Türki̇ye'De Mülki̇ İdari̇ Taksi̇mata İli̇şki̇n Yasal Mevzuatin Değerlendi̇ri̇lmesi̇ Ve Sorunlar (original) (raw)

Türkiye'de Mülki İdari Taksimata İlişkin Yasal Mevzuatın Değerlendirilmesi ve Sorunlar

Günümüzde Türkiye'deki mülki idari bölümlenme Osmanlı Devleti döneminden kalma yöntemlere dayanmaktadır ve Fransız mülki idari yapılanmasından etkilenmiştir. T.C. 1982 Anayasası'nın 126. maddesine göre Türkiye'de mülki idari birimler il, ilçe ve bucak olarak yapılandırılmaktadır. İlçeler, mülki idari yapılanmanın en önemli kademelerinden biridir. Günümüzde ilçe düzeyindeki en temel problem alan, nüfus büyüklüğü, sosyoekonomik ve fiziki yapı parametreleri açısından ilçe olma kriterleri taşımayan; ya da zaman içerisinde ilçe idari birimi statüsündeki yerleşme karakteristiğini kaybetmiş yerleşmelerin hala ilçe statüsünde olmalarıdır. Bu problemlerin ortaya çıkmasının temel nedenlerden biri yasal mevzuattaki eksikliklerdir ve çözüme kavuşturulabilmesi için ilçe idari sınırlarının ve büyüklüklerinin belirlenmesine yönelik kriterlerin mevzuat ile tanımlanması gerekmektedir. İlçelerin bu bağlamda ele alınarak sorunların çözümüne gidilmesi kamusal hizmetlerin daha etkin bir biçimde sunulmasına katkı sağlayacak olup, ülke kaynaklarının kontrol edilemez bir biçimde israf edilmesini de engelleyecektir. Bu araştırma kapsamında idari yapılanmaya ilişkin yasal mevzuat ve mevzuattaki eksiklikler ele alınmış olup, bu eksikliklerin neden olduğu sorunlar ortaya konmuştur. ABSTRACT Today division of civil administration in Turkey is being conducted with methods left from the era of the Ottoman Empire and is affected from the structure of French civil administration. On the basis of article 126 of the Constitution of 1982, the civil administrative units have formed as provinces, districts and sub-districts in Turkey. Districts are essential parts of provincial

Türki̇ye’De Temi̇nat Mektuplari: Uygulamalar Ve Hukuki̇ Sorunlar

Finansal Araştırmalar ve Çalışmalar Dergisi, 2013

Teminat mektupları, ilk defa 1927'de Bakanlar Kurulu Kararıyla Türk hukuki ve iktisadi hayatında yer almasına rağmen konuyla ilgili müstakil bir düzenleme hala mevcut değildir. Türk mali sektöründe 200 milyar TL toplam büyüklüğe ulaşan teminat mektuplarına ilişkin müstakil bir düzenleme eksikliği sebebiyle ortaya çıkabilecek risklerin azaltılamaması konunun ehemmiyetini öne çıkarmaktadır. Ekonomik sistemde yaygın kullanım alanı bulunan teminat mektuplarının tarihçesi bankaların kuruluşuna götürülebilecek kadar eski olmasa da uluslar arası anlamda standart bir düzenleme ancak 1990'lı yıllardan sonra yapılmıştır. Ülkemizde uygulama zemini genel mevzuata ve süregelen uygulamalara dayanan teminat mektuplarından doğabilecek riskler, risk yönetiminin etkinsizliğine, banka bilançolarında bozulmaya ve iflaslara varabilecek likidite sıkışıklıklarına ve güven kurumu olan bankalar için en az diğer riskler kadar önemli olan itibar ve sistemik risklerin doğmasına yol açabilecektir. Bu çalışmanın amacı; teminat mektuplarının, mevcut hukuki alt yapısının ortaya konularak tanımı, niteliği, tarafları, uygulama alanları ve zamanaşımı kavramlarının belirlenmesi ve hukuki sorunları çerçevesinde alınabilecek önlemlere ilişkin önerilerin yapılmasıdır.

Türki̇ye’De Diş Deneti̇m Mevzuati Ve Kamu Mali̇ Yöneti̇mi̇ne Yansimalari

M U Iktisadi ve Idari Bilimler Dergisi, 2017

Kamuda bütçeleme ve bütçelemenin bir aşaması olan denetim alanında dünyada yaşanan gelişmeler, Türkiye' de kamu mali yönetimi ve denetim sisteminde esaslı değişimlerin yaşanmasına zemin hazırlamıştır. Bir denetim türü olan dış denetim alanında 1982 Anayasası'ndan sonra ilk esaslı mevzuat değişikliği, 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile yaşanmıştır. 5018 Sayılı Kanun sayesinde şekillenen yeni kamu mali yönetim sistemi ile uyum içinde hareket edecek dış denetim sürecinin temelleri de aynı kanun ile atılmıştır. 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile dış denetim alanındaki mevzuat revizyonu, 6085 Sayılı Sayıştay Kanunu ile detaylandırılmış ve tamamlanmıştır. Bu çalışma, dış denetim alanında Türkiye' de yaşanan mevzuat değişikliklerine eski ve yeni kanunların karşılaştırmalarını yapmak suretiyle detaylı olarak yer vermekte; mevzuat değişikliklerinin kamu mali yönetimine yansımaları ile literatüre katkı sağlamayı amaçlamaktadır.

Türki̇ye’De Cumhurbaşkanliği Hükümet Si̇stemi̇ni̇n Yasama, Yürütme, Yargi Organlari İle Taşra Ve Yerel Yöneti̇mlere Etki̇leri̇ni̇n Değerlendi̇ri̇lmesi̇

DergiPark (Istanbul University), 2022

Öz 16 Nisan 2017 tarihli Anayasa değişikliği birlikte Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmiştir. Hükümet sistemi değişikliğiyle yasama, yürütme ve yargı organlarında yapısal ve fonksiyonel düzenlemeler yapılmıştır. Bu yeni düzenlemeler özellikle yasama ve yürütme organları arasındaki anayasal ilişkileri farklı derinlik ve boyutta etkilemiştir. Yürütme organının tek temsilcisi olan Cumhurbaşkanı, görev ve yetkilerinde yaşanan artış ve genişlemeyle merkezi idarenin kuruluşunda ve üst düzey kamu yöneticilerinin atanmasında önemli bir aktör haline gelmiştir. Yeni hükümet sisteminin merkezi idarenin taşra teşkilatına ve yerel yönetimlere de etkileri olmuştur. Literatür taraması ve gözlem yöntemi kullanılarak hazırlanan bu çalışmanın amacı Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle yasama, yürütme ve yargı organlarında meydana gelen değişiklikleri ve bu

Türki̇ye’De Yerel Yöneti̇mleri̇n Kamuoyu Deneti̇mi̇nde Etki̇nli̇k Sorunu

2018

Gunumuzde kitle iletisim araclarinin yayginlasmasi ve gelisimi, baski gruplarinin gorece bir sekilde etkinlik gostermesiyle birlikte kamuoyu sesini daha etkin bir sekilde duyura bilir hale gelmistir. Fakat kamuoyunun etkinligini yerel yonetimlerin denetiminde istenildigi duzeyde gorememekteyiz. Bu calismanin amaci, kamuoyunun yerel yonetimleri etkin olarak denetlemesinin onundeki engelleri tespit etmek ve ortaya cikan sorunlara cozum onerileri sunmaktir. Calismada oncelikle, yerel yonetimlerin denetim sekillerinden biri olan kamuoyu denetimi ve etkinligi sorunu, kamuoyunun tanimi ve tarihsel gelisimi incelenerek okuyucunun konuyu daha saglam temellerde anlamasi amaclanmistir. Daha sonra, siyasal sistemlerde kamuoyunun olusumu, kamuoyunun olusmasinda etkili olan etmenler, kamuoyu denetiminin etkinligini saglayan kosullar ve yerel yonetimlerde kamuoyu denetiminin etkinligi tartisilmistir. Calismada derleme yontemi ile alandaki literatur taranmis ve calismanin bulgularinin sonucu olara...

TÜRK HUKUKUNDA KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN GERİ ALINMASINDA İDARENİN SORUMLULUĞUNUN ESKİ MALİKE YÜKLETİLMESİ SORUNU

ÖZET Kamulaştırma, mülkiyet hakkına doğrudan müdahale eden bir idari işlem olup, kuralları ve sınırları 1982 Anayasasında belirlenmiştir. Belirlenen ilkeler çerçevesinde bu işlemin yapılma usulü ile ilgili detaylar, ayrıntılı olarak 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nda düzenlenmiştir. Bu kanun çerçevesinde taşınmazı hakkında kamulaştırma kararı verilen eski malike; idarenin, kanundan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde taşınmazı geri alma hakkı verilmiştir. Bu hakkın kullanılmasının şartları kanunda; özetle, kamulaştırma tarihinden itibaren 5 yıl geçmesi ve sürenin dolmasından itibaren bir yıl içinde eski malikin talepte bulunması olarak belirlenmiştir. Kanundan kaynaklanan bu yükümlülüklerini yerine getirmeyen idare tarafından, eski malike yüklenen bedel ödeme yükümlülüğü, idare hukukunun ilkeleri ve özelde de idarenin kusur sorumluluğu açısından değerlendirilmeye muhtaçtır.

Türkı̇ye'de Tarı̇h Eğı̇tı̇mı̇nı̇n Sorunlarına Genel Bı̇r Bakış

Öz Bu bildiride günümüzde Türkiye'de tarih eğitiminin sorunları, öğretim programı (müfredat), ders kitapları ve diğer öğretim materyallerinin durumları, öğretmen yetiştirme ve görevlendirme süreçleri, öğrenci ilgi ve tutumları gibi pek çok değişken açısından genel olarak tartışılmıştır. Çalışmada tarama yöntemi kullanılarak literatürdeki çalışmalardan hareketle tartışmalara odaklanılmıştır. Türkiye'deki genel durum program, ders kitabı, öğretmen ve öğrenci açısından kısa kısa betimlenmiştir. Buna göre özetle şu sonuçlara ulaşılmıştır: Tarih programlarında yapılandırmacı yaklaşımdan etkilenmeyle gerçekleşen değişim önemli olmakla birlikte bu durum, çağdaş bir tarih eğitimi için yeterli görülmemiştir. Tarih ders kitaplarında görsel öge kullanımı ve öğretimsel tasarımlar bakımından olumlu gelişmeler olsa da kronik sorunların bazılarının devam ettiği söylenebilir. Araştırmalar, öğretmenlerin genelinin tarih derslerinde farklı materyal kullanmak, farklı yöntem ve tekniklerle ders işlemek konusunda isteksiz oldukları farkedilmiştir. Pedagojik Formasyon Sertifika Programlarıyla öğretmen yetiştirme varolduğu sürece, eğitim fakültelerinde yetişen tarih öğretmenlerinin sorunlarını konuşmanın anlamsızlaştığı görülmüştür. Tarih öğretmeni atama kriterlerinde yer alan KPSS öğretmenlik için büyük bir sorundur. Buna ek olarak son dönemde getirilen mülakatla seçim bu sorunu daha da derinleştirecektir. Anahtar kelimeler: tarih eğitimi, tarih dersleri, tarih öğretiminin sorunları. Abstract In this paper, it have been discussed in general terms many variables current problems of history education in Turkey, educational program (curriculum), textbooks and cases of other teaching materials, teacher training and recruitment processes, such as students' interests and attitudes. It have used on the survey method in addition to studies in the literature debate in paper. It has been described briefly in terms of teachers and students the general situation in Turkey programs, and textbooks. Accordingly summarized reached the following conclusions: While it is important in this case with the changes that have occurred in the history programs affected by the constructivist approach, there were not enough