Türki̇ye’De İsti̇hdamin Arttirilmasina Yöneli̇k Teşvi̇k Poli̇ti̇kalarinin İncelenmesi̇ (original) (raw)
Related papers
Türki̇ye’De İsti̇hdamin Sektörel Beli̇rleyi̇ci̇leri̇
Akademik araştırmalar ve çalışmalar dergisi, 2016
Bu çalışmada, toplam istihdamın sektörel bazda belirleyicilerini tahmin etmek amacıyla toplam istihdam ile sanayi, inşaat, tarım ve hizmet sektörleri arasındaki nedensellik ilişkisi araştırılmıştır. Çalışmada Bootstrap Rolling Window Nedensellik Testi ile Breitung ve Candelon Frekans Alanı Nedensellik Testi kullanmıştır. Ayrıca çalışmada farklı sektörlerin toplam istihdam arasında anlamlı ilişki bulunmuştur. Sektörler arasında toplam istihdamın temel belirleyici sektörü hizmet sektörü olduğu tespit edilmiştir.
Türki̇ye’De İşgücü Talep Yapisina Göre İlleri̇n Siniflandirilmasi
Journal of awareness, 2017
The problem of unemployment is a problem that has been on the agenda of our country since the 1950s. The level of unemployment has increased with rapid population growth and urbanization, reaching quite high values in the 1970s. In addition, the economic crises of the 2000s and especially the 2008 global crisis, also caused the unemployment problem to become more serious. In order to decrease the unemployment rate, it is important to know the number of open jobs (open employment from the Turkish Employment Agency and employers who are transferred from the employers) and to examine them in terms of profession, sector, skills required and education level. Within the scope of this study, the most up-to-date provincial employment and vocational education board reports will be examined and a more comprehensive data set will be created on province basis and provinces will be classified according to this demand structure. The meaning of demand structure concept is with which profession group, sector and education the demand is related. In addition, the relationship between various important variables related to the subject will be examined in category basis. The main multivariate analysis techniques to be used in the study are Two-Stage Clustering Analysis and Homogeneity Analysis. The findings obtained as a result of the analyzes carried out, will be interpreted comparatively.
Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2015
Devlet Planlama Teşkilatı kurulduğu günden bu yana on adet Kalkınma Planı uygulamaya koymuştur. Kalkınma Planları'nın tümünde ülkenin mevcut ekonomik, sosyal ve kültürel yapısı ortaya konmuş, arzu edilen hedefler ve ulaşılmak istenen yapı ele alınmıştır. Değişen ülke ve dünya şartları her bir planın perspektifinin farklı olmasını gerektirmiştir. İş gücü ve İstihdam konusunda ülkemiz nüfus yoğunluğu ve yapısı açısından pek çok ülkeyle rekabet edebilir konumda olmasına rağmen, altyapı yetersizlikleri, ön görülemeyen, ön görülse bile yetersiz önlem alınan global gelişmeler ve nüfusun iş gücü yapısının eksik analizleri gibi sebepler nedeniyle Kalkınma Planları'ndaki istihdam hedefleri hiçbir planda tutturulamamıştır. Son dönemlerde, oranı her geçen yıl artan işsizliği önlemek ve olumsuz sonuçlarını asgariye indirebilmek için Pasif İstihdam Politikaları'nın yanı sıra Aktif Politikaları'na da başvurulmaktadır.
Türki̇ye’De Yatirim Teşvi̇k Si̇stemi̇ni̇n Tari̇hçesi̇
Akademik Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi (AKAD)
Bu çalışmada Türkiye’de yatırım teşvik sisteminin tarihçesi konu edilmiştir. Yatırım teşvik sisteminin Türkiye’de başladığı Osmanlı’dan günümüze kadar olan tarihsel süreç ele alınmak istenmiştir. Cumhuriyet’in kurulmasından hemen sonrası tek parti dönemi olarak anılan dönemin uygulamaları, Demokrat Parti ve Adnan Menderes dönemi, 1960- 1980 iki askeri darbe arası dönem, 24 Ocak 1980 kararları ile öne çıkan Turgut Özal Dönemi ve 2000 yılı sonrasında uygulamalar kronolojik olarak açıklanmaya çalışılmıştır. Türkiye’de Osmanlı’dan bu yana dönemler itibariyle farklı tarzlarda yatırım teşvikleri politikaları uygulanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduktan hemen sonra özellikle dönemin şartlarını da dikkate alarak ekonomisini güçlendirmek adına girişimlerde bulunmuş ve birtakım politikalar hayata geçirilmiştir. Politikaların yeterli olup olmadığı tartışmasının yıllarca devam ettiği belirtilmelidir. Günümüzde ise gelişmekte olan ülkeler sınıfında olan ve dünyanın en büyük ilk yirmi e...
DergiPark (Istanbul University), 2013
Ülkemizde yat turizmi hızla gelişmektedir. Her geçen gün artan turist sayısı, yapılan marina yatırımları bu sektörde önemli bir istihdam yaratmaktadır. Yat ve marina işletmelerinde çalışan nitelikli ara eleman sayısı yetersizdir. Buna rağmen, sektörde bu alanda eğitim veren üniversite mezunları istihdam edilmemektedir. Sektörde düşük ücret politikası nitelikli ara eleman bulmayı zorlaştırmaktadır. Yat ve marina sektöründeki gelecek tahminleri daha fazla eleman ihtiyacı olacağını göstermektedir. Bu araştırmada, Türkiye'de hızla gelişen yat turizmi sektörünün en önemli bileşenlerinden biri olan yat ve marina işletmeciliğini incelenerek, istihdam konusu değerlendirilmiş ve çözüm önerilerinde bulunulmuştur.
Türki̇ye'De Bi̇lgi̇ Ekonomi̇si̇ Ve İsti̇hdama Katkisi
Journal of Life Economics, 2016
Bu çalışmada, Türkiye'de bilgi ekonomisinin mevut durumu incelenmiş ve bilgi ekonomisinin Türkiye ekonomisinde istihdama sağladığı katkılar araştırılmıştır. Çalışma sonucunda, bilgi ekonomisinde önemli bir gösterge olan Ar-Ge harcamalarının tüm sektörlerde özellikle özel sektör Ar-Ge harcamalarında artış gösterdiği ve Ar-Ge harcamalarına paralel olarak çalışan sayısıyla, patent tescillerinin de arttığı tespit edilmiştir. Aynı zamanda Ar-Ge istihdamında yaşanan artış patent başvurularına yansıyarak olumlu sonuç vermiştir. Ancak Ar-Ge istihdamının toplam istihdam içerisindeki payının ortalama %1,5 seviyelerinde olduğu saptanmıştır. Bilgi ekonomisine bağlı sektörlerde daha fazla istihdam sağlayabilmek için girişimci kültürü geliştirilmeli, istihdam noktasında önemli bir yeri olan KOBİ'lerin bilişim altyapılarının oluşumuna destek verilerek etkinlikleri arttırılmalıdır.
2013
Economic growth constitutes the leading factor that indicates the economic success and power of the countries. It is expected to be an increase in the number of employed persons when country grows economically. But in recent years, it is observed that the economic growth doesn’t make an increase in employment. In the process which is called “jobless growth” unemployment rates also rise at the same time. These developments contrary to the expectations create an intense debate among economists
Türki̇ye’De Az Tehli̇keli̇ Ve Tehli̇keli̇ İş Yerleri̇nde “Aşiri İş Yükü” Algisi
Istanbul Aydin Universitesi Dergisi
Günümüzde mobbing davranışına dair çalışmaların sayısı hızla artmaktadır. NAQ-TR (Olumsuz Davranışlar Anketi Türkçe) ölçeğinin faktörlerinden biri olan "aşırı iş yükü", tıpkı diğer mobbing davranışları gibi çalışanlar üzerinde olumsuz etkilere sebep olmaktadır ve gündelik hayatta pek çok çalışanın aşırı iş yükünden şikayetçi olduklarını duymak mümkündür. Bu araştırmada, katılımcıların "aşırı iş yükü" davranışı konusundaki farkındalıkları NAQ-TR ve PHQ-9 (Hasta Sağlık Anketi 9) bağlamında incelenmektedir. Türkiye'de az tehlikeli ve tehlikeli iş yerlerinde çalışanlarla yürütülen üç aşamalı anketle katılımcıların anket sorularına verdikleri yanıtlar arasındaki tutarlılık ilişkisi analiz edilmiştir.
Türki̇ye’De Yeni̇ Ekonomi̇ni̇n Oluşum Süreci̇ni̇ Hizlandirmaya Yöneli̇k Uyum Çabalari
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2012
Son çeyrek yüzyılda dünya ekonomisinde küreselleşme olgusu ile birlikte hızlı bir dönüşüm yaşanmaktadır. Bu dönüşüm bilgi teknolojilerine dayalı ekonomik ilişkilerin ve mevcut iş olanaklarının yeni iletişim ortamlarını kullanarak yeniden şekillenmesi olarak tanımlanan yeni ekonomi ile ifade edilmektedir. Türkiye'de küreselleşen dünyada yeni ekonominin oluşum sürecini hızlandırmak amacıyla son dönemde yoğun bir çaba içerisine girmiştir. Bilimteknoloji politikaları, teknoloji değişim politikaları, elektronik ticaret koordinasyon kurulu pilot çalışması, e-dönüşüm Türkiye gibi çalışmalar yapılmasına rağmen, Türkiye'nin yeni ekonomin faydalarından yeterince yararlanamadığı ve yeni ekonominin oluşum sürecini hızlandırıcı çabaların devam etmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır.