Savaşın Değişimi ve Kuramsal Tartışmalar (original) (raw)

Savaş Kuramları - Temel Düşünürler ve Yaklaşımlar

Savaş Kuramları, Ankara, Adres Yay., 970 p., 2015

"Savaş Kuramları – Temel Düşünürler ve Yaklaşımlar" çalışmamız savaşa dair bir tarih kitabı formatında hazırlanmamıştır; tam aksine savaşı farklı açılardan anlamak için düşünürlerin yaklaşımını bir araya getiren bir kılavuz kitap olarak tasarlanmıştır. Dolayısıyla farklı düşünürlerden ve kültürlerden yola çıkarak savaşa olan bakış açılarının bir harmanlamasını yapmak istiyoruz. Bunu yaparken de uluslararası ilişkiler disiplinine Türkçe literatür katkısında bulunmak arzusundayız. Akademik literatürde uzmanlık alanında bağlı olarak Türkçemizi geliştirmek için uluslararası akademik teamüllere uygun olarak diğer sosyal bilimler branşlarından terminolojik destek almak (ekonomi, siyaset bilimi, iletişim, sosyoloji, vs.) çabasına girdik. Savaş gibi karmaşık bir konuyu tek bir teknik dille anlatmak yeterli değildir. Bu çaba-mızı ortaya koyarken özellikle İngilizce terminolojiyi de aktarmaya özen gösterdik, çünkü Türkçemizde yer alan birçok kuramsal çalışmada farklı terminolojik girişimlerle bir anlaşılmazlık sorunu karşımıza çıkıyor. Bu sorunu aşmak için uluslararası teknik literatürü de aktarmanın böylesi kapsamlı bir çalışmada zorunluluk olduğunu düşündük. Türkçemize akademik katkının ötesinde bu çalışmamızla sizlere geniş bir kaynakça olanağını da sunmayı amaçladık. Gerek ilgili düşünürlerden yola çıkarak gerekse ele aldıkları temaların ve tartışmaların çerçevesini aktararak bu konularda uzman olanları ve olmak isteyenleri yönlendirmek istedik. Kitabımız, Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler doktora programında yer alan Savaş Kuramları dersinden ilham alarak başlamış bir çabanın ürünüdür. Konuya ilişkin Türkçe kuramsal literatürün sınırlı olması bizlere böyle bir ihtiyacı hissettirmiştir. Dolayısıyla davranış-salcı bir çalışma metoduyla, sadece güvenlik ya da realist eksenlere odaklanmadan, çoğulcu görüşlere açık, dinamik ve genç akademisyenlerle yola çıkarak savaşı tanımlama ve tartışma adına eserleri ve görüşleriyle destek vermiş, çığır açmış ve entelektüel bir miras bırakmış düşünürler ve kuramcıları bu kitabımızda ele almak istedik. Bu çerçevede kitabımız üç kısımdan oluşmaktadır. Öncelikle birinci kısımda Antik çağlardan yakın çağlara kadar uzanan tarih dilimine damgasını vurmuş, savaş ve strateji konusunu ele almış temel düşünürleri Klasik tartışmalar: Mutlak Savaş ve Stratejik Düşünce başlığı altında yer vermeye çalışıyoruz. Bu kapsamda bu düşünürleri detaylı olarak inceleyen ve tartışan akademisyenler ile araştırmacıları da ele almak istiyoruz. İkinci kısım çerçevesinde modern düşüncelere odaklanarak, Gelenekselcilikten Davranışsalcılığa; Sistem, Devlet ve Savaş başlığıyla, 20. yüzyılın ikinci yarısında, özellikle de Soğuk Savaş yıllarında realizm ve davranışsalcılığın ağır bastığı, gelenekselci görüşlere odaklanan ve tartışan düşünürleri incelemekteyiz. Üçüncü kısımımız tamamen farklı bir açıyı ele almaktadır: Savaşın Bilimsel Etüdü: Nedenler ve Korelasyonlar başlığı altında J.D. Singer ile başlayan salt davranışsalcı bakış açısıyla savaşın nedenselliğinden yola çıkarak süreci analiz eden ve kantitatif modellendirmelere yer veren düşünürleri ve araştırmacıları kapsamaktayız. Bu çerçevede Oyun teorisinden rekabete, Demokratik barıştan uluslararası krizlere kadar uzanan farklı kuramsal yaklaşımlarla günümüz akademik dünyasının tartışmalarını ve araştırmalarını sizlere aktarmak çabasındayız.

Bir Kuramsal Analiz: Çatışma ve Terör

Barış Araştırmaları ve Çatışma Çözümleri Dergisi, 2021

Bir kavram olarak yeni olmamakla birlikte, terörizm, özellikle de siyasi doğası gereği, modern tarihin en önde gelen endişe kaynaklarından biri haline gelmiştir. Hem güvenlik yönü hem de siyasi sonuçları açısından çağdaş toplumun önündeki en önemli zorluklardan biridir. Terörizm konusunda teori geliştirmeye yönelik çalışmalar mevcut olmasına karşın, henüz psiko-sosyal bir olgu olarak terörizmi anlama ve açıklama potansiyeline sahip güçlü bir teori geliştirilememiştir. Bu çalışmanın temel amacı, terörizmi çatışma çözümü ve barış çalışmaları alanında geliştirilen teorik yaklaşımlar çerçevesinde analiz etmektir. Bu bağlamda çalışma, yeni bir kuramsal yaklaşım ortaya koyma iddiası taşımamakta, bunun yerine mevcut kuramlardaki açıklama biçimlerine dair eleştirel bir bakış açısı ortaya koymaya yönelmekte ve böylelikle; terörizm ve terörle mücadele konulu literatüre katkı sağlamayı hedeflemektedir.

Stratejik Kültür ve Güncel Kuramsal Tartışmalar

Uluslararası İlişkiler ve onun bir alt dalı sayılabilecek olan Güvenlik Stratejileri alanında, uluslararası aktörlerin eylemlerinin sebeplerini ve sonuçlarını anlayabilmek için pek çok teori geliştirilmiş; ulusların karşılaştıkları uluslararası sorunlara müdahale biçimleri de araştırmacıların ilgi alanlarından birisi olmuştur. Aslında " müdahale biçimleri " tabirinden, karar alıcıların verili bir soruna yaklaşımları anlaşılmaktadır. Dolayısıyla " müdahale " bir karar alma davranışının sonucunda biçimlenir. Herhangi bir sosyal bilim araştırmasının bu alandaki çabası ise olgudan düşünceye doğru iz sürmek ve bu sayede siyasi elitin yaklaşım biçimini, tam manasıyla " karar alma biçimini " karakterize etmek şeklinde özetlenebilir. Sonuçların ise " stratejik kültür " , " güç kullanımı tarzı " , " savaş tarzı " , " güvenlik kültürü " , " dış politika yaklaşımı " gibi şekillerde adlandırıldığı görülür. Bu çalışmanın odağını ise, siyasi/stratejik/güvenlik karar alıcı elitinin güvenlik siyasasına ve nihayet bu siyasasının gerçekleştirilmesindeki güç kullanım tercihlerine odaklanan " stratejik kültür " kavramıyla ilgili olarak uluslararası ve ulusal akademik literatürde yer alan tartışmalar oluşturmaktadır.

Kavram ve Kuramlarla Bir Başkadır

Nobel, 2021

Netflix’te 12 Kasım 2020 tarihinde gösterime girdiği günden itibaren en çok konuşulan dizilerin başında gelen “Bir Başkadır” dizisi, bu kitabın ortaya çıkışında çok büyük rol oynamış ve dizinin her bir bölümünde geçen olaylar, konular, kuramlar, mesajlar incelenerek aslında sadece bir diziden ibaret olmadığı ve çok önemli sosyal, psikolojik, ekonomik, cinsiyetçi, toplumsal mesajları da içerisinde barındırdığı tespit edilmiştir. Bu tespitlerden yola çıkılarak, bir Türkiye mozaiği olan dizi, toplumsal cinsiyetten başörtü sorununa; feminist yaklaşımdan siyasal tartışmalara kadar geniş bir yelpazede, kuramlar çerçevesinde, 7 başlık altında değerlendirilmiştir. Siz değerli okurlara, diziyi farklı bakış açılarından görebilmeniz için yol gösterici bir kitap olması dileğiyle…

KÜRESELLEŞME VE DEĞİŞEN VATANDAŞLIK

Vatandaşlık kavramı, ilk kez ortaya çıktığı Antik Yunan döneminden bu yana, ilgi çekici bir kavram olmuş ve tarihin farklı dönemlerinde, farklı biçimler almıştır. Antik Yunan devrinde, belirli kişilere tanınan bir ayrıcalık, Roma döneminde statü ifade eden bir değer biçimini almış, Ortaçağ'da ise kent devletlerinden almış olduğu güçle modern vatandaşlığın temellerini oluşturan kent devleti vatandaşlığı biçimine dönüşmüştür. Ortaçağ'ın kapanmasının ardından güçlenen merkezi krallıklarla vatandaşlık, yeniden keşfedilmeyi bekler hâle gelmiş ve geçmiş dönemde var olan önemini yitirmeye başlamıştır. Bu süreç, Fransız Devrimi'ne değin sürmüştür. Fransız Devrimi sonrası oluşan fikrî ortam, ulusçuluğa güç kazandırmış, imparatorlukların yerine ulus-devletler kurulmaya başlamıştır. Ulus devletlerde vatandaşlık, çift yönlü bir kavram hâline gelmiştir. Vatandaşlık, bir yönüyle mutlak monarşi rejimlerinde, monarkın tebaası konumunda olan 'edilgen halk' kitlesini, 'hak sahibi' etkin bir topluma dönüştürmüş ve toplumun farklı kesimlerini, hukukî temelde eşit hâle getirmişken, diğer bir yönüyle de bireysel farklılıkları göz ardı eden ve devlet otoritesini güvence altına alan araçlardan birisi hâline dönüşmüştür.

Deği̇şen Karakteri̇ Bağlaminda Savaşla İlgi̇li̇ Kavramlarin Yeni̇den Siniflandirilmasi

SAVSAD Savunma ve Savaş Araştırmaları Dergisi, 2021

Geçmişten günümüze savaşlar, devletler arasındaki güç siyasetinde önemli bir enstrüman olarak yer almaktadır. Değişen dünya politiği nedeniyle günümüzde devletler arasında yaşanan savaşlara geçmişle kıyaslandığında nadiren şahit olunmakta, buna karşın çatışma alanları çok sayıda devlet dışı silahlı aktöre ev sahipliği yapmakta, gerek devletler gerekse devlet dışı aktörler alışılagelmişin dışında çatışma yöntemlerine ve şiddet türlerine yönelmektedir. Dolayısıyla yeni, hibrit, sınırsız, birleşik savaş gibi kavramlar geleneksel savaş türlerine eklemlenerek silahlı çatışma terminolojisini genişletmektedir. Bu çalışma ile askerî ve akademik çevrelerce kullanılan savaş/silahlı çatışma/çatışma kavramları için ortak bir terminoloji oluşturabilmek ve tanımları üzerinden daha kapsamlı bir sınıflandırmaya ulaşabilmek amaçlanmaktadır. Soyut düşünmek için somut kavramlara olan ihtiyacı karşılayabilmek maksadıyla, savaş kavramlar; olguyu oluşturan "kim kiminle, ne maksatla, hangi mekânda, hangi yöntemlerle, hangi şiddet yoğunluğuyla, hangi güç unsurlarını kullanarak" sorularına cevap verecek şekilde sınıflandırılmış ve silahlı çatışma/çatışma içeren kavramların tanımlarına yer verilmiştir. Tanımları esas alarak ulaşılan nihai sınıflandırma sonucunda, savaşı oluşturan unsurların kombinasyonlarını kullanarak savaşla ilgili kavramların sayısının artırılmasının mümkün olabileceği, geleceğin savaş kavramlarının üretiminde teknolojinin ve doğal kaynakların paylaşılmasında ortaya çıkması muhtemel anlaşmazlıkların terminoloji için yeni fırsatlar sunabileceği sonucuna varılmıştır.