AHLAKİ TEMELLERE DAYANAN İSLAM EKONOMİSİ SİSTEMİNDE DEVLETİN ROLÜ GOVERNMENT ROLE IN ISLAMIC ECONOMY SYSTEM OF MORAL BASES (original) (raw)
Related papers
Ahlaki̇ Temellere Dayanan İslam Ekonomi̇si̇ Si̇stemi̇nde Devleti̇n Rolü
2018
Insanlarin toplu halde yasamaya baslamasi ile birlikte uretim, dagitim ve tuketim ile ilgili olaylari denetlemek ve ihtiyaclarin kit kaynaklarla en etkin sekilde karsilanmasi amaciyla iktisat bilimi ortaya cikmis ve iktisat, toplum yasamini yonlendiren vazgecilmez unsurlardan biri haline gelmistir. Toplumlar sosyo-kulturel ve dini yasamlarindan kaynakli ihtiyaclari dogrultusunda iktisadi sistemlere yon vermislerdir. Bu dogrultuda gunumuzde iclerinde Islami ekonomik anlayisinda oldugu bircok ekonomi sistemi ortaya cikmistir. Islam ekonomisi esas itibariyle asli kaynaklari Kur’an ve sunnet olan bunun yaninda icma, kiyas gibi kaynaklari da referans alan bu yonuyle dini temellere dayanan bir iktisadi sistemdir. Dini temele dayali bir anlayisi benimsemesi itibariyle diger ekonomik sistemlerden ayrilmaktadir. Bu ekonomik sistemin etkin isleyisi devlet ve toplumun islam ekonomisi kurallari uzerinde mutabik kalarak birbiri ile uyumlu hareket etmesine baglidir. Sistemin isleyisinde herhangi ...
İSLAMIN SİYASİ DÜŞÜNCE EKOLLERİNİN TEŞEKKÜLÜ VE DEVLET BAŞKANLIĞI ANLAYIŞLARI
HOCA AHMET YESEVİ 2. ULUSLARARASI BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR KONGRESİ 6-8 Aralık 2019 ERZURUM Atatürk Üniversitesi , 2019
ÖZET İslam düşüncesinin başlangıcından beri dünyayı algılayış şekline bağlı olarak farklı fraksiyonlar ortaya çıkmıştır. Siyasal mezhepler de devlet başkanının kim olacağı tartışmaları etrafında İslamiyet'in ilk dönemlerinden itibaren siyasal hayatta önemli yer edinmişlerdir. Pek çok marjinal mezhep göz ardı edilerek çalışmada İslam siyasal tarihinde ana akımlar olarak beliren Şiilik, Haricilik ve Sünnilik'in teşekkülü ve bunların devletin başı olan yöneticilere ilişkin görüşleri irdelenip analiz edilmektedir. İslam siyasal mezheplerin tam olarak ne zaman ortaya çıktığıyla ilgili görüş birliği bulunmamaktadır. Ancak bazı yazarlar, siyasi mezheplerin İslamın üçüncü halifesi Osman döneminden sonra ortaya çıkmaya başladığını ifade etmektedir. Halife Osman döneminde başlayan sorunlar dördüncü halife Ali döneminde de devam etmiş ve iç huzursuzluklar devlet başkanının meşruiyeti konusunun bir problematik olarak ele alınmasına yol açmıştır. İç huzursuzlukların bulunduğu bir ortamda Ali'nin karşısında güçlü bir rakibin ortaya çıkması İslam siyasal düşüncesinde derin ayrılıkların oluşmasına zemin hazırlamıştır. Bu karışıklık ortamında ortaya çıkan siyasal mezhepler zamanla belirli bir taraftar kitlesi oluşumunu da ivmelendirmiştir. İlk çıktıkları günden bu güne kadar siyasi mezheplerin kabul ve reddiyeleri bir takım nedenlere bağlı olarak çeşitlenmiş, bazı durumlarda iç içe geçerek bir kafa karışıklığı meydana getirmiştir. Bu bakımdan incelemeye tabi tutulan mezheplerin kendi içindeki tonlarından ve birbirini çapraz kesen benzerliklerinden sarf-ı nazar edilerek, bu çalışmada ana tonlar ve hâkim renklerden hareket edilecektir. Birçok açıdan farklılaşan bu üç siyasi mezhepte devlet başkanına/devlet başkanlığı makamına yüklenen anlam ve fonksiyon bundan elbette nasibi almıştır. Şii ekol, devletin başına Ali'nin soyundan gelen birinin geçmesi gerektiği iddia etmiş ve bu iddiasını kanıtlayacak argümanlara sahip olduğunu ileri sürmüştür. İslam düşüncesinin en keskin radikalleri olarak tanınan Hariciler, devlet başkanlığı makamının zorunluluğu konusunda çok da ısrarlı olmamışlardır, devlet başkanlığı görevinin gerekli olduğu bir durumda bu yetki ya da görev bir kişi veya zümrenin hakkı değildir. Yönetici olmanın akli veya şeri herhangi bir zorunluluk gerektirmediğini iddia eden haricilere göre, yönetici olma hakkı eşit oranda bütün Müslümanlara aittir. Sünnilik ise devlet yöneticiliğini ne Hariciler kadar geniş bir yelpazede ele almış ne de Şiiler gibi belirli bir aile veya soya ait olduğu iddia etmiştir. Sünnilik devlet başkanlığını belli şartlara bağlamıştır ve bu şartları sağlayanların devlet başkanı olmasının önünde engel bulunmamaktadır. Bu çalışmada İslam'ın siyasi düşüncelerinin ortaya çıkış süreci ve devlet başkanlığına bakış açıları incelenmiştir.
Özet Müslüman ülkelerdeki ekonomik çözümlemeler, sistem, politika ve kurumsallık boyutuyla tüm yapılanmalar batılı kapitalist düzenin etkisinden kurtulamamaktadır. Bu çalışmamızda İslami bakış açısıyla sisteminin dolar gücüne dayanan kapitalist hegemonya bağlamında İslam ekonomisi sistemi incelenmektedir. Özellikle ABD dolarının karşılıksız ve bedelsiz senyoraj avantajının diğer ülkelerde doların değişim ve rezerv para olarak kullanılmasına bağlı olduğu ve bunun da orta gelir tuzağında bulunan ve Ar-Ge ile yenilikçi teknolojilerle üretkenliklerini geliştirememiş olan ülkelere karşı haksız bir rekabeti doğurduğu tespiti yapılmaktadır. İddiamız, İslam'ın ekonomik sisteminin kapitalist sisteme göre insanın huzurunu sağlama ve hayatını kolaylaştırma noktasında daha tutarlı, mantıklı ve yararlı sonuçlar doğurduğudur. Ekonomi, iktisadi sistem ve İslam dini çerçevesinde yapılan analizlerde çağdaş ve orijinal bir yaklaşıma sahip eserlerden yararlanılarak maddeci sistemlere nazaran İslam...
Sosyo-Ekonomik Dengenin Oluşumunda İslam'ın Rolü
kutuphane.uludag.edu.tr
Büyük dinler, genel olarak, yoksulların ve ezilen sınıfların lehinde bir tutuma sahip görünürler. Tevrat, fakirleri ezen zenginlere karşı müsamahasız bir tutum takındığı halde uygulamada Yahudiler, yoksulluğun hafifletilmesi, köleliğin kaldırılması türünden Tevrat'ın ilkelerini yalnız Musevilere inhisar ettirmektedir. Hıristiyanlık da fakirler için merhamet sunan bir din profili çizer. Ancak bu din, sosyal sorunlar karşısında kaygısız görünür. Gelir dağılımı dengesinin kurulması, sosyal adalet ve ontolojik eşitlik anlayışı, İslami tevhid inancının başta gelen hedeflerindendir. Kur'an'ın tek Tanrıcılık, sosyo-ekonomik adalet ve Ahiret Günü kavramları birbiriyle çok yakından bağlantılı kavramlardır.
İslam’da Kamu Ekonomi Politikası
KATRE
Bu makale, en az iki hakem tarafından incelenmiş ve intihal içermediği teyit edilmiştir. / This article has been reviewed by at least two referees and confirmed to include no plagiarism.
İSLAM EKONOMİSİ BAĞLAMINDA DÜZENLEYİCİ VE DENETLEYİCİ KURUM OLARAK HİSBE TEŞKİLATI
Karabük Üniversitesi Uluslararası İslam Ekonomisi Kongresi, 2021
Her ekonomik sistem belirlediği prensipler ve maksatlara uygun olarak şekillenir ve kendi oluşturduğu kurumlarıyla hayat bulmaktadır. İslam’ın ortaya çıktığı yıllardan itibaren kamu düzeni ile toplumsal ahlâkı koruma ve iktisadi denetleme faaliyetini yürütmekle görevli resmî kuruluş olarak “Hisbe Teşkilatı” kurulmuştur. Uzun yıllar birçok İslam devletinde faaliyet yürüttükten sonra değişen idari ve iktisadi düzenler gereği isim olarak uygulamadan kalksa da farklı isimlerde varlığını devam ettirmektedir. Günümüz ekonomik, sosyal ve idari yaşamları içerisinde belirli alanların çalışma düzenlerini sağlamak, adli ve idari hukuk normlarına uygunlukları takip etmek amacıyla farklı isimlerle ve çalışma alanlarıyla birçok kuruluş oluşturulmuştur. Yapılan çalışmadan amaçlanan, Hisbe teşkilatının çalışma felsefesi anlatılarak günümüz devletlerinde ortaya çıkan düzenleyici ve denetleyici kuruluşların, geçmişte aynı amaçla faaliyet yürüten Hisbe Teşkilatı çalışma yapısına olan benzerlikleri ve farklılıklarını göstermektir. Bu çalışmada, günümüz iktisadi düzeni içerisinde belirlenmiş ticari, ekonomik ve sosyal alanlarda faaliyet yürüten düzenleyici kurumlar, Hisbe Teşkilatı çalışma yapısı ile olan benzerlikleri, konjonktürel değerlendirmeleri de göz önüne alınarak, mantıksal bir karşılaştırma ile ortaya konulmaya çalışılmıştır.
2017
96 Normal 0 false false false EN-US X-NONE X-NONE /* Style Definitions */ table.MsoNormalTable {mso-style-name:"Table Normal"; mso-tstyle-rowband-size:0; mso-tstyle-colband-size:0; mso-style-noshow:yes; mso-style-priority:99; mso-style-parent:""; mso-padding-alt:0in 5.4pt 0in 5.4pt; mso-para-margin:0in; mso-para-margin-bottom:.0001pt; mso-pagination:widow-orphan; font-size:12.0pt; font-family:Calibri; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin;} Musluman ulkelerdeki ekonomik cozumlemeler, sistem, politika ve kurumsallik boyutuyla tum yapilanmalar batili kapitalist duzenin etkisinden kurtulamamaktadir. Bu calismamizda Islami bakis acisiyla sisteminin dolar gucune dayanan kapitalist hegemonya baglaminda Islam ekonomisi sistemi incelenmektedir. Ozellikle ABD dolarinin karsiliksiz ve bedelsiz senyoraj avantajinin diger ulkelerde dolarin degisim ve rezerv para olarak kullanilmasina b...