Trakya bölgesindeki köpeklerde Leishmania infantum un seropozitifliğinin ELISA yöntemiyle araştırılması (original) (raw)

Sinop yöresinde, klinik olarak sağlıklı görülen köpeklerde Ehrlichia canis ve Rickettsia conorii’nin seroepidemiyolojik araştırılması

Cumhuriyet medical journal, 2012

Ozet Amac. Bu calismada, Sinop’un koylerinde yasayan kopeklerde Ehrlichia canis (E. canis) ve Rickettsia conorii ’nin (R. conorii) seroprevalansinin saptanmasi ve her iki enfeksiyon etkeni arasindaki ko-seroprevalans oraninin ortaya konulmasi amaclanmistir. Yontem. 2007 Agustos ayinda Sinop’ta klinik olarak saglikli gorunen 93 kopekten kan ornegi alinmis olup, ELISA yontemiyle E. canis ve R. conorii ile reaktif IgG antikorlari arastirilmistir. Bulgular. Doksan uc kopegin 17’sinde (%18,28) E. canis ve 68’inde (%73,12) R. conorii IgG antikor pozitifligi saptanmistir. Bir kopek’te (%1,08) sadece E. canis , 52 kopekte (%55,91) sadece R. conorii antikorlari saptanmis olup, 16 kopekte (%17,20) ise E. canis ve R. conorii arasinda ko-seroprevalans tespit edilmistir. E. canis veya R. conorii ’den birisinin seropozitif oldugu kopek grubunda digerinin de seropozitif olma ihtimali yuksek bulunmustur (Fisher kesin ki-kare testi, p = 0,035). Sonuc. Sinop ve benzer iklime sahip yorelerde yasayan k...

Ayd› n'› n Baz›‹ lçe ve Köyleri ile‹ zmir'in Selçuk‹ lçesindeki Köpeklerde Leishmaniosis ve Dirofilariasis' in Prevalans›

Turk J Vet Anim …, 2004

Köpek leishmaniosisi (CanVL), Eski Dünya ülkelerinde temel olarak Leishmania infantum'un neden oldu¤u, fliddetli ve ço¤unlukla ölümcül seyreden sistemik bir hastal›kt›r. Enfeksiyon Akdeniz ülkelerinde endemik olup, seroprevalans› % 1 ile % 37 aras›nda de¤iflmektedir (1-3). Türkiye'de ilk CanVL olgusu 1946 y›l›nda tan›mlanmas›na (4) karfl›n, enfeksiyonun prevalans› konusuna s›n›rl› say›da çal›flmada yer verilmifltir. Son y›llarda Manisa, Bursa, fianl›urfa, Karabük, Kufladas› ve Eskiflehir yöresindeki köpeklerde yap›lan çal›flmalar (5-9), enfeksiyonun seroprevalans›n›n % 3,6'dan % 25'e kadar de¤iflti¤ini göstermifltir. Seyri ve co¤rafî yay›l›fl› yan›nda hastal›k zoonoz olmas› nedeniyle ayr› bir öneme sahiptir (10-12). Köpekler, L. infantum'dan ileri gelen insan visseral leishmaniosisinde (HVL) en önemli rezervuar olarak görülmekte ve enfeksiyon riskini sürekli k›lmaktad›rlar (3,10,11). Bu ba¤lamda Dünya Sa¤l›k Örgütü, risk alt›nda bulunan 200 milyon insandan her y›l 500 bininde visseral leishmaniosis olgusu tahmin etmektedir (12). CanVL, deri lezyonlar›, lenfadenopati, anemi, göz lezyonlar›, kilo kayb› ve atefl baflta olmak üzere pek çok klinik bulguya yol açmaktad›r (11,13,14). Klinik bulgular

Visceral Leishmaniasis in a Dog in Amasya Province ; Amasya İlinde Bir Köpekte Visceral Leishmaniasis

2008

Bu çalışmanın hayvan materyalini, kliniğimize derisinde uzun süreli iyileşmeyen yaralar ve kronik burun kanaması şikayetleri ile getirilen 8 yaşındaki erkek alman çoban köpeği oluşturdu. Köpeğin klinik muayenesinde, beden ısısında artış, tırnaklarda uzama ve deformasyonla birlikte burun kanaması belirlendi. Bu bulgulara dayanarak Leishmaniasis'den şüphe edildi. Leishmania spp. yönünden yapılan hızlı test kiti (Leish® speed) ile hastalığın pozitif, IFAT (indirekt immunofloresan antikor testi) ile de 1/256 titre de pozitif olduğu saptandı. Bu olgu ile Amasya ilinde ilk defa bir köpekte visseral leishmaniasis bildirilmektedir. ••• Visceral Leishmaniasis in a Dog in Amasya Province S U M M A R Y An 8 years old German shepherd dog was referred to our clinic with chronic wounds in the skin and chronic nasal bleeding. In clinical examinations; the dog exhibited higher body temperature, longer nail with deformation and nasal bleeding were determined. Such clinical findings are associated with leishmaniasis. The case was confirmed by Leish® speed test kit. Antibody titer against Leishmania spp. was found as 1/256 by IFAT in this dog. This report is of importance as this is the first case of canine visceral leishmaniasis in a dog in Amasya.

Prevalence of Leishmania infantum and Dirofilaria immitis Infection in Dogs in Aydın Province and the Town of Selçuk, İzmir, Turkey

Turkish Journal of Veterinary and Animal Sciences

The aim of this study was to determine the prevalence of Leishmania infantum and Dirofilaria immitis infection in dogs housed outdoors in Aydın province and Selçuk in western Turkey. Anti-Leishmania antibodies were evaluated in sera samples by IFA and ELISA techniques. The presence of D. immitis microfilariae was determined in blood samples by use of the modified Knott’s test. Using the IFA and ELISA on 158 dogs surveyed, 5 (3.2%) were positive for anti-Leishmania antibodies while 22 (13.9%) were found infected with D. immitis. Only 2 out of 5 seropositive dogs exhibited major signs of canine visceral leishmaniosis, and amastigotes were detected in parasitological examinations of popliteal lymph node aspirates. It was noted that there were dogs infected with Leishmania in dog shelters in the towns of Kuşadası and Selçuk, and the infection rate of dogs for D. immitis was high in 3 villages near the city of Aydın.

Amasya İlinde Bir Köpekte Visceral Leishmaniasis

Kocatepe Veterinary Journal, 2008

Bu calismanin hayvan materyalini, klinigimize derisinde uzun sureli iyilesmeyen yaralar ve kronik burun kanamasi sikayetleri ile getirilen 8 yasindaki erkek alman coban kopegi olusturdu. Kopegin klinik muayenesinde, beden isisinda artis, tirnaklarda uzama ve deformasyonla birlikte burun kanamasi belirlendi. Bu bulgulara dayanarak Leishmaniasis’den suphe edildi. Leishmania spp. yonunden yapilan hizli test kiti (Leish® speed) ile hastaligin pozitif, IFAT (indirekt immunofloresan antikor testi) ile de 1/256 titre de pozitif oldugu saptandi. Bu olgu ile Amasya ilinde ilk defa bir kopekte visseral leishmaniasis bildirilmektedir

Van İli Köpeklerinde Sabin-Feldman Boya Testi İle Toxoplasma gondii'nin Seroprevalansı

DergiPark (Istanbul University), 2007

Toxoplasma gondii yönünden seropozitif olduğu saptandı. Ayrıca, sokak köpeklerinde enfeksiyon oranının sahipli köpeklere göre daha yüksek (P<0.05) olduğu belirlendi. Seropozitiflik oranları yaşa göre değerlendirildiğinde; Toxoplasma gondii seroprevalansının ilerleyen yaşla arttığı (P<0.05) belirlendi. Cinsiyet açısından ise enfeksiyon oranlarında istatistiksel bir farklılık saptanmadı. Sonuç olarak, Van yöresinde toxoplasmosis'in hayvan ve insan sağılığı için önemli riskler oluşturduğu, bu nedenle yörede gerekli koruyucu önlemlerin alınması gerektiği kanısına varıldı.

Küçük aile işletmelerindeki koyunlarda maedi-visna enfeksiyonunun seroprevalansı

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi, 2003

Özet: Bu araştırmada Türkiye'nin farklı bölgelerinde yerleşik küçük aile işletmelerinde bulunan koyunlarda maedi-visna enfeksiyonunun varlığımn ve seroprevalansımn tespiti amaçlanmıştır. Bu amaçla, Türkiye'nin 8 farklı ilinde küçük aile işletmelerinde yetiştirilen 825 adet koyundan sağlanan kan örnekleri, maedi-visna virusa spesifik antikorlar yönünden agar jel immundifuzyon (AGID) testi ile kontrol edildi. Örneklenen 825 adet koyun kan örneğinden 22 adedinde (%2.6) maedi-visna virusuna spesifik antikor varlığı saptandı. Kontrol edilen 9 işletmeden 6 adedinde enfeksiyonun varlığı belirlendi. Bu işletmelerde enfeksiyonun seroprevalansı % 1-LO arasında saptandı. Elde edilen veriler, kiiçük aile işletmelerinde enfeksiyonun yayılma gösterdiğini ortaya koydu. Bu bilgilerden hareketle maedi-visna virus enfeksiyonunun kontrolüne yönelik önerilerde bulunuldu. Anahtar kelimeler: Agar jel immundifüzyon testi, lentivirus, maedi-visna, seroprevalans Maedi-visna virus infection in sheep belongs to public Summary: In this study, It was purposed detecting of pres en ce and seroprevalence of maedi-visna virus infection of sheep İn private Ilocks in different area of Turkey. For this aim,blood sera from 825 sheep in private flocks which belongs to public in 8 different province/area of Turkey were tested for antibodies against maedi-visna virus using agar gel immunodiffusion technique. In the resıilt of serological control, 22 sheep (2.6%) from 825 were found specific nötralisation antibody against maedi-visna infection. In 6 of 9 prİvate flocks controlled, infection was detected. Seroprevalence value varied between 1-ı0% in these flocks. On the basis of results it is suggested that infection was spreading in smail private f1ocks. Furthermore, recommendation to the control of maedi-visna infection were presented.

Aydin İli̇ Köpekleri̇nde Ehrli̇chi̇a Cani̇s' İn Mi̇kroskobi̇k Ve PCR İle Saptanmasi

2019

AYDIN İLİ KÖPEKLERİNDE EHRLİCHİA CANİS’ İN MİKROSKOBİK VE PCR İLE SAPTANMASI Bingöl N. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Parazitoloji (Veteriner) Programı, Yüksek Lisans Tezi, Aydın, 2019. Bu çalışma Aydın ilindeki köpeklerde Ehrlichia canis’ in mikroskobik ve moleküler olarak PCR ile yaygınlığını belirlemek amacıyla planlanmıştır. Bu amaçla, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Veteriner Fakültesi hayvan hastanesine getirilen 100 köpekten kan örnekleri toplanmıştır. Toplanan kan örneklerinden hem kan frotisi hazırlanarak mikroskobisine bakılmış hem de DNA izolasyonu ile PCR analizi yapılmıştır. Neticede mikroskobik bakıda etken görülmemiş, PCR ile 7 köpekte (%7) moleküler E. canis saptanmıştır. Sonuç olarak bu çalışmada Aydın ilindeki köpeklerde zoonoz özellik taşıyan Ehrlichia canis’ in epidemiyolojisine katkı sağlanmıştır.KABUL VE ONAY SAYFASI ............................................................................................... i TEŞEKKÜR ..........

Aydın İli Köpeklerinde Ehrlichia Canis’ in Mikroskobik ve PCR ile Saptanması

Detection Of Ehrlichia Canis İn Dogs İn Aydin Region By Microscopy And Pcr, 2020

This study was planned to determine the prevalence of Ehrlichia canis by microscopic and molecularly PCR in dogs in Aydın. For this purpose, blood samples were collected from 100 dogs brought to the animal hospital of Veterinary Faculty of Aydın Adnan Menderes University. Blood smears were prepared from the collected blood samples and microscopy was performed and PCR analysis was performed by DNA isolation. The resulting no agent was seen on microscopic examination, molecular E. canis was detected in 7 dogs (7%) by PCR. In conclusion, this study contributed to the epidemiology of Ehrlichia canis which has zoonotic characteristics in dogs in Aydın province.