POLİTİK YAŞAMI İLE ETKİLEŞİMİ

Başkent Oluşunun 90. Yılında Ankara. 1923-2013, 2013

Ankara Palas Ankara'da, 1. Cumhuriyet yapısı olarak inşa edilmiş, o dönemde Dünya'da çağdaş otel niteliklerine sahip ilk oteldir. Mimar Vedat Tek ile başlayan inşaat daha sonra projeyi Mimar Kemalettin'in devir alması ve kendi tasarımını uygulaması ile 1927'de tamamlanır ve açılır. O dönemde Ankara fakir, yangından çıkmış bir kenttir, halk Kurtuluş savaşından çıkmış yaşam biçimi ile çağı yakalamaktan çok uzaktır. Yabancıların sitayişle bahsettiğ otel Ankara'nın misafir konaklama sorununa çağdaş bir sunum yaparken Ankara halkının sosyal yaşamına da katkı sağlar. Sİyasi, ya da özel, pk çok toplantı, kutlama, Devlet tarafından yapılmış davetler, balolara evsahipliği yapan otel kentin ileri gelenlerinin, politikacılarının ve yabancı erkanın da buluşma noktası olmuştur. Zaman içinde gerek 2. Dünya savaşı, gerekse iktidarların değişimi, gibi nedenlerle Ankara Palas bir daha eski görkemine kavuşamaz. Bir kaç kez yenilense de bu çeşitli nedenlerle başarılamaz. Bugün 1. derece Kültürel ve Tarihi Miras olan bu mimari eserin başlangıçtan günümüze değişimi ve muhtemel nedenleri bu araştırma kapsamında ele alınmıştır.

TÜRK SİYASAL HAYATINDA SAĞ PARTİLERDE BÖLÜNME: 1960-1980

International Academic Social Resources Journal, 2021

Türk siyasal hayatında ideolojilerin belirgin biçimde siyasal partiler üzerinde etkili olduğu zaman dilimi 1960-1980 arası dönemdir. Siyasal parti oluşumları Osmanlı Devleti'nin son döneminde görülmüştür ve bölünmeler bu dönemde başlamıştır. Bu bölünmenin sağ-sol yelpazesinde kendisini göstermesi ise 1960-1980 yılları arasında olmuştur. Çalışmanın konusu aynı dönemde sağ partilerde meydana gelen bölünmelerdir. Adalet Partisi, Milli Selamet Partisi ve Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi-Milliyetçi Hareket Partisi üzerinden dönemdeki sağ parti bölünmeleri incelenmiştir. Çalışmada kullanılan nitel yöntem için kitap, makale, bildiri ve dergilerden yararlanılmış ve analiz yöntemi uygulanmıştır. 12 Eylül askeri müdahalesine giden süreçte, sağ partilerin uzlaşmadan uzak tutumu bu partileri destekleyen tabanların ayrışmasına neden olmuştur. Sağ partilerde meydana gelen bölünmeler müdahalenin nedenlerinden olmuştur. Böylece 27 Mayıs 1960 askeri darbesiyle başlayan bir dönem 12 Eylül 1980'de yapılan ikinci bir müdahale ile son bulmuştur.