Bağlam, girdi, süreç ve ürün (BGSÜ) modelini kullanarak bir İngilizce hazırlık programının değerlendirilmesi (original) (raw)
Related papers
Bu makale, dört gelişmekte olan Avrupa ülkesi ve Türkiye için hisse senedi piyasası getirilerinin volatilitesini modellemek için GARCH tipi modellerin kullanımını incelemektedir. Finans alanında gelişmekte olan piyasalar olarak kabul edilen Bulgaristan (SOFIX), Çek Cumhuriyeti (PX), Polonya (WIG), Macaristan (BUX) ve Türkiye'ye (XU100) ait günlük veriler kullanılmıştır. PX ve BUX, WIG ve XU getirileri için GARCH, GJR-GARCH ve EGARCH etkilerinin belirgin olduğunu, SOFIX için ise anlamlı bir GARCH etkisinin bulunmadığını tespit ettik. Her iki piyasa için de volatilite şoklarının oldukça kalıcı olduğu ve eski haberlerin volatilite üzerindeki etkisinin önemli olduğu sonucuna varılmıştır. Gelecekteki araştırmalar, uluslararası gelişmekte olan piyasaların günlük getirilerini kullanırken çok değişkenli zaman serisi modellerinin performansını incelemelidir.
Cukurova University Faculty of Education Journal
Hiyerarşik veriler üzerinde tek düzeyli analizlerin kullanımı ile tek ve çok düzeyli yapısal eşitlik modelinin uygulanmasında karşılaşılan sorunlara ilişkin literatürde ampirik bir kanıt bulunmamaktadır. Bu çalışmada, Türkiye’de PISA 2015 uygulamasına katılmış bireylerin fen başarısını yordadığı düşünülen fen öğrenmekten zevk alma, fen öğreniminde araçsal güdülenme, fen öz yeterliği, eğitim sürecindeki engeller, öğrenme engeli değişkenlerinin etkisi tek düzeyli ve çok düzeyli yapısal eşitlik ile modellenmiştir. Yordayıcı değişkenlerin etkileri, verilerin toplanması ve ayrıştırılması ile oluşturulan iki tek düzeyli model ile kestirilmiş ve model uyumu ile standartlaştırılmış parametreler açısından iki düzeyli model ile karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak grup düzeyi göz ardı edilen modelde regresyon katsayılarına ait standart hataların azalmasından, birey düzeyi göz ardı edilen modelde ise grup içi varyans analize dâhil edilmediğinden ve veri kaybı yaşanmasından dolayı yanlı sonuçlar e...
Kişisel mSağlık uygulamalarından Kano Modeli ile beklentilerin belirlenmesi
2018
Bu calismanin temel amaci, kullanici beklentilerini daha iyi tanimlayan ve bu beklentilerin kullanici memnuniyeti uzerindeki etkilerini olcumleyen Kano modeli ile mSaglik uygulamalarinin daha etkin bir sekilde gelistirilmesine katkida bulunmaktir. Kullanicilarin mSaglik uygulamalarindan beklentilerinin degerlendirilmesi onemlidir. Kano modeli, kullanicilarin mSaglik uygulamalarindan beklentilerini gruplandiran ve mSaglik uygulama tasarimcilarina yol gosteren etkin bir yontemdir. Bunun yansira Kano modeli, mSaglik uygulama tasarimcilarinin kullanicilarina sunduklari degere bagli olarak tasarimin teknik gereksinimlerini siniflandirmasi ve tasarimda dikkate alinmamasi gereken gereksinmelerin / ozelliklerin tanimlanmasina imkan verir. Bu model sayesinde tasarimcilar ve gelistiriciler degerli zaman, para ve enerji israfini onleyebilirler. Bu calismanin arastirma bolumunde, mSaglik uygulamalari tasarim ozelliklerinin ortaya cikarilmasinda Kano modeli kullanilmistir. Pamukkale Universitesi...
Kriz Yönetimi Sisteminin Verimliliğinin Yapısal Eşitlik Modeliyle Değerlendirilmesi
2016
Acil durumlarda ortaya çıkan zararların ve can kayıplarının önüne geçilmesini amaçlayan kriz yönetimi politikaları kamu yönetiminde çok önemli bir yere sahiptir. Kurumsal ağların verimliliği ölçülerek bir sonraki acil durumda daha kaliteli bir kriz yönetimi sağlayacak çözümler üretilebilir. Kriz yönetimi uzun bir süreç olduğu için kısa zamanda belli bir ağın verimliliğini ölçmek adına terörist saldırılarda oluşan kriz yönetimi ağları kullanılabilir. Araştırmada 2003’te İstanbul’da yaşanan terörist saldırılarındaki kriz yönetimi faaliyetleri temel alınarak bu verimliliği tanımlamak adına çeşitli faktörler kullanılmış ve çok yönlü korelasyonlar irdelenmiştir. Kullanılan istatistiksel metodun grafiksel anlatımıyla hem nitel hem de nicel varsayımlar başarıyla test edilerek kriz yönetimi örgütlerinin öncelikli olarak uygulaması gereken teknikler tavsiye edilmiştir. Bu tekniklerin başında genel kriz yönetimi işlevlerini yürütebilme, gönüllü ve sabit kuruluşların başarılı koordinasyonu ve kriz yönetimi faaliyeti öncesinde farklı kurum çalışanları arasında gelişmiş bulunan gayriresmi ilişkiler gelmektedir.
2016
Bu calismada, AISI 1050 celiginin tornalanmasinda, farkli talas kirici formlarinin ve kesme parametrelerinin islenmis yuzeylerdeki yuzey puruzlulugu uzerinde etkileri deneysel olarak arastirilmis ve deneylerden elde edilen yuzey puruzluluk degerleri yapay sinir aglari kullanilarak ampirik esitlikler ile belirlenmistir. AISI 1050 celiginin talas kirici formlarina ve kesme parametrelerine bagli olarak yuzey puruzlulugunu belirlemek icin yapay sinir aglarin kullanimi onerilmistir. Yapay sinir aginda geri yayilim ogrenme algoritmasi ve fermi transfer fonksiyonu kullanilmistir. Olusturulan sinir agini egitmek amaciyla egitim ve test verisi olarak deneysel olcum verileri uygulanmistir. Butun deneysel aralik uzerinde yuzey puruzlulugunu en iyi hassasiyet ile tahmin etmek icin, en uygun egitim veri seti, mumkun oldukca deneysel hatanin en az oldugu, on noronlu iki gizli katmanli ilk gizli katmaninda 6, ikinci gizli katmanda 4 noron ile elde edilmistir. Ag egitildikten sonra, R2 degeri; 0.97...
2016
Bu calismada ev tipi buzdolaplarinda kullanilan degisken devirli hermetik pistonlu kompresorlerin yaglama sisteminde bulunan vidali pompa etrafindaki akis analitik olarak modellenmis olup, sayisal modellemeler ile karsilastirilmistir. Degisken kapasiteli kompresorler (VCC) farkli devir sayilarinda calistirilabildikleri icin, merkezkac etkilerin en az seviyede oldugu dusuk devir sayilarinda dahi yeterli bir yaglamaya ihtiyac duyulmaktadir. Bu amac icin, krank mili icerisinde yer alan vidali pompa bu tip kompresorlerin yaglama sisteminin bir parcasidir. Analitik akis modeli kullanilarak, krank mili ucundan cikan kutlesel yag debisini arttiracak ana tasarim parametrelerinin etkileri tahmin edilmis ve sayisal sonuclar ile karsilastirilmistir. Bu calismada ozellikle devir sayisinin, yag viskozitesinin, krank milinin yag haznesi icerindeki daldirma derinliginin ve vida dis oraninin etkileri incelenmistir
2017
Bu calismada, kaplamali ve kaplamasiz karbur matkaplar kullanarak yapilan delme islemi esnasinda meydana gelen matkap kesme bolgesi sicakligi ve kesme kuvvetlerini tahmin etmek icin Yapay Sinir Aglari (YSA) kullanilmistir. Ayrica kesme bolgesi sicakligi ve kesme kuvvetleri, farkli ag yapilari denenerek modellemede etkileri arastirilmistir. YSA modellerinin ag yapilarindaki noron sayilari: 2-6-2, 2-5-2, 2-3-5-2, 2-5-4-2, 2-3-4-4-2 ve 2-2-4-3-2'dir. Kesme bolgesi sicakligini tahmin etmek icin en iyi YSA modeli 2-5-2 ag yapisi, kesme kuvvetlerinde ise 2-2-4-3-2 ag yapisi bulunmustur. Kesme bolgesi sicakligi ve kesme kuvvetlerinin belirlenmesinde en iyi YSA modelleri icin ampirik denklemler gelistirilmis ve elde edilen sonuclarin dogrulanmasi yapilmistir. Matematiksel modellemenin sonuclari incelendiginde, hesaplanan kesme bolgesi sicakligi ve kesme kuvvetlerinin acik bir sekilde kabul edilebilir degerler icerisinde oldugu gorulmustur
2013
Bu calismanin amaci, farkli portfoy yoneticileri tarafindan olusturulmus olan yatirim fonlarinin etkinlik duzeylerini ve etkinligi belirleyen kaynaklari analiz etmektir. Calismada, analiz yontemi olarak iki yaklasimdan yararlanilmistir. Bu yaklasimlardan ilki, dogrusal programlama tabanli parametrik olmayan etkinlik yontemi veri zarflama analizidir. Bu analiz ile yatirim fonlarinin performansi degerlendirilmistir. Bu degerlendirmede Banker vd., (1984)’in Teknik Etkinlik ve Andersen ile Petersen (1993)’in Super Etkinlik modelleri kullanilmistir. Son asamada soz konusu yaklasimlardan elde edilen bulgulardan yararlanilarak Tobit teknigiyle yatirim fonlarinda etkinlik veya etkinsizligin kaynaklari tespit edilmeye calisilmistir. Ulasilan sonuclara gore politika onerisinde bulunulmustur.