KAPİTALİZM VE DOLAR HEGEMONYASI ALTINDAKİ EKONOMİK SİSTEM ARAYIŞINA İSLAMİ PERSPEKTİFLE ANALİZ An Analysis with Islamic Perspective over Economic Systems Seeking under Capitalism and Dollar Hegemony (original) (raw)
Related papers
2017
96 Normal 0 false false false EN-US X-NONE X-NONE /* Style Definitions */ table.MsoNormalTable {mso-style-name:"Table Normal"; mso-tstyle-rowband-size:0; mso-tstyle-colband-size:0; mso-style-noshow:yes; mso-style-priority:99; mso-style-parent:""; mso-padding-alt:0in 5.4pt 0in 5.4pt; mso-para-margin:0in; mso-para-margin-bottom:.0001pt; mso-pagination:widow-orphan; font-size:12.0pt; font-family:Calibri; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin;} Musluman ulkelerdeki ekonomik cozumlemeler, sistem, politika ve kurumsallik boyutuyla tum yapilanmalar batili kapitalist duzenin etkisinden kurtulamamaktadir. Bu calismamizda Islami bakis acisiyla sisteminin dolar gucune dayanan kapitalist hegemonya baglaminda Islam ekonomisi sistemi incelenmektedir. Ozellikle ABD dolarinin karsiliksiz ve bedelsiz senyoraj avantajinin diger ulkelerde dolarin degisim ve rezerv para olarak kullanilmasina b...
İslamî Perspektifte Ekonomi Felsefesi
2021
This article has been reviewed by at least two referees and scanned via a plagiarism software. / Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi.
AHLAKİ TEMELLERE DAYANAN İSLAM EKONOMİSİ SİSTEMİNDE DEVLETİN ROLÜ, 2018
ÖZ İnsanların toplu halde yaşamaya başlaması ile birlikte üretim, dağıtım ve tüketim ile ilgili olayları denetlemek ve ihtiyaçların kıt kaynaklarla en etkin şekilde karşılanması amacıyla iktisat bilimi ortaya çıkmış ve iktisat, toplum yaşamını yönlendiren vazgeçilmez unsurlardan biri haline gelmiştir. Toplumlar sosyo-kültürel ve dini yaşamlarından kaynaklı ihtiyaçları doğrultusunda iktisadi sistemlere yön vermişlerdir. Bu doğrultuda günümüzde içlerinde İslami ekonomik anlayışında olduğu birçok ekonomi sistemi ortaya çıkmıştır. İslam ekonomisi esas itibariyle asli kaynakları Kur'an ve sünnet olan bunun yanında icma, kıyas gibi kaynakları da referans alan bu yönüyle dini temellere dayanan bir iktisadi sistemdir. Dini temele dayalı bir anlayışı benimsemesi itibariyle diğer ekonomik sistemlerden ayrılmaktadır. Bu ekonomik sistemin etkin işleyişi devlet ve toplumun islam ekonomisi kuralları üzerinde mutabık kalarak birbiri ile uyumlu hareket etmesine bağlıdır. Sistemin işleyişinde herhangi bir tarafın eksik ya da yetersiz kalması İslam ekonomisini etkinlikten uzaklaştıracaktır. ABSTRACT At the beginning of people's collective life, the economy has emerged to control the events of production, distribution and consumption and to meet their needs in the most efficient way with scarce resources, and the economy has become one of the indispensable elements leading to the life of society. Societies have driven economic systems in line with the needs of their socio-cultural and religious life. In accordance with, there are many economical systems in which Islamic economics is in their day. The Islamic economy is basically an economic system based on religion, which refers to such sources as the Qur'an and the Sunnah, as well as the sources such as dissolution and comparison. An understanding based on religion is separated from other economic systems by its adoption. The effective functioning of this economic system depends on the state and the society acting in harmony with each other in agreement with the rules of Islamic economy. The inadequacy of any side in the operation of the system will make the Islamic economy inactive. GİRİŞ Dünya yaradılışı itibariyle tamamen bir sistem üzerine kurulmuş bir yapıya sahiptir. Nitekim bugün dahi tam anlamıyla çözülmüş değildir. Bu sistem içerisinde yer alan insanda yaradılışı itibariyle mükemmeliyet zinciri içerisinde yer almaktadır. Dünya'ya adaptasyon süreci
İslami Finans Kapsamında Döngüsel Ekonomi
Hitit İlahiyat Dergisi, 2021
Bu makale, en az iki hakem tarafından incelendi ve intihal içermediği teyit edildi. This article has been reviewed by at least two referees and scanned via plagiarism software.
İSLAM EKONOMİSİ BAĞLAMINDA DÜZENLEYİCİ VE DENETLEYİCİ KURUM OLARAK HİSBE TEŞKİLATI
Karabük Üniversitesi Uluslararası İslam Ekonomisi Kongresi, 2021
Her ekonomik sistem belirlediği prensipler ve maksatlara uygun olarak şekillenir ve kendi oluşturduğu kurumlarıyla hayat bulmaktadır. İslam’ın ortaya çıktığı yıllardan itibaren kamu düzeni ile toplumsal ahlâkı koruma ve iktisadi denetleme faaliyetini yürütmekle görevli resmî kuruluş olarak “Hisbe Teşkilatı” kurulmuştur. Uzun yıllar birçok İslam devletinde faaliyet yürüttükten sonra değişen idari ve iktisadi düzenler gereği isim olarak uygulamadan kalksa da farklı isimlerde varlığını devam ettirmektedir. Günümüz ekonomik, sosyal ve idari yaşamları içerisinde belirli alanların çalışma düzenlerini sağlamak, adli ve idari hukuk normlarına uygunlukları takip etmek amacıyla farklı isimlerle ve çalışma alanlarıyla birçok kuruluş oluşturulmuştur. Yapılan çalışmadan amaçlanan, Hisbe teşkilatının çalışma felsefesi anlatılarak günümüz devletlerinde ortaya çıkan düzenleyici ve denetleyici kuruluşların, geçmişte aynı amaçla faaliyet yürüten Hisbe Teşkilatı çalışma yapısına olan benzerlikleri ve farklılıklarını göstermektir. Bu çalışmada, günümüz iktisadi düzeni içerisinde belirlenmiş ticari, ekonomik ve sosyal alanlarda faaliyet yürüten düzenleyici kurumlar, Hisbe Teşkilatı çalışma yapısı ile olan benzerlikleri, konjonktürel değerlendirmeleri de göz önüne alınarak, mantıksal bir karşılaştırma ile ortaya konulmaya çalışılmıştır.
İslam ekonomisi anlayışından/düşüncesinden doğmuş olan İslami Finans son yıllara uluslararası finans sistemi içerisinde kök salmaktadır. Bu kendine özgüven alternatif finansal metotta, şeriata uygunluk, hukuki ve mekanik anlamında zorunlu, gerekli ve önemlidir. Şeriata uygunlukta İslami finansın İslamekonominin temel prensiplerini ve isteklerini yerine getirmesi ise ayrıcaönemlilik arz etmektedir. Bu noktada, son yıllardaki gelişmeler, İslamifinansın İslam ekonomisi değerlerinden uzaklaşarak "kapitalist" bir yönedoğru gittiğini göstermektedir. Bu yüzden, İslami finansın kapitalist üretiminsalt alternatif bir biçimi veya bir "ahlak ekonomisi" olmayı amaçlayan özgünve eşitlikçi alternatif bir ekonomik düzen olup olmadığını değerlendirmek içinise İslami bir ekonomik sistemin zorunluluğu gereklidir.
ÖZET Sermaye piyasaları, ülke içinde bulunan küçük tasarrufların büyük yatırımlara dönüştürülmesinde oldukça önemlidir. İslami sermaye piyasaları ise, yaklaşık 30 yıldır uygulama bulmasına ve geleneksel sermaye piyasalarına kıyasla oldukça küçük bir pazar payına sahip olmasına karşın, İslami finans sistemi içerisinde hızla yükselen bir segment olarak karşımıza çıkmaktadır. Bugün, uygulamanın sınırları, ilk çıktığı Ortadoğu ve Güneydoğu Asya'yı aşarak küresel bir boyut kazanmıştır. İslami hisse senetleri, İslami fonlar, İslami endeksler ve İslami borçlanma senetleri olarak tanımlayabileceğimiz sukuk İslami sermaye piyasalarında işlem gören ana enstrümanlar olarak sayılabilir. İslami endeksler, sermaye piyasalarında şer'i açıdan uygun şekilde yatırım yapmak isteyen yatırımcılar açısından alternatifleri artırmak ve geleneksel portföylerde çeşitlendirmeyi sağlamak üzere kullanılan sermaye piyasası araçlarından birisidir. Her bir İslami endeks, kendi şer'i danışma kurulu tarafından onaylanan kurallara ve düzenlemelere tabidir. Bir şirketin endeks şirketleri listesine girebilmesi için, faaliyet alanı ve finansal oranlar olmak üzere iki farklı kategorideki kriterleri sağlaması gerekir. Her iki kriteri de sağlayan şirketler listeye alındıktan sonra periyodik olarak bu işlemler tekrarlanır. Küresel çapta yaklaşık 20 yıldır işlem gören İslami endekslerin Türkiye'de 2011 yılından bu yana yayınlandığını görüyoruz. Katılım 50, Katılım 30 ve Katılım Model Portföy endeksleri bu alandaki boşluğu doldurmaktadır. Bu çalışma, sermaye piyasalarının derinliğini ve genişliğini artırabilecek, farklı bir ürün alternatifi olan İslami endeksler hakkında teorik bilgi sunma ve Türkiye uygulamalarını ortaya koyma amacındadır. Böylece, özellikle uluslararası piyasalarda İslami finans enstrümanlarına yatırım yapma arayışında olan küresel yatırımcılar için, yeni ürün geliştirme çabalarına bir katkı sağlanması beklenmektedir.
Küresel Kapitalizmin Finansallaşma Süreci Bağlamında İslam Ekonomisinin Finansallaşması Sorunu
FİNANSAL PİYASALARIN EVRİMİ Davranışsal Finans, İslami Finans, FinTech, 2022
Kapitalizmin yapısal açıdan 19. yüzyıldan sonra kendi kurumlarında yaşadığı köklü değişim ve dönüşüm, finans alanındaki pratiklerin finansal derinleşme yoluyla genişlemesi ve ardından gelen finansallaşmayı merkeze alan neoliberal politikalar, ekonomi başta olmak üzere birçok alanı tahakkümü altına almıştır. 1929 krizinden sonra üretim sektöründe yaşanan kar düşüklüğü, piyasa içerisinden faaliyet gösteren firmaların, devletin ve müteşebbislerin olağan karlılıklarını sürdürmek adına finans alanını daha çok tercih etmeye sevk etmiştir. Süreç içerisinde yavaş yavaş gerçekleşmeye başlayan finansal devrim, zamanla politik ekonominin baş figürü haline gelmiştir. Finansallaşmanın ve ortaya çıkan finansal devriminin en bariz sonuçları; devletin rolü azalırken küresel dünyada piyasaların rolü oldukça artmış, ülkeler arası ekonomik ilişkiler genişlemiş ve hem yerel hem de uluslararası boyutta finansal içerilme büyük bir ivme kazanmıştır. Tüm bu gelişmeler; küreselleşmenin, finansallaşmanın ve neoliberalist politikaların yükselişi olarak tanımlanmıştır. Konvansiyonel finans açısından durum böyleyken İslam ekonomisi alanında yürütülen çalışmalarda da gözle görülür bir dönüşüm yaşanmıştır. 1950’lerden itibaren İslami finans alanında yürütülen faaliyetlerin hızlı bir şekilde finansal alana kayması küresel ekonomik gelişmelerin bir sonucu olarak telakki edilse de İslam ekonomisinin değerleri ile piyasa gerçekliği arasında büyük bir boşluğun tebarüzü ile karşı karşıya kalınmıştır. Özellikle borçlandırma ve riskin bir başkasına transfer edilmesi yöntemi ile ekonomik kalkınmanın, finansal gelişmişliğin sağlanmaya çalışılması arzular ile gerçeklikler arasında İslam ekonomisini birçok açmaza sürüklemiştir. Bu çalışma küresel piyasaların finansallaşma süreci ile İslam ekonomisinin bu trende eklemlenme sorununu yapısal yönleriyle ele almaktadır. Ekonomik kalkınmanın finansal gelişmeye mi yoksa finansal gelişmişliğin ekonomik kalkınmaya mı bağlı olduğuna dair sorgulamalar yaparak finansallaşma ve buna dair ortaya çıkan problemlere karşı İslam ekonomisinin çözüm önerilerini ele almıştır.