Tarihsel Sosyoloji Perspektifinden Türkiye’de Din Algısının Değişim Analizi (original) (raw)
Related papers
2023
İlahiyat fakültelerinin kuruluş amaçlarına, mezunlarının istihdam alanları açısından sahip olması gereken nitelikler doğrudan müfredat tartışmaları ile ilgilidir. İlahiyat müfredatı ile ilgili tartışmalar Yüksek din öğretiminin mevcut ve gelecekteki sorunlarının çözümünde kilit bir rol oynayan unsurlardan biridir. Ayrıca “eğitim-ekonomi” ve “eğitim-toplum” ilişkisi bağlamında bireysel ve toplumsal gereksinimlerin karşılanmasının öğretim müfredatını belirleyici etkisi göz önüne alındığında da genelde din öğretiminin özelde yüksek din öğretiminin müfredatları üzerine yapılan çalışmalar önem arz etmektedir. Müfredat çalışmalarının arz ettiği önem bağlamda çalışmamızın temel problemi şöyle ifade edilebilir: Fakülte yapılanmasına geçildiğinden beri yüksek din öğretiminin müfredatının değişimi ders bazında nasıl bir seyir izlemiştir? Çalışmanın alt problemleri olarak ise “İlahiyat/İslâmi İlimler Fakültelerinin, müfredat değişimi hangi yıllarda olmuştur?” ve “Anabilim dallarına ait derslerin artış ve azalış eğilimi hangi yöndedir?” sorularına cevap aranmıştır.
Türkiye'de din sosyolojisi araştırmalarının tarihi, 1920'li yılların sonlarına doğru yapılan çalış-malarla birlikte başlar. Bu dönemde, bazı temel din sosyolojisi eserleri Türkçeye tercüme edilmiş; Prens Sabahaddin, Ziya Gökalp, Mehmet İzzet, Salahaddin Asım, Necmeddin Sadak ve Hilmi Ziya Ülken'in telif makale ve kitapları yayımlanmıştır. 20. yüzyılın ortalarına kadar din sosyolojisinin seyri, telif ve tercüme makaleler, birkaç telif din sosyolojisi eseri ve sosyoloji çalışmaları içerisinde dine ayrılan kısa bahislerle devam etmiştir. Türkiye'de din sosyolojisi çalışmaları, Ankara Üniver-sitesi İlahiyat Fakültesi'nde kurulan " Din Sosyolojisi Kürsüsü " ile birlikte akademik olarak kurum-sallaşma sürecine girmiştir. 20. yüzyılın ortalarından itibaren ise, Batı formundaki din sosyolojisi anlayışına paralel çalışmalar yapılmaya başlamıştır. Günümüzde din sosyolojisi çalışmaları, sayıla-rı yirmiyi bulan ilahiyat fakültelerinde hazırlanan yüksek lisans ve doktora tezlerinin yanı sıra, din sosyologlarının diğer akademik yayınlarıyla devam etmektedir. Türkiye'de bağımsız bir disiplin olarak kurumsallaşma süreci henüz çok yakın tarihlere uzanan din sosyolojisi bilimi, akademik olarak sayıları giderek artan araştırmalarla gelişimini sürdürmektedir. Bugün din sosyologları, web sitesi gibi iletişim, dergi gibi yayın, yıllık koordinasyon toplantısı ve sempozyumlar gibi tartışma faaliyetleri ile meslektaşlar arası iletişimi geliştirici adımlar atmaktadır. Abstract The Sociology of Religion in Turkey has begun in parallel with the translation of primary works of sociology of religion and the books and articles composed by Prince Sabahaddin, Ziya Gökalp, Mehmet İzzet, Salahaddin Asım, Necmeddin Sadak and Hilmi Ziya Ülken. The trend of Sociology of religion up to the midst of the 20th century was the composed and translated articles and short chapters assigned to the religion within the several works of sociology of religion. With the foundation of chair sociology of religion in Ankara University the Faculty of Divinity, in parallel to the sociology of religion whose process of insitutionalization has recently the works composed in accordance with the understanding of sociology of religion and scientific methodological bases begun to be composed. The academic researches in the nearly 20 chairs of sociology of religion in the faculties of divinity. The Turkish Sociology of Religion whose process of institutionalization as a scientific dsicipline has begun in Turkey in recent years continues his academic developments with the increasing scientific works. Today, sociolgists of religion take some steps to develop the intercollegues communication between collegues with such activities as web sites, journals, annual meetings of coordination.
Türkiye’de Din Sosyolojisi Bilim Haritası
8. Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi Bildiriler Kitabı - IV (Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler - Sosyal Politikalar - Sosyoloji - Tarih), 2020
Türkiye’de din sosyolojisi çalışmalarına olan ilgi modernleşme-din gerilimi bağlamında ortaya çıksa da akademik örgütlenmenin yayılmasıyla din sosyolojisi çalışmaları çeşitlenmiştir. Din sosyolojisi çalışmaları felsefe ve din bilimleri anabilim dallarında yoğunlaşmaktadır. Yine sosyoloji anabilim dallarında da din konulu çalışmalar yapılmıştır ve yapılmaktadır. Din Sosyolojisi alanında çok sayıda bakış açısı ve paradigma bağlamında çalışmalar sürmektedir. Türkiye’de din sosyologları dönemsel buluşmalarla bu alan üzerine öz düşünüm gerçekleştirmekte, yapılan tezler üzerine makaleler yazılmaktadır. Ancak bu alanda yazılan tüm lisansüstü tezler üzerinden Türkiye din sosyolojisi bilim haritası henüz çıkartılmamıştır. Bu çalışma ile amaçlanan Türkiye’de din sosyolojisi çalışmalarının bilim haritasını çıkarmaktır. Araştırma kapsamında felsefe ve din bilimleri alanında sosyoloji dizinindeki tüm tezler, din sosyolojisi bilim dalı altında üretilen tüm tezler, sosyoloji, genel sosyoloji ve metodoloji, sosyoloji ve antropoloji anabilim dallarında ve de genel sosyoloji ve metodoloji bilim dalında yazılan ve din, İslam, İslamcılık dizininde bulunan tüm tezler ve bunlara ek olarak Gazi Üniversitesi Alevi-Bektaşi Kültürü Anabilim Dalı’nda yazılan 1 lisansüstü tezle birlikte toplamda 1066 lisansüstü tezin yazarı, yılı, adı, türü, diğer temel dizini, danışmanı, yer bilgisi, 3 temel teması, incelenen bölgesi, ve araştırma yöntemi veri olarak toplanmıştır. Toplanan veriler, veri temizliğinden sonra haritalandırmaya uygun hâle getirilmiştir. Analizin uygulanılmasının ardından geometrik görsel tekniklerle bilim haritası oluşturulmuştur. Verinin izin verdiği ölçüde dönemsel tasnif yapılacaktır. Bu araştırma ile Türkiye’de din sosyolojisi alanında belirgin damarlar olup olmadığı, din sosyologlarının ilgi alanlarının neler olduğu konusunda bir iz düşüm sunulacaktır. Bu alanın entelektüel haritasının çizilmesi ardıl araştırmacıların konu ve yöntem seçmesinde onlara yardımcı olacak, entelektüel işbirliğini arttıracaktır.
Türkiye'de Din Sosyolojisinin Kurumsallaşması Sürecinde Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Türkiye’de din sosyolojisinin gelişimini dört döneme ayırarak incelemek mümkündür: Başlangıç Dönemi (1908-1923), Hazırlık Dönemi (1923-1949), Kurumsallaşma Dönemi (1949-1982) ve Gelişim Dönemi (1982 -…). Bu sınıflamada, alanın Türkiye’deki seyrini belirleyen belli başlı farklılaşma eksenleri göz önünde bulundurulmuştur. Bu bağlamda din sosyolojisinin gelişimi, kurumsallaşma öncesi ve sonrası olmak üzere iki ana döneme ayrılmıştır. Kurumsallaşma öncesi başlangıç ve hazırlık dönemlerini, kurumsallaşma sonrası ise kurumsallaşmanın başlangıç ve gelişim dönemlerini kapsamaktadır. Ancak bu çalışmada, kurumsallaşma öncesi dönemin özelliklerine kısaca temas edilmiş, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin kuruluşuyla başlayan kurumsallaşma ve sonrası dönemin özellikleri ise ayrıntılı biçimde incelenmiştir. Böylece araştırma, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi çatısı altında din sosyolojisi anabilim dalının gelişimine katkıda bulunan bilim insanlarının çalışmaları ile sınırlandırılmıştır. Araştırmada, söz konusu isimlerin din sosyolojisine katkıları, literatür taraması yoluyla elde edilen bilgilerden hareketle eserlerinde ele aldıkları belli başlı konular, geliştirdikleri perspektifler ve yetiştirdikleri öğretim elemanları örneğinde kronolojik ve analitik bir çerçevede ele alınmıştır.
Din Eğitimini Sosyoloji Gözüyle Okumak
Türkiye Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi, 2020
Öz Din eğitimi biliminin en dinamik ve en hassas konularından biri bu alanın 'temellendirilmesi' ile ilgilidir. Zira bu konuda geliştirilen görüşlerin makul, tutarlı ve sağlam argümanlara dayanması gerekir. Bu zorunluluk din eğitimi bilimine 'savunmacı' yaklaşımın ötesinde, disiplinler arası konumunu da destekleyen, 'anlayıcı-yorumlayıcı' niteliğini kazandırır. Yine bu zorunluluk 'insan doğası' ile ilgili fikirlerin gelişim seyrini de dikkate almayı gerektirir. Aksi durumda ortaya koyulan görüşler gerçeklikle tezat teşkil edecek, bu da uygulamada birtakım sıkıntılara yol açacaktır. İnsan doğası söz konusu olduğunda eğitimde temellendirmenin daha çok psikoloji bilimi çerçevesinde yapıldığı görülür. Böyle de olsa ortaya konulan fikirler insanın sosyal yönüyle yakından ilişkilidir. Nitekim psikolojinin gelişim çizgisi içinde 'pasif' noktadan 'aktif' bir noktaya doğru ilerleyen insan anlayışı, sosyolojik düşünce geleneğinde de 'toplumsal aktör' fikrine doğru gelişim göstermiştir. Bu gelişim, George Herbert Mead temsilinde sembolik etkileşimciliğin 'benlik', 'anlam', 'katılım', 'deneyim' gibi konular etrafındaki yaklaşımında daha net görülür. Bu makalede, özellikle 'yapı-özne' (structure-agency) ikiliğinin ortaya çıkardığı sorunlar karşısında bütünleştirici niteliği bakımından Anthony Giddens'ın 'sosyalleşme' tanımı doğrultusunda, sembolik etkileşimciliğin önce eğitimdeki yansımaları daha sonra da din eğitimindeki izdüşümleri ele alınmıştır. Bu şekilde günümüzde din eğitiminin uygulamada yüz yüze kaldığı sorunların çözümünde ihtiyaç duyulan gerçekçi zemine sosyolojik bakış açısının sunacağı katkı somut bir şekilde örneklendirilmiştir.
Dindarlık tüketim ilişkisi bağlamında Türkiye'de toplumsal değişme
Sosyal Bilimlerle Çağı Yorumlamak IV, 2021
Bu metinde Türkiye’de dindarların toplumsal değişimi tüketimle ilişkisi bakımından ele alınacaktır. Türkiye’nin son elli yılı dindarların toplumsal değişimi açısından kritik değişmelerin gözlemlenebileceği bir zaman dilimidir. Metnin teorik çerçevesini tüketim kavramı ve toplumsal değişme oluşturmaktadır. Bu çerçevede öncelikle tüketim kavramının anlam değişimi, ilişkili kavramları ile birlikte toplumsal değişme kavramları ele alınacaktır. Takip eden kısımda Türkiye’de dindarların dönüşümü genel olarak ortaya konacak ardından daha özel olarak tüketimle ilişkisi açısından incelenecektir.
Türkiye'de Toplumsal Değişme ve Kimlik İnşa Etme Öğesi Olarak Din
Yeni Türkiye Dergisi, İslam Dünyası Özel Sayısı I , 2017
In this study, one of the determinants of social change, religion, will be examined on the role of Turkish social change. But first social change, the relationship of religion and religious communities will be focused on. Change is a differentiation at the end of a process or a process of gaining a new form. Social change is the name of a complex process which seen in a broad network of social relations and interactions in the creation of social differentiation. Formed in the integrity of social life as a process with qualitative and quantitative variations, social change takes a new meaning according to various interaction elements. Many factor play a role in the process of social differentiation on individual and social interaction. One of these is religion phenomenon. Relationship between religion and social change are shaped on the basis of reciprocity. Religion may play a role as an organizer of the social order or a disordering actor. In both cases, also social change plays a role in. It is possible to see that religion is a core element of social change in the process of modernization of Turkey. In particular, religion gained importance in the different stages of the process of Westernization while the influence of ethno- secular identity narratives questioned. Developments in modern day Turkey continues to take shape on the ground. ÖZ Bu çalışmada, toplumsal değişimin belirleyici öğelerinden biri olan “din” faktörünün, Türkiye’nin toplumsal değişiminde oynadığı rolü incelenecektir. Ancak önce toplumsal değişme, din ve din toplum ilişkisi üzerinde durulacaktır. Değişim, bir süreç sonunda farklılaşma ya da yeni bir biçim kazanma sürecedir. Toplumsal değişme, kapsamı oldukça geniş toplumsal ilişki ve etkileşim ağlarında görülen toplumsal farklılaşmanın yarattığı karmaşık bir sürecin adıdır. Toplumsal yaşamın bütünlüğü içerisinde oluşan nitel ve nicel farklılaşmaları içeren bir süreç olarak ortaya çıkan toplumsal değişme, çeşitli etkileşim unsurlarına göre muhteva kazanmaktadır. Toplumsal farklılaşma süreçlerinde çok sayıda bireysel ve toplumsal etkileşim unsuru rol oynar. Bunlardan biri de “din” olgusudur. Din ve toplumsal değişme ilişkisi karşılıklılık esasına göre şekillenmektedir. Din, düzen kurucu bir rol oynayabildiği gibi, düzen bozucu bir rol de oynayabilmektedir. Her iki halde de toplumsal değişmede rol oynamaktadır. Din toplum ilişkisi bağlamında dinin toplumsal değişmenin bir öğesi olduğunu, modern Türkiye’nin değişim süreçlerinde de görmek mümkündür. Özellikle Batılılaşma sürecinin farklı aşamalarında etno-seküler kimlik anlatısının etkisiyle veya sorgulanmasıyla birlikte din, modern Türkiye’nin toplumsal değişiminde etkili bir öğe olmuştur. Günümüz Türkiye’sindeki gelişmeler de bu zemin üzerinde şekillenmeye devam etmektedir.